Ukraynali Tenisçi, Ailesiyle Birlikte Savastan Kaçip Adana'ya Sigindi
Ukrayna’daki savasta ailesiyle birlikte magdur olan 15 yasindaki bir tenisçi, mail attigi Adana Tenis, Dag ve Su Sporlari Kulübü (ATDSK) sayesinde Türkiye’ye geldi. Ailesine ev tutulan, kendisi de kulüpte idmanlara baslayan genç, savasin bir an önce bitmesini istedi.
Rusya-Ukrayna savasi 28’inci gününde devam ediyor. Ukrayna’nin Odesa sehrinde yasayan tenisçi 14 yasindaki Fedor Zalevsky, savas basladiginda annesi Julia (42), babasi Evgeny (43) ve kiz kardesi Polina (6) ile birlikte önce Moldova ardindan Romanya’ya oradan da Avusturya ve Çek Cumhuriyeti üzerinden Polonya’ya kaçarak ülkeyi terk etti. Fedor, tenis kariyerini sürdürmek amaciyla arayisa girdi.
“Mail ile yardim istedi”
Geçen sene bir turnuva için Adana’ya gelen Fedor, 8 Mart’ta Adana Tenis, Dag ve Su Sporlari Kulübü’ne mail atti.
Mailde 6 yasindan bu yana profesyonel tenis oynadigini belirten Fedor, “Ukrayna Tenis Federasyonu’nun bir oyuncusuyum. Savas yüzünden ailemle birlikte Ukrayna’yi terk etmek zorunda kaldim. Su anda tenis kariyerime devam etme ve antrenman yapma firsatim yok. Ailemle birlikte mali açidan da zor dönemler geçiriyoruz. Tenis antrenmanlarima devam etmek istiyorum. Çünkü tenis en sevdigim bir spor ve hayallerim, gelecek planlarim tenise bagli. Içinde bulundugumuz kosullar nedeniyle sizden kulübünüzde antrenman yapma ve kendimi kanitlama firsati vermenizi rica ediyorum” ifadelerini kullandi.
ATDSK yönetimi de 10 Mart’ta mailde ki iletisim numarasindan Fedor’a ulasti ve ailesiyle birlikte Adana’ya gelmeleri için çalisma baslatti.
16 Mart’ta Fedor, annesi ve kiz kardesiyle birlikte Adana’ya geldi. Ailesine ev tutulan, kendisi de kulüpte idmanlara baslayan genç, savasin biran önce bitmesini istedi.
“Durumumuz çok kötüydü”
Antrenman sirasinda gazetecilere konusan Fedor Zalevsky, Ukrayna’da zor günler geçirdiklerini belirterek, “Paramiz yoktu. Durumumuz çok kötüydü. Ülkeler arasi dolasacak gücümüz yoktu ve bu yüzden mail attik. Çünkü tenis çok kolay bir spor degil. Orada su an zor durumda olan bir sürü tenis sporcusu var. Ben böyle bir imkan sunuldugu için sansliyim. Önümüzdeki 6 ayi Türkiye’de planliyorum. Haziran ve Temmuz aylarinda Türkiye’de yapilacak olan turnuvalara katilacagim. Yasanacak olaylara ve durumlara göre pozisyon alacagiz. Savasin biran önce bitmesini, barisin bir an önce gelmesini ve insanlarin baris içinde bir arada yasamasini istiyorum” diye konustu.
“Türk insani çok misafirperver”
Fedor’un annesi Julia ise savasin ilk basladigi anda evlatlarini alip kaçtigini belirterek, “Insanlar kosusup, siren verilince savasin basladigini anladik. Çocuklarimi alip, karayoluyla kaçtik. Odessa’dan ayrildik. Siniri 25 Subat’ta geçebildik. 28 Subat’ta Moldova’dan Romanya’ya, 2 Mart’ta Avusturya’ya gittik. 3 Mart’ta Çek Cumhuriyeti’ne geçtik, 2 gün sonra da Polonya’ya gittik. 5-15 Mart’ta Polonya’da kaldik. Polonya’dayken tenis akademisi arayisina girdik. 7-8 ay önce Adana’ya, ATDSK’ya turnuvaya gelmistik. Buradaki imkanlari görmüstük. Oglumun hayali de böyle bir kulüpte tenis kariyerini sürdürmekti. İçel’de yasayan arkadaslarimizin araciligiyla kulüple ilgili bilgileri aldik, mail gönderdik, yardim istedik. Kulüp yönetimi de bize kapilarini açti. 16 Mart’ta da Türkiye’ye geldik. Burasi bizim için rüya gibi. Türk insani çok misafirperver. Burada cennette gibi hissediyoruz kendimizi” ifadelerini kullandi.
“Spor, barisin ve kardesligin öncüsüdür”
ATDSK Baskani Ali Refah Keskin de savasin bir an önce bitmesini istedigini aktararak, “14 yasinda ki bir genç sporcunun akademimizde çalismasi için Adana’ya yerlesmesini sagladik. 4 gündür kulübümüzde antrenmanlara basladi.
En kisa zamanda savasin bitmesini temenni ediyoruz. Biz bir çocuga dokunduk ve birkaç çocuga da dokunmak için baglantilara geçtik. Spor, barisin ve kardesligin öncüsüdür. Biz de bunun için yönetim kurulu olarak elimizden geldigince bir seyler yapmaya çalisiyoruz” dedi.
Öte yandan Fedor’un babasi Evgeny’in kardesleriyle birlikte Polonya’da kaldigi ögrenildi.
“Mail ile yardim istedi”
Geçen sene bir turnuva için Adana’ya gelen Fedor, 8 Mart’ta Adana Tenis, Dag ve Su Sporlari Kulübü’ne mail atti.
Mailde 6 yasindan bu yana profesyonel tenis oynadigini belirten Fedor, “Ukrayna Tenis Federasyonu’nun bir oyuncusuyum. Savas yüzünden ailemle birlikte Ukrayna’yi terk etmek zorunda kaldim. Su anda tenis kariyerime devam etme ve antrenman yapma firsatim yok. Ailemle birlikte mali açidan da zor dönemler geçiriyoruz. Tenis antrenmanlarima devam etmek istiyorum. Çünkü tenis en sevdigim bir spor ve hayallerim, gelecek planlarim tenise bagli. Içinde bulundugumuz kosullar nedeniyle sizden kulübünüzde antrenman yapma ve kendimi kanitlama firsati vermenizi rica ediyorum” ifadelerini kullandi.
ATDSK yönetimi de 10 Mart’ta mailde ki iletisim numarasindan Fedor’a ulasti ve ailesiyle birlikte Adana’ya gelmeleri için çalisma baslatti.
16 Mart’ta Fedor, annesi ve kiz kardesiyle birlikte Adana’ya geldi. Ailesine ev tutulan, kendisi de kulüpte idmanlara baslayan genç, savasin biran önce bitmesini istedi.
“Durumumuz çok kötüydü”
Antrenman sirasinda gazetecilere konusan Fedor Zalevsky, Ukrayna’da zor günler geçirdiklerini belirterek, “Paramiz yoktu. Durumumuz çok kötüydü. Ülkeler arasi dolasacak gücümüz yoktu ve bu yüzden mail attik. Çünkü tenis çok kolay bir spor degil. Orada su an zor durumda olan bir sürü tenis sporcusu var. Ben böyle bir imkan sunuldugu için sansliyim. Önümüzdeki 6 ayi Türkiye’de planliyorum. Haziran ve Temmuz aylarinda Türkiye’de yapilacak olan turnuvalara katilacagim. Yasanacak olaylara ve durumlara göre pozisyon alacagiz. Savasin biran önce bitmesini, barisin bir an önce gelmesini ve insanlarin baris içinde bir arada yasamasini istiyorum” diye konustu.
“Türk insani çok misafirperver”
Fedor’un annesi Julia ise savasin ilk basladigi anda evlatlarini alip kaçtigini belirterek, “Insanlar kosusup, siren verilince savasin basladigini anladik. Çocuklarimi alip, karayoluyla kaçtik. Odessa’dan ayrildik. Siniri 25 Subat’ta geçebildik. 28 Subat’ta Moldova’dan Romanya’ya, 2 Mart’ta Avusturya’ya gittik. 3 Mart’ta Çek Cumhuriyeti’ne geçtik, 2 gün sonra da Polonya’ya gittik. 5-15 Mart’ta Polonya’da kaldik. Polonya’dayken tenis akademisi arayisina girdik. 7-8 ay önce Adana’ya, ATDSK’ya turnuvaya gelmistik. Buradaki imkanlari görmüstük. Oglumun hayali de böyle bir kulüpte tenis kariyerini sürdürmekti. İçel’de yasayan arkadaslarimizin araciligiyla kulüple ilgili bilgileri aldik, mail gönderdik, yardim istedik. Kulüp yönetimi de bize kapilarini açti. 16 Mart’ta da Türkiye’ye geldik. Burasi bizim için rüya gibi. Türk insani çok misafirperver. Burada cennette gibi hissediyoruz kendimizi” ifadelerini kullandi.
“Spor, barisin ve kardesligin öncüsüdür”
ATDSK Baskani Ali Refah Keskin de savasin bir an önce bitmesini istedigini aktararak, “14 yasinda ki bir genç sporcunun akademimizde çalismasi için Adana’ya yerlesmesini sagladik. 4 gündür kulübümüzde antrenmanlara basladi.
En kisa zamanda savasin bitmesini temenni ediyoruz. Biz bir çocuga dokunduk ve birkaç çocuga da dokunmak için baglantilara geçtik. Spor, barisin ve kardesligin öncüsüdür. Biz de bunun için yönetim kurulu olarak elimizden geldigince bir seyler yapmaya çalisiyoruz” dedi.
Öte yandan Fedor’un babasi Evgeny’in kardesleriyle birlikte Polonya’da kaldigi ögrenildi.
Kaynak: İHA


























