Esref Hamamcioglu Açiklamasi 'Oylarin Çogunu Biz Aliriz'

Galatasaray Baskan Adayi Esref Hamamcioglu, 19 Haziran’da yapilacak baskanlik seçiminde oylarin çogunu alacaklarina inandiklarini belirterek, "Su andaki çalismalarimiz onu gösteriyor. Genel kurul üyelerinden büyük destek görüyoruz. Çalismalarimiz iyi gidiyor. Bizim sakinligimiz, gerçekçiligimiz ve tecrübeli bir ekip olmamiz en önemli faktörlerden biri. Bugün Galatasaray’in en büyük eksigi ciddi bir temsil ve kurumsal iletisim ilkelerinin olmamasi. Biz her seyden önce bu açigi kapatmak üzere yola çiktik" dedi.

Galatasaray Baskan Adayi Esref Hamamcioglu, Ihlas Haber Ajansi muhabirine adaylik sürecini ve projelerini anlatti. Adaylik kararinin ilk olarak nasil çiktigini açiklayan Hamamcioglu, "Ilk baskan olma düsüncem, çok uzun zamandir camiamizdan bu konuda teveccüh, talep ve motivasyon aliyordum. Ne zaman divan kurulu baskanligi görevim sona erdi, sonlarina dogru bu teveccüh gittikçe hizlandi, çogaldi, yogunlasti. Ben de bunu aile içinde degerlendirerek, camiadan gelen talebe duyarsiz kalmamam gerektigi, bu sorumlulugu almam gerektigini inandigim için, subat sonunda mart basinda bu ise karar verdim ve adaylik çalismalarima basladim" diye konustu.

’Galatasaray’a Güven’ sloganin nasil çiktigiyla ilgili bilgiler veren Esref Hamamcioglu, "Bu slogan söyle çikti; ben 42 yildir Galatasaray camiasi içinde olan birisiyim ve gördüm ki son zamanlarda Galatasaray camiasinda yasanan en büyük sikintilarinin nedeni Galatasaray’in ortak aklindan yararlanmamasi. Aslinda çözümlerin hepsi Galatasaray’in içinde var. Bizim muhtaç oldugumuz bütün kaynaklar Galatasaray’in içinde var. Insan kaynagi, bilgi kaynagi, tecrübe kaynagi. O yüzden de Galatasaray’a güven mottosu ile yola çiktik. Biz çünkü Galatasaray’a güveniyoruz. Çikis nedeni bu" seklinde konustu.



"Galatasaray’in en büyük zenginligi fikir ayriliklarinin olmasi"

Galatasaray’in en büyük zenginliginin fikir ayriliklarinin olmasi oldugunu vurgulayan Esref Hamamcioglu, "Fakat fikir ayriliklari husumete sebebiyet vermemesi lazim. En büyük eksigimiz bu. O yüzden de çikis nedenlerimizden biri Galatasaray’in kurulus degerlerine dönmesi. Bunlar nedir? Fikir ayriliklarina ragmen saygi ve sevginin etrafinda kucaklasmaktir. Bunun için ilkeli durus, seffaf iletisim, farkli fikirlere saygi göstermek ve açik olmak. Biz bütün bu söyledigim prensipleri yerine getirmek üzere ekip arkadaslarimla beraber yola çiktik. Bunu da tüm camiamizin destegini saglayacagimizdan hiç endiseniz yok" ifadelerini kullandi.

"Artik gelinen asamada birlik ve beraberligin sandikta saglanmasi lazim"

Camia tarafindan bir birliktelik istenmesinin sorulmasi üzerine Hamamcioglu, "Simdi camia tarafindan bir birliktelik istenmesi çok normal. 5 aday olmasi hiç kimseyi rahatsiz etmemeli. Bir defa bu Galatasaray’in demokratik ortaminin, kodlarinin sundugu bir imkandir. Bundan bütün Galatasaray’in faydalanmasi lazim diye düsünüyorum. Oylar bölünmesin, konsolide olsun fikri çikti. Çünkü bu seçim Galatasaray’in adaylari arasinda bir seçim degil. Galatasaray’in bir zihniyete karsi mücadelesinin seçimi olacak. Ben, divan kurulu baskanligi yaptigim süre boyunca bu zihniyete karsi mücadelemi, tüzügün bana vermis oldugu görev ve sorumluluklar çerçevesinde yerine getirmeye çalistim. O bakimdan dolayi bugün Galatasaray birlik ve beraberlik içinde olmasi arzu ediliyor. Ama artik gelinen asamada birlik ve beraberligin sandikta saglanmasi lazim. Sandikta degerli genel kurulu üyelerimiz, sag duyusuyla, ferasetleriyle kendilerinin uygun bulacaklari adaya oylarini vermesi esas. Ama bu oylar bir aday da konsolide olursa, Galatasaray’da birlik ve beraberlik daha kolay saglanacaktir. Verilmek istenilen mesaj buydu. Yoksa listelerin verilmesine iki gün kala insanlarin birlesmesine çaba göstermek iyi bir temenni, iyi niyetli bir eylem. Fakat gerçeklesmesi çok zordu. O bakimdan da iyi niyetli organize edilmis toplanti amacina ulasmadi, sonuçsuz kaldi" diye cevap verdi.

"Amacimiz gelir gelmez bütün sirketleri profesyonellestirmek"

Futbol takiminda sportif direktörlük konusu sorusuna ise Esref Hamamcioglu, "Sportif direktörlükten ziyade Sportif AS’nin görevini yerine getirmesi lazim. Eger Galatasaray’in içindeki anonim sirketler bunun içinde Sportif AS dahil kurumsal olarak liyakate göre iyi organize edilmis olsaydi su anda seçim olmasina ragmen, yönetim olmamasina ragmen hayat devam ederdi. Bu kaosu yasamazdi. Çünkü onun dirayetli ve liyakate göre atanmis bir yönetim kurulu olurdu. Profesyonel kadrolar olurdu ve hayat devam ederdi. Bizim amacimiz gelir gelmez bütün sirketleri profesyonellestirmektir. O zaman bir operasyon sorumlusu olacak, ilgili yönetim kurulu üyeleri bu konuya vakif insanlar olacak. Finansmandan sorumlu insanlar olacak, is gelistirmeden sorumlu üyelerimiz olacak. Bir genel müdür olacak bu sirkette. Elbette bir sportif direktörü gerekirse konulacaktir ama teknik direktörün inisiyatif sahibi olmasi gerektigine inaniyoruz" ifadelerini kullandi.

"Ilk davet edecegimiz kisi Fatih Terim"

Futbol takimi için teknik direktör konusunda ilk görüsmeye davet edecekleri kisinin Fatih Terim oldugunu söyleyen Hamamcioglu, "Çünkü kurumsal devamlilik esas. Her ne kadar sözlesmesi bittiyse de Fatih Terim’in Galatasaray’la olan iliskisi sözlesmelerle çok ilintili degildir. Kendisini davet edecegiz. Vizyonumuzu, stratejimizi paylasacagiz. Eger o da bu konuda destek vermeyi kabul ederse onla devam etmek isteriz. Olmazsa B plani, evet görüstügümüz teknik direktör adaylari var. Ama bunlarla çok ham görüsmeler yapiyoruz. Çünkü seçilmeden böyle bir angajmana girmek hem Galatasaray’in imajina hem de karsi tarafa zarar verecegi için bunlari deklare etmiyoruz, paylasmiyoruz. Görüstügümüz üç kisi var. Bir tanesi yerli, iki tanesi yabanci, su anda onu söyleyebilirim" seklinde konustu.



"Galatasaray’i çag atlatacak bir proje"

Kemerburgaz ve Florya’nin projeden ziyade olmazsa olmaz oldugunu vurgulayan Esref Hamamcioglu, "Kemerburgaz’la ilgili bizim de planimiz hazir. Kimin yapacagi belli. Kulübün kasasindan 5 kurus çikmadan, sponsor müteahhidimiz hazir. Diger projelere gelecek olursak, Galatasaray’in içinde bulundugu mali durumu kurtulabilmesi için orta vadede bu hemen olacak bir is degil. Bazi adaylar söylüyor, ’Para bulduk geliyoruz’ diye. Böyle bir para koymaniz yasak, bankalarin sözlesmesine göre. Galatasaray’in borcu 2 milyar 100 milyon TL. Böyle para koymakla kapanacak bir sey degil. Ileri dönük planlamalar yapmak lazim. Bizim planlarimizin içinde, stratejimiz içinde, sportif basariya bagli olmayan degerler potansiyelinden gelir yapmak var. Bütün dünya böyle çalisiyor. Bu degerlerimizi biz listeledik ve bütün bunlari bir pazarlama semsiyesi altinda toplayacagiz ve bunun da önümüzdeki hafta kamuoyuyla paylasacagiz. Simdiden size söyleyecegim bununla ilgili tek bilgi, bu projenin adina biz ’Proje Kolombus’ koyduk. Neden Kolombus koydugunuzu önümüzdeki hafta paylasacagiz. Bu Galatasaray’in gelecegini yakindan ilgilendiren bir proje, sürdürülebilir bir proje ve göreceksiniz gerçeklestirilmesi, iyi niyetle yaklastiktan sonra cesaretle yaklastirdiktan sonra Galatasaray’i çag atlatacak bir proje oldugunu söyleyebilirim. Bu bir is projesidir, gayrimenkul degil. Is yapis projesidir" diye aktardi.

"Gençlere yatirim yapacagiz"

3 yil sonunda kulüp borçlarinin ne kadar yönetilebileceginin sorulmasi üzerine Hamamcioglu, "Bunu tahmin etmek çok zor. Çünkü Sampiyonlar Ligi’ne katilip, katilacagimiz belli degil, Bankalar Birligi sözlesmesinin ne sekilde revize edilebilecegi belli degil. Bunlari bilmeden bir tahmin yapmak çok zor. Bu borcun vahameti hakkinda sadece sunu söyleyebilir ve kamuoyuyla paylasmak isterim. Galatasaray 116 yillik bir kulüp. Ilk 113 yilinda 1 milyar borç yapmis. 113. yil sonunda 1 milyar borcu vardi. 116. yilda 2 milyar 100 milyon. Son 3 yilda 113 yilda yaptiginin iki misli kadar borçlanma yapmis. Bu felaket, bunun önüne geçmek için planlar yapiyoruz. Bunun önüne geçmek için sorumsuz davrananlari bulmak istiyoruz. Bunun önüne geçmek için de popülist yaklasimlardan vazgeçip, Galatasaray’i verimli sekilde yönetmeyi taahhüt ediyoruz. Futbol takimina geçen sene harcanan para 54 milyon Euro. Sampiyonlugu son anda kaçiran takimimizda sahaya çikan takimin ortalama degeri 26.5 milyon. Siz bunun sadece 26.5 milyon Euro’luk kismindan yararlanmissiniz. Yani iki transferinizin biri bosa gitmis. Bunu yapmazsaniz ayaklarinizin üstünde durmaya baslarsiniz. Iste bizim tam yapacagimiz bu. Öz kaynaklarimiza dönecegiz. Gençlere yatirim yapacagiz. Tekrar satilabilir oyuncular alacagiz. Simdi bizim elimizdeki oyuncularin hiçbirini tekrar satilabilir oyuncular degil. Iste orada kaybediyorsun. Bir ürünü alirken kazanmaniz lazim çünkü fazlasina satabilmeniz lazim ona deger katmaniz lazim. Biz deger katmiyoruz. Galatasaray’in altyapisindan yetismis futbolcularin geçen sene takimda aldiklari süre yüzde 4,25. Besiktas 16,5, Trabzon 22,5. Ajax’ta su anda yüzde 25’i altyapidan yetisen futbolcular. Ama bunun içinde siki durmak lazim, dirayetli durmak lazim ve bunu anlatmak lazim bütün camiaya. Galatasaray’in kurtulusu yüzde yüz burada" degerlendirmesinde bulundu.

Altyapiyla ilgili düsüncelerini aktaran Esref Hamamcioglu, "Altyapiyla ilgili genç bir jenerasyonla çalismak istiyoruz, çalistirici olarak. Artik bütün sporda basarinin altinda yatan temel anahtar, veri analizi ve teknoloji kullanmak. Galatasaray’da su anda bunu kullanmiyoruz. Artik dijital dönüsüm projeleriyle, altyapi hatta sirketler bile böyle yönetiliyor. Bizim de bununla ilgili projelerimiz var. Scouting ekibimiz çok iyi fakat vermis oldugu bilgileri iyi analiz edip, bunlari degerlendirmek lazim. Altyapida basarili olacak sporcularimiza bir üst takima geçtikleri zaman ve onlara çalistiranlara mutlaka bir prim verilmesi esas. Aksi takdirde motive edemezsiniz. Burada emek sarf eden, bilgi aktaran hocalarimizin da ödüllendirmesi lazimdir. Eger A Takim’a girdikten sonra bir üst kulübe, baska bir ülkeye, kulübe para kazandirarak transfer oluyorsa mutlaka bundan emegi geçen herkesin ilgilendirilmesi, tesvik edilmesi lazim. O da prim sistemiyle olur. Bugün bizim altyapi takimlarimiz için antrenman programlari, beslenme programlarina kadar her seyimiz hazir. Dolayisiyla altyapida sadece fiziksel yetistirme antrenmani degil mental olarak da nöropsikologlarla, akademisyenlerle çalisma programlarimizi hazirliyoruz. Çünkü futbolcularin mental olarak da hazirlamak lazim. Duygusal zekalarini gelistirmek, spor etik kurallarini ögretmek, strese karsi nasil mücadele edilir, stres nasil yönetilir gibi konulari da yetistirme programi içine entegre edecegiz" dedi.



"Bütün amatör subelerde çözüm ortaklari bulacagiz"

Amatör branslardaki projelerine de deginen Hamamcioglu, "Maalesef bu sene kötü bir sezon geçirdik amatör subelerde. Uzun zamandir da kötü sezon geçiriyoruz. Özellikle baskette yere vurduk. Galatasaray sadece bir futbol takimi olmadigi gibi sadece bir spor kulübü de degil. Türkiye’nin en önemli sivil toplum örgütü. Kadin haklari, cinsiyet ayrimina karsi mücadele, çevre, ekolojinin korunmasi gibi bir takim misyonlari var. Bu misyonlari da ancak amatör subeler vasitasiyla çok rahat yayabiliriz. Amatör subeler Galatasaray’in olmazsa olmazidir. Her ne kadar basket ve voleybol amatör degilse de artik bunlari mutlaka yeniden yapilandirilmasi lazim. Biz bütün sportif faaliyetlerimizi, basketbol, voleybol, yelken, yüzme, kürek, profesyonel liyakata göre yönetecegiz. Seçilmis yönetim kurulu üyelerinin yapacagi is degil bu subeleri operasyon olarak yönetmek. Biz seçilmis yöneticiler sadece bu subeleri, vizyonumuzu, stratejimize, bütçelerini verecegiz ve onlari nasil yönettiklerinin gözlemini yapacagiz. Dönemsel toplantilara, performanslarini takip edecegiz. Dolayisiyla liyakata göre atanmis sube kaptanlari, sube menajerleri vasitasiyla yönetecegiz. Istisnasiz bütün amatör subelerde çözüm ortaklari bulacagiz. Bu çözüm ortaklari sponsor degil ama gerçekten sürdürülebilir bir ortaklik. Mali konu ve bütçeyi çözüm ortagimizi yönetsin, Galatasaray’in bu ortakliga katkisi seyircisi, taraftari ve marka degeri olacaktir. Bu is birlikleri özel sektör firmalariyla olabilir. Özel egitim kurumlariyla olabilir. Kamu kuruluslari olabilir. Bugün belediyelerden bir sürü basketbol takimi olanlar vardi. Paralari var, bütçeleri var ama seyircileri yok, markalari yok. Birliktelik yapilabilir. Çünkü buna ihtiyaç var. Galatasaray’in basketbol takiminin özelinde bahsedecek olursak bir bütçeyle Efes’le rekabet etme sansi yok. 10, 12 misli bütçesi var. Ama bütçenin az olmasi bir kader degildir. Çünkü Galatasaray’in benzeri bütçesinde basarili olan takimlar var; Karsiyaka, Tofas, Besiktas. Besiktas tam da bizim hayal ettigimiz isi yapti. Banvit’in altyapisini, gençlerini aldi, marka degerini koydu, yönetim bilgisini aktardi, yürüyor. Örnek budur. Bunu yapmak lazim ve Galatasaray’in degerlerinden faydalanmak lazim. Tofas, Galatasaray’dan biraz daha yüksek bütçeyle mücadele etti ama mesela Tofas’in takimini Orhun Ene kurdu. Galatasaray’in eski kaptani, genel kurulu üyemiz. Neden müracaat etmiyoruz Orhun Ene’ye. Para filan istemez bu insanlar. Çünkü gönülden Galatasaray. O yüzden Galatasaray’a güven diyoruz. Uyuyan diye uyandirmak lazim. Her sey var bizim kulübümüzde. Türkiye’nin en iyi bankacilari, en iyi sporculari, en iyi spor adamlari var. Ergin Ataman kulüp üyesi. Popülist yaklasimlardan dolayi hocayi gönderdik. Olacak bir is degil. Simdi de diyoruz ki Ergin Ataman Galatasarayli. Galatasarayli ama baska takimda saglamis basaridan ziyade Galatasaray’daki basarilariyla övünmemiz lazim. Avrupa kupasi kazanmis hocadir. Avrupa kupasi kazanmis hocamizdir. Her sey para degil. Bu sene Galatasaray basketbolunun bu duruma düsmesi bütçesinin azligi degil, kötü yönetim" ifadelerini kullandi.

"Stat isim hakkiyla ilgili bir yerli, iki yabanci firmayla görüsüyoruz"

En büyük farklarinin gerçekçi, samimi ve ayaklari yere basan bir ekip olduklarini ifade eden Hamamcioglu, "Biz ne hayal satiyoruz ne de kulübü sattiririz. Bizim mottomuz bu. Böyle rakamlar uçuyor. Bunlar ciddi seyler degil. Bir özel sektör firmasinin sahibi veyahut genel müdürü, seçilmemis bir kimseye bir protokol imzalamaz. Kisiyle de imzalamaz, kurum adina da imzalamaz. Der ki, ’Prensip olarak sicak bakiyoruz, sizinle de sponsorluklari görüsecegiz’. Ama bir sey imzalamaz. Bizim de görüsmelerimiz var. Rakamlar üzerine görüsüyoruz ama su anda açiklayabilecegimiz ve taahhüde girecegimiz hiçbir sey yok. Seçilerek gittiginiz zaman daha ciddi konusuruz. Çünkü Galatasaraysiniz ve karsinizdaki muhatap sizi daha ciddiye alir, yakisan da budur. Bizim de görüsmelerimiz var, Stat isim hakkiyla ilgili bir yerli, iki yabanci firmayla görüsüyoruz. Bu yabanci firmalardan bir tanesiyle herkes görüsüyor. Seçim propagandasi olarak Galatasaray’in itibarini kullanmamak lazim. Çünkü yarin bir gün bu gerçeklesmezse mahcup olur insanlar" dedi.



"Galatasaray’da demokrasi vardir, sansür yoktur"

Baskan adaylarinin 500 bin TL bagista bulunmalari karsiliginda Galatasaray TV’de program yapabileceklerinin hatirlatilmasi üzerine Esref Hamamcioglu, "Bu konu benim için sürpriz olmadi. Divan kurulu baskanligi yaptigim sirada bu zihniyetle mücadele ettim. Tüzügün bana verdigi yetki, sorumluluk ve Galatasaray’in yazili olmayan kurallari çerçevesinde. Galatasaray’da demokrasi vardir, sansür yoktur ve bütün bilgi paylasilir, seffaflik vardir. Divan kurulu baskanligi yaptigim süre boyunca televizyonu yasakladilar. Simdiki adaylar tepki göstermediler. Ne zaman aday oldular, tepki gösteriyorlar. Tepki için geç kaldilar. Tepki daha önce verilmis olsaydi bütün camia tarafindan kimse böyle bir kuralsizliga cesaret edemezdi. Siz kulübün yönetimine aday olma cesaretini gösteren kisilere ve ekip arkadaslarina Galatasaray TV’yi sartli açiyorsunuz, 500 bin TL karsiliginda. Kimin televizyon orasi? O zaman Mustafa Cengiz ve ekibinin büyük borcu var Galatasaray televizyonuna" açiklamasinda bulundu.

"Oylarin çogunu biz aliriz"

Seçimlerin nasil geçecegini dair beklentilerini dile getiren Hamamcioglu, "Yillardir bu islerin içerisindeyiz. Seçimlerde bir katilim ortalamasi vardir. En yüksek yüzde Adnan Polat ve Adnan Öztürk’ün katildigi zaman oldu. Yüzde 78, çok yüksek bir katilim. Ondan sonra yüzde 48’ler ortalamalarinda gitti. Bu sefer de yüzde 45 civari katilim bekliyorum. Bu da asagi yukari 4500-5000 kisiye tekabül eder. Pandemi var ama camia çok gergin. Bu demokrasi sölenine herkesin istirak etmesi lazim. Pandemi biraz sinirliyor ama gereken tedbirler aliniyor. Camlar açik olacak. Bekleme olmayacak. Her sandiga göre farkli noktalardan girecek seçmenler. Dezenfektanlar, maskeler olacak. Oyunu kullandiktan sonra herkes istedigi yerde vakit geçirecek. Oylar nasil dagilir? Oylarin çogunu biz aliriz. Su andaki çalismalarimiz onu gösteriyor. Genel kurul üyelerinden büyük destek görüyoruz. Sosyal medyada yapilan anketlere pek itibar etmiyoruz. Çalismalarimiz iyi gidiyor. Bizim sakinligimiz, gerçekçiligimiz ve tecrübeli bir ekip olmamiz en önemli faktörlerden biri. Bugün Galatasaray’in en büyük eksigi ciddi bir temsil ve kurumsal iletisim ilkelerinin olmamasi. Biz her seyden önce bu açigi kapatmak üzere yola çiktik. Digerlerini daha rahat yaparsiniz, bu boslugu doldurursaniz" dedi.



"Bu çok onurlandiran bir sey"

Seçilmesi durumunda divan kurulu baskanligindan sonra kulüp baskanligi da yapacaginin sorulmasi üzerine Esref Hamamcioglu, "Bu çok onurlandiran bir sey. Galatasaray’in en yüksek makam divan kurulu baskanligidir. Her ne kadar operasyonel bir yetkisi yok olsa da onursal anlamda. Galatasaray’in en tecrübeli üyelerinin seçtigi bir danisma kurulu, denetleme kurulu baskanligi ve camia bana bu onuru verdi. Bu duyguyu yasatti. Buradan aldigim bir sorumlulukla da, simdi baska bir sorumluluk almam gerektigine inandigim için bu yola çiktim. Eger böyle görevi de yerine getirmis olursam benim için, ailem için büyük bir gurur kaynagidir. Elbette ki bu çok ciddi bir sorumluluk da gerektiriyor. Büyük risk aliyorum. Tüm arkadaslarim gibi. Galatasaray’a sahip çikmak lazim. Galatasaray bizlerin kulübü. Hep soruyorlar, aklin mi yok diye, bu ise girerken. Kulüp isi, akil isi degildir, yürek isidir. Onun için biz de bu ise yüregimizi koyduk. Bu strese haziriz. Eger bir tugla da biz koyabilirsek ne mutlu bizlere diyecegiz. Dolayisiyla böyle bir görevi almaktan dolayi ben çok memnunum. Umarim camiamiz da bu teveccühü karsiliksiz birakmayacaktik. Ayni benim birakmadigim gibi" diye konustu.

Nasil bir baskanlik profili çizecegini de anlatan Esref Hamamcioglu, "Ilkeli, seffaf, kucaklayici, prensipli ve verimlilikten ödün vermeyen, kulübün sayginligini ve marka degerini koruyan, tüm paydaslarini el üstünde tutacak ve Galatasaray’in düsmüs oldugu bu seviyeden çok daha yukarilara tasiyip, alni açik, basi dik bir yönetim kurulu olacagimiz konusunda hiç kimsenin endisesi olmasin. Bizim yönetim tarzimiz tamamen delegasyona ve ekip çalismasina yöneliktir. Her ne kadar Galatasaray’da baskanlik sistemi var dense de Galatasaray bugün baskan ve seçilmis 15 kisi tarafindan yönetilemeyecek kadar büyük ve komplike bir yapi. Onun için Galatasaray’i, Galatasaraylilarla yönetmek lazim. Ortak akil, kolektif mülkiyet. Bizim prensibimiz bu" ifadelerini kullandi.

"19 Haziran’da herkesi seçim sandiklarina, Galatasaray’a sahip çikmaya bekliyoruz"

Son olarak sari-kirmizili camiaya mesaj veren Hamamcioglu, "19 Haziran’da herkesi seçim sandiklarina, Galatasaray’a sahip çikmaya bekliyoruz. Bizim için bütün adaylar degerlidir. Onlar da bu medeni cesareti göstermislerdir. Her birinin kurullarinda çok sevdigimiz, degerli arkadaslarimiz, kardeslerimiz var. Ama bu seçim simdi arkadasliga, dostluga göre tercih kullanilacak bir seçim degil. Galatasaray’in içine düsmüs oldugu bu kaotik durumdan kim çikartabilecekse, kim bu koltugu doldurabilecekse ekip arkadaslariyla, tercihlerini o yönde kullanmalarini bekliyoruz. Bizim rengimiz yesil. Yesil; güvendir, umuttur, tazeliktir, yeniden dogustur. Dolayisiyla 19 Haziran’da herkesi seçim sandiklarinin basina bekliyoruz" diyerek sözlerini tamamladi.

Kaynak: İHA