Aziz Yıldırım: Fenerbahçe ve Galatasaray fedakarlık yapıyor

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım Lig TV'de Futbol Gündemi adlı programa önemli açıklamalarda bulundu. Programın en dikkat çekici kısımlardan biri ise Fenerbahçe ve Galatasaray'ın havuzdan çıkması durumunda şu an elde ettiği yayın gelirlerinin 2.5 kat fazla olacağını, böyle bir şeyi yapmayarak iki takımın da fedekarlıkta bulunduğunu ifade ettiği.

Aziz Yıldırım "Fenerbahçeliler Atatürk'ün kulübü olduğunu hep söylüyoruz ve gurur duuyuyoruz. Bizden önce kimse bunları söylemiyordu ama şimdi moda oldu. Fenerbahçeliler olarak Atamızı saygı ile anıyoruz. Diğer kulüplerin de konuyla ilgili kamuoyuna açıklama yapmasından mutluyuz. Hepimiz aynı paydada buluşuyoruz" ifadelerini kullandı.

"BİZİM ANLAYIŞIMIZ FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ, FENERBAHÇE FUTBOL TAKIMI DEĞİL"


Aziz Yıldırım, "9 branşta 80 kategoride yarışıyoruz. 1500'e yakın lisanslı sporcumuz var, eğitim görüyorlar. Böyle bir camiayı temsil ediyoruz. Bizler bir sosyal etkinlikte bulunan kuruluşlar olarak da bakıyoruz duruma." dedi.

"BELİRLİ ZAMANLARDA DÜŞÜŞ YAŞANACAKTIR"


Yıldırım üç büyüklerle ilgili "Türk futbolu geldiği noktada Avrupa'da tanınan bir noktaya gelmiştir. Herkes olaylara hep kötü yanından bakma adetinde. Özellikle Türk milletinin böyle bir görüşü var. Futbolda belirli zamanlarda yükseleceksiniz, belirli zamanlarda düşüş yaşanacaktır. Bu da gayet normaldir. Ama Türk futbolunda düşüş olunca çok farklı yorumlar yapılıyor. Biz de herşey 1 numara olma durumuna bağlı olduğu için hemen başarısız damgası vuruyoruz. Yalnız futbol değil. Mesela Nevin Yanıt'ın birinci olması dünya şampiyonası kadar öenmlidir.

Lokomotif kulüpler var. Bu yalnız Türkiye'de değil, İtalya'da, İspanya'da da var. İngiltere'de Manchester United, Chelsea. Biz de üç büyükler ve sonradan Trabzonspor'un eklenmesi oldu. Sonradan Bursaspor kazandı. Bu sene bu katılma oluyor. Üç büyükleri çok kötü gösterip, onları çok yükseliyor gibi göstermek de hatadır. Bu lokomotif takımları dışlamak yarar getirmez. Hepsini hep berabere yükseltecek bakışlar olmalı.

Sezon başına baktığımızda Galatasaray'ın daha güçlü olabileceğini düşünüyorduk. Şimdi durumlar değişti. Biz şampiyon olmak istiyoruz. Geçen sezon gibi hesaba katıp katmama durumu yok. Kayserispor, Trabzonspor, Beşiktaş, Bursaspor... 3 puanlı ligde neyin olacağını kestirmek zor. Basın bugün belki tiraj düşünerek -Anadolu'da İhtilal- var gibi düşünüyor. Kendilerini düşünüyor olabilirler ama daha konuşmak için herkes." dedi.

"ALEX BİR DEĞERDİR"


Aziz Yıldırım Alex ile ilgili, "Bazı değerli adamların varlığını kabul ettiğimiz gibi bu değerleri hemen yok etmeyi kabullenemiyorum. Alex Fenerbahçe için bir değerdir. Oynar oynamaz bunun kararını Aykut Kocaman verir. Biz Alex'in kişiliğinden, saha içindeki durumundan bazı zamanlarda memnunuz, bazen de memnun olmadığımız da oldu elbet. Kötü olduğunda dinlenir. Alex, kalır, gider böyle bir polemiğe gerek yok. Bu takımın kaptanıdır. Tecrübelidir. İlerki yıllarda burada olmak isterse memnun oluruz. Alex bir değerdir. Onu hedef göstermek yanlış. 10 senede Alex gibi Türkiye'ye kaç oyuncu gelmiş. Fenerbahçe'yi bir yerlere taşıyan isimlerden biridir. Ben de insanım, gazete okumuyorum ama birileri böyle tenkitler olsa insanın kafasında bazı şeyler oluşabilir." ifadelerini kullandı.

"GÜİZA İYİ OYUNCUDUR"


Yıldırım Güiza ile ilgili "Güiza 15 gün sonra takımla çalışmalara başlayacak. Güiza iyi oyuncudur ama Türkiye'de basın mensuplarının bir görüşü var, biraz kötü oldu mu hemen gönderelim, yenisini getirelim. Sonra kulüplerin harcamalarını eleştiriliyorlar ama bunun nedeni bir de onlar." dedi.

Aziz Yıldırım basketbolla ilgili, "2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda milli takım final oynadı. Hepimiz alkışladık onları, sevindik. Ama kimse o oyuncuların kulüplerine teşekkür etmedi. Gerek Efes Pilsen, gerek Fenerbahçe Ülker, sayın Tanjevic de teşekkür etmeli, kendisine sahip çıktık. Biz genç oyuncuların hazırlığında önemli rol oynadık. Belki Avrupa'da bu dönemde başarı olabilirdi ama milli takımın altyapısını yaptık. Baskette Fenerbahçe değil milli takımın altyapısı için çalıştık." dedi.

"HAKEMLER İYİ NİYETLİ"


Aziz Yıldırım hakemlerle ilgili, "Rahmetli Hasan Doğan döneminden önce güven ortamı yoktu. Biz maçların ağızlardan çıkanlara göre şekillendiğine inanıyorduk ama ondan sonra durum değişti. Şu anki hakemlerde sadece yeteneksizlikten dolayı maçı idare edememe durumu olabilir. Geçmişte art niyet aradık, ama şu an öyle bir şey yok.

Hakemliği Türkiye'de maalesef hakemler zorlaştırıyor. Bir kuralı başkasına başka, bir başkasına başka uygularsanız problem olur. Fenerbahçe şampiyonluğu kaybetti, top hareket halindeydi. Galatasaray'ın önceki haftalardaki maçnıda da oldu. Faul nerede olduysa hakemin işi oradan atışı sağlamaktır.

Hakem hatalarıyla ilgili ikinci bir şey. Kornerde herkes güreş yapıyor ama faul yok. Hakem korkmayacak kim yapıyorsa penaltıyı verecek. Taç atışları da, nereden çıkıyorsa oradan attıracak. Ofsayt kaçabilir. Santimler bu, ama 1-2 metre kaçıyorsa problem olabilir tabi.

Biraz da hakem konusunda atamalara dikkat edecekler. Tartışarak yapacaklar." dedi.

"TÜRK FUTBOLUNUN İLERLEMESİ İÇİN..."


Yıldıırm Türk futbolu ile ilgili "Türk futbolunun ilerlemesi için 'rakibi nasıl durduracağız' değil, 'rakibi nasıl yeneceğiz' diye düşünen hocaların fazlalaşması gerek. İçeride hocanın söylediği şey oyunu kilitlemek yönünde. Açık oynasa hepimiz daha fazla zevk alacağız. Mesela Anelka geldi, benimle görüşmek istediğini söylediler. Sonra anlattı gitmek istiyormuş. 'Paranı alıyor musun, bir sıkıntın var mı?' dedim. Dedi 'yok'. 'Herhangi bir şeyden şikayetçi misin' dedim, 'yok her şeyden memnunum' dedi. 'Neden?' dedim? 'Ben burada futboldan zevk almıyorum' dedi. 'Sahaya çıkıyorum, iki kişi başımda duruyor. Sürekli vuruyorlar, bana müsaade edin gideyim' dedi. Sonra durumu anlattık. Daha iyi zamanlar olacağını söyledik ikna ettik ve bir sene daha kaldı." dedi.

"MÜDAHALE ETMEM GEREK"


Aziz Yıldırım soyunma odası ile ilgili, "12 senedir başkanım. Çok hoca ile çalıştım. İyi de ayrıldığımız oldu, kötü de oldu. Müdahale etseydim, kötü ayrılanlardan biri gittikten sonra bunları söylerdi. Demekki müdahale etmemişim. Kendi esas düşüncem ise ben burada her şeyden sorumlusuysam, başarı/başarısızlıkta iki noktada da müdahale etmem gerek. Kim olursa olsun. Burası bir kurumdur. Diyebilirsin, şu şu şundan faydalanabilirsin. Gerisi ona kalır. Mesela idmana gitme amacımız, sizle birlikteyiz. Beraberiz, dikkat edin aman anlamında. Konuşma da yapabiliriz. Milan'da Galliani'yi mesela onların soyunma odasına ben götürdüm. Orada ayıp olmuyor, biz de oluyor. Bunları aşmak lazım, soyunma odasına girip girmemekle hiçbir şey olmaz." dedi.

Aziz Yıldırım 'Türkiye'de bir oyuncu almak istiyor musunuz?' şeklindeki soruya "Şimdi birini söylesem polemik yaratır. Buna kararı Aykut Kocaman verir. İstenirse alırız. Kimi al derse almaya çalışırız. Arda Turan iyi oyuncudur ama medya çok üstüne gidiyor. 10 dakikada ikna ederim sözünü ise o zaman için söyledim, şimdi değil." cevabını verdi.

Yıldırım, "Türkiye'nin en iyi kadrosu Fenerbahçe'dedir. Barcelona'da eksik yok mu? Var. Bizde de var. Fenerbahçe'nin kadrosu iyidir. İnşallah ikinci devre ile birlikte çıkış yükselir. Bunu iddia ediyorum. Türkiye'nin en iyi kadrosu Fenerbahçe'dedir." dedi.

Yıldırım, "Aykut Kocaman'ı sportif direktörlük göreve getirirken teknik direktörlüğü hiç düşünmedik. Hatta son güne kadar da olmadı. Kocaman bu kulübün çocuğudur, kendisinden memnunuz. Biz bu kararı kolay almadık, çok şeyler konuşuldu, tartışıldı." dedi.

Aziz Yıldırım çimle ilgili, "Barcelona, Manchester, Hollanda'da Avrupa'nın bir çok kulübünde sistem değişti. Yapay ışık ile çimin kök salmasını sağlıyorsunuz. Onları getirdik ve uyguluyoruz. Bu sene değiştirince bu sene onları kullanmadan yaparız dedik ama olmadı. Şimdi bakımı da durumu da gayet iyi. Bu sene bir geçsin bir kez daha bakacağız. Stadın büyütülmesine ilişkin bir çalışmamız yok. Stadın içinde ve dışında güzelleştirme adına çalışmalar yapıyoruz." dedi.

"BETONDAN DA İYİ ANLARIM, FUTBOLDAN DA"


Aziz Yıldırım, "2009 seçiminde 3 yıl şampiyon olacağız diye bir hedef koyduk. Büyük kulüplerde hedef koymazsanız çalışamazsınız. Bunu inanarak söyledim. Daha önce kopsaydık, iddiamızdan uzaklaşsaydık o zaman başarısız olurduk. Son maçta 90. dakikaya kadar bu şansı taşıdık. 10-15 pozisyon oldu, atamadık. Aynı şeyi bu sene yine söylüyoruz. Fenerbahçe şampiyonluğa oynamıyor demek Fenerbahçe başkanlığına ihanettir.

Bizler hepimiz gelip geçiciyiz. Bu camia içinde ama ölene kadar olacağız. Bizden sonraki geleceklere bir gelecek hazırlamak içindi yapılanlar. Ortega, Alex, Anelka, Hooijdonk, Niang, Güiza'yı getirdik. Güiza başarısız olabilir ama geldiği nokta ve diğer sebeplere de bakmak gerekli. Fenerbahçe son 10 yıla damga vurmuştur.

Fenerbahçe'yi dünyada tanıtmak için çalışmalar yaptık. Bir Roberto Carlos. Kardeşim kendi işleriyle ilgili Çine'e gittiler, orada lokantada adam Roberto Carlos'u soruyor. Şili'ye altın almaya giden arkadaşlarımız duvarda Roberto Carlos'un posterini görmüşler, biz bunu sağladık. Dünyada bugün Fenerbahçe Spor Kulübü denildiğinde tanınıyor. Basket ve erkek takımlarımızda da yapıyoruz şu an bunu. Diğer kulüpler bizi örnek alarak bunu yapmaya çalışıyor. Bu kime yararlı oluyor. Bu ülkeye yani.

Stat projemizle diğer kulüplere öncelik ediyoruz. Bizim bakış açımız bu. Bu yatırımlarla Fenerbahçe'nin geleceği garanti altına almıştır. Betondan da iyi anlarım, futboldan da. Olaya bakış açısı mesele. Biz tesis yapıyoruz, Avrupa'ya gitmemek için. Onlar bize gelsin. Bu yıl Sivas'ın antrenman sahasında ısıtma var, 10 senede bu noktaya birlikte geldik." ifadelerini kullandı.

Aziz Yıldırım Carlos ve Stoch ile ilgili, "Bir gazeteci yazıyor. Şu alınacak, bu alınacak. Bu gidiyor, bu geliyor. Bu benim oyuncuma zarar veriyor. Sonra biz bunu yalanlıyoruz. Hem bize hem onlara zarar veriyor. İletişimi iyi hale getirmek gerek. Üç kişi bir araya gelerek haber yapmamak gerek. Antrenman seyretmekle her şeyi onlar biliyor ama biz bilmiyoruz.

Roberto Carlos bize gelmek istedi. Capello'ydu hocası, izin vermedi. Sonra gizli kalması gerekiyordu bu durum, ama medyada duyuldu. Biz defteri kapattık. Bir yıl sonra gittik, konuştuk ve kabul etti. Geldi. Biz o arada yazılanları yalanladık. Biz o yıl gitmedik. Transferde şartlar değişebilir...

Biz Stoch ile Twente maçı olduğunda ilgilenmeye başladık. Son gün gidip kalkıp yapmadık. Sportif direktörümüz bize rapor verdi ve takip edildi. Daha önce açıkladığımızda zararı oluyor. Mesela Fransa'daki transferlerle ilgili. Uçakta açıkladım. Bizim basın yazdı, pazarlık gücümüz kalmadı. Adam önümüzde masaya koyuyor gazeteyi." dedi.

"FENERBAHÇE VE GALATASARAY FEDAKARLIK YAPIYOR"


Aziz Yıldırım havuz sistemi ve Anadolu'da satılan pahalı biletlerle ilgili, "Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleri havuz sisteminden dolayı çok büyük fedakarlıklar yapıyor. Havuzdan çıksa, havuz sistemi olmasa, teknik konuşmalar var aldığımızın 2.5 katı kulüplerimize gelebilir. Ama bizler Türk futbolu için fedakarlık yapıyoruz ve bunu destekliyoruz. Bütün kulüplerin birbirlerine saygı göstermeleri lazım ve bunu en çok bizler hakediyoruz. Anadolu'ya gittiğimizde 20 TL olan bilet 100 TL'ye satıyorlar. Bununla ilgili TFF'ye yazı yazdım ve yarınki kulüpler birliği toplantısında gündeme getireceğim. Herkesten ricam şu, bütün Anadolu'ya gittiğimizde herkesten aynı saygıyı bekliyoruz. Bizim taraftarlar gidip rahatça seyrebilmeli, ücretten şikayet etmemeli. Biz bizim uygulamayı kendi stadımızda herkese aynı fiyatı uyguluyoruz."
dedi.

Aziz Yıldırım "İki derbide içeride berabere kaldık. Gider orada yeneriz, yendik yani daha önce. Problem değil. Amaç şampiyonluk. 6 senedir derbi kazanıyoruz. Derbileri kazanarak şampiyon olunca son 10 yılda şampiyonluklarımız daha fazla olurdu." dedi.

Aziz Yıldırım, "Sosyal paylaşım siteleriyle, taraftarın daha iyi iletişim sağlayacağı bir çalışmalar yapıyoruz. Taraftar grupları için de bir tribünü tamamen açmayı düşünüyoruz. Salonda olacak. Hatta statta bile yapabiliriz. Hamburg'ta vardı bu olay. Spordan şiddet yasasından haksız yere mağdur olan arkadaşlar var. Onların problemlerini çözmeye çalışacaklar." dedi.

"EN BÜYÜK SIKINTININ MENAJERLİK OLDUĞUNU SÖYLEDİM"


Aziz Yıldırım menajerlikle ilgili, "Geçen sene Türkiye'den en büyük sıkıntının menajerlik olduğunu söyledim. Önüne gelen gitmiş oyuncularla anlaşma yapmış. Gitmişler oyuncuları alabilmek için bir de kulüpleri kullanmışlar. Eğitimsizlikten bir de oyuncular yetkileri vermiş. Geçen sene bunu Mehnet Topuz da yaşadık mesela. İş farklı noktalara gidiyordu ki, hallettik. Türkiye'de böyle bir sakat düzen var, bunun ortadan kalkması lazım. Herkes kendi mesleğini belli kurallara göre yapmalı." dedi.

Yıldırım taraftarla ilgili, Fenerbahçe taraftarının bir ayrıcalığı vardır. Diğer taraftarlara benzemez. Bazen çok çabuk reaksiyon verir ama çabuk geçer. Sonra aklıselim oturur ve bunu düzeltmek için davranışlarda bulunur. Hep dediğimiz bir şey var; "Sevgi eylem gerektirir", artık sadece olayları "yenme" üstüne düşünmememiz gerekiyor. Bayanlar, çocuklar bunları statlara çekelim. Bu Türk sporu için önemli bir adım. Şu küfürü hep beraber statlardan atalım." dedi.

Aziz Yıldırım yabancı sayısı ile ilgili, "Yabancı sayısında tavrım belli. Önünü açmak lazım. 6+2+2 diye değil ama. Ben 20 tane futbolcu getirdim, sahaya kaç tane çıkacak? 11 tane oynatabileceğiz. Belki 6 oynar, 5 oynar, bunların adı konulur. Ben getirip-götürme şansını yakalayabileyim. Göndermek istiyorsun, gönderemiyorsun. Büyük maliyetleri var. Yabancı, yerli oyuncu sayısı belirlensin ama transfere bir sınır koyulmasın. İstediğimiz kadarını transfer edelim." diyerek sözlerini noktaladı.