Milli Güresçi Cansu Yilmaz, Enkaz Altindaki 17 Saatini Anlatti
Diyarbakir’da ücretli ögretmenlik yapan 25 yasindaki Beden Egitimi Ögretmeni ve milli güresçi Cansu Yilmaz, 108 kisinin hayatini kaybettigi Serin-2 Apartmani enkazinda iki arkadasini kaybetti, diger arkadasiyla 17 saat sonra sag çikarken, 27 Ocak’ta katildigi Dünya Sampiyonasi’nda 3.’sü olmanin sevincini buruk yasiyor.
Merkez üssü Kahramanmaras olan depremlerden sonra yaralar sarilirken, 108 kisinin hayatini kaybettigi merkez Baglar ilçesindeki Serin-2 Apartmani’nda 17. saatte sag çikarilan milli güresçi Cansu Yilmaz, enkaz altindaki dehseti ’çiglik sesleri geliyordu’ diye anlatti.
Depremden önce katildi Dünya Sampiyonasi’ndan bir takim sebeplerden ötürü verdigi doping testinin 14 Mart gününde açiklandigini ve 3.’lük elde ettigini belirten Yilmaz, sampiyonluk sevincini buruk yasadigini dile getirdi.
Girdigi maçlar ve elde ettigi sampiyonluklar hakkinda Ihlas Haber Ajansi muhabirine açiklamalarda bulunan Yilmaz, "Diyarbakir’da özel bir kolejde beden egitimi ögretmenligi yapmaktayim. 8 yasindan bu yana güresçiyim. Yasim 10 olduktan sonra Türkiye maçlarina katildim. 11 yasimdan itibaren bütün milli takim kamplarinda bulundum. O yasimdan bu yana milli takim kamplarinda büyüdüm. Milli sporcu olarak devam ediyorum. Türkiye Sampiyonalari’nda yeri geldi yenildim, yeri geldi yendim. Sampiyon oldugum maçlar oldu, 2. ve 3. oldugum maçlar da oldu. Bu zaman zarfinda çok sakatliklar geçirdim. Buna ragmen spor hayatima devam etmek zorunda kaldim. Avrupa ve Dünya Sampiyonasi’nda da defalarca bulundum. Ayni zamanda Balkan Sampiyonasinda da yer aldim. Depremden önce Dünya Güres Sampiyonasina katildim. Düzenlenen maçta 3. oldugumu biliyordum ama bazi sebeplerden kaynakli doping testi vermek zorunda kaldik. Bizler için derecelendirmeyi buna göre yapacaklardi. Bizler o derecelendirmeye girdikten sonra 3’üncü olduguma emindim, ama yine de sevinemiyordum" dedi.
"Arkadasimin kolundan çiktigim gibi hayat üçgeni arasina girdik"
Serin-2 Apartmani’nda 4. katta oturdugunu ve o binada ayni evde kaldigi iki arkadasini kaybettigini ifade eden Cansu Yilmaz, "Pazar gecesi tekrardan Diyarbakir’a geldik. Telefonlarimiza kentteki yagistan ötürü okullarin sonraki gün tatil edilecegi bilgisi gelmisti. Arkadaslarim da yoldan geldigim için benimle zaman geçirmek istiyordu. Bir arkadasimla benim odamda otururken iki arkadasim da diger odada uyuyordu. Oda arkadasimla birlikte saat 04.15’e kadar film izledik. Daha sonra telefonu koydum yatagima, gözlerimi kapatmaya basladim. Arkadasim da ayni odada yer yataginda uyuyordu. Bir anda sallandigimizi hissettim ama kedimin oldugunu sandim. Sonra gözümü açtigimda kedi etrafimda yoktu, duvarin çatirdadigini görüyorduk. Arkadasimin kolundan çiktigim gibi hayat üçgeni arasina girdik. Serin-2 Apartmani Diyarbakir’da ilk çöken binalardandi" diye konustu.
"Enkaz altindaki 17 saat ölümü beklemek gibiydi"
Milli takim sporcularindan 100’e yakin arkadasinin hayatini kaybettigini dile getiren Yilmaz, yasananlari su sözlerle anlatti:
"Binamiz çöktükten sonra çiglik sesleri, aglayan bebek sesleri, geliyordu. O derece binada oturanlarin sesini duyuyordum. Iki arkadasimdan zaten hiç ses gelmiyordu. Parmagim daha önce de kirikti. Elimin üzerine enkaz taslari düsünce tekrardan islev görmemeye basladi.
Enkaz altinda sadece çaresizce bekliyorduk. Aradan 17 saat geçtikten sonra çikarildik. O 17 saat ölümü beklemek gibi bir seydi. Ölümle yasam arasinda gidip geliyordum. Ya hiç kurtulamazsam ya ölürsem gibisinden kendimce söyleniyordum ama çok sükür arkadasimla birlikte 17 saat sonra sag çikarildik. Deprem bölgelerinde de toplam 100’ün üzerinde güresçi arkadasim hayatini maalesef kaybetti. Milli takimda beraber ter döktügüm arkadaslarim da hayatini kaybetti. Ben tedbirli oldugum için direkt arkadasimla hayat üçgenine geçtik. Yatak ile dolap arasinda kaldik. Arkadaslarimiz diger odada uykuda olduklari için onlar kurtulamadi. Defalarca seslendim ama sesleri gelmiyordu. Ögrendigimiz tek sey hayatlarini kaybetmeleriydi. Biz 4’üncü kattaydik, o sarsintida inemezdik."
Depremde parmagindan yaralanarak sag çiktigini ve tedavisinin sürdügünü anlatan Cansu Yilmaz, "Hastanede bir hafta kaldim. Bir hafta sonrasinda çiktim ve parmagimin tedavisi için Siirt’te bir hastaneye sevk edildim. 3 haftadir parmagimdan tedavi görmekteyim. Her ne kadar maçta 3. olsam da mutlu degilim. Çünkü o kadar vefat eden arkadasimiz varken yaptigim derecenin mutlulugunu yasayamiyorum. O psikolojiyi atlatiriz ama bir yerlerimizde buruk olarak kalacak. Çünkü su an sürekli oturdugum evde deprem olacak hissiyle yasiyorum" ifadelerinde bulundu.
Depremden önce katildi Dünya Sampiyonasi’ndan bir takim sebeplerden ötürü verdigi doping testinin 14 Mart gününde açiklandigini ve 3.’lük elde ettigini belirten Yilmaz, sampiyonluk sevincini buruk yasadigini dile getirdi.
Girdigi maçlar ve elde ettigi sampiyonluklar hakkinda Ihlas Haber Ajansi muhabirine açiklamalarda bulunan Yilmaz, "Diyarbakir’da özel bir kolejde beden egitimi ögretmenligi yapmaktayim. 8 yasindan bu yana güresçiyim. Yasim 10 olduktan sonra Türkiye maçlarina katildim. 11 yasimdan itibaren bütün milli takim kamplarinda bulundum. O yasimdan bu yana milli takim kamplarinda büyüdüm. Milli sporcu olarak devam ediyorum. Türkiye Sampiyonalari’nda yeri geldi yenildim, yeri geldi yendim. Sampiyon oldugum maçlar oldu, 2. ve 3. oldugum maçlar da oldu. Bu zaman zarfinda çok sakatliklar geçirdim. Buna ragmen spor hayatima devam etmek zorunda kaldim. Avrupa ve Dünya Sampiyonasi’nda da defalarca bulundum. Ayni zamanda Balkan Sampiyonasinda da yer aldim. Depremden önce Dünya Güres Sampiyonasina katildim. Düzenlenen maçta 3. oldugumu biliyordum ama bazi sebeplerden kaynakli doping testi vermek zorunda kaldik. Bizler için derecelendirmeyi buna göre yapacaklardi. Bizler o derecelendirmeye girdikten sonra 3’üncü olduguma emindim, ama yine de sevinemiyordum" dedi.
"Arkadasimin kolundan çiktigim gibi hayat üçgeni arasina girdik"
Serin-2 Apartmani’nda 4. katta oturdugunu ve o binada ayni evde kaldigi iki arkadasini kaybettigini ifade eden Cansu Yilmaz, "Pazar gecesi tekrardan Diyarbakir’a geldik. Telefonlarimiza kentteki yagistan ötürü okullarin sonraki gün tatil edilecegi bilgisi gelmisti. Arkadaslarim da yoldan geldigim için benimle zaman geçirmek istiyordu. Bir arkadasimla benim odamda otururken iki arkadasim da diger odada uyuyordu. Oda arkadasimla birlikte saat 04.15’e kadar film izledik. Daha sonra telefonu koydum yatagima, gözlerimi kapatmaya basladim. Arkadasim da ayni odada yer yataginda uyuyordu. Bir anda sallandigimizi hissettim ama kedimin oldugunu sandim. Sonra gözümü açtigimda kedi etrafimda yoktu, duvarin çatirdadigini görüyorduk. Arkadasimin kolundan çiktigim gibi hayat üçgeni arasina girdik. Serin-2 Apartmani Diyarbakir’da ilk çöken binalardandi" diye konustu.
"Enkaz altindaki 17 saat ölümü beklemek gibiydi"
Milli takim sporcularindan 100’e yakin arkadasinin hayatini kaybettigini dile getiren Yilmaz, yasananlari su sözlerle anlatti:
"Binamiz çöktükten sonra çiglik sesleri, aglayan bebek sesleri, geliyordu. O derece binada oturanlarin sesini duyuyordum. Iki arkadasimdan zaten hiç ses gelmiyordu. Parmagim daha önce de kirikti. Elimin üzerine enkaz taslari düsünce tekrardan islev görmemeye basladi.
Enkaz altinda sadece çaresizce bekliyorduk. Aradan 17 saat geçtikten sonra çikarildik. O 17 saat ölümü beklemek gibi bir seydi. Ölümle yasam arasinda gidip geliyordum. Ya hiç kurtulamazsam ya ölürsem gibisinden kendimce söyleniyordum ama çok sükür arkadasimla birlikte 17 saat sonra sag çikarildik. Deprem bölgelerinde de toplam 100’ün üzerinde güresçi arkadasim hayatini maalesef kaybetti. Milli takimda beraber ter döktügüm arkadaslarim da hayatini kaybetti. Ben tedbirli oldugum için direkt arkadasimla hayat üçgenine geçtik. Yatak ile dolap arasinda kaldik. Arkadaslarimiz diger odada uykuda olduklari için onlar kurtulamadi. Defalarca seslendim ama sesleri gelmiyordu. Ögrendigimiz tek sey hayatlarini kaybetmeleriydi. Biz 4’üncü kattaydik, o sarsintida inemezdik."
Depremde parmagindan yaralanarak sag çiktigini ve tedavisinin sürdügünü anlatan Cansu Yilmaz, "Hastanede bir hafta kaldim. Bir hafta sonrasinda çiktim ve parmagimin tedavisi için Siirt’te bir hastaneye sevk edildim. 3 haftadir parmagimdan tedavi görmekteyim. Her ne kadar maçta 3. olsam da mutlu degilim. Çünkü o kadar vefat eden arkadasimiz varken yaptigim derecenin mutlulugunu yasayamiyorum. O psikolojiyi atlatiriz ama bir yerlerimizde buruk olarak kalacak. Çünkü su an sürekli oturdugum evde deprem olacak hissiyle yasiyorum" ifadelerinde bulundu.
Kaynak: İHA
