Bursali Genç Teknik Adam Kendi Yolunu Çizecek
Samsunspor’u Süper Lige tasiyan Hüseyin Eroglu’nun yardimciligini yapan ve sampiyonluktan sonra kendi kariyer planlamasi çerçevesinde teknik kadrodan ayrilan Bursali teknik Direktör Ahmet Çagiran, 2. ve 3. lig takimlarindan teklif aliyor.
Samsunspor’un yillardir süren Süper Lig hasretine son veren teknik heyette Hüseyin Eroglu’nun yardimciligini yapan ve aldigi sürpriz kararla ekipten ayrilan Bursali futbol insani Ahmet Çagiran, kariyerine teknik direktör olarak devam edecek. Futbola Bursa’da basladiktan sonra, Altay, Karsiyaka, Denizlispor, Çaykur Rizespor gibi takimlarda 200’ün üzerinde maça çikan Çagiran, gösterdigi performans ile milli takima kadar yükseldi. Çagiran, futbolculuk döneminde oldugu gibi, teknik adamlik kariyerinde de önemli basarilara imza atti. 2.Amatör Küme’den aldigi Yildirim Belediyespor’u Bölgesel Amatör Lig’e tasiyan Çagiran, Halide Edip Adivar Spor Kulübü, Kirikkalespor, Nigde Anadolu Futbol Kulübü, Inegölspor ve Samsunspor gibi takimlarda yardimci antrenörlük yapti.
Çocuklugundan itibaren futbolun içerisinde yer alan ve futbolun kendisi için yasam tarzi haline geldigini söyleyen Ahmet Çagiran, “Çocukken bir sokak oyunu olarak baslayan futbol tutkum, beni bir futbolcu adayinin veya futbolcunun kurabilecegi tüm hayallere kavusturdu. Profesyonel olduktan sonra Süper Lig’in ve Türk futbolunun önemli camialarina oynadim. Milli Takim formasi giymenin mutlulugunu yasadim. Futbolcu olarak, Rahmetli Nejat Biyediç, Riza Çalimbay, Reha Kapsal, Yilmaz Vural çok degerli hocalarla çalisma firsati buldum. Çok önemli kazanimlar sagladim” dedi.
"Teknik direktör olarak hizmet edecegim"
Aktif futbol hayatini tamamladiktan sonra hiç ara veremeden teknik adamlik kariyerine baslayan Çagiran, “Sahadan kulübeye geçtikten sonra ilk ögrendigim sey, antrenörlügün de en az futbolculuk kadar zor oldugu idi. Erman Güracar, Murat Yoldas ve Hüseyin Eroglu gibi önemli teknik adamlarin birinci yardimciliklarini yaparak, kendim için çok büyük kazanimlar sagladim. Ancak bu da bir süreçti ve tamamlandi. Futbol hayatimin bundan sonraki dönemine, kendi vizyonum, hedeflerim yönünde teknik direktör olarak devam etmenin zamaninin geldigini düsünüyorum” diye konustu.
Uzun ve kalici basarinin yolu sistem ve planlama
Özellikle Samsunspor’daki sürpriz ayriligin ardindan Çagiran, birçok 2. Ve 3. Lig takimindan teklif aldi. Bir süredir dinlendigini, yeni süreç için hazirliklar yaptigini ve ekip olusturdugunu kaydeden Çagiran, futbolun geldigi noktayi degerlendirdi. Dünya’da futbolun bir oyun olmaktan çiktigini milyar dolarlik bir sektöre dönüstügünü aktaran Çagiran, “Futbol, her gün gelisen, kendini yenileyen, trendleri degisen bir spor dali. Teknik adamlar olarak biz, futbolun tüm bilesenlerinden daha fazla bu gelismelere, degisime, yeniliklere ayak uydurmak zorundayiz. Futbolda uzun süreli ve kalici basarilarin yolu; sistemli, inovatif, planli çalismaktan geçiyor. Bir sistemi olmayan, bir plan yönünde ilerlemeyen kulüplerin orta ve uzun vadede futbolda var olabilecegini sanmiyorum” ifadelerini kullandi.
Krizler firsati dogurur
Yeni futbol düzenine ayak uydurmayan birçok takimin zorlu süreçlerden geçtigini, Bursaspor, Eskisehir Türk futbol kültürünün önemli imgelerinin agir darbeler aldigini da dile getiren Çagiran, “Ben bu zor süreçlerden çikisinin yine bu sürecin içeresinde oldugunu, bu krizlerin bir firsata dönüstürebilecegine inaniyorum. Bakin benim de mensubu oldugum, formasini giymekten onur duydugum Bursaspor’un en önemli özelligi üreten bir yapi olmasiydi. Sadece kendisi için degil, Milli takimlar için futbolcu yetistiren bir camiaydi. Yine Eskisehir kendi degerleri ile var olan bir kulüptü. Bunlar gibi ülkemizde ve dünyada birçok kulüp kisa vadeli basari hedefleriyle üreten, yetistiren misyonlarini terk ederek, adeta bir tüketim çilginligina kapildilar. Yabanci futbolcu çilginligi ile kendi çocuklarimizi, degerlerimizi göz ardi ettiler. Gelinen durum ortada. Ancak bu sorunun çözümü yine kendi içeresinde gizli” dedi.
Tüketen degil üreten futbol anlayisi
Planli, üretim ve yetistirmeyi esas alan bir sistemin zorunluluguna isaret eden Ahmet Çagiran, “Sporcularimizi öncelikle günümüz futbolunun gereksinimlerini yerine getirebilecek sekilde yetistirmeliyiz. Fiziksel, teknik ve taktiksel gelisimlerinin yani sira sosyal ve psikolojik gelisimlerine de katki saglamak zorundayiz. Çünkü futbol duygulari da bünyesinde barindiran bir spor. Sporcularimizi mevcut sistemde rekabet edebilecek hale getirdikten sonra kesinlikle onlari güvenmeli ve onlara gerekli sanslari tanimaliyiz. Bakin sadece yabanci futbolculara sagladigimiz imkan ve verdigimiz sanslari kendi çocuklarimiza vermemiz bile tüketen bir futbol ortamindan üreten futbol iklimine geçmemizde önemli bir adim olacaktir” seklinde konustu.
Oyun istikrari saglanmiyor
Günümüz futbolunda teknik adamlarin görevinin daha agir oldugunu da sözlerine ekleyen Çagiran, “Teknik direktörler olarak gerekli özelestiriyi yapacak olursak maalesef yeterince donanimli degiliz. Oyunu oyuncularin kisisel yeteneklerine birakiyoruz çogu zaman. Böyle olunca da gününde olan takimlar maçlari kazaniyor ve bir oyun istikrari saglanmiyor. Oysa çalistigimiz takimlarda sistem oyunu oynatabilirsek gelisim açisindan daha yüksek performanslar alabiliriz oyunculardan. Teknik direktör eksikligi futbolcu eksikliginden daha çok hissediliyor ülkemizde. Bir teknik direktör olarak oyuncudan performans almak ve istedigimiz oyunu anlatabilmek tamamen teknik direktör sorumlulugudur” ifadelerini kullandi.
Çocuklugundan itibaren futbolun içerisinde yer alan ve futbolun kendisi için yasam tarzi haline geldigini söyleyen Ahmet Çagiran, “Çocukken bir sokak oyunu olarak baslayan futbol tutkum, beni bir futbolcu adayinin veya futbolcunun kurabilecegi tüm hayallere kavusturdu. Profesyonel olduktan sonra Süper Lig’in ve Türk futbolunun önemli camialarina oynadim. Milli Takim formasi giymenin mutlulugunu yasadim. Futbolcu olarak, Rahmetli Nejat Biyediç, Riza Çalimbay, Reha Kapsal, Yilmaz Vural çok degerli hocalarla çalisma firsati buldum. Çok önemli kazanimlar sagladim” dedi.
"Teknik direktör olarak hizmet edecegim"
Aktif futbol hayatini tamamladiktan sonra hiç ara veremeden teknik adamlik kariyerine baslayan Çagiran, “Sahadan kulübeye geçtikten sonra ilk ögrendigim sey, antrenörlügün de en az futbolculuk kadar zor oldugu idi. Erman Güracar, Murat Yoldas ve Hüseyin Eroglu gibi önemli teknik adamlarin birinci yardimciliklarini yaparak, kendim için çok büyük kazanimlar sagladim. Ancak bu da bir süreçti ve tamamlandi. Futbol hayatimin bundan sonraki dönemine, kendi vizyonum, hedeflerim yönünde teknik direktör olarak devam etmenin zamaninin geldigini düsünüyorum” diye konustu.
Uzun ve kalici basarinin yolu sistem ve planlama
Özellikle Samsunspor’daki sürpriz ayriligin ardindan Çagiran, birçok 2. Ve 3. Lig takimindan teklif aldi. Bir süredir dinlendigini, yeni süreç için hazirliklar yaptigini ve ekip olusturdugunu kaydeden Çagiran, futbolun geldigi noktayi degerlendirdi. Dünya’da futbolun bir oyun olmaktan çiktigini milyar dolarlik bir sektöre dönüstügünü aktaran Çagiran, “Futbol, her gün gelisen, kendini yenileyen, trendleri degisen bir spor dali. Teknik adamlar olarak biz, futbolun tüm bilesenlerinden daha fazla bu gelismelere, degisime, yeniliklere ayak uydurmak zorundayiz. Futbolda uzun süreli ve kalici basarilarin yolu; sistemli, inovatif, planli çalismaktan geçiyor. Bir sistemi olmayan, bir plan yönünde ilerlemeyen kulüplerin orta ve uzun vadede futbolda var olabilecegini sanmiyorum” ifadelerini kullandi.
Krizler firsati dogurur
Yeni futbol düzenine ayak uydurmayan birçok takimin zorlu süreçlerden geçtigini, Bursaspor, Eskisehir Türk futbol kültürünün önemli imgelerinin agir darbeler aldigini da dile getiren Çagiran, “Ben bu zor süreçlerden çikisinin yine bu sürecin içeresinde oldugunu, bu krizlerin bir firsata dönüstürebilecegine inaniyorum. Bakin benim de mensubu oldugum, formasini giymekten onur duydugum Bursaspor’un en önemli özelligi üreten bir yapi olmasiydi. Sadece kendisi için degil, Milli takimlar için futbolcu yetistiren bir camiaydi. Yine Eskisehir kendi degerleri ile var olan bir kulüptü. Bunlar gibi ülkemizde ve dünyada birçok kulüp kisa vadeli basari hedefleriyle üreten, yetistiren misyonlarini terk ederek, adeta bir tüketim çilginligina kapildilar. Yabanci futbolcu çilginligi ile kendi çocuklarimizi, degerlerimizi göz ardi ettiler. Gelinen durum ortada. Ancak bu sorunun çözümü yine kendi içeresinde gizli” dedi.
Tüketen degil üreten futbol anlayisi
Planli, üretim ve yetistirmeyi esas alan bir sistemin zorunluluguna isaret eden Ahmet Çagiran, “Sporcularimizi öncelikle günümüz futbolunun gereksinimlerini yerine getirebilecek sekilde yetistirmeliyiz. Fiziksel, teknik ve taktiksel gelisimlerinin yani sira sosyal ve psikolojik gelisimlerine de katki saglamak zorundayiz. Çünkü futbol duygulari da bünyesinde barindiran bir spor. Sporcularimizi mevcut sistemde rekabet edebilecek hale getirdikten sonra kesinlikle onlari güvenmeli ve onlara gerekli sanslari tanimaliyiz. Bakin sadece yabanci futbolculara sagladigimiz imkan ve verdigimiz sanslari kendi çocuklarimiza vermemiz bile tüketen bir futbol ortamindan üreten futbol iklimine geçmemizde önemli bir adim olacaktir” seklinde konustu.
Oyun istikrari saglanmiyor
Günümüz futbolunda teknik adamlarin görevinin daha agir oldugunu da sözlerine ekleyen Çagiran, “Teknik direktörler olarak gerekli özelestiriyi yapacak olursak maalesef yeterince donanimli degiliz. Oyunu oyuncularin kisisel yeteneklerine birakiyoruz çogu zaman. Böyle olunca da gününde olan takimlar maçlari kazaniyor ve bir oyun istikrari saglanmiyor. Oysa çalistigimiz takimlarda sistem oyunu oynatabilirsek gelisim açisindan daha yüksek performanslar alabiliriz oyunculardan. Teknik direktör eksikligi futbolcu eksikliginden daha çok hissediliyor ülkemizde. Bir teknik direktör olarak oyuncudan performans almak ve istedigimiz oyunu anlatabilmek tamamen teknik direktör sorumlulugudur” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA
