Sükrü Kayabas Açiklamasi 'Puanlama Ile Baspehlivan Olunmamasi Gerekir'
Tam 57 yildir Kirkpinar’da cazgirlik yapan Sükrü Kayabas, puanlama ile baspehlivanliga karsi oldugunu söyledi. Kayabas, “Baspehlivan olacak insan yenerek baspehlivan olacak. Hepsi sirti asagi olacak ki hem seyir zevki güzel olur” dedi.
Ustasi Sirin Mustafa’nin yaninda 1965 yilinda genç cazgir olarak göreve baslayan ve 57 yildir da Kirkpinar’da cazgirlik yapan Sükrü Kayabas, Ihlas Haber Ajansi’na açiklamalarda bulundu.
“Altin kemer alan bütün baspehlivanlari takdim ettim”
Kariyerinden bahsederek sözlerine baslayan Kayabas, “En büyük sansim cazgirliga basladiktan sonra 1966 - 1967 - 1968 yillarinda rahmetli Ordulu Mustafa ilk altin kemeri alan baspehlivandi. Ustam sirin Mustafa benim önümü açarak, ‘gel bakalim, iki finali sen sal’ dedi, bana. Daha genç cazgirim, unutamadigim en büyük sey. Allah gani gani rahmet etsin benim önümü açti. Sonra 1976 - 77 - 78 yillarinda Karamürselli Aydin Demiri ebedi altin kemeri aldi, onu takdim ettim. Sonra Hüseyin Çokal, 1982 - 1983 - 1984 yillarinda Hüseyin Çokal takdim ettim. Sonra Ahmet Tasçi efsanesi basladi.
Altin kemer alan bütün baspehlivanlari takdim etmenin mutlulugunu yasadim. Eger simdi Ali Gürbüz alirsa zaten finali biz salacagiz. O heyecani yine yasayacagiz nasip olursa” dedi.
“Cazgirlik beni hayata döndürdü”
“Bu meslek beni tekrar hayata döndürdü” diyen Sükrü Kayabas, söyle devam etti:
“Is hayatinda basarili olmak istedim. O zamanlarda fabrikam varken dahi bu cazgirligi yapiyordum. Herkes bana diyordu; ‘fabrikan var, cazgirlikta ne isin var’ diye küçümsüyorlardi. Aslinda ben bu isi çok seviyordum. Hem sevgi, hem tutkum vardi ayrilamiyordum. Gece bile rüyamda görüyordum güresleri. Ama islerim bozulduktan sonra er meydanlarinda, yesil sahalara gittim, her seyi unuttum, tekrar hayata döndüm. Iyi ki böyle yapmisim diyorum.”
“Baspehlivanlikta enflasyon oldu”
Minderden gelen güresçilerin yagli gürese geçmemeleri tavsiyesinde de bulunan Kayabas, “Eskiden baspehlivanlar olsun, diger boylar olsun, çok oyunlar yapiliyordu. O da puanlama olmadigi için oyun yapiliyordu. Su an çogu minderden geldigi için puanlamayi bekliyor. Baspehlivanlik boyunda su an enflasyon oldu. Balkan sampiyonu olmus, Avrupa sampiyonu olmus, dünya sampiyonu olmus adami basa gürestiriyorlar. Yagli pehlivan güresçilerinin yanina 30 - 40 kisi ekleniyor. O da 70 - 80 kisi ediyor. O zaman da güreslere çogu pehlivanlar minderden gelmis oluyor” diye konustu.
“Puanlama ile baspehlivan olunmamasi gerekir”
Sükrü Kayabas, puanlama ile baspehlivan olunmamasi gerektigine dikkat çekerek, su cümlelere yer verdi:
“Baspehlivan olacak insan yenerek baspehlivan olacak. Hepsi sirti asagi olacak ki hem seyir zevki güzel olur. Bu da bugüne kadar böyle gelmis. Böyle gitmesini istiyorum. Eski geleneklere dönülmesini istiyoruz. Güres olmuyor, çünkü 1 puan ile is bitiyor. Kaderini çizemiyorsun. Belki ben altçi pehlivanim. Alta yatacagim ki beni yeneceksin. Alta yattigim zaman 1 puan gidiyor, zaten is bitiyor. Eskiye dönüs olmasi lazim. Oyunlar ile olmasi lazim. Yeniserek ve yenmek suretiyle baspehlivan olmasi lazim.”
“Altin kemer alan bütün baspehlivanlari takdim ettim”
Kariyerinden bahsederek sözlerine baslayan Kayabas, “En büyük sansim cazgirliga basladiktan sonra 1966 - 1967 - 1968 yillarinda rahmetli Ordulu Mustafa ilk altin kemeri alan baspehlivandi. Ustam sirin Mustafa benim önümü açarak, ‘gel bakalim, iki finali sen sal’ dedi, bana. Daha genç cazgirim, unutamadigim en büyük sey. Allah gani gani rahmet etsin benim önümü açti. Sonra 1976 - 77 - 78 yillarinda Karamürselli Aydin Demiri ebedi altin kemeri aldi, onu takdim ettim. Sonra Hüseyin Çokal, 1982 - 1983 - 1984 yillarinda Hüseyin Çokal takdim ettim. Sonra Ahmet Tasçi efsanesi basladi.
Altin kemer alan bütün baspehlivanlari takdim etmenin mutlulugunu yasadim. Eger simdi Ali Gürbüz alirsa zaten finali biz salacagiz. O heyecani yine yasayacagiz nasip olursa” dedi.
“Cazgirlik beni hayata döndürdü”
“Bu meslek beni tekrar hayata döndürdü” diyen Sükrü Kayabas, söyle devam etti:
“Is hayatinda basarili olmak istedim. O zamanlarda fabrikam varken dahi bu cazgirligi yapiyordum. Herkes bana diyordu; ‘fabrikan var, cazgirlikta ne isin var’ diye küçümsüyorlardi. Aslinda ben bu isi çok seviyordum. Hem sevgi, hem tutkum vardi ayrilamiyordum. Gece bile rüyamda görüyordum güresleri. Ama islerim bozulduktan sonra er meydanlarinda, yesil sahalara gittim, her seyi unuttum, tekrar hayata döndüm. Iyi ki böyle yapmisim diyorum.”
“Baspehlivanlikta enflasyon oldu”
Minderden gelen güresçilerin yagli gürese geçmemeleri tavsiyesinde de bulunan Kayabas, “Eskiden baspehlivanlar olsun, diger boylar olsun, çok oyunlar yapiliyordu. O da puanlama olmadigi için oyun yapiliyordu. Su an çogu minderden geldigi için puanlamayi bekliyor. Baspehlivanlik boyunda su an enflasyon oldu. Balkan sampiyonu olmus, Avrupa sampiyonu olmus, dünya sampiyonu olmus adami basa gürestiriyorlar. Yagli pehlivan güresçilerinin yanina 30 - 40 kisi ekleniyor. O da 70 - 80 kisi ediyor. O zaman da güreslere çogu pehlivanlar minderden gelmis oluyor” diye konustu.
“Puanlama ile baspehlivan olunmamasi gerekir”
Sükrü Kayabas, puanlama ile baspehlivan olunmamasi gerektigine dikkat çekerek, su cümlelere yer verdi:
“Baspehlivan olacak insan yenerek baspehlivan olacak. Hepsi sirti asagi olacak ki hem seyir zevki güzel olur. Bu da bugüne kadar böyle gelmis. Böyle gitmesini istiyorum. Eski geleneklere dönülmesini istiyoruz. Güres olmuyor, çünkü 1 puan ile is bitiyor. Kaderini çizemiyorsun. Belki ben altçi pehlivanim. Alta yatacagim ki beni yeneceksin. Alta yattigim zaman 1 puan gidiyor, zaten is bitiyor. Eskiye dönüs olmasi lazim. Oyunlar ile olmasi lazim. Yeniserek ve yenmek suretiyle baspehlivan olmasi lazim.”
Kaynak: İHA


























