Fatih Terim Açiklamasi 'Mutlulugumuzu Alabilirler, Umudumuzu Asla'
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, "Mutlulugumuzu bizden alabilirler; ama umudumuzu asla. Mutsuzuz. Dogal olarak mutsuzuz. Aliskin olmadigimiz bir yerdeyiz. Mutsuzuz ama hiç umutsuz degiliz" dedi.
Terim ayrica Basaksehir maçinin hakemi Zorbay Küçük’ten adli makamlar düzeyinde ve TFF nezdinde sikayetçi olduklarini belirterek, "Bugün buraya kulüp avukatlarimiz gelecek ve olaya taniklik eden herkesten yazili beyan alacaklar. Bu yaklasimi, bu hareketleri hakemin yanina kar birakmayacagiz" dedi.
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, GS TV’de gündeme dair önemli açiklamalarda bulundu. Süper Lig’deki son Basaksehir maçinda yasanan hadiseler üzerine Terim, "Biz bu sene baskanimiz ve yönetimimizle beraber bir yola çiktik. Özellikle Türkiye gibi futbol iklimi çok çabuk degiskenlik gösteren bir yapida günlük ve kisa vadeli basarilarin aksine, uzun vadeli, uzun soluklu projeyi hayata geçirebilmek için kollari sivadik. Bu cesareti gösterdik. Genç bir takim olusturduk. Eksiklerimizin oldugunu biliyorduk. Hala eksiklerimiz var. Bunlarin hepsini, tünelin sonunda isik oldugunu düsünerek göze aldik. Sezon basindan beri, her seye ragmen oturan bir oyun yapimiz ve vaat ettikleri olan bir takimimiz var. Çok pozisyona giriyoruz, atamiyoruz, çok basit pozisyonlari degerlendiremiyoruz. Kalemizde pozisyon görmeden, hatta bazen bir organizasyona maruz kalmadan goller yedik. Önümüzde de bir gerçek var. Maalesef birinci siradan çok uzak kaldik. Burada bir kabahat varsa, yönetimimizden ve futbolcularimizdan önce benimdir. Ben bu takima inaniyorum. Biliyorum. Gençlerimiz basaracak. Bu yil da digerlerinin bir baslangici olacak. Bu benim inancim" diye konustu.
"Mutlulugumuzu alabilirler, umudumuzu asla"
"Mutlulugumuzu bizden alabilirler; ama umudumuzu asla" diyen deneyimli teknik adam, sözlerine söyle devam etti:
"Mutsuzuz. Dogal olarak mutsuzuz. Aliskin olmadigimiz bir yerdeyiz. Mutsuzuz ama hiç umutsuz degiliz. Gençlerimizin UEFA Avrupa Ligi’nde Avrupa devlerini geride birakacak, namaglup sekilde son 16’ya kalan bir takimimiz var. Gençlerimiz bunu basardi. Hem de Marsilya, Lokomotiv ve Lazio gibi devlerin arasinda bunu basardi ve namaglup olarak, ilk günden beri lider olarak gruptan çikti. Son 50 yilda futbolun her evresinde yer aldim. Her evresinde yer alan bir insan olarak umudumuzu bizden almalarina izin vermeyecegim! Çünkü bu düzenin degisecegine inaniyorum."
"Maçin önüne geçen bir hakem performansi izledik"
Basaksehir maçinda cezali oldugu için asagida olmadigini ifade eden Fatih Terim, "Cezali oldugum için asagida degildim. Bizde ceza aldiginiz vakit soyunma odasina giremiyorsunuz. Orada saniyeler sayiliyor. 3 saniye önce girseniz, ben girdigim için bir problem. Futbolun en önemli aktörlerini atmakla kalmayan, ayni zamanda futboldan uzaklastiran bir zihniyete sahip oldugumuz için yukaridaydim. 15 dakikayi bekledim. Sonra asagiya indim. Indigim zaman koridorda bir seyler oldugunu anladim. Maalesef son zamanlarda aliskin oldugumuz gibi dün yine maçin önüne geçen bir hakem performansi izledik. Biliyorum ki bu yayini ve cevaplarimi çok heyecanla, umutla bekleyenler, izleyenler var. Tabii bunun karsiti, benim daha fazla ceza almam için firsat kollayanlar da var. Galatasaray’i resim disina atmak için hazirda bekleyenler de var. Açikçasi kim üstüne alinir bilmiyorum. Bu firsati size vermeyecegim. Yani ceza alma firsatini vermeyecegim demek istiyorum. Dikkatli olmaya çalisiyorum o yüzden. Sezon basindan bu yana ayni performanslara verilen farkli kararlara, standart baskaliklara daha sonra geliriz. Önce Basaksehir maçinin hakemiyle ilgili bazi seyler söylemeliyiz" açiklamasinda bulundu.
"Oyuncularimizin birçogu duydu"
Hakem Zorbay Küçük’ün nasil bir psikoloji ve düsünce yapisinda stada geldigi konusunda fikri olmadigini söyleyen Terim, "Ancak maçi bir iki defa gece analizlerimizle birlikte izledim. Baslangiç noktasindan itibaren yasananlari Galatasaray Televizyonu’nda Galatasaraylilarla paylasmak istiyorum. Dün maçin ilk yarisinda yedigimiz golün ardindan, oyuncularimizin maçi hakemine sinirlar içerisinde itirazini görüyoruz. Dinleyen herkesten, hakemin tam o esnadaki vücut diline iyi bakmalarini rica ediyorum. Bir nefret, kin gütme hali gibi bir vücut dili var. Bu esnada agzindan çikan ’Go (git) ulan’ sözü var. Bunu oyuncularimizdan birçogu duyuyor. Içlerinde Kerem diyor ki, ’Hocam bize neden böyle konusuyorsunuz?’. Aninda sari kart görüyor. Birkaç dakika sonra orta sahada Kerem bir kez daha bunun nedenini sordugunda hakem tarafindan azarlaniyor. Enteresan olan o hakem de kendinde bu haddi bulabiliyor. Devre arasinda Kerem içeriye giriyor ve hocalarina bu konuyu anlatiyor. Hakemin kendilerine yönelik ifadelerinden bahsediyor. Necati hoca, ikinci yariya çikarken hakeme, ’Benim oyuncumla nasil böyle konusursunuz’ diyor. Hakem ben öyle bir sey demedim diyor. Necati hoca da, ’Benim için kendi oyuncumun beyani esastir’ diyor. Ondan sonra hakem kendisine, ’Senin oyuncun yalanci’ diyor. Böyle bir yanit veriyor. Herkese soruyorum. Ben veya Galatasaray’i temsil eden herhangi biri, TFF’nin herhangi bir temsilcisine, buna hakem veya bir müsabakada bulunan görevli dahil, ’Sen yalancisin, senin hakemin yalanci’ desek kaç maç ceza aliriz? Hak mahrumiyeti nereden baslar? Bunun maddi cezasi ne olur? TFF Kerem’e yalanci diyen hakemi, Futbol Disiplin Talimati’nin hakaret baslikli maddesinden ve maç sonundaki tahrik içerikli cevabi sonrasi ’Sportmenlige aykiri hareket’ baslikli maddesinden Disiplin Kuruluna sevk edecek mi, etmeyecek mi? Dogal olarak bunun pesinde olacagiz" degerlendirmesinde bulundu.
"Bu hakemden adli makamlar ve TFF nezdinde sikayetçiyiz"
Hakem Zorbay Küçük’ten sikayetçi olacaklarini belirten deneyimli teknik adam, "Geç geldim ama olayi dinledigim için çok vakifim. Isi adli boyuta götürecegiz. Bu hakemden adli makamlar düzeyinde ve TFF nezdinde sikayetçiyiz. Bugün buraya kulüp avukatlarimiz gelecek ve olaya taniklik eden herkesten yazili beyan alacaklar. Bu yaklasimi, bu hareketleri hakemin yanina kar birakmayacagiz. Bu diyaloglara müsabakadaki tüm temsilciler de sahit. Dün sordum. Biz her seyi bire bir yazacagiz dediler. Nasil bizimkileri kalem kalem, virgülünden noktasina her seyi kaleme alip rapor ediyorsaniz bunlari da etmelisiniz dedim. Temsilciler de sahit olmuslardir. Kayitlara geçirilmesi için kendilerinden taleplerimiz oldu. Rica ettik. Gördük, duyduk ve yazacagiz dediler. Inaniyorum ki yazacaklardir. Stat kameralari da çok seyi kaydetmistir. Buraya çok dikkat lütfen. ’Yalanci’ meselesinden sonra reaksiyonlar olunca hakem, ikinci yariya çikmadan hemen önce koridorda bizim oyuncularimiza ve çalisanlarimiza dönerek, ’Ben sizin ne yaptiginizi çok iyi biliyorum’ diyor. Orada Arda da var. Her seyi önemsiyorum; ama bu cümleyi hepsinden öne koyuyorum. Ikinci yariya çikmadan Galatasarayli olanlara yönelik, ’Ben sizin ne yaptiginiz çok iyi biliyorum’ diyor. Ardindan bu cümleye tepki görünce kaptanimiz Arda ile gögüs gögüse gelerek tahrik ediyor. Bunlarin hepsi mevcut. En az 10-15 kisiyle konustum. Simdi herkese soruyorum. Ben sizin ne yaptigini çok iyi biliyorum sözünü kullanan, yüzünde müstehzi bir gülüsle koridorda bulunan, herkesi tahrik etme tavrinda olan bu kisiden ikinci 45 dakikada nasil bir yönetim beklersiniz? Bu ruh hali ile, kafasindaki ’Ne yaptiginizi çok iyi biliyorum’ komplosuyla dogru bir hakemlik yapmasina, dogru kararlar vermesine imkan var mi? Tüm Galatasaraylilar sizin ne yaptiginizi çok iyi biliyor diyor muyuz biz? Sizin ne yaptiginizi tüm Galatasaraylilar bilmiyor mu? Maalesef bu atmosferin içerisinde hangi algi, hangi aradaki konusma mevzusu hakemi ’Ben sizin ne yaptiginizi çok iyi biliyorum’ sözlerini konusmaya getirmistir. Merak ediyorum. Kazandik veya kaybettik. Maçta çok pozisyonlarimiz var. ‘Ben sizin ne yaptiginizi çok iyi biliyorum’ sözüne en üstte yer veriyorum" ifadelerini kullandi.
"Krampon olayini birçok kisi unutmustur"
TFF’nin kurallarina göre cezasinin süresi bitip legal olarak asagiya indikten sonra o alanin çok kalabalik oldugunu aktaran Fatih Terim, "Herkesi kenara çektim ve tek tek sorguladim. Maçin ardindan keskin bir sessizlikle herkes odasina gidiyordu. Hakemler de gidiyordu. Ne tünelde bir ses var ne bir satasma var. Soyunma odasina giderken kendisini tahrik, tahkir edecek, kendisinin hakaret telakki edecegi herhangi bir söz yoktu. Tam bizim soyunma odamizin önünde idari ekibimizden bir arkadasimizin hakemin ilk olarak, 24. dakikada uyardigi rakip takim kalecisine 90+9. dakikada sari kart göstermesini kast ederek, ‘Hocam karti 99’da vereceginize bari yarin verseydiniz’ söylemine karsi verdigi cevabi söylüyorum. Alayci bir sekilde Onu da yapariz. Bir dahaki maçi da onu yapariz.’ diyor. Kendisinin bu kadar güçlü ve rahat oldugunu düsünüyor. Hakemler kartlariyla, kurallarla konusur. Madem bu kadar konusmaya meraklisiniz, maçlardan sonra basin toplantisi yapsaniza! VAR kararlarini karsilikli tartissaniza! Kim verdi, vermedi, VAR çagirdi mi? Hep bunlar muallakta. Kafamizda hep bir istifham var. O zaman çikin konusun. En azindan söyleyebileceklerinizi söyleyin. Orada hiç ses yok! Herkes her seyin bedelini öder, onlar hiçbir seyin bedelini ödemeden devam ederler. Daha sonra Arda diyor ki, ’Hocam, erken gösterdin karti diyor’. Yumusak bir ses tonuyla. Cevabi sirti dönük ve ellerini oynatarak, ’Ne oldu? Bana da mi krampon firlatacaksin?’ seklinde oluyor. Açikçasi herhalde bu krampon hadisesini birçok kisi unutmustur; fakat bu arkadas Arda’ya böyle bir cevap veriyor. Bak Zorbay kardes. Çok genç bir hakemsin. Birak Arda’yi ve Galatasaray’i hiçbir oyuncuya ve sporcuya bu sekilde davranamazsin, konusamazsin. Böyle bir hakkin ve haddin yok. Arda Turan bu ülkenin futboluna çok önemli hizmetlerde bulunan biridir. Ülkesine, kulübüne futbol dünyasinin en üst seviyesinde, basta Galatasaray ve milli takimlarda olmak üzere en büyük takimlarda hizmet vermistir. Senin hayalini dahi kurarken, uykundan uyanacagin isler yapti Arda. Sen bunu kendine kompleks yaparken, Arda’nin o eylemi yaptigi hakemler bu sene UEFA baslangicimizda yaptigimiz maçi yönettiler. O günkü hakemler bu olayi raporlamadi. Danimarka’da o hakemler ve Arda sarmas dolas oldular. Bu olayi komik sekilde birbirlerine anlatma erdemi gösterip sakalastilar. Geçen seneki Alanya maçindan itibaren Arda’nin söylediklerinden hareketle hem Arda’ya hem Galatasaray’a içlerinden kin gütmediler! ’Bir gün yakalarsa’ demediler. Tam tersine büyük bir saygi içerisinde maçtan önce sakalastilar ve maçimizi idare ettiler. Danimarka’da gördük ki taraflar bu durumu kendileri için gülünen bir aniya çevirdiler. Bu kadar olgunlar. Çünkü hiçbirinin herhangi bir kompleksi yok. Ben sana bunun altinda kalacagini tahmin ettigimi söylüyorum. Altinda kalirsin. Nasil mi? Temsilciler sana geldi maçtan sonra, ’Hocam, sen bu sözü herhangi bir tahrik, satasma veya hakaret üzerine mi söyledin’ diye sordugunda sen, ’Hayir, hiçbir sey olmadi’ diye cevapladin. Eger sen bunu böyle cevaplarsan ben seni bir Galatasarayli olarak buradan uyariyorum. Bundan sonra kimse bir Galatasaray sporcusuna bu denli saygidan uzak, özensiz sözler kullanmasin. Galatasaray’in gücünü de kimse kendi üzerinde sinamasin. Degil Zorbay Küçük, hiç kimse Galatasaray’in oyuncusuna yalanci diyemez. Kimse Galatasaray’in oyuncusuna belden asagiya konusup canini acitmaya çalisamaz. Bu benim kisisel uyarimdir" açiklamasinda bulundu.
"Bazen oyuncularim da soruyor, cevap veremiyorum"
Maçin basinda Kerem’in Tolga’ya arkadan müdahalesi oldugunu belirten sari-kirmizililarin teknik direktörü, "Bu kendisine de MHK’ya da örnek olacak bir sey. Yalanci olarak adlandirdigi Kerem, alt adalesine topla hiç alakasi olmayan bir darbe aliyor. Kayitsiz, sartsiz, istisnasiz, VAR’i beklemeden karti çikarmasi lazim. Çok da yakin olaya. Bana kalirsa kirmizi. Oldu ya sari gösterdi. Bu arada Mete Kalkavan’in çagirmasi gerekiyor. Rakibin topla alakasi hiç yok. Yüzde yüz kirmizi. Yalanci dedigi o çocuk, kendisini yere atsa, feryat figan yerde bagirsa kirmizi çikacak mi? ’O yalanci çocuk’ dürüstçe etkinin verdigi aci kadar reaksiyon gösterdi. Bu, rakibin yaptigi hareketi degistirmez. Maalesef bu ligin hakemleri herkesi buna tesvik ediyor. Tipki sari karti Basaksehirli oyuncunun Morutan’a yaptigi kartlik harekette oyuncumuzun kendisini yere atmayip oyuna devam etmek istemesi gibi. Dakika 51, Chadli çift sari karttan oyun disiydi. Dakika 3, yüzde yüz kirmizi! Sari kart bile olmadi o pozisyon. Kim bana neyi anlatacak? Ben hep bunlari sikayet eden bir adam da degilim. Benim sikayetim az oynanmasi, yalandan kendini atmalardi. Biz oyuncularimiza bunlari yapmamalarini tembih ediyoruz. Teatral kabiliyeti yüksek oyuncular kendilerini atinca, bagirinca, yedek kulübeleri çizgiden içeri girdigi maçlarda hepsini veriyorlar. VAR’a da gidiyorlar, oradaki de veriyor. Fenerbahçe maçinda Diagne’nin penalti pozisyonunda önce Halil Umut düdük çaldim dedi.
Fenerbahçeli oyuncuya ikinci sari karti gösterip kirmizidan attim dedi.
Ikinci pozisyonun sari kartla hiç alakasi yok. O penaltiyi vermemek için bunu uyguladi. Halil Umut oyunu kesiyor. Gol pozisyonundayiz. Nitekim penalti oluyor. Bu pozisyonda sari kart var, ben rakibe ikinci saridan kirmizi gösterecegim diyor. Çünkü yapacagi baska manevra kalmadi. Yoksa söyle mi düsünüyor? Ben 3. dakikada Basaksehir’den bir oyuncu atarsam, sonum son iki sezonda TFF’nin normal sartlarda en fazla görev verdigi hakemlerimizden birileri olan FIFA hakemi Ali Palabiyik ve Abdülkadir Bitigen gibi mi olurum diyor? Herhalde bundan dolayi. Orada ne olmustu hatirlayalim. Rize’de yedigimiz ilk gol öncesi vermedigi faul var. Bu arada Ali Palabiyik yüzünden geçen sene sampiyonlugu kaybetmis olabiliriz. Buradaki Karagümrük maçinda verdigi penaltidan vazgeçmesi. Ankara’daki Gençlerbirligi maçinda görmedigi topa VAR’dan müdahale ederek ’Eline çarpti’ demesi. Bir-iki golle kaybettigimiz sampiyonluga puandan olmamizi saglayacak hareketler olmasina ragmen dogruya dogru demek lazim. Berkan’a faul var. Faulü vermedi, gol verdi. Alex’e yapilan net kirmizi kartlik faul vardi. Hakem kendisine burada bir standart olusturmus. Ona da vermedim, buna da vermedim dedi.
Tamam. Maalesef Galatasaray lehine hata yapti algisi olusturuldu bu iki hakeme. Abdülkadir Bitigen de VAR’daydi. 9 haftadir bu arkadaslarimiz hiçbir yerde yok. Ne VAR’dalar ne de sahada görev veriliyor. Benim dedigim mesaj mi hakemlere gönderiliyor? Yasar Kemal, Halil Umut, Cüneyt Çakir, Mete Kalkavan gibi her Galatasaray maçina aleyhimize hatali karar verenlerin hepsi ertesi hafta maç aliyorlar. Bu arada bir futbol paydasi olarak, Galatasaray’in teknik direktörü olarak soruyorum. Bazen oyuncularim da soruyor, cevap veremiyorum. TFF kendisine bunu soranlara bir cevap vermiyor mu?" diye konustu.
"Hakemler üzerinden Galatasaray’a nasil mesaj veriliyor açiklasinlar"
Galatasaray - Fenerbahçe derbisinin hakeminin en az 15-20 gün önce belli olmasi gerektigini ifade eden Fatih Terim, "UEFA, Sampiyonlar Ligi hakemlerini maçtan bir gün önce atamayacagina göre TFF Merkez Hakem Kurulu, bu maça Halil Umut Meler’i nasil verir? Maçtan sonra Rusya’ya yola çikmasi lazim. Dinamo Kiev - Bayern Münih maçi sali günü. Galatasaray - Fenerbahçe pazar aksami oynadi. 48 saat sonra Sampiyonlar Ligi maçi yönetecek. Böyle saçma bir sey olabilir mi? Bu saçmaligi UEFA yapmaz. Hiçbir bilgi, savunma yok. Bu maça verilmemesi gereken bir sürü faktör varken nasil verirsiniz? Neden? Bir benzeri de Ümit Öztürk. Dört senede iki Galatasaray maçi verildi ona. Üzerine yapistirilan etiketle önce Malatya’da VAR’a, sonra Sivas’ta sahada hak ettigimiz, tartismaya açik olmayan iki pozisyonda penaltiyi es geçti. Hakemler üzerinden Galatasaray maçlarinda nasil mesaj veriliyor lütfen bize açiklasinlar" diyerek sözlerini tamamladi.
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, GS TV’de gündeme dair önemli açiklamalarda bulundu. Süper Lig’deki son Basaksehir maçinda yasanan hadiseler üzerine Terim, "Biz bu sene baskanimiz ve yönetimimizle beraber bir yola çiktik. Özellikle Türkiye gibi futbol iklimi çok çabuk degiskenlik gösteren bir yapida günlük ve kisa vadeli basarilarin aksine, uzun vadeli, uzun soluklu projeyi hayata geçirebilmek için kollari sivadik. Bu cesareti gösterdik. Genç bir takim olusturduk. Eksiklerimizin oldugunu biliyorduk. Hala eksiklerimiz var. Bunlarin hepsini, tünelin sonunda isik oldugunu düsünerek göze aldik. Sezon basindan beri, her seye ragmen oturan bir oyun yapimiz ve vaat ettikleri olan bir takimimiz var. Çok pozisyona giriyoruz, atamiyoruz, çok basit pozisyonlari degerlendiremiyoruz. Kalemizde pozisyon görmeden, hatta bazen bir organizasyona maruz kalmadan goller yedik. Önümüzde de bir gerçek var. Maalesef birinci siradan çok uzak kaldik. Burada bir kabahat varsa, yönetimimizden ve futbolcularimizdan önce benimdir. Ben bu takima inaniyorum. Biliyorum. Gençlerimiz basaracak. Bu yil da digerlerinin bir baslangici olacak. Bu benim inancim" diye konustu.
"Mutlulugumuzu alabilirler, umudumuzu asla"
"Mutlulugumuzu bizden alabilirler; ama umudumuzu asla" diyen deneyimli teknik adam, sözlerine söyle devam etti:
"Mutsuzuz. Dogal olarak mutsuzuz. Aliskin olmadigimiz bir yerdeyiz. Mutsuzuz ama hiç umutsuz degiliz. Gençlerimizin UEFA Avrupa Ligi’nde Avrupa devlerini geride birakacak, namaglup sekilde son 16’ya kalan bir takimimiz var. Gençlerimiz bunu basardi. Hem de Marsilya, Lokomotiv ve Lazio gibi devlerin arasinda bunu basardi ve namaglup olarak, ilk günden beri lider olarak gruptan çikti. Son 50 yilda futbolun her evresinde yer aldim. Her evresinde yer alan bir insan olarak umudumuzu bizden almalarina izin vermeyecegim! Çünkü bu düzenin degisecegine inaniyorum."
"Maçin önüne geçen bir hakem performansi izledik"
Basaksehir maçinda cezali oldugu için asagida olmadigini ifade eden Fatih Terim, "Cezali oldugum için asagida degildim. Bizde ceza aldiginiz vakit soyunma odasina giremiyorsunuz. Orada saniyeler sayiliyor. 3 saniye önce girseniz, ben girdigim için bir problem. Futbolun en önemli aktörlerini atmakla kalmayan, ayni zamanda futboldan uzaklastiran bir zihniyete sahip oldugumuz için yukaridaydim. 15 dakikayi bekledim. Sonra asagiya indim. Indigim zaman koridorda bir seyler oldugunu anladim. Maalesef son zamanlarda aliskin oldugumuz gibi dün yine maçin önüne geçen bir hakem performansi izledik. Biliyorum ki bu yayini ve cevaplarimi çok heyecanla, umutla bekleyenler, izleyenler var. Tabii bunun karsiti, benim daha fazla ceza almam için firsat kollayanlar da var. Galatasaray’i resim disina atmak için hazirda bekleyenler de var. Açikçasi kim üstüne alinir bilmiyorum. Bu firsati size vermeyecegim. Yani ceza alma firsatini vermeyecegim demek istiyorum. Dikkatli olmaya çalisiyorum o yüzden. Sezon basindan bu yana ayni performanslara verilen farkli kararlara, standart baskaliklara daha sonra geliriz. Önce Basaksehir maçinin hakemiyle ilgili bazi seyler söylemeliyiz" açiklamasinda bulundu.
"Oyuncularimizin birçogu duydu"
Hakem Zorbay Küçük’ün nasil bir psikoloji ve düsünce yapisinda stada geldigi konusunda fikri olmadigini söyleyen Terim, "Ancak maçi bir iki defa gece analizlerimizle birlikte izledim. Baslangiç noktasindan itibaren yasananlari Galatasaray Televizyonu’nda Galatasaraylilarla paylasmak istiyorum. Dün maçin ilk yarisinda yedigimiz golün ardindan, oyuncularimizin maçi hakemine sinirlar içerisinde itirazini görüyoruz. Dinleyen herkesten, hakemin tam o esnadaki vücut diline iyi bakmalarini rica ediyorum. Bir nefret, kin gütme hali gibi bir vücut dili var. Bu esnada agzindan çikan ’Go (git) ulan’ sözü var. Bunu oyuncularimizdan birçogu duyuyor. Içlerinde Kerem diyor ki, ’Hocam bize neden böyle konusuyorsunuz?’. Aninda sari kart görüyor. Birkaç dakika sonra orta sahada Kerem bir kez daha bunun nedenini sordugunda hakem tarafindan azarlaniyor. Enteresan olan o hakem de kendinde bu haddi bulabiliyor. Devre arasinda Kerem içeriye giriyor ve hocalarina bu konuyu anlatiyor. Hakemin kendilerine yönelik ifadelerinden bahsediyor. Necati hoca, ikinci yariya çikarken hakeme, ’Benim oyuncumla nasil böyle konusursunuz’ diyor. Hakem ben öyle bir sey demedim diyor. Necati hoca da, ’Benim için kendi oyuncumun beyani esastir’ diyor. Ondan sonra hakem kendisine, ’Senin oyuncun yalanci’ diyor. Böyle bir yanit veriyor. Herkese soruyorum. Ben veya Galatasaray’i temsil eden herhangi biri, TFF’nin herhangi bir temsilcisine, buna hakem veya bir müsabakada bulunan görevli dahil, ’Sen yalancisin, senin hakemin yalanci’ desek kaç maç ceza aliriz? Hak mahrumiyeti nereden baslar? Bunun maddi cezasi ne olur? TFF Kerem’e yalanci diyen hakemi, Futbol Disiplin Talimati’nin hakaret baslikli maddesinden ve maç sonundaki tahrik içerikli cevabi sonrasi ’Sportmenlige aykiri hareket’ baslikli maddesinden Disiplin Kuruluna sevk edecek mi, etmeyecek mi? Dogal olarak bunun pesinde olacagiz" degerlendirmesinde bulundu.
"Bu hakemden adli makamlar ve TFF nezdinde sikayetçiyiz"
Hakem Zorbay Küçük’ten sikayetçi olacaklarini belirten deneyimli teknik adam, "Geç geldim ama olayi dinledigim için çok vakifim. Isi adli boyuta götürecegiz. Bu hakemden adli makamlar düzeyinde ve TFF nezdinde sikayetçiyiz. Bugün buraya kulüp avukatlarimiz gelecek ve olaya taniklik eden herkesten yazili beyan alacaklar. Bu yaklasimi, bu hareketleri hakemin yanina kar birakmayacagiz. Bu diyaloglara müsabakadaki tüm temsilciler de sahit. Dün sordum. Biz her seyi bire bir yazacagiz dediler. Nasil bizimkileri kalem kalem, virgülünden noktasina her seyi kaleme alip rapor ediyorsaniz bunlari da etmelisiniz dedim. Temsilciler de sahit olmuslardir. Kayitlara geçirilmesi için kendilerinden taleplerimiz oldu. Rica ettik. Gördük, duyduk ve yazacagiz dediler. Inaniyorum ki yazacaklardir. Stat kameralari da çok seyi kaydetmistir. Buraya çok dikkat lütfen. ’Yalanci’ meselesinden sonra reaksiyonlar olunca hakem, ikinci yariya çikmadan hemen önce koridorda bizim oyuncularimiza ve çalisanlarimiza dönerek, ’Ben sizin ne yaptiginizi çok iyi biliyorum’ diyor. Orada Arda da var. Her seyi önemsiyorum; ama bu cümleyi hepsinden öne koyuyorum. Ikinci yariya çikmadan Galatasarayli olanlara yönelik, ’Ben sizin ne yaptiginiz çok iyi biliyorum’ diyor. Ardindan bu cümleye tepki görünce kaptanimiz Arda ile gögüs gögüse gelerek tahrik ediyor. Bunlarin hepsi mevcut. En az 10-15 kisiyle konustum. Simdi herkese soruyorum. Ben sizin ne yaptigini çok iyi biliyorum sözünü kullanan, yüzünde müstehzi bir gülüsle koridorda bulunan, herkesi tahrik etme tavrinda olan bu kisiden ikinci 45 dakikada nasil bir yönetim beklersiniz? Bu ruh hali ile, kafasindaki ’Ne yaptiginizi çok iyi biliyorum’ komplosuyla dogru bir hakemlik yapmasina, dogru kararlar vermesine imkan var mi? Tüm Galatasaraylilar sizin ne yaptiginizi çok iyi biliyor diyor muyuz biz? Sizin ne yaptiginizi tüm Galatasaraylilar bilmiyor mu? Maalesef bu atmosferin içerisinde hangi algi, hangi aradaki konusma mevzusu hakemi ’Ben sizin ne yaptiginizi çok iyi biliyorum’ sözlerini konusmaya getirmistir. Merak ediyorum. Kazandik veya kaybettik. Maçta çok pozisyonlarimiz var. ‘Ben sizin ne yaptiginizi çok iyi biliyorum’ sözüne en üstte yer veriyorum" ifadelerini kullandi.
"Krampon olayini birçok kisi unutmustur"
TFF’nin kurallarina göre cezasinin süresi bitip legal olarak asagiya indikten sonra o alanin çok kalabalik oldugunu aktaran Fatih Terim, "Herkesi kenara çektim ve tek tek sorguladim. Maçin ardindan keskin bir sessizlikle herkes odasina gidiyordu. Hakemler de gidiyordu. Ne tünelde bir ses var ne bir satasma var. Soyunma odasina giderken kendisini tahrik, tahkir edecek, kendisinin hakaret telakki edecegi herhangi bir söz yoktu. Tam bizim soyunma odamizin önünde idari ekibimizden bir arkadasimizin hakemin ilk olarak, 24. dakikada uyardigi rakip takim kalecisine 90+9. dakikada sari kart göstermesini kast ederek, ‘Hocam karti 99’da vereceginize bari yarin verseydiniz’ söylemine karsi verdigi cevabi söylüyorum. Alayci bir sekilde Onu da yapariz. Bir dahaki maçi da onu yapariz.’ diyor. Kendisinin bu kadar güçlü ve rahat oldugunu düsünüyor. Hakemler kartlariyla, kurallarla konusur. Madem bu kadar konusmaya meraklisiniz, maçlardan sonra basin toplantisi yapsaniza! VAR kararlarini karsilikli tartissaniza! Kim verdi, vermedi, VAR çagirdi mi? Hep bunlar muallakta. Kafamizda hep bir istifham var. O zaman çikin konusun. En azindan söyleyebileceklerinizi söyleyin. Orada hiç ses yok! Herkes her seyin bedelini öder, onlar hiçbir seyin bedelini ödemeden devam ederler. Daha sonra Arda diyor ki, ’Hocam, erken gösterdin karti diyor’. Yumusak bir ses tonuyla. Cevabi sirti dönük ve ellerini oynatarak, ’Ne oldu? Bana da mi krampon firlatacaksin?’ seklinde oluyor. Açikçasi herhalde bu krampon hadisesini birçok kisi unutmustur; fakat bu arkadas Arda’ya böyle bir cevap veriyor. Bak Zorbay kardes. Çok genç bir hakemsin. Birak Arda’yi ve Galatasaray’i hiçbir oyuncuya ve sporcuya bu sekilde davranamazsin, konusamazsin. Böyle bir hakkin ve haddin yok. Arda Turan bu ülkenin futboluna çok önemli hizmetlerde bulunan biridir. Ülkesine, kulübüne futbol dünyasinin en üst seviyesinde, basta Galatasaray ve milli takimlarda olmak üzere en büyük takimlarda hizmet vermistir. Senin hayalini dahi kurarken, uykundan uyanacagin isler yapti Arda. Sen bunu kendine kompleks yaparken, Arda’nin o eylemi yaptigi hakemler bu sene UEFA baslangicimizda yaptigimiz maçi yönettiler. O günkü hakemler bu olayi raporlamadi. Danimarka’da o hakemler ve Arda sarmas dolas oldular. Bu olayi komik sekilde birbirlerine anlatma erdemi gösterip sakalastilar. Geçen seneki Alanya maçindan itibaren Arda’nin söylediklerinden hareketle hem Arda’ya hem Galatasaray’a içlerinden kin gütmediler! ’Bir gün yakalarsa’ demediler. Tam tersine büyük bir saygi içerisinde maçtan önce sakalastilar ve maçimizi idare ettiler. Danimarka’da gördük ki taraflar bu durumu kendileri için gülünen bir aniya çevirdiler. Bu kadar olgunlar. Çünkü hiçbirinin herhangi bir kompleksi yok. Ben sana bunun altinda kalacagini tahmin ettigimi söylüyorum. Altinda kalirsin. Nasil mi? Temsilciler sana geldi maçtan sonra, ’Hocam, sen bu sözü herhangi bir tahrik, satasma veya hakaret üzerine mi söyledin’ diye sordugunda sen, ’Hayir, hiçbir sey olmadi’ diye cevapladin. Eger sen bunu böyle cevaplarsan ben seni bir Galatasarayli olarak buradan uyariyorum. Bundan sonra kimse bir Galatasaray sporcusuna bu denli saygidan uzak, özensiz sözler kullanmasin. Galatasaray’in gücünü de kimse kendi üzerinde sinamasin. Degil Zorbay Küçük, hiç kimse Galatasaray’in oyuncusuna yalanci diyemez. Kimse Galatasaray’in oyuncusuna belden asagiya konusup canini acitmaya çalisamaz. Bu benim kisisel uyarimdir" açiklamasinda bulundu.
"Bazen oyuncularim da soruyor, cevap veremiyorum"
Maçin basinda Kerem’in Tolga’ya arkadan müdahalesi oldugunu belirten sari-kirmizililarin teknik direktörü, "Bu kendisine de MHK’ya da örnek olacak bir sey. Yalanci olarak adlandirdigi Kerem, alt adalesine topla hiç alakasi olmayan bir darbe aliyor. Kayitsiz, sartsiz, istisnasiz, VAR’i beklemeden karti çikarmasi lazim. Çok da yakin olaya. Bana kalirsa kirmizi. Oldu ya sari gösterdi. Bu arada Mete Kalkavan’in çagirmasi gerekiyor. Rakibin topla alakasi hiç yok. Yüzde yüz kirmizi. Yalanci dedigi o çocuk, kendisini yere atsa, feryat figan yerde bagirsa kirmizi çikacak mi? ’O yalanci çocuk’ dürüstçe etkinin verdigi aci kadar reaksiyon gösterdi. Bu, rakibin yaptigi hareketi degistirmez. Maalesef bu ligin hakemleri herkesi buna tesvik ediyor. Tipki sari karti Basaksehirli oyuncunun Morutan’a yaptigi kartlik harekette oyuncumuzun kendisini yere atmayip oyuna devam etmek istemesi gibi. Dakika 51, Chadli çift sari karttan oyun disiydi. Dakika 3, yüzde yüz kirmizi! Sari kart bile olmadi o pozisyon. Kim bana neyi anlatacak? Ben hep bunlari sikayet eden bir adam da degilim. Benim sikayetim az oynanmasi, yalandan kendini atmalardi. Biz oyuncularimiza bunlari yapmamalarini tembih ediyoruz. Teatral kabiliyeti yüksek oyuncular kendilerini atinca, bagirinca, yedek kulübeleri çizgiden içeri girdigi maçlarda hepsini veriyorlar. VAR’a da gidiyorlar, oradaki de veriyor. Fenerbahçe maçinda Diagne’nin penalti pozisyonunda önce Halil Umut düdük çaldim dedi.
Fenerbahçeli oyuncuya ikinci sari karti gösterip kirmizidan attim dedi.
Ikinci pozisyonun sari kartla hiç alakasi yok. O penaltiyi vermemek için bunu uyguladi. Halil Umut oyunu kesiyor. Gol pozisyonundayiz. Nitekim penalti oluyor. Bu pozisyonda sari kart var, ben rakibe ikinci saridan kirmizi gösterecegim diyor. Çünkü yapacagi baska manevra kalmadi. Yoksa söyle mi düsünüyor? Ben 3. dakikada Basaksehir’den bir oyuncu atarsam, sonum son iki sezonda TFF’nin normal sartlarda en fazla görev verdigi hakemlerimizden birileri olan FIFA hakemi Ali Palabiyik ve Abdülkadir Bitigen gibi mi olurum diyor? Herhalde bundan dolayi. Orada ne olmustu hatirlayalim. Rize’de yedigimiz ilk gol öncesi vermedigi faul var. Bu arada Ali Palabiyik yüzünden geçen sene sampiyonlugu kaybetmis olabiliriz. Buradaki Karagümrük maçinda verdigi penaltidan vazgeçmesi. Ankara’daki Gençlerbirligi maçinda görmedigi topa VAR’dan müdahale ederek ’Eline çarpti’ demesi. Bir-iki golle kaybettigimiz sampiyonluga puandan olmamizi saglayacak hareketler olmasina ragmen dogruya dogru demek lazim. Berkan’a faul var. Faulü vermedi, gol verdi. Alex’e yapilan net kirmizi kartlik faul vardi. Hakem kendisine burada bir standart olusturmus. Ona da vermedim, buna da vermedim dedi.
Tamam. Maalesef Galatasaray lehine hata yapti algisi olusturuldu bu iki hakeme. Abdülkadir Bitigen de VAR’daydi. 9 haftadir bu arkadaslarimiz hiçbir yerde yok. Ne VAR’dalar ne de sahada görev veriliyor. Benim dedigim mesaj mi hakemlere gönderiliyor? Yasar Kemal, Halil Umut, Cüneyt Çakir, Mete Kalkavan gibi her Galatasaray maçina aleyhimize hatali karar verenlerin hepsi ertesi hafta maç aliyorlar. Bu arada bir futbol paydasi olarak, Galatasaray’in teknik direktörü olarak soruyorum. Bazen oyuncularim da soruyor, cevap veremiyorum. TFF kendisine bunu soranlara bir cevap vermiyor mu?" diye konustu.
"Hakemler üzerinden Galatasaray’a nasil mesaj veriliyor açiklasinlar"
Galatasaray - Fenerbahçe derbisinin hakeminin en az 15-20 gün önce belli olmasi gerektigini ifade eden Fatih Terim, "UEFA, Sampiyonlar Ligi hakemlerini maçtan bir gün önce atamayacagina göre TFF Merkez Hakem Kurulu, bu maça Halil Umut Meler’i nasil verir? Maçtan sonra Rusya’ya yola çikmasi lazim. Dinamo Kiev - Bayern Münih maçi sali günü. Galatasaray - Fenerbahçe pazar aksami oynadi. 48 saat sonra Sampiyonlar Ligi maçi yönetecek. Böyle saçma bir sey olabilir mi? Bu saçmaligi UEFA yapmaz. Hiçbir bilgi, savunma yok. Bu maça verilmemesi gereken bir sürü faktör varken nasil verirsiniz? Neden? Bir benzeri de Ümit Öztürk. Dört senede iki Galatasaray maçi verildi ona. Üzerine yapistirilan etiketle önce Malatya’da VAR’a, sonra Sivas’ta sahada hak ettigimiz, tartismaya açik olmayan iki pozisyonda penaltiyi es geçti. Hakemler üzerinden Galatasaray maçlarinda nasil mesaj veriliyor lütfen bize açiklasinlar" diyerek sözlerini tamamladi.
Kaynak: İHA


























