Ringlere kadın eli değiyor

Eskişehir’de ilgi duydukları dövüş sporlarını hobileri haline getiren kadınlar, ön yargıları yıkarak ringlerde ter döküyorlar.

Boks, kick boks ve muaythai gibi dövüş sporlarına kadınların ilgisi gün geçtikçe artıyor. Seyirci olmanın ötesine geçen birçok kadın, ringlerde boy gösteriyor. Bu sayede kadınlara karşı oluşan ön yargılar da yine kadınlar tarafından yıkılıyor. Eskişehir’de boks sporu ile uğraşan 4 kadın ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde farkındalık oluşturma adına ringe çıktı. Kadınların yapamayacağı spor dalı olmadığını adeta haykıran ojeli eldivenler, ringde profesyonel boksörleri aratmadılar.

Küçüktaş: “Erkek yapar, kadın yapamaz diye bir şey yok”

Dışarıdan gelen yorumlara rağmen tutku duyduğu boksa disiplinli bir şekilde devam ettiğini belirten milli sporcu Songül Küçüktaş, kadının yapamayacağı herhangi bir şey olmadığını ifade etti.

“Aslanın dişisi de aslandır” diyen Küçüktaş, “Boksa 14 yaşımda annemin vefatından sonra başladım. Rahatlamak ve terapi amacıyla gidiyordum. Daha sonra keyif almaya başladım. Dışarıdan bana; ‘boksu nasıl yapıyorsun?’ diyorlar. Ben dışarıda kadınsı özelliğimi koruyorum. Ringin içine girdiğimde ise gayet disiplinli bir şekilde antrenmanımı yapıyorum. Erkek yapar, kadın yapamaz diye bir şey yok. Bence erkek ve kadın eşit durumda, aslanın dişisi de aslandır. 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun. Kadınlara kötü söz söylemek yerine onlara şiirler yazalım” açıklamalarda bulundu.

Özcan: “Kendinizi savunabileceğinizi biliyor olmak büyük bir güç”

Boks sayesinde içindeki uyuyan gücü uyandırdığını ifade eden Seda Özcan, her kadının bu gücü keşfetmesini dilediğini söyledi.

Boksun kendini güvende hissettirdiğini de sözlerine ekleyen Özcan, “Kendi potansiyelimi keşfettiğim bir spor. İçinizde bir güç var ve o uyuyor. Bir gün onu uyandırıyorsunuz sonra asla uyumuyor. O yüzden bırakmak gibi bir şey söz konusu olmuyor. İçeride uyuyan gücü eğittiğiniz zaman, onu kullanabileceğinizi biliyor olmak kendinizi güvende hissettiriyor. Her kadının bu konuyla ilgili kendindeki o gücü keşfetmesini diliyorum. Çünkü kendinizi savunabileceğinizi biliyor olmak bence çok büyük bir güç” şeklinde konuştu.



Daş: “Sadece erkeklere özgü bir spor değil”

Boksun herkesin yapabileceği bir spor olduğunu vurgulayan Dilan Nur Daş, kadınların daha sık yapması gerektiğini belirtti.

“Yapamayacağım diyerek başlamıştım” diyen Daş, “Dövüş spora kadınlara göre biraz daha kaba kalıyor gibi ama aslında öyle değil. Herkesin yapabileceği bir spor çünkü erkeğin gücü kendine göre kadının gücü kendine göre kullanılıyor. Kadınların daha sık yapması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sadece erkeklere özgü bir spor değil. Bende yapamayacağım diyerek başlamıştım. Sonra hocamız beni daha aktif tuttu. Hem çok eğlenceli hem de çok sert tavırlar sergilenmediği sürece bir sıkıntı olmuyor” dedi.



Sevdan: “Uzay sporu yapıyorum gibi algılanıyor”

Boksa ilk başladığında çevresi gibi kendisinin de ön yargılı olduğunu fakat zamanla değiştiğini açıklayan Hatice Savdan, “Boksun erkek sporu olmadığını ve kadınların yapması gerektiğini düşünüyorum. Ben bırakamıyorum artık ve ömrüm bitene kadar yapacağım. İlk başladığımda sert bir spor olduğu için yakışıp yakışmayacağını bilmiyordum. Hocamız; ’boks her şeyi öğretiyor’ demişti ve hakikaten öyle oldu. Uzay sporu yapıyorum gibi algılanıyor. Çevremde ki birçok insan boksa ilgi duymaya başladı.

İnsanlara iyi örnek olduğumu düşünüyorum. Buraya 60 yaşında olan bir kadın bile geliyor, yaş ile ilgisinin olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.



Karaca: “Kendilerini güvende hissediyorlar”

Kilo vermek için etkili olmasının yanı sıra boksa olan ilginin artmasında ’kadına şiddet’ gibi konuların da yer aldığını söyleyen Antrenör Emre Karaca ise kadınların kendisini boks ile güvende hissettiğini sözlerine ekledi. Erkeklerden daha fazla kadınların ilgili olduğunu açıklayan Karaca, şu şekilde konuştu:

“Kadınlar boksu çok seviyor. Boks inanılmaz derecede vücudu sıkılaştırıyor ve kilo kaybına sebep oluyor. Zaten bu da kadınları büyük oranda ilgisini çekiyor. O yüzden boksa olan ilgi kadınlarda daha fazla. Keyif de aldıkları için gerçekten öğrenmek istiyorlar. Durumum nasıl diye bana sık sık sorular soruyorlar. İşin içerisine girdikten sonra kesinlikle her şeyi öğrenmek istiyorlar. Çünkü inanılmaz keyif alıyorlar ve kendilerini güvende hissediyorlar. Bu spor insanın özgüvenini, kendisine olan saygısını, disiplinini geliştiriyor. O yüzden kadınlar da işin içerisine girdikten sonra bunların hepsini kazanmak için merak salıyorlar. Kadına şiddet gibi olumsuz olaylardan dolayı da etkili olmuş olabilir.”

Kaynak: İHA