Munir Mohamedi El Kajoui Açiklamasi 'Kalecilik Kanimda Var'

Hatayspor’un Fasli kalecisi Munir Mohamedi El Kajoui, TFF’nin Tam Saha Dergisi’ne açiklamalarda bulundu.

Hatayspor’un 32 yasindaki file bekçisi Munir Mohamedi El Kajoui, Tam Saha Dergisi’ne bir röportaj verdi. Munir Mohamedi El Kajoui’nin verdigi röportaj söyle:

"10 Mayis 1989 Melilla dogumlusun. Melilla’nin Ispanya’nin Kuzey Afrika’daki topragi olmak gibi özel bir durumu var. Öncelikle Melilla’da dogmak, bir yandan Fasli bir yandan Ispanya vatandasi olmak nasil bir durum?

Benim için de karisik bir durum. Çok farkli kültürleri yasiyoruz Melilla’da Farkli hayatlar yasayan insanlar var. Irkçilik tarzi olaylar asla yasanmaz orada. Ispanya dogumlu gözükebilirim ama ailem aslen Fasli. Yasadigim yerden çok memnunum. Farkli kültürde insanlarin bir arada yasadigi çok güzel bir sehir Melilla.

Aileni taniyabilir miyiz? Annen, baban, kardeslerin ne isle mesgul?

Babam da benim gibi kaleciydi. Çocukken onun maçlarini izlerdim. Babam benim tek öncümdür. Annem ise ev hanimi. Babamin restorani vardi, bir dönem de tekstil isiyle ugrasti. Simdi emekli oldu. Ticaretle ugrasan bir agabeyim var. Bir de üniversiteye giden küçük kardesim Bitirince avukat olacak insallah. Aile bizim için çok önemlidir. Ailemi çok seviyorum. Su an isim geregi onlardan uzagim. Bu da beni biraz üzüyor. Ailemle zaman geçirmeyi ve eglenmeyi çok seven bir insanim. Çok güzel ve eglenceli bir aile ortamimiz var. Tabii ki herkes kendi ailesini sever ama benim en mutlu oldugum zamanlar ailemle geçirdigim zamanlar.

Fas çok otantik romantik bir yer. Fas’la olan bagin nasil? O cografyayi bize anlatir misin?

Fas benim için olaganüstü bir yer. Dediginiz gibi otantik ve romantik. Fas’ta çok sey görebilirsiniz. Kar görebilirsiniz, günes görebilirsiniz, güzel sahilleri ve kumsallari da vardir. Yemekleri, eglenceleri çok güzeldir. Tatlilari harikadir. Çogu arkadasima Fas’a tatile gitmesini öneririm. Ben her boslugumda ailemle Fas’ta tatil yaparim. Fas’ta bulabileceginiz çok sey var. Kültürel ve tarihi bir yapidir. Binalar eski hâlinde durmaktadir. Bu da insanlara çok güzel tarihsel anilar yasatir. Insani gelistirir. Fas çok eglenceli ve benim için inanilmaz bir yerdir.

Nasil bir çocukluk geçirdin? Futboldan öncesinde neler yaptin? Egitim hayatini da ögrenebilir miyiz?

Çok iyi ve mutlu bir çocukluk geçirdim. Ailem beni çok sevdi, ben de ailemi çok sevdim. Onlarla zaman geçirmek çok güzeldi. Futboldan önce babamla restoranda çalisiyordum. Üniversiteye gidemedim ama ailem bana çok güzel bir egitim verdi, beni çok iyi yetistirdi. Ben de onlari örnek alarak insallah kendi çocuklarimi öyle yetistirmeye çalisiyorum.

Ulasabildigim kayitlarda futbola 1 Ekim 2009’da AD Ceuta U19 takiminda basladigini görüyorum. Bunun da öncesi var mi? Futbolla nasil tanistin?

Evet, 2009’dan önce de top oynuyordum. Futbol oynamaya 4 yasinda basladim. En büyük destekçim de annemdi. Futboldan inanilmaz derecede anliyor. Evde sürekli futbol konusur ve izlerdik. Kendi sehrimde futbol oynadiktan sonra profesyonel olarak AD Ceuta’da futbola basladim.

Sendeki yetenegi ilk kim kesfetti ve bir kulüpten içeri girmen konusunda cesaretlendirdi?

Ilk olarak Melilla’nin kaleci antrenörü beni kesfetti ve cesaretlendirdi. Bendeki kalecilik potansiyelini anlatti. Profesyonel kaleci olmam yolunda beni ileriye sürükledi. Bunun yani sira yanimdaki insanlar ve ailem de çok destek verdi. Ama beni ilk kesfeden kisi Melilla’daki kaleci antrenörümdü.

Kaleci olmayi nasil seçtin?

Basta da söyledigim gibi babam kaleciydi. Agabeyim de kalecilik yapti. Ailemin içinde, benim kanimda kalecilik var. Bizim yasimizda herkes hücum oynamayi, gol atmayi seçerdi. Ama kaleci oldugum için ben çok mutluyum.

AD Ceuta ve UD Melilla altyapilarinda nasil bir egitim aldin? O günlere dair neler hatirliyorsun?

Tabiî ki her sey daha iyi olsun isterdim. Çünkü biz gençken etrafimizda çok fazla kaleci antrenörü yoktu. Yillar öncesinden bahsediyoruz O dönemde her takim kaleci antrenörüne sahip degildi. Ama yine de kendimi gelistirmek için birçok sey yaptim. 2009’a kadar bir kaleci antrenörüyle çalisamadim. Internetten buldugum videolarda kaleci antrenmanlarini izledim. Bunlari çok siki inceledim ve kendimi gelistirdim. Isin sonunda geldigim seviyeden ve geldigim yerden çok mutluyum.

1 Temmuz 2014 tarihinde profesyonel kariyerin basladi diyebiliriz. Ispanya 2. Lig takimlarindan Numancia’ya transfer oluyorsun. 2014-2015 sezonunda 25 lig, 1 Kral Kupasi maçinda takiminin kalesini koruyorsun. Ilk sezonun nasil geçti?

Numancia’daki baslangicim benim için büyük bir meydan okumaydi. Beni birinci kaleci olarak transfer etmemislerdi. Bunu da bana açiklamislardi. 10 maç sonra kaleyi devraldim ve üst üste 15 maç yenilmedik. Benim için muhtesem bir seydi. Kariyerime böyle baslamak harikaydi. Böyle bir istatistigi yakalamak benim için gurur vericiydi. Daha önce farkli yerlerde oynamistim ama benim için bu çok farkli bir seviyedeydi. Kendimi gelistirmek için elimden geleni yaptim. Bu süre içinde Fas Milli Takimi’na da çagrildim. Benim için inanilmaz bir sezondu.

Evet, o sezon A milli oluyor, Uruguay ve Burkina Faso maçlarinda kaleye geçiyorsun. Ispanya Milli Takimi’ndan bir teklif bekledin mi yoksa Fas’in teklifi gelince direkt kabul mü ettin?

Profesyonellige basladigim ilk yilda milli takimin beni çagirmasini hiç beklemiyordum. Benim için harika oldu. Çok duygulandim. Inanilmaz bir seydi. Fas Milli Takimi’ni duyar duymaz tabiî ki teklifi kabul ettim. Ispanya’yi hiç düsünmemistim. Çünkü benim kanim, orijinal memleketim Fas’tir. Fas Milli Takimi’nda oynamak benim için bir hayaldi ve bu hayalim gerçeklesti. Bu konuda büyük gurur duyuyorum.

2015-2016 sezonunda Numancia ile 35 lig maçina çikiyorsun. Ancak bir sezon sonra kariyerinde düsüs basliyor. Bu düsüsün sebepleri nelerdi?

O aralar kulüple sorunum vardi ve ayrilmayi düsünüyordum. Ancak gitmeme izin vermiyorlardi. Bunun yani sira o sezon Ocak ayinda Afrika Kupasi elemelerine gittik. 1 ay milli takimdayken diger kaleci benim yerime oynadi ve çok iyi bir performans gösterdi. Ben dönünce de hocalar için zor bir karar asamasiydi. Takim iyi oynuyorsa, kaleci de iyiyse kimse kaleciyi degistirmez. Ertesi sezon da ligde bir maç oynadim. Çünkü diger kaleci çok iyi oynuyordu. Ama ben de milli takima gidince ilk 11 çikiyordum. Fakat kendi takimimda oynamamak beni kötü etkiliyordu. Bunlardan ders çikardim. Takimdan ayrilmak istiyordum. Hocayla ve yönetimle konustum. Sunu söyleyebilirim ki su an daha iyi olmamin sebebi bu kötü günlerdir. Çünkü ben kendime çok iyi dersler çikardim ve kendimi egittim. Simdi daha iyi oldugumu düsünüyorum.

Ayni döneme denk gelen 2017’de Gabon’da düzenlenen Afrika Uluslar Kupasi’nda dört maçta forma giyiyorsun. Bu senin ilk büyük turnuva tecrüben. Oradaki performansini nasil degerlendirirsin?

Sunu söylemem gerekir ki, inanilmaz duygular içerisindeydim. Benim için ilk uluslararasi turnuvaydi. Çok iyi bir baslangiç yaptik. Çeyrek finalde son dakika golüyle Misir’a elendik. Bu benim için çok üzücü bir andi. Ama o sezon çok iyi oynadigimizi düsünüyorum. Benim için çok önemli bir turnuvaydi. Bu turnuvadan sonra kariyerim daha da yukari çikti. Kendimi daha da gösterdim ve özgüvenim artti.

2018 ise kariyerinin yeniden yükselise geçtigi yil oluyor. Fas’la Afrika elemelerinden basariyla çikiyorsunuz, 8 maçta kaleyi koruyorsun ve Rusya’da düzenlenen 2018 Dünya Kupasi’nda 3 maçta kaleye geçiyorsun. Ayni dönemde bes de hazirlik maçi oynuyorsun. Buradaki performansini nasil degerlendirirsin?

Benim için yine inanilmaz anlardi. Fas Milli Takimi ile Dünya Kupasi’nda mücadele etmek herkesin hayal edebilecegi bir seydi ama ben bunu basardim. Fas Milli Takimi, 20 yildir Dünya Kupasi’na katilamiyordu. Bunu basaran ekibin içinde olmak benim için de gurur vericiydi. Benim için de Fas halki için de inanilmaz bir seydi. Hayatim boyunca unutamayacagim bir dönem Çünkü Dünya Kupasi’nda oynamak büyük bir gurur. Formami gururla tasidim. Benim için kariyerimdeki en önemli turnuvaydi.

Ayni dönemdeki performansin seni yine o dönem Ispanya 2. Lig takimi olan Malaga’ya tasiyor. Orada geçirdigin her iki sezonda da 38’er maça çikiyorsun. Malaga’daki bu istikrar günlerini nasil yorumlarsin?

Benim için çok mutlu zamanlardi. Çünkü 2018-2019’da harika bir performans sergilemistim. Ligde oynamistim. Ama iki play-off maçi benim için hayal kirikligiydi. Yüzde 100’ümü veremedim ve LaLiga’ya yükselemedik. O sezon hepimiz çok iyi oynamistik. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalistik. Çok üzüldüm. Performansimin düsmesinin bir diger sebebi de milli maçlara gidip gelmemdi. Seyahatler beni yoruyordu. Bir sonraki sezonda da çok iyi oynadim. 38 maçta forma giydim. Bir önceki sezon en az gol yiyen kaleciydim. Ama bir sonraki sezon düsmemeye oynuyorduk. Yine de elimizden geleni yaptik.

2020-2021 sezonunda yolun Türkiye’ye düsüyor. Kariyerinde ilk kez yurt disina açiliyor ve Hatayspor ile anlasiyorsun. Öncelikle bu transfer nasil gerçeklesti? Hatayspor seni nasil buldu ve sen teklifi kabul ederken neler düsündün?

Öncelikle hocamiz Ömer Erdogan beni aradi. Nasil bir takim olusturmak istedigini ve beni neden tercih ettigini anlatti. Bu konusma ilgimi çekmisti. Bunun yani sira hem Türkiye’deki baska takimlardan hem de baska ülkelerden teklifler de vardi. Ama ben biraz zaman istedim. Ailemle ve arkadaslarimla konustum. Türkiye’de oynayan arkadaslarima danistim. Çünkü daha önce futbol oynamak için hiç yurt disina çikmamistim. Ömer Erdogan’a ise "Türkiye’ye gelirsem Hatayspor’da oynayacagim" diye söz vermistim. Hatay’la iletisimim çok kuvvetli olmustu. Buraya geldigimde baskan, yönetim ve hocalar bana özgüven asiladi. Iki yildir Hatay’dayim. Burada oynadigim için çok mutluyum. Kendimi iyi hissediyorum. Bize özgüven verdikleri ve iyi davrandiklari için kendimi evimde gibi hissediyorum. Bu yüzden performansim daha da yukari çikiyor.

Nasil bir Türkiye buldun? Ülkemizde neler yasadin? Tecrübelerini bizimle paylasir misin?

Türkiye beni çok sasirtti. Çünkü inanilmaz bir ülke. Böyle güzel bir ülkeyle karsilasacagimi hiç bilmiyordum. Kültürel açidan harika bir ülke. Benim yasadigim yere de çok benziyor. Buraya gelmekle çok dogru bir karar verdigimi burada yasadiktan sonra da hissettim. Ilk seçenegim her zaman Türkiye’ydi. Buraya geldigim için çok mutluyum. Türkiye’yi çok seviyorum.

Hatay mutfagiyla meshur bir sehrimiz. Hatay’i nasil buldun?

Buraya geldigimde beni çok sicak karsiladilar. Arapça konusabilen insanlar da var. Sürekli bize yardimci oldular. Bunun yani sira yemekleri de efsane. Kulüpte ve disarida yedigimiz yemekler çok güzel. Dikkat etmeliyim bu konuda. Çok çabuk kilo alabilirsiniz.

Malaga’daki istikrarin Hatayspor’da da devam etti. Hatayspor, Süper Lig’de geçen sezon Avrupa kupalarini kil payi kaçirdi ve çok basarili bir performans sergiledi. Sen de 37 maçta kaleyi korudun. Ilk yilinda takimin ve kendi performansini nasil degerlendirirsin?

Türkiye’deki futbolun çok kaliteli oldugunu söyleyebilirim. Futbol atmosferi çok iyi. Disaridan bakildiginda bazi insanlar futbolun kaliteli oldugunu düsünmeyebilir. Ama buraya geldiginizde bunun böyle olmadigini görüyorsunuz. Çok atak oynayan takimlar var. Bu da seyir zevki veriyor. Ayrica çok kaliteli isimler de Türkiye’ye geliyor. Geçmiste de geldi. Bunun yani sira Türkiye’deki insanlar futbol asigi. Çok duygusallar bu konuda. Takim kötü gitse de takimlarini desteklemekten vazgeçmiyorlar. Fas’a da benzetiyorum biraz. Benim ülkemde de futbola duygusal bakarlar. Bu durum bizi daha da atesliyor.

Bu arada kariyerindeki ilk kirmizi karti geçen sezon Hatayspor’da gördün. Bu konu hakkinda neler söylemek istersin?

Benim için çok kötü bir durumdu gerçekten. Kariyerimin ilk kirmizi kartiydi. Kötü bir sekilde gördüm. Herhangi biri videoda izlediginde arkamdaki futbolcuya bilerek tekme attigimi düsünür. Oysa topu yatarak kurtardigimda ayaga kalkis seklim öyle. Ama ben de bu pozisyonu baska bir kalecide görseydim direkt kirmizi kart derdim. Bilerek vurdugunu düsünürdüm. Disarida bu olay yasansa insan hapse girer. Kendimi açiklamam biraz zor oldu ama açiklayabildim. Futbolda böyle zamanlar olabiliyor. Düstügünüz zaman tekrar ayaga kalkmaniz gerekiyor. Ben de bunu yaptim ve tekrar geri döndüm.

Röportaj yaptigimiz güne kadar bu sezon ligde 20 maça çiktin ve takimin yine basarili bir grafik sergiliyor. Bu sezonu ve yine kendi performansini nasil degerlendirirsin?

Bu sezonki performansimdan ötürü çok mutluyum. Takimda önemli bir rolüm oldugunu biliyorum. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalisiyorum. Taraftarlar da beni çok seviyor. Onlarin sevgisine iyi oynayarak karsilik vermek istiyorum. Onlari çok seviyorum. Avrupa’ya gitmek istiyoruz. Geçen sene 2-3 puanla kaçirdik. Avrupa’ya gitmek en büyük hayallerimden birisidir. Kendimi orada da göstermek istiyorum. Bunu yapabilecek atmosfere sahibiz. Insallah takimca beraber çalisip Avrupa’ya da gidebiliriz.

Teknik direktör Ömer Erdogan genç ve basarili bir teknik adam. Çalistigin diger hocalarla Ömer Erdogan arasindaki farklar nedir? Kendisiyle nasil bir iliskin var?

Kendisiyle çok iyi bir iletisimim var. Beni bu takima çagirdigi için kendisine minnettarim. Ömer Hoca ile her seyi konusabiliyorsunuz. Olumlu ya da olumsuz düsüncelerinizi, çok yakin arkadasinizmis gibi paylasabiliyorsunuz. Bu da bize ekstra bir motivasyon ve güven veriyor. Bu takimin buralarda olmasinin en büyük sebeplerinden birisi Ömer Hocadir. Ilk defa Süper Lig’e çikan bir takimi iki yildir üst seviyede tutmaya çalisiyor. Elimizden geleni yapiyoruz. Gelecekte çok daha basarili bir hoca olacaktir. Kendisine içtenlikle basarilar diliyorum. Insallah çok iyi yerlere gelir.

Süper Lig’de Trabzonspor açik ara lider. Sezon sonunu nasil görüyorsun?

Açikça görülüyor ki Trabzonspor sampiyon olacak. Çok güçlü bir takimlari var. Yedek kulübeleri çok saglam. Hocalari da çok iyi. Güzel bir kadro kurmuslar ve iyi bir takim olabilmeyi basarmislar. Senenin sonunda Trabzonspor’un sampiyon olacagini düsünüyorum. Umarim biz de Avrupa kupalarina katilabiliriz. Bunu basarabilmek için çok iyi takimlarla rekabet içerisindeyiz. Elimizden gelenin en iyisini yapacagiz.

Bu yilin sonuna kadar Hatayspor’la sözlesmen var. 32 yasinda bir kaleci olarak kendine nasil bir kariyer plani yaptin? Yeni sezonda neler olur?

Öncelikle sunu söyleyebilirim ki futbolda ani yasamayi seviyorum. Gelecegi düsünmeyi çok sevmiyorum. Hayat gibidir futbol. Ani yasamak gerekir. Benim gelecekle ilgili tek düsüncem bir sonraki maçtir. Su an Hatayspor ile Avrupa hedefimiz var. Bu Hatayspor için büyük bir hedef. Tabii benim için de Önceligim Hatayspor ile Avrupa’ya gitmektir. Simdilik ani yasiyorum. Umarim hedeflerimize varabiliriz.

Türkiye’de ve dünyada begendigin kaleciler kimler?

Türkiye’de de Avrupa’da da çok çok iyi kaleciler var. Trabzonspor’un kalecisi Ugurcan çok iyi bir kaleci. Besiktas’in kalecisi Ersin de öyle Genç yasina ragmen iyi isler yapiyor. Fenerbahçe’de Altay sakatlandi ama geri döndü. Bence geçen sezonun en iyi kalecisi Altay’di. Avrupa’da Neuer ve Oblak çok begendigim kaleciler.

Kaleciler futbolun yalniz adamlaridir. Kötü günler yasandiginda bu psikolojiden kendini kurtarmak için neler yapiyorsun?

Biliyorsunuz kalecilerin hayati zordur. Futbolda çok önemli anlar vardir. Düsünecek çok zamanimiz olmuyor. Öyle anlar var ki 1 saniyede her sey degisir. Bu yüzden sürekli konsantrasyonu yüksek tutmak lâzim. Iyi zamanlarda da kötü zamanlarda da kaleciler yalniz kaliyor. Ama kötü anlar yasaninca daha çok konusuluyor. Her ani iyi degerlendirmek lâzim. Kötü günler yasadiginda bunun üstesinden gelebilmek gerekiyor.

Hatay’da nasil bir hayatin var? Futbol disinda hobilerin nedir? Fobilerin var mi?

Hatay’da disarida arkadaslarimla geziyorum. Yeni yemekler tatmaya, yeni yerler görmeye çalisiyorum. Ailem geliyor, onlarla geziyorum. Yeni diller ögrenmeye çalisiyorum. Türkçe dersleri aliyorum. Online olarak arkadaslarimla Call Of Duty oyununu oynuyorum. Bunun yani sira da futbol maçlarini izliyorum. Bu tarz hobilerim var. Fobim yok.

Bizim unuttugumuz senin eklemek istedigin bir sey var midir?

Ekleyecegim bir sey yok. Gerçekten çok güzel sorular olmus. Kendimi çok güzel açikladigimi düsünüyorum. Umuyorum ki bu röportajdan sonra Türk taraftarlar beni daha iyi taniyacaktir. Sizlere tesekkür ediyorum."

Kaynak: İHA