Irfan Can Egribayat Açiklamasi 'Taraftarimiz Önümüzdeki Sezon Da Bize Inanmaya Devam Etsin'

Fenerbahçe’nin basarili file bekçisi Irfan Can Egribayat, “Taraftarlarimiz bize inanmaya devam etsinler. Çünkü biz onlara inaniyoruz, güveniyoruz. Ben 6 sene boyunca çok mücadele ettim. Ama o kilit Fenerbahçe’de açildi. Belki bu kupa da bizim o kilidimizi açacaktir” dedi.

Fenerbahçe’nin basarili kalecisi Irfan Can Egribayat, kulüp televizyonunda yayinlanan ‘Günün Röportaji’ programinin konugu oldu. Türkiye Kupasi zaferini degerlendirerek sözlerine baslayan Irfan Can Egribayat, “Bizim için sezon güzel bitti çünkü bizim için önemliydi. Hedefimiz hem kupayi kazanmak hem de ligi kazanmakti. UEFA’da da gidebildigimiz yere kadar gitmek istiyorduk. UEFA’da ilk maçta Sevilla’ya karsi sanssiz bir maglubiyet yasadik. Ligdeyse istedigimiz sonuçlari alamadigimiz zamanlar oldu. Taraftarlarimizi üzdügümüzü takim içinde çok konustuk. Bizler de çok üzüldük. Bize yakismayan puanlar kaybettik. Buradan hem sahsim adina hem de takim arkadaslarim adina tekrar bütün taraftarlarimizdan özür diliyorum. Ziraat Türkiye Kupasi taraftarlarimizi bir nebze de olsa mutlu edebilecegimiz bir yerdi. Ziraat Türkiye Kupasi boyunca iyi performans sergiledik. 5 maç oynamistim, 3’ünde kaleyi gole kapatmistim. Bu da hem iki yari final hem final maçi olunca farkli oldu ki final maçinda kaleye çok fazla top gelmedi. Takim olarak önde pres anlaminda çok iyiydik. Bizim için güzel bitti. Taraftarlarimiza armagan olsun. Onlarin bu kupaya ihtiyaci vardi. Biz bunu hissediyorduk. Bize verdikleri tepkilerin de kupa hasretinden, bizim daha fazla basarili olmamizi istemelerinden kaynakliydi. Onlara bu kupayi hediye edebildigimiz için çok mutluyuz. Insallah önümüzdeki yillarda daha fazla kupa kazanip, onlari daha çok mutlu edebiliriz” dedi.

Egribayat, sampiyonluk kutlamasi sonrasinda genç kalecilerimizden Osman Ertugrul Çetin ile eglenceli dakikalarin yasandigi anlar içinse sunlari söyledi:

“Maçtan sonra açikçasi çok yüksektim, çok heyecanliydim. Formami çikarip tribünlere atmistim ve su an bende final maçinin formasi yok. Çok güzel bir duygu. Takimdaki herkesle çok iyiyiz ama Ertugrul ile çok iyi anlasiyorum. Agabey-kardes iliskimiz söz konusu. Kutlama aninda da ‘Agabey beni bir sirtina alsana’ dedi.

Ben de aldim, sonrasinda da attim asagiya, tabii o anlar da oldukça komik ve eglenceli oldu. Güzel görüntülere sahne oldu.”

“Fenerbahçe formasinin agirliginin farkina vardim”

Transferinin ilk gününden itibaren hazir olmaya çalistigini vurgulayan basarili eldiven, “Ben buraya geldigimde ikinci kaleci oldugumu biliyordum. Altay takim kaptani ki Altay benim 17-18 yasindan beri çok yakin arkadasim. Keza milli takimlarda da beraberdik. Ikinci kaleci olarak geldigimin bilinciyle ‘forma gelir mi’ diye her defasinda çalistim, hazir oldum ki forma geldiginde çok hazir bir Irfan da yoktu. Bunu da her zaman söyledim. Bu konuda da sag olsunlar Özcan Hoca, Yasin Hoca benim yetenegime çok güvendikleri için kilo verdigim zaman çok farkli noktalara gelebilecegimi, biraz çabuklastigim zaman çok farkli noktalara gelebilecegimden bahsettiler. Biz de bunlara yönelik çalismalar yaptik. Ben yedek kulübesindeyken de enerji vermeye çalistim” diye konusan Irfan Can Egribayat, takimdaki dostluk ortamina ve Fenerbahçe formasinin agirligina su sekilde vurgu yapti: “Takimda çok güzel bir dostluk var. Ben ilk geldigim gün hemen o dostluk ortaminin içine girdim. Tabii bunu gördügünüz zaman takim arkadaslarinizin da saha içinde basarili olmasini istiyorsunuz. Hiç kimsenin kalbinden kötü seylerin geçtigini düsünmüyorum. Yönetimimize de tesekkür ediyorum, detayli sekilde seçilmis ki ben geldigimde de gerçek karakterimi gösterecegimi söylemistim. Hep hazir bekliyordum. Ben kaleye geçtigim zaman takimin iki kulvarda da iddiasi vardi. Ben de elimden gelen her seyi yaptim. Kendi kariyerimden ziyade Fenerbahçe formasinin agirliginin farkina vardim. Gerçek anlamda çok farkli bir ortam. Taraftarlarimiz da sag olsunlar beni hep desteklediler. Ben de onlara, kulübe layik olmaya çalistim. Insallah önümüzdeki senelerde de bu böyle olacak. Basarili olabildiysem, takima katki verebildiysem ne mutlu bana.”

“Camianin agirligini görünce basamaklari hizli çikmaya basladim”

Kariyerinin Fenerbahçe’den sonra bambaska bir seviyeye çiktigini belirten Irfan Can, “Takim gol attiginda ya da son dakikada gelen goller esnasinda içimde öyle bir patlama oluyor ki Kazanmayi çok istiyorum. Ben Adanaspor’da da, Göztepe’de de hep çok istedim, hep basarili olmak istedim. Ama bazen kendi özel hayatimda sorunlar yasadim, takimlarimda bazi sorunlar yasadim. Bu, benden kaynakli oldu, takimdan kaynakli oldu, taraftardan kaynakli oldu tabii ki. Öyle oldugu için de hep basariya giden yolda merdivene takilip geri düstüm. Geçen sezon Göztepe’de son haftalarda oynamadim. Orasi biraz kötü de bitmisti. Belki de orada merdivenden 10 basamak asagiya düsmüstüm. Ama buraya gelince hem bu armanin agirligi hem de camianin agirligini görünce basamaklari hizli hizli çikmaya basladim. Çünkü basarili olmayi çok istiyorum. Babam, ailem, esim, simdi 1 de çocugum oldu. Onlar için bu hayatta mücadele veriyoruz ki onlar da ne bizim kazandigimiz paradan, ne yaptigimiz baska bir seyden mutlu oluyorlar, sadece bizim basarili olmamizi istiyorlar. Onlar için basarili olmaya çalisiyoruz. Gollerden sonraki o coskulu sevinçler de oradan geliyor. Ben o sevinci yaptigim zaman babamin evde ne kadar sevindigini bildigim için ya da esimin ne kadar mutlu oldugunu bildigim için veya taraftarlarimizin ne kadar mutlu oldugunu bildigim için onlarla beraber mutluluk yasiyorum” seklinde konustu.



"Volkan agabeyin iyi yanlarini almaya çalistim"

Sari-lacivertlilerin eski kalecisi Volkan Demirel’i örnek aldigini belirten Irfan Can, “Gollerden sonra bir anda bir patlama oluyor ki ben Volkan Demirel’i çok fazla izledim. EURO 2008 döneminde tam da futbola yeni basladigim dönemlerde Volkan Hocayi izliyordum. Onu çok izleyerek büyüdüm, babam da kalecilik anlaminda biraz ona benzetirdi. Taraftarlarimizin benzetmesini normal karsiliyorum. Insan izledikçe tabii bir seyler ögreniyor, bir seyler aliyor. Ben hep Volkan agabeyin iyi yanlarini almaya çalistim. Tabii saha içindeki o agresif tavirlari da ister istemez geçti bana. Ama takimda birilerinin bunu yapmasi lazim, birisinin ateslemesi gerekiyor ki genelde bunlari yapanlar da kaleciler olur” ifadelerini kullandi.

“Ailenin destegi çok önemli”

Aile kavraminin üzerinde genisçe duran basarili file bekçisi, “Ailenin destegi çok önemli ve aile her zaman ön planda. Evet, futboldan para kazaniyoruz, futbolla yatip kalkiyoruz ama futbol bittigi zaman ailen kalacak. Ben hep bu bilinçte bir insan oldum. Esime, anneme, babama hep çok deger verdim, simdi bir de kizim oldu. Su an kizim her seyin önüne geçti ki bazen de düsünüyorum, 10 gündür dünyada olan bir insana karsi nasil bu kadar sevgi hissedebiliyorsun? Bambaska bir duyguymus. Tabii biz geçen sene bir olay da yasamistik. Onun üstüne gelmesi belki biraz daha beni ona daha çok bagladi. Böyle olmasi da çok iyi. Kizim karsi cins olarak ilk babasiyla tanisiyor ve babasinin ne kadar düzgün bir karakter oldugunu ya da esine, evine ne kadar bagli oldugunu gördügü zaman ileride kendisi de böyle düzgün birisini bulmaya çalisir. Kader tabii ki ne olacagini bilemeyiz ama ben biraz da bu yönden bakmaya çalisiyorum. Ona verdigim sevgi bambaska ama beni biraz da iyi tanimasini, karakterimin dogru bir karakter oldugunu bilmesini çok istiyorum. Bundan sonraki süreçte normal hayatima biraz daha dikkat edecegim, etmem gerekiyor. Lig tarafina gelecek olursak da ben hep bir sekilde oynayacagimi hissediyordum. Tabii ki bunun bir sakatlik olmasini istemeyiz. Esimin de hamile oldugunu kimseye söylemiyorduk, hem yasadigimiz olaydan dolayi hem de nazara da inanan insanlariz. Nitekim korktugumuz için söylememistik. Ben hep içimden kizim dogdugunda hem lig sampiyonlugunu hem de kupayi kazanirsak benim için müthis bir sey olur diye geçiriyordum ki onun sansina da inaniyordum. Çok sükür kupayi kazandik. Onun da ilk kupasi oldu. Insallah uzun yillar burada kalabilirim. Kizim Melina’nin 1 yasindayken 3 kupasi olsun, 2 yasindayken 5 kupasi olsun, insallah hep yasindan çok kupasi olsun. Kizim için yasayacagiz. Insallah hayatimiz bu seneki gibi güzel bir sekilde devam eder” açiklamasinda bulundu.

“Babam hep arkamda oldu ve ben de futbola olan ilgimden dolayi bu ise çok siki sikiya sarildim”

Irfan Can Egribayat kariyerinin dönüm noktalarini, futbola olan bagliligini su sekilde anlatti:

“Küçükken bronsit hastaligi geçirdim ki çogu çocukta da oluyor. 6 aylik bebekken hastanede yattigim dönemler olmus. Tabii bu süreç devam etti ve kolay kolay atlatabilecegimiz bir sey degildi. Ben mahalle arasinda top oynamayi çok seviyordum ki ben okula baslayana kadar genelde oyuncaklarla oynardim. Tek oynamayi da severdim çünkü biraz içine kapanik bir çocuktum. Ne zaman okula basladim, biraz daha rahatlik geldi. Tabii babamin da hikayelerini dinledim. Sonrasinda yasim biraz daha büyüdükçe mahallede kum sahalarda agabeylerimizle top oynamaya basladim. Hatta kulübümüzde de bir dönem forma giyen Sadik Çiftpinar ile çok top oynadik. O benden büyük, genelde kaleye geçiriyordu beni. Harika bir karakterdir, bana da çok yardimci olmustur. O sekilde basladik. Sonrasinda bir gün babam beni toprak sahada izlemis. Eve gittigimde de bana, ‘Seni Adanaspor’a yazdiralim mi?’ dedi.

Ben de, ‘Çok mutlu olurum’ dedim. Ki benim oturdugum semtte de böyle kulübe yazilip giden çok çocuk yoktu. Sonra gittik ve ilk etapta saglik kontrolünden geçtim. O sirada doktor bronsitim oldugunu söyledi.

Adanaspor’a ilk yazildigimda orta saha olarak yazilmistim. Sonrasinda zorlanmaya basladim, kosuyorsun, mücadele ediyorsun. Öyle oldugu için babam ‘Gel kaleci olalim’ dedi.

Sonra babam bana krampon, eldiven aldi. Ilk antrenmanda da kaleci olarak beni hemen seçtiler. Ki kalecilige dair bilgim yoktu. Hep babamin anlattiklari, biraz da dogustan var olan yetenekle beraber Adanaspor’daki kiymetli hocam Eyüp Arin hoca geldi, tribündeki ailelerin yanina gitti ve ‘Irfan Can Egribayat’in babasi kim?’ dedi.

Babam da el kaldirmisti, buradayim gibisinden. Sonra Eyüp Hoca, ‘hemen yarin kimlik, saglik raporunu getirin, lisansini baslatacagiz’ demisti. Hikaye öyle basladi.

Ben bir de çalismayi çok seviyordum. Su an oldugu gibi o zaman da çok çalisiyordum. Babam okul ile futbolu birlikte götürmem konusunda çok yardimci oldu. O dönem benim için zor bir süreçti ama babam arkamda oldugu için ve benim de futbola olan ilgimden dolayi bu ise çok siki sikiya sarildim. Daha sonrasinda da profesyonel kariyer devam etti. Çok sükür buraya kadar gelebildik.”

“Çok mücadele ettim ve futbolda bu noktalara gelebildim”

Her zaman hayallerinin pesinden kostugunu ve kariyer basamaklarini bu sayede çiktigini aktaran Irfan Can Egribayat, “Adanaspor 2007 yilinda yeniden kurulmustu. Babam da çok koyu bir Adanaspor taraftaridir, bana da onu asilamisti. Biz hiçbir zaman büyük takim tutmadik, hep Adanasporluyduk. Yani ya Adanasporlusundur ya da Adana Demirsporlusundur, sehrin takimini tutmak zorundasin. Ben çok erken A Takima çiktim. Adana 5 Ocak Stadyumu’nda oynamayi çok istiyordum. Her antrenmanda o statta oynamayi hayal ederdim. Kimseye bahsetmedigim hayallerim de var. Hepsi gerçeklesti çok sükür, son bir tane kaldi o da A Milli Takimda oynamak. Bir sene geç ya da bir sene erken, önemli olan hayallerin gerçeklesmesidir. Nitekim Adana kariyerim de öyle basladi.

Eyüp Hoca sag olsun benimle hep ilgilendi. Çok çalistim, çok mücadele ettim ama futbolda bu noktalara gelebildim. Benim 14,5 yasimda kampa gönderdiler. Kamp ortami bambaska bir ortam. Çünkü Adanaspor altyapisinda çok düzgün bir çalisma ortamimiz yoktu. A Takima çiktigim zaman yasimdan da ötürü biraz kaldiramadim orayi. Sonra beni altyapiya geri yolladilar. Çok üzülmüstüm ve o benim dönüm noktalarimdan bir tanesidir. Ben hep çalismaya devam ettim. 1 ay sonra tekrar A Takima çiktim. Çünkü A Takimda olan bir kaleci kiralik olarak baska bir takima gitti ve ‘Irfan sen geri gel, burada dördüncü kaleci olarak devam et’ dediler. Kariyerimde çok etkisi olan bir baska isim Mustafa Sentabaklar’dir ve onunla saha içinde inanilmaz çalismalar yaptik. Saha içinde hep ekstra isler yaptik. Kendimizi fazlasiyla futbola verdik. Onun sayesinde fiziksel olarak da kendimi gelistirebilmistim Daha sonrasinda henüz 17 yasina girmeden Eyüp Hoca takimin basina geldiginde hiç tereddüt etmeden beni kaleye koydu. Öylelikle benim profesyonel Adanaspor kariyerim de baslamis oldu. Bazen genç kaleci kardeslerimden Ertugrul’la da konusuyoruz, ‘Burada oynayamiyorum, ne yapmam lazim?’ tarzinda sohbet ediyoruz. Benim de Adanaspor’da oynamadigim dönemler oldu ama sansimin yanimda oldugu anlar yasandi ve kaleye geçebilmistim. Her sene iki, üç maç oynadim ve o maçlarda iyi performans sergiledigim için Adanaspor, Süper Lig’den düstügünde 19 yasina yeni girmistim ve bir anda ‘Adanaspor’un birinci kalecisi oldun’ dediler. Öylelikle Adanaspor’da 3 sezon geçirdik, elimizden geleni yapmaya çalistik” dedi.



“Taraftarin bu armaya ne kadar sevgi duydugunu gördüm”

Sari-lacivertli taraftarla ilgili de konusan Irfan Can Egtibayat, Fenerbahçe taraftarinin camiaya olan bagliligini söyle anlatti:

“18 yasindayken, Adanaspor da Süper Lig’deydi. O zamanlar oynatmiyorlardi, çalisip bekliyorduk. U21 Ligi vardi, ben de U21 Ligi’nde Fenerbahçe’ye karsi oynadim. Daha sonrasindaysa U21 takimi oyunculari A Takim maçini izlemeye gidiyorlardi. Ben, ilk kez Istanbul’da büyük bir stadyumda maç izledim, o da Fenerbahçe’nin stadiydi. Ben orada taraftardan çok etkilenmistim. ‘Burasi inanilmaz bir yer’ dedim. Adana’da taraftar geliyor, tribün oluyor vs. ama hiçbir seymis gibi bir algiya da kapildim. Ki o zamanlar Volkan Demirel oynuyordu. Volkan agabeye bakiyordum, onu izliyordum. Orada da ‘Bir gün burada oynayabilir miyim?’ diye içimden geçiriyordum. Orada anladim ki Fenerbahçe kulübünün farkli bir ambiyansi var. Daha sonrasindaysa Fenerbahçe’ye transfer oldum, hemen Slovcko’ya gittim ki daha önce duymadigimiz takimdi. Stada gittik, sahaya çiktim ve bir baktim ki Fenerbahçe taraftari doldurmus stadi. Bizi hiçbir yerde birakmiyorlardi. Bu armaya, bu camiaya ne kadar sevgi duyduklarini gördüm. Sevilla deplasmanina da geldiler ki orada büyük sikintilar da yasadilar. Sag olsunlar bizi hiçbir yerde yalniz birakmiyorlar. Son olarak kupa finalinde de gördük, stadin 3’te 2’sini bizimkiler almisti, çok da güzel bir ambiyans vardi. Taraftarlarimiz bu süreçte beni biraz da Volkan Demirel’e benzettikleri için sevmeyen insan da beni sevmeye basladi.

Nitekim tanimayanlar daha yeni yeni tanimaya basladi.

Sag olsunlar beni çok seviyorlar, ben de onlari çok seviyorum. Insallah önümüzdeki senelerde de birbirimize olan bu bagimiz, sevgimiz artarak devam eder. Ben de insallah uzun yillar burada oynayabilirim.”

“Önümüzdeki sezon da bize inanmaya devam etsinler”

Son olarak yeni sezon ile ilgili görüs ve düsüncelerini paylasan file bekçisi, “Ben ilk geldigim andan itibaren bu kulübün büyüklügünü anladim. Insan böyle bir camianin içine girince daha iyi anliyor. Taraftarin istegi, arzusu Çalisanlar dahi çok fark ediyor. Kulüp için çalisan çok kisi var burada. Bunlari gördügünüz zaman siz de çikip bir seyler yapmaya çalisiyorsunuz. Kendi oyununu, kendi kariyerini düsünmedigin çok zaman oluyor. ‘Ben kulüp için bir sey yapmak istiyorum, bu kulübün buna ihtiyaci var, benim o zaman orada olmam gerekiyor’ tarzinda çok fazla an yasadim bu sene. Yeni sezon insallah bizim çok çok daha güzel olur. Insallah uzun yillar da burada kalabilirim. Tabii ki gelenler, gidenler olacak. Kadro planlamasini Baskanimiz, Yöneticilerimiz, yeni gelen hocamiz yapacaklardir. Ama ben bu aile ortaminin bozulacagini düsünmüyorum çünkü hem Baskanimiz hem de Yönetimimiz, transfer ettikleri oyuncularin sadece bireysel performanslarina degil karakterlerine de bakiyorlar. Fenerbahçe’ye layik bir oyuncuysa buraya getirmeye çalisiyorlar. Iyi bir sezon olacak diye düsünüyorum. Tabii ki kamp dönemini de çok iyi geçirmemiz gerekiyor. Taraftarlarimiz bize inanmaya devam etsinler. Çünkü biz onlara inaniyoruz, güveniyoruz. Onlari çok seviyoruz. Hangi oyuncuyla konusursam konusayim herkes taraftar hakkinda iyi seyler söylüyor. Düsünün bu takim çok fazla isliklandi, bu takima çok tepki de geldi ama ona ragmen herkes sunun bilincinde taraftar basariya aç, taraftar bir basari gelmesini istiyor. Biz de oyuncu grubu olarak bunun farkindayiz. Bu sezon elimizden gelen bu oldu, Ziraat Türkiye Kupasi oldu. Önümüzdeki sezon da bize inanmaya devam etsinler, biz onlara inaniyoruz, güveniyoruz. Güzel aile ortami içerisinde nice kupalar kazanabiliriz. Sunu da söylemek istiyorum; ben 6 sene boyunca çok mücadele ettim. Ama o kilit Fenerbahçe’de açildi. Belki bu kupa da bizim o kilidimizi açacaktir. Insallah daha niceleri olacaktir. Ben buna kalpten inaniyorum” diyerek sözlerini noktaladi.

Kaynak: İHA