Trabzonspor'un, Eski Kulüp Başkanı Şener'a Açtığı Dava
Trabzonspor Kulübü eski Başkanı Sadri Şener'in, kulübün mallarını idare etme yetkisine haiz iken kontrolündeki bu paraları kendi yararına kullanıp kulübü 3 milyon 939 bin lira zarara uğrattığı iddiasıyla "güveni kötüye kullanma" ve "özel belgede sahtecilik" suçlarından yargılanmasına devam edildi
Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Sadri Şener ve avukatı Mehmet Şentürk ile davacı Trabzonspor Kulübü'nün avukatı Fuat Göktaş katıldı.
Duruşmayı, Eski Trabzonspor Asbaşkanı Hasan Yener ve dönemin bazı yöneticileri de izledi.
Duruşmada söz alan Şener, yönetime geldiği dönemde kulübün bir çok hukuki sorunla boğuştuğunu belirterek, söz konusu dönemde Galatasaray gibi kulüpleri örnek alarak kulübü mali açıdan güçlendirmek için iki şirketi birleştirdiklerini söyledi.
Yönetimi döneminde futbolda şike iddialarına ilişkin süreci yaşadıklarını ve kulübü ceza almadan kurtararak kulübün kasasına 25 milyon avronun girmesini sağladıklarını ifade eden Şener, şunları kaydetti:
"Bu süreçte avukatlara paralar ödedik. Hatta Trabzonlu ve Trabzonsporlu olan bir avukata bir milyondan fazla para ödedik. Yönetimden 7 defa ibra almış ve kulübe 60 milyon lira para hibe etmiş birisiyim. Zor günler yaşadığımız, evime haciz geldiği dönemde Trabzonspor Kulübü'ne bugünkü para ile 60 milyon lira hibe etmiş birisiyim. Eğer art niyetim olsa o parayı kulüpten alırdım. Bir yönetim kurulu kararı ile bu parayı alabilirdim ama almadım. Beni itibarsızlaştıran bu davadan sonra hibe ettiğim parayı ne yaparım bilemem."
Şener, avukatlara usulsüz ödemeler yaptığı iddialarını reddederek, "Hiçbir avukat para almadan çalışmaz. Üzerime atılı suçlamaları ve bilirkişi raporunu kabul etmiyorum. Trabzonspor'un en büyük davasının şike davası olduğu ifade ediliyor, bizim en büyük davamız 2 şirketin birleştirilmesidir. Kulübün hukuki işlemlerini de İstanbul'daki 4 büyük kulüp ve avukat ücretleri dikkate alındığında oldukça az maliyetle gerçekleştirdik" diye konuştu.
Bu süreçte bazı avukatlara gerekli belgeleri tamamlamadan yaptıkları işlemler karşılığı ödedikleri paranın bir kısmını elden teslim ettiklerini söyleyen Şener, avukatlara mükerrer ödeme yapılmaması için özel çaba sarf ettiklerini anlattı.
-Şener'in avukatı Şentürk
Şener'in avukatı Şentürk de müvekkilinin yönetim kurulunca bazı işlemleri yapması için yetkilendirilmesinin ardından avukatlarla anlaşarak avans ödemesi yapmasıyla avukatlarla kulüp arasındaki sürecin başladığını anlattı.
Bu işlemler sonrası kulübe gelen İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin evraklardaki eksiklikler sebebiyle bunu kabul etmediğini dile getiren Şentürk, "Avukatlara tekrar para ödenmemesi için avukatlar parayı iade etti ve avukatlara sözleşme karşılığı paraları ödendi. Sonuç olarak avukatlar hak ettikleri parayı aldı" ifadesini kullandı.
Trabzonspor avukatı Göktaş ise Şener döneminde avukatlar Nejdet Budak ve Hasan Ölçer'e hak etmedikleri hizmet karşılığında sözleşme yapılarak ödeme yapıldığını savunarak, Şener'in kulübü zarara uğrattığını söyledi.
Şener de bunun üzerine Budak ve Ölçer'den hukuki yardım aldıklarını anlatarak, "Avukatlar ile sözleşmeler yapıldıktan sonra önüme gelir. Başkanlığım döneminde avukatlardan hiç fatura almadım, makbuz alırdık. Müfettişler uyarınca sözleşme ve fatura aldık. Ölçer ve Budak da bizim avukatımızdır" dedi.
- "Gökhan'ı transfer ederken banka banka dolaşıp para temin ettik"
Göktaş'ın, kulüp çalışanları tarafından banka hesabına yatırılması yerine çanta ile kendisine elden para getirildiğini söylemesi üzerine Şener, "Kulüplerde böyle şeyler olur. Biz Kayserispor'dan Gökhan'ı aldığımızda Kayserispor bizden 1 milyon 600 bin avroyu nakit istedi. Bizde Ankara'da banka banka dolaşıp bu parayı temin edip çantaya koyarak Kayserispor'a teslim ettik. Bazen futbolcular da parasını nakit olarak isteyebiliyor" diye konuştu.
Şener, avukat Göktaş'ın, hakim aracılığıyla sorduğu "Avukatlar Ölçer ve Budak'ın Trabzonspor'a hacze geldiğini biliyor musunuz?" şeklindeki sorusuna, "Hayır bilmiyorum. Trabzonspor'a daha önce başkanlık, teknik direktörlük yapmış hatta ücretli avukatlık yapmış kişiler hacze geldi" yanıtını verdi.
Duruşmada daha sonra ifade veren bazı tanıklar, amirlerinin isteğiyle Trabzon'dan İstanbul'a uçakla gidip Şener'in şoförü, asistanı veya kendilerine söylenen hukuk bürosuna bazıları 100 bin avroyu bulan miktarda paraları elden götürdüklerini anlattı.
Sadri Şener de tanık beyanlarının büyük çoğunluğunun doğru olduğunu anlatarak, "O günkü ödemelerdeki aciliyetlerden dolayı bana para getirdiler. O dönemde benim TMSF ile sorunlarım vardı ve anlaşmak üzere idik. Eğer bu paralar benim hesabıma yatırılsaydı TMSF el koyabilirdi. Bir kulüp başkanı olarak benim bankaya gidip sıra bekleyerek bu işlemleri yapmam da doğru olmazdı. Ayrıca İstanbul'da yaşadığım için şike süreci sebebiyle Fenerbahçeli taraftarlarla aramızda tatsız olaylar yaşanabilirdi" ifadesini kullandı.
Duruşma, başka tanıkların dinlenmesi ve yeniden bilirkişi incelemesinin yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi amacıyla ertelendi.
- "Trabzonspor'un en büyük davası şike değil borsa davası"
Duruşma çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sadri Şener, "Avukatlara para vermeseydik borçlardan dolayı Trabzonspor Kulübü kapanmıştı. Çünkü her sene 15-20 milyon olmak üzere şimdiye kadar 120 milyon civarında para ödememiz gerekiyordu. Biz bunu sağladık" dedi.
Bilirkişi raporuna değinen Şener, "Bilirkişiye veriyorlar, mali müşavir Trabzonspor'un en büyük davası şike diyor ama en büyük dava borsa davası. Şikeden de alnımızın akıyla çıktık. Avukatlara verdiğimiz para yüzünden 25 milyon avro gibi büyük bir para aldık UEFA'dan. Kulübe kara leke sürmedik ama illa bana sürmeye çalışıyorlar yemezler tabi" diye konuştu.
Şener, kulübe yüklü miktarda para hibe eden tek başkan olduğunu vurgulayarak, "O sayılmıyor. Hakim beye dedim ki kötü niyetim olsaydı yönetim kurulu kararıyla o parayı alırdım. Kimse de dönüp bir şey yapamazdı. Herkes faiziyle aldı bir tek ben almadım. Bana bu itibarsızlaşma hareketinden sonra hibe ettiğim parayı inşallah alır birlikte yeriz. Buna ilişkin kanunda bir madde de var" ifadelerini kullandı.
- "Hacıosmanoğlu ile kişisel husumetim yok"
Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile aralarında kişisel bir husumet olup olmadığı sorulan Şener, Hacıosmanoğlu ile uğraşacak vaktinin olmadığını belirterek, "Hacıosmanoğlu ile kişisel husumetim yok, aynı kulvarda iki insan değiliz" dedi.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Sadri Şener'in Trabzonspor Kulübü'nün mallarını idare etme yetkisine haiz olup kontrolündeki bu paraları kendi yararına kullandığı, bu surette güveni kötüye kullanma ve zincirleme özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği ve kulübü 3 milyon 939 bin 202 lira zarara uğrattığı iddia ediliyor.
İddianamede, Şener'in "güveni kötüye kullanma" ve "özel belgede sahtecilik" suçlarından cezalandırılması isteniyor.
Duruşmayı, Eski Trabzonspor Asbaşkanı Hasan Yener ve dönemin bazı yöneticileri de izledi.
Duruşmada söz alan Şener, yönetime geldiği dönemde kulübün bir çok hukuki sorunla boğuştuğunu belirterek, söz konusu dönemde Galatasaray gibi kulüpleri örnek alarak kulübü mali açıdan güçlendirmek için iki şirketi birleştirdiklerini söyledi.
Yönetimi döneminde futbolda şike iddialarına ilişkin süreci yaşadıklarını ve kulübü ceza almadan kurtararak kulübün kasasına 25 milyon avronun girmesini sağladıklarını ifade eden Şener, şunları kaydetti:
"Bu süreçte avukatlara paralar ödedik. Hatta Trabzonlu ve Trabzonsporlu olan bir avukata bir milyondan fazla para ödedik. Yönetimden 7 defa ibra almış ve kulübe 60 milyon lira para hibe etmiş birisiyim. Zor günler yaşadığımız, evime haciz geldiği dönemde Trabzonspor Kulübü'ne bugünkü para ile 60 milyon lira hibe etmiş birisiyim. Eğer art niyetim olsa o parayı kulüpten alırdım. Bir yönetim kurulu kararı ile bu parayı alabilirdim ama almadım. Beni itibarsızlaştıran bu davadan sonra hibe ettiğim parayı ne yaparım bilemem."
Şener, avukatlara usulsüz ödemeler yaptığı iddialarını reddederek, "Hiçbir avukat para almadan çalışmaz. Üzerime atılı suçlamaları ve bilirkişi raporunu kabul etmiyorum. Trabzonspor'un en büyük davasının şike davası olduğu ifade ediliyor, bizim en büyük davamız 2 şirketin birleştirilmesidir. Kulübün hukuki işlemlerini de İstanbul'daki 4 büyük kulüp ve avukat ücretleri dikkate alındığında oldukça az maliyetle gerçekleştirdik" diye konuştu.
Bu süreçte bazı avukatlara gerekli belgeleri tamamlamadan yaptıkları işlemler karşılığı ödedikleri paranın bir kısmını elden teslim ettiklerini söyleyen Şener, avukatlara mükerrer ödeme yapılmaması için özel çaba sarf ettiklerini anlattı.
-Şener'in avukatı Şentürk
Şener'in avukatı Şentürk de müvekkilinin yönetim kurulunca bazı işlemleri yapması için yetkilendirilmesinin ardından avukatlarla anlaşarak avans ödemesi yapmasıyla avukatlarla kulüp arasındaki sürecin başladığını anlattı.
Bu işlemler sonrası kulübe gelen İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin evraklardaki eksiklikler sebebiyle bunu kabul etmediğini dile getiren Şentürk, "Avukatlara tekrar para ödenmemesi için avukatlar parayı iade etti ve avukatlara sözleşme karşılığı paraları ödendi. Sonuç olarak avukatlar hak ettikleri parayı aldı" ifadesini kullandı.
Trabzonspor avukatı Göktaş ise Şener döneminde avukatlar Nejdet Budak ve Hasan Ölçer'e hak etmedikleri hizmet karşılığında sözleşme yapılarak ödeme yapıldığını savunarak, Şener'in kulübü zarara uğrattığını söyledi.
Şener de bunun üzerine Budak ve Ölçer'den hukuki yardım aldıklarını anlatarak, "Avukatlar ile sözleşmeler yapıldıktan sonra önüme gelir. Başkanlığım döneminde avukatlardan hiç fatura almadım, makbuz alırdık. Müfettişler uyarınca sözleşme ve fatura aldık. Ölçer ve Budak da bizim avukatımızdır" dedi.
- "Gökhan'ı transfer ederken banka banka dolaşıp para temin ettik"
Göktaş'ın, kulüp çalışanları tarafından banka hesabına yatırılması yerine çanta ile kendisine elden para getirildiğini söylemesi üzerine Şener, "Kulüplerde böyle şeyler olur. Biz Kayserispor'dan Gökhan'ı aldığımızda Kayserispor bizden 1 milyon 600 bin avroyu nakit istedi. Bizde Ankara'da banka banka dolaşıp bu parayı temin edip çantaya koyarak Kayserispor'a teslim ettik. Bazen futbolcular da parasını nakit olarak isteyebiliyor" diye konuştu.
Şener, avukat Göktaş'ın, hakim aracılığıyla sorduğu "Avukatlar Ölçer ve Budak'ın Trabzonspor'a hacze geldiğini biliyor musunuz?" şeklindeki sorusuna, "Hayır bilmiyorum. Trabzonspor'a daha önce başkanlık, teknik direktörlük yapmış hatta ücretli avukatlık yapmış kişiler hacze geldi" yanıtını verdi.
Duruşmada daha sonra ifade veren bazı tanıklar, amirlerinin isteğiyle Trabzon'dan İstanbul'a uçakla gidip Şener'in şoförü, asistanı veya kendilerine söylenen hukuk bürosuna bazıları 100 bin avroyu bulan miktarda paraları elden götürdüklerini anlattı.
Sadri Şener de tanık beyanlarının büyük çoğunluğunun doğru olduğunu anlatarak, "O günkü ödemelerdeki aciliyetlerden dolayı bana para getirdiler. O dönemde benim TMSF ile sorunlarım vardı ve anlaşmak üzere idik. Eğer bu paralar benim hesabıma yatırılsaydı TMSF el koyabilirdi. Bir kulüp başkanı olarak benim bankaya gidip sıra bekleyerek bu işlemleri yapmam da doğru olmazdı. Ayrıca İstanbul'da yaşadığım için şike süreci sebebiyle Fenerbahçeli taraftarlarla aramızda tatsız olaylar yaşanabilirdi" ifadesini kullandı.
Duruşma, başka tanıkların dinlenmesi ve yeniden bilirkişi incelemesinin yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi amacıyla ertelendi.
- "Trabzonspor'un en büyük davası şike değil borsa davası"
Duruşma çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sadri Şener, "Avukatlara para vermeseydik borçlardan dolayı Trabzonspor Kulübü kapanmıştı. Çünkü her sene 15-20 milyon olmak üzere şimdiye kadar 120 milyon civarında para ödememiz gerekiyordu. Biz bunu sağladık" dedi.
Bilirkişi raporuna değinen Şener, "Bilirkişiye veriyorlar, mali müşavir Trabzonspor'un en büyük davası şike diyor ama en büyük dava borsa davası. Şikeden de alnımızın akıyla çıktık. Avukatlara verdiğimiz para yüzünden 25 milyon avro gibi büyük bir para aldık UEFA'dan. Kulübe kara leke sürmedik ama illa bana sürmeye çalışıyorlar yemezler tabi" diye konuştu.
Şener, kulübe yüklü miktarda para hibe eden tek başkan olduğunu vurgulayarak, "O sayılmıyor. Hakim beye dedim ki kötü niyetim olsaydı yönetim kurulu kararıyla o parayı alırdım. Kimse de dönüp bir şey yapamazdı. Herkes faiziyle aldı bir tek ben almadım. Bana bu itibarsızlaşma hareketinden sonra hibe ettiğim parayı inşallah alır birlikte yeriz. Buna ilişkin kanunda bir madde de var" ifadelerini kullandı.
- "Hacıosmanoğlu ile kişisel husumetim yok"
Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile aralarında kişisel bir husumet olup olmadığı sorulan Şener, Hacıosmanoğlu ile uğraşacak vaktinin olmadığını belirterek, "Hacıosmanoğlu ile kişisel husumetim yok, aynı kulvarda iki insan değiliz" dedi.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Sadri Şener'in Trabzonspor Kulübü'nün mallarını idare etme yetkisine haiz olup kontrolündeki bu paraları kendi yararına kullandığı, bu surette güveni kötüye kullanma ve zincirleme özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği ve kulübü 3 milyon 939 bin 202 lira zarara uğrattığı iddia ediliyor.
İddianamede, Şener'in "güveni kötüye kullanma" ve "özel belgede sahtecilik" suçlarından cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: AA