Kampta Sakatlanan Milli Judocunun Hukuk Mücadelesi

Türkiye ve Avrupa’da çiktigi müsabakalarda 50’ye yakin madalya kazanan 18 yasindaki milli judocu Gülbeyaz Sevis’in, kampta olusan sakatliginin tedavi edilmemesi nedeniyle spor yasaminin sona erdigi iddia edildi.

2 kez Türkiye birinciligi, 1 kez Türkiye ikinciligi, ayrica Avrupa üçüncülügü kazanan 18 yasindaki milli judocu Gülbeyaz Sevis, Türkiye Judo Federasyonu tarafindan 3-28 Subat 2020 tarihleri arasinda düzenlenen 25 günlük milli takim kampina davet edildi. Iddiaya göre; antrenman sirasinda sakatlanmasindan itibaren 3 haftalik kamp boyunca kendisine basit veya nitelikli hiçbir tibbi müdahalede bulunulmayan Gülbeyaz, sakat olmasina ragmen maça çikmaya zorlandi. Kanunen zorunluluk olmasina ragmen kampi baslangicinda sigortasi yapilmayan Gülbeyaz için kampin son güleri ve sonrasini kapsayan 29 Subat-4 Mart 2020 tarihleri arasinda geçerli bir sigorta poliçesi düzenlendi.

Menisküs yirtilmasi ve ön çapraz baglarin kalici islev kaybi teshisi konulan Gülbeyaz, ailesinin kisitli imkanlariyla ameliyat oldu. Spor yasami sona eren Gülbeyaz, sorumlulara karsi hukuk mücadelesi baslatti. Su an 20 dakikadan fazla ayakta duramayan ve egitim dahil tüm ihtiyaçlarini kardeslerinin yardimiyla görebilen Gülbeyaz, Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açilan davanin ilk durusmasina da tekerlekli sandalyede katildi.

Ailenin Türkiye Judo Federasyonu, Gençlik ve Spor Bakanligi ile tüm sorunlularin yargilanmasi talebiyle açtigi dava dosyasini inceleyen mahkeme heyeti, sadece milli takim teknik direktörü S.U. ile milli antrenör E.D.’yi sürece dahil etti.

Gülbeyaz’in kalici hale gelen sakatliginda ilk tedavinin yapilmamasinin etken olduguna dikkat çeken Avukat Fersu Ege Kandemir, "Sporcumuz sakatlandiktan sonra gerekli tibbi müdahale yapilmadigindan dolayi sancili bir dönem geçirmeye basliyor. Sporcumuz, sakatlandiktan sonra acilarindan yakinarak oynayamayacagini söylüyor. Kimsenin buna inanmamasinin ardindan zorla maça çikarmaya çalisiyorlar. Kamp boyunca birden fazla antrenmanlara çikiyor ve maça zorlaniyor. Zorunlu olmasina ragmen bizim sporcumuzu sigortalamamislar. Nedenini sordugumuz yetkililer, ’Milli takim kamp süremiz 3 Subat ile 28 Subat arasinda fakat biz 29 Subat ile 4 Mart arasinda sigortaladik’ diye cevap verdi. Milli takim kampi bitiyor, ertesi gün sigortalama islemi oluyor. Bundan dolayi aile tüm masraflari kendi cebinden karsiliyor. Gülbeyaz’in psikolojisi bitmek bilmeyen ameliyat furyasi yüzünden bitmis vaziyette. Arkasindan 14 Eylül’de baslayan kasim ayinin basina kadar süren ameliyat dizisi var. Bu sekilde ortalama 50 bin ile 100 bin TL arasinda degisen bir maliyet ailenin omuzlarina biniyor" dedi.



"Özel hayati bitti"

Yasanan sakatligin Gülbeyaz’in özel yasamini da olumsuz etkiledigine dikkat çeken Kandemir, "Ardi ardina devam eden ihmallerin sonucu ortada. Bu çocugun özel hayati da bitmis durumda. Bu genç kiz ilerleyen yillarda evlenecek, hayata karisacak. Doktorlari çocuk dogurmasinin çok sakincali oldugunu söylüyor. Ciddi anlamda bel kemigine varan tedavi uygulandi. Davada sanik olarak sadece milli takim teknik direktörü ve antrenörü yargilaniyor. Istedigimiz sorusturmanin daha da genisletilmesiydi. Biz onun hakli mücadelesinde sonuna kadar yanindayiz ve sorumlularin hak ettigi cezalari almalari için var gücümüzle mücadele verecegiz" seklinde konustu.



Sezer Huysuz: "Millilik imkanlarindan faydalanmak için maçlara çikmak istedi"

Gülbeyaz ve ailesinin ortaya attigi iddialarin gerçegi yansitmadigini savunan Türkiye Judo Federasyonu Baskani Sezer Huysuz ise konuyla ilgili olarak su açiklamayi yapti:

"Olay bundan birkaç yil önce Uluslararasi Nazim Canca Avrupa Ümitler Judo Kupasi öncesi düzenlenen kampta yasaniyor. Antrenman sirasinda sakatlanan sporcu, yapilan tüm ikazlara ragmen kendi istegiyle antrenmanlara ve maçlara çikiyor. Bunda milli formayi giyme isteginin de etkisi oluyor. Sporcu bu maçlara çikarak milli olmanin getirecegi imkanlardan faydalanmayi istiyor. Maçlara çikmaz ise bu imkanlardan faydalanamayacak. Süreç içerisinde sakatliginin ciddi bir boyuta ulastigindan kimsenin haberi yok. Kamptan sonra bir sponsor bularak, bizlerin bilgisi disindan ameliyat oluyor. Daha sonrada bu parayi federasyondan alabilmek için mahkemeye basvuruyor. Bu konuda son sözü yargi söyleyecek. Federasyon olarak bizim ve hocalarinin her hangi bir ihmali asla söz konusu degil. Hiçbir antrenör, sporcusunun sakatlanmasini arzu etmez."

Kaynak: İHA