Çin'e karşı devlerden 47 sayılık tarihi fark: 87-40

FIBA 2010 Türkiye Dünya Basketbol Şampiyonası'nda A Milli Basketbol Takımımız liderliğini daha önce garantilediği C Grubu'nda Çin ile karşı karşıya geldi.

Artık Ankara seyircisine veda vakti gelmişti. Onlar, geride kalan 4 maç sonunda görevlerini fazlasıyla yapmışlardı. Yedek ağırlıklı bir formalite maçı oynayacak olsak da onlara galibiyetle veda etmek gerekiyordu. Belki de Hidayet Türkoğlu, Kerem Tunçeri, Ömer Onan gibi oyuncular, milli forma ile son kez Ankara seyircisi karşısına çıkacaklardı. En azından resmi maç anlamında...

Günün ilk maçında Fildişi Sahili'nin, tam da Çin'in istediği fark aralığında Porto Riko'yu yenmesi, Yi Jianlian ve arkadaşlarına bu maç öncesi İstanbul biletini vermişti. Onlar da maça, Yi Jianlian ve Wang Zhi Zhi gibi aslarını başlatmayarak, bu maçı fazla önemsemediğini göstermişti.

YEDEKLER SAHAYA...

Bu maç için üçüncü bir takımın beklenti sahibi olmaması, bizim de rotasyon yapma işini gönül rahatlığıyla yapmamızı sağladı. Değişik bir ilk beş ile sahaya çıktık. Sinan Güler, Cenk Akyol, Hidayet Türkoğlu, Oğuz Savaş, Ömer Aşık ile maça başladık. Çift pivot ile oynarken Sinan Güler oyun kurucu olarak saha sürüldü.

Pota altındaki fizik avantajımızı, Ömer ve Oğuz'dan arka arkaya iki basket bularak gösterdik. Kendi potamız altında da bu ikilinin savunması da kısa sürede farkı açmamızı sağladı. Sahadaki Çin beşi yetenek ve tecrübe anlamında takımımıza göre öyle gerideydi ki 15-6 biten ilk çeyrekte 3/14 saha içi isabetinde kalmışlardı.

Üstünlüğümüzü ikinci çeyrekte de sürdürdük. Kerem Tunçeri ve Gönlüm, Ersan İlyasova ve Ömer Onan'ı hiç sahaya sürmezken Hidayet de ikinci çeyrekle birlikte kenara gelmişti.

Yine de pota altı rotasyonumuzda giren çıkanı aratmıyordu. Rakibi çeyrek sonunda 13 sayıda tutarken attığımız 39 sayının 26'sı, Ömer Aşık, Oğuz Savaş, Semih Erden üçlüsünden geldi. Devre olduğunda Ömer'in 12, Çin'in ise 13 sayısı vardı. 39-13 ile rakibi üçe katlayarak soyunma odasına giderken saha içi isabet yüzdelerinde Çin 6/37, biz ise 17/33 ile oynuyorduk. Asistlerde de 10-2'lik üstünlüğümüz dikkatlerden kaçmadı.

SAVUNMAMIZ MUHTEŞEM!

İkinci yarıya da Türkiye adına yakışır bir giriş yaptı. Oğuz Savaş'ın üçlükleri, pota altında basketle biten harika pas trafiğimiz, tecrübesiz Çin'in başını döndürdü. Alley-hoop ve bloklarla olayı şova döktük ancak savunmada da ciddiyetten ödün vermedik. Üçüncü çeyreği de 66-25 geçerek rakibe kılpayı 10'dan fazla sayı attırdık. Sanki oyuncularımız, "Çin'i x sayının altında tutmalıyız" diye birbirlerine yemin ederek maça çıkmıştı!

Son çeyreğin de, saha içinde diğer çeyreklerden farkı yoktu. Taraftarın şampiyonluk şarkıları, oyuncular ve "ilk kez" Tanjevic'e özel tezahüratlar yapması muhakkak ki büyük moral olmuştur.

Oğuz, Ömer, Semih üçlüsünün 55 sayı, 29 ribaunt, 6 blokluk harika performansı boyalı alanda neler yaptığımızın özetiydi. 87-40'lık galibiyetin Başlıktaki Çin'e yapılan işkencenin merkez noktası işte bu bölgeydi...

Artık bayrağı İstanbul seyircisi devraldı ve ilk görevleri de pazar akşamı Fransa'ya Ataköy'ü dar etmek olacak. Bu savunmamıza, Horozlar bile dayanamaz!

SALON: Ankara Spor Salonu
HAKEMLER: Carl Jungebrand – Pablo Alberto Estevez – Marwan Egho
TÜRKİYE (87): Cenk Akyol 6 (4 ribaund- 1 asist), Sinan Güler 9 (3 ribaund- 7 asist), Barış Ermiş 9 (2 ribaund- 4 asist), Semih Erden 18 (12 ribaund- 3 asist), Oğuz Savaş 20 (4 ribaund- 2 asist), Ender Arslan 3 (1 ribaund- 1 asist), Ömer Aşık 17 (13 ribaund- 2 asist), Hidayet Türkoğlu 5 (3 ribaund- 2 asist)
ÇİN (40): Ding Jinhui 4 (8 ribaund), Yu Shulong 9 (1 ribaund- 2 asist), Sun Yue 15 (4 ribaund- 2 asist), Zhang Zhaoxu 4 (2 ribaund- 1 asist), Guo Ailun (1 ribaund), Su Wei 4 (9 ribaund), Zhou Peng 4 (3 ribaund- 1 asist)
1.PERİYOT: 15- 6
2.PERİYOT: 24- 7
3.PERİYOT: 27-12
4.PERİYOT: 21-15