Avrupa'nin Zirvesinde Bir Izmirli
Yasar Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu Elif Magul, basketbolda Avrupa’nin zirvesi sayilan THY Euroleague’de ve Basketbol Süper Ligi’nde sampiyonlugu kazanan Anadolu Efes’te önemli bir görev üstleniyor. Dis Iliskiler Yöneticisi olarak görev yaptigi kulüpte 5 yili askin bir süredir çalisan Magul, sporun kendisi için bir tutku oldugunu belirterek, “Bütün egitim tercihlerim yabanci dil ögrenmek, yurt disinda bulunmak ve hep iyi bir spor profesyoneli olabilmek amaci tasidi. Türkiye ve Avrupa’da zirvede yer alan bir kulübün parçasi olmaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi.
Yasar Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden 2014 yilinda mezun olan Elif Magul, spor tutkusunun pesinde kariyer yolculugunda emin adimlarla ilerliyor. Spor yöneticisi olma hedefiyle egitim hayatina yön veren Elif Magul, Türkiye’de ve Avrupa’da sayisiz basari kazanmis, köklü basketbol kulüplerinden Anadolu Efes Spor Kulübü’nde Dis Iliskiler Yöneticisi olarak görev yapiyor. Kulüp tarihinin ilk kadin yöneticisi Magul, kariyer yolculugunu, Anadolu Efes’teki görevini, son sezonda ulastiklari çifte sampiyonlugun hikayesini anlatti.
Elif Magul, “Ilkokul yillarimdan bu yana spora ilgim var. 2000’li yillarin basinda Türk sporu birçok bransta basarili oldu ve insanlarimizin yasadigi mutluluk beni çok etkiledi. Bu mutluluga ufacik da olsa bir katkida bulunabilmek için hayatimin geri kalanini spora hizmet ederek geçirmeye karar verdim. Kendim de birkaç bransta spor yapmama ragmen liseye basladigimda profesyonel sporcu olamayacagimi, yönetici olarak bu alana daha iyi hizmet verebilecegimi kesfettim. Bu süreçten sonra yaptigim bütün egitim tercihleri; yabanci dil ögrenmek, yurt disinda bulunmak ve hep iyi bir spor profesyoneli olabilmek amaci tasidi. Futbola asiri bir ilgim ve bilgi birikimim vardi. Yaptigim her ödeve ve projeye sporu dahil etmem, üniversitedeki hocalarimin dikkatini çekiyordu. Bitirme projemi ‘Futbolda finansal fair play’ üzerine yaptim ve bunun üzerine basta Yasar Üniversitesi’nden Serpil Kahraman ile Umut Halaç hocalarim olmak üzere çevremdeki herkes, spora yönelik bir kariyerde israrci olmam gerektigini söyledi.
Serpil hoca bir futbol kulübü ile baglanti kurmami da sagladi. Üniversiteden mezun olduktan sonra 2 yil daha futbolda israrci olsam da bu alandan geri dönüs alamadim. Ispanya’da burs da buldum, ancak ülkemde kalmayi tercih ettim. Dogup büyüdügüm memleketim Izmir’i birakip Istanbul’a yerlestim. Kadir Has Üniversitesi’nde Spor Iletisimi egitimi aldim. Istanbul Üniversitesi Spor Yöneticiligi Bölümü’nde yüksek lisans yapmaya basladim. Sonra en sevdigim ikinci brans olan basketboldan teklif geldi. Tabii su an basketbol benim için açik ara birinci konumda” dedi.
Elif Magul, “Bizim nesilde baskette herkes Efes’i tutardi. Bu kulübe saygim o kadar büyüktü ki hiçbir zaman kariyerimin bir parçasi olabilecegi aklima gelmemistir. Hele ki kulüp tarihinin ilk kadin yöneticisi olmak, her ne kadar siki çalismis olsam da hala hayal gibi geliyor. Bu firsati bana Genel Direktörümüz Alper Yilmaz tanidi. Hiçbir referansimi aramadan sadece profilimi inceleyerek is teklifinde bulundu. Anadolu Efes Spor Kulübü’nü büyük yapanin da bu tür bir profesyonellik oldugunu akilda tutmak gerekir” ifadelerini kullandi.
6 sezondur Anadolu Efes’te görev yapiyor
Kulüpteki kariyer sürecinden de bahseden Magul, “Anadolu Efes Spor Kulübü’nde 2015-16 sezonunun sonlarina dogru çalismaya basladim. Kulübe ilk girdigimde idari islere destek olacagimi; ancak özgeçmisimin iyi olmasindan ötürü hangi alana katkida bulunmak istersem o alanda önümün açik oldugunu söylediler. Takip eden 2 yilin içerisinde sorumluluklarim sürekli artti ve yönetici oldum. Su an kulübümüzün yurt disi ile kurdugu tüm baglantilar, kulüpler, federasyonlar ile iliskileri ve a takimimizin tüm seyahat, kamp organizasyonlariyla beraber bazi idari isleri yürütmekteyim. 2021-22 sezonuyla birlikte Efes’te 7. sezonuma baslayacagim ve hem A Takimimizin hem de altyapimizin birçok basarisina sahit oldum. Son 3 yildir en büyük hedefimiz Euroleague Sampiyonlugu idi ve bunu elde ettik. Bu elbette basta üst yönetimin tercihleri olmak üzere sporcular, bas antrenörümüz ve teknik ekibimizin basarisi. Biz idareciler bu yolda takimimizin hiçbir engel yasamamasi, islerin sorunsuzdan öte olabilecek en iyi sekilde yürümesi adina elimizden geleni yapiyoruz. Bundan sonraki süreçte amacimiz istikrara katkida bulunmak. Sahsi olarak tek hedefim, her gün yeni bir sey ögrenip o gün her ne yapiyorsam elimden gelen en iyi sekilde yapmak. Su an bir takim için çalismayi kisisel kariyer hedeflerinden daha doyurucu buluyorum. Belki birkaç yil içerisinde yurtdisinda bir organizasyonda görev almak isteyebilirim” diye konustu.
Egitim tercihlerinin kendisini basariya götüren en önemli etkenlerden oldugunu dile getiren Elif Magul, “Egitim dilinin Ingilizce olmasi, Yasar Üniversitesi’ni tercih etmemdeki en büyük etkendi ve bana pratikte çok faydasi oldu. Üniversiteden önce Ingilizce, Ispanyolca ve Almanca egitim almistim. Üniversitede 2. yabanci dil olarak Fransizcayi seçtim. Ayrica Italyanca ve Sirpça kurslarina gittim. Su an sadece Ingilizce ve Ispanyolcayi aktif olarak kullanabiliyorum; ancak egitim hayatim boyunca aldigim çesitli dil egitimleri ve o süreçte çevremde bu dilleri konusanlarin bulunmasinin su an Euroleague takimlariyla kurdugum iletisimde büyük payi var. Üniversitede Ispanya’nin Huelva Üniversitesi’nde Erasmus programina katilmis olmamin da çok faydasini gördüm” seklinde konustu.
"Dogru yolda gittiginizden eminseniz sabirli olun"
Spor disinda moda ve edebiyata da ilgi duydugunu dile getiren Magul, üniversite tercihi yapacak ya da mezun olacak olan ögrencilere ise su tavsiyelerde bulundu:
“Euroleague sampiyonu bir organizasyonun parçasi olarak söylüyorum. Hedeflerinize ulasmaktan öte bu yolda aldiginiz keyif önemli. Sezon boyu tek bir baskete sevinmediyseniz, güzel bir oyundan keyif almadiysaniz aldiginiz kupanin hiçbir anlami yok. O yüzden bedeli sagliginiz olmadikça sevdiginiz isi yapmak için çaba harcayin. Dogru yolda gittiginizden eminseniz sabirli olun. Ben su anki isime 20 yila yakin bir adanmisligin sonunda sahip oldum. Umarim herkes emeklerinin karsiligini mümkün olan en kisa sürede alir; ancak bunun da bir gecede olmayacaginin farkina varmak gerekir. Bir de isi sevmek kadar bu yolda karsilastiginiz insanlara karsi nazik ve destekleyici olmalisiniz. Rekabet iyidir; ama sampiyonluk maçinin sonunda rakip takimdaki meslektasiniz gelip sizi içten bir sekilde tebrik edip sariliyorsa basariyi sadece elde ettiginizi degil bunu sonuna kadar hakkettiginizi de hissediyorsunuz.”
Elif Magul, “Ilkokul yillarimdan bu yana spora ilgim var. 2000’li yillarin basinda Türk sporu birçok bransta basarili oldu ve insanlarimizin yasadigi mutluluk beni çok etkiledi. Bu mutluluga ufacik da olsa bir katkida bulunabilmek için hayatimin geri kalanini spora hizmet ederek geçirmeye karar verdim. Kendim de birkaç bransta spor yapmama ragmen liseye basladigimda profesyonel sporcu olamayacagimi, yönetici olarak bu alana daha iyi hizmet verebilecegimi kesfettim. Bu süreçten sonra yaptigim bütün egitim tercihleri; yabanci dil ögrenmek, yurt disinda bulunmak ve hep iyi bir spor profesyoneli olabilmek amaci tasidi. Futbola asiri bir ilgim ve bilgi birikimim vardi. Yaptigim her ödeve ve projeye sporu dahil etmem, üniversitedeki hocalarimin dikkatini çekiyordu. Bitirme projemi ‘Futbolda finansal fair play’ üzerine yaptim ve bunun üzerine basta Yasar Üniversitesi’nden Serpil Kahraman ile Umut Halaç hocalarim olmak üzere çevremdeki herkes, spora yönelik bir kariyerde israrci olmam gerektigini söyledi.
Serpil hoca bir futbol kulübü ile baglanti kurmami da sagladi. Üniversiteden mezun olduktan sonra 2 yil daha futbolda israrci olsam da bu alandan geri dönüs alamadim. Ispanya’da burs da buldum, ancak ülkemde kalmayi tercih ettim. Dogup büyüdügüm memleketim Izmir’i birakip Istanbul’a yerlestim. Kadir Has Üniversitesi’nde Spor Iletisimi egitimi aldim. Istanbul Üniversitesi Spor Yöneticiligi Bölümü’nde yüksek lisans yapmaya basladim. Sonra en sevdigim ikinci brans olan basketboldan teklif geldi. Tabii su an basketbol benim için açik ara birinci konumda” dedi.
Elif Magul, “Bizim nesilde baskette herkes Efes’i tutardi. Bu kulübe saygim o kadar büyüktü ki hiçbir zaman kariyerimin bir parçasi olabilecegi aklima gelmemistir. Hele ki kulüp tarihinin ilk kadin yöneticisi olmak, her ne kadar siki çalismis olsam da hala hayal gibi geliyor. Bu firsati bana Genel Direktörümüz Alper Yilmaz tanidi. Hiçbir referansimi aramadan sadece profilimi inceleyerek is teklifinde bulundu. Anadolu Efes Spor Kulübü’nü büyük yapanin da bu tür bir profesyonellik oldugunu akilda tutmak gerekir” ifadelerini kullandi.
6 sezondur Anadolu Efes’te görev yapiyor
Kulüpteki kariyer sürecinden de bahseden Magul, “Anadolu Efes Spor Kulübü’nde 2015-16 sezonunun sonlarina dogru çalismaya basladim. Kulübe ilk girdigimde idari islere destek olacagimi; ancak özgeçmisimin iyi olmasindan ötürü hangi alana katkida bulunmak istersem o alanda önümün açik oldugunu söylediler. Takip eden 2 yilin içerisinde sorumluluklarim sürekli artti ve yönetici oldum. Su an kulübümüzün yurt disi ile kurdugu tüm baglantilar, kulüpler, federasyonlar ile iliskileri ve a takimimizin tüm seyahat, kamp organizasyonlariyla beraber bazi idari isleri yürütmekteyim. 2021-22 sezonuyla birlikte Efes’te 7. sezonuma baslayacagim ve hem A Takimimizin hem de altyapimizin birçok basarisina sahit oldum. Son 3 yildir en büyük hedefimiz Euroleague Sampiyonlugu idi ve bunu elde ettik. Bu elbette basta üst yönetimin tercihleri olmak üzere sporcular, bas antrenörümüz ve teknik ekibimizin basarisi. Biz idareciler bu yolda takimimizin hiçbir engel yasamamasi, islerin sorunsuzdan öte olabilecek en iyi sekilde yürümesi adina elimizden geleni yapiyoruz. Bundan sonraki süreçte amacimiz istikrara katkida bulunmak. Sahsi olarak tek hedefim, her gün yeni bir sey ögrenip o gün her ne yapiyorsam elimden gelen en iyi sekilde yapmak. Su an bir takim için çalismayi kisisel kariyer hedeflerinden daha doyurucu buluyorum. Belki birkaç yil içerisinde yurtdisinda bir organizasyonda görev almak isteyebilirim” diye konustu.
Egitim tercihlerinin kendisini basariya götüren en önemli etkenlerden oldugunu dile getiren Elif Magul, “Egitim dilinin Ingilizce olmasi, Yasar Üniversitesi’ni tercih etmemdeki en büyük etkendi ve bana pratikte çok faydasi oldu. Üniversiteden önce Ingilizce, Ispanyolca ve Almanca egitim almistim. Üniversitede 2. yabanci dil olarak Fransizcayi seçtim. Ayrica Italyanca ve Sirpça kurslarina gittim. Su an sadece Ingilizce ve Ispanyolcayi aktif olarak kullanabiliyorum; ancak egitim hayatim boyunca aldigim çesitli dil egitimleri ve o süreçte çevremde bu dilleri konusanlarin bulunmasinin su an Euroleague takimlariyla kurdugum iletisimde büyük payi var. Üniversitede Ispanya’nin Huelva Üniversitesi’nde Erasmus programina katilmis olmamin da çok faydasini gördüm” seklinde konustu.
"Dogru yolda gittiginizden eminseniz sabirli olun"
Spor disinda moda ve edebiyata da ilgi duydugunu dile getiren Magul, üniversite tercihi yapacak ya da mezun olacak olan ögrencilere ise su tavsiyelerde bulundu:
“Euroleague sampiyonu bir organizasyonun parçasi olarak söylüyorum. Hedeflerinize ulasmaktan öte bu yolda aldiginiz keyif önemli. Sezon boyu tek bir baskete sevinmediyseniz, güzel bir oyundan keyif almadiysaniz aldiginiz kupanin hiçbir anlami yok. O yüzden bedeli sagliginiz olmadikça sevdiginiz isi yapmak için çaba harcayin. Dogru yolda gittiginizden eminseniz sabirli olun. Ben su anki isime 20 yila yakin bir adanmisligin sonunda sahip oldum. Umarim herkes emeklerinin karsiligini mümkün olan en kisa sürede alir; ancak bunun da bir gecede olmayacaginin farkina varmak gerekir. Bir de isi sevmek kadar bu yolda karsilastiginiz insanlara karsi nazik ve destekleyici olmalisiniz. Rekabet iyidir; ama sampiyonluk maçinin sonunda rakip takimdaki meslektasiniz gelip sizi içten bir sekilde tebrik edip sariliyorsa basariyi sadece elde ettiginizi degil bunu sonuna kadar hakkettiginizi de hissediyorsunuz.”
Kaynak: İHA