'Balık Pulu' Hastası Kızın On Parmağında On Marifet
Eskişehir'de doğuştan 'balık pulu' hastası 10 yaşındaki Destan Melek Kurtaran, başarılı bir öğrenci olmasının yanı sıra şiir ve hikaye yazıyor, okul korosunda ve halk oyunları ekibinde görev alıyor, karatede elde ettiği başarılarla çevresindekilere cesaret aşılıyor Anne Sema Kurtaran: 'Destan'ın hevesi ve yaşam gücünü görenler ona hayran kalıyor' Destan Melek Kurtaran: 'Büyüyünce mimar olmak istiyorum. Bir şeyler tasarlamak çok hoşuma gidiyor'
DENİZ AÇIK - Eskişehir'de yaşayan, doğuştan "balık pulu (iktiyozis vulgaris)" hastası 10 yaşındaki Destan Melek Kurtaran, başarılı bir öğrenci olmasının yanı sıra şiir ve hikaye yazıyor, okul korosunda ve halk oyunları ekibinde yer alıyor, karatede elde ettiği başarılarla adından söz ettiriyor.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Sema Kurtaran ile orman mühendisi Hanifi Kurtaran'ın, bir tür cilt rahatsızlığı olan "balık pulu" hastalığıyla dünyaya gelen kızları Destan Melek, ailesinin desteğiyle yaşama tutunmasını bildi.
Destan Melek Kurtaran, müzik ve resim kurslarına katıldı, okul öncesi eğitimi aldı. İlkokula başlayan Destan, okulun korosuna ve halk oyunları ekibine katıldı. Şiirler ve hikayeler de yazan küçük kız, 6 ay önce başladığı karatenin en agresif dalları arasında gösterilen "kyokushin"de iller arası üçüncülüğü ile Türkiye şampiyonasında "en cesaretli sporcu" ödülünü elde etti.
Mimar olmak isteyen Destan Melek Kurtaran, azmi ve hayata tutunma isteğiyle çevresindekilere örnek oluyor.
- "Hevesini ve yaşam gücünü görenler ona hayran kalıyor"
Anne Sema Kurtaran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mutlu bir çocuk olan Destan'ın, arkadaşlarını, öğretmenlerini, okulu ve sporu çok sevdiğini söyledi.
Kızıyla kimi zaman zorluklar çektiklerini belirten Kurtaran, şöyle konuştu:
"Şu anda çok mutluyuz. Okula başlamadan önce öğretmenimiz Elman Orcan ile ön görüşme gerçekleştirdik. Destan'ı anlattık. Önceleri çok çekindik ancak okuldaki ortamı görünce hiç üzülmeme değmedi. Sınıfta arkadaşlarıyla çok çabuk kaynaştı. Kendine güveni olan mükemmel bir çocuk. Arkadaşları da onu hiç üzmedi. Kızım her şeyi yapabilecek güçte. Kyokushin karate sporuyla, müzikle, resimle, halk oyunlarıyla yakından ilgileniyor. Şiirler ve hikayeler yazıyor. Kyokushinde madalyaları var. Ankara'daki Türkiye şampiyonasında 'en cesaretli sporcu' ödülünü aldı. İller arası şampiyonada Türkiye üçüncüsü oldu. Destan mutlu ve huzurlu olsun, biz başka bir şey istemiyoruz. Öğretmenlerimiz ve antrenörlerimiz bize çok yardımcı oluyorlar. Destan'ın hevesi ve yaşam gücünü görenler ona hayran kalıyor."
Milli Zafer İlkokulu üçüncü sınıf öğrencisi Destan Melek Kurtaran, büyüğünce mimar olmak istediğini dile getirdi.
Bir şeyler tasarlamanın çok hoşuna gittiğini anlatan Destan, "Arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi çok seviyorum. Okulumda çok mutluyum. Kyokushinde de altın madalya kazanmak istiyorum." dedi.
- "Bize büyük bir cesaret aşıladı"
Sınıf öğretmeni Elman Orcan, ailenin desteği ve okul öncesi eğitim sayesinde Destan'ın kendisini çok iyi geliştirdiğini vurguladı.
Destan ile okul başlamadan ailesinin isteği üzerine tanıştıklarını anlatan Orcan, şunları kaydetti:
"Bu buluşma Destan'ı tanımam için çok iyi oldu. Destan sınıfa girdiği ilk gün arkadaşları onun yanına oturmak için adeta yarıştı. Sınıf arkadaşlarının ona büyük desteği oldu. Okulun ilk üç ayında teneffüslere Destan ile çıktım. Daha sonra arkadaşlarıyla 'Yerden Yüksek' adlı oyunu oynadığı ve onlarla kaynaştığını görünce artık, teneffüse çıkmayı bıraktım. Destan kendisine rahatlıkla bakabiliyor. Çok başarılı bir öğrenci. Destan'ın bize çok büyük katkıları oldu. Bize büyük bir cesaret aşıladı."
"Cesur kız"ın antrenörü ve Eskişehir Mavi Spor Kulübü Başkanı Arzu Kabal ise Destan'ın spor yaşantısında 6 ayda büyük bir yol katettiğini söyledi.
Bütün sporcuların, gözünde aynı olduğunu ancak Destan'ı çok sevdiğini belirten Kabal, "Azim ve istekle antrenmanlara geliyor. Onun diğer sporculardan hiçbir farkı yok. Destan şampiyonalara katılıyor. 10-14 Mart'ta Ankara'daki Türkiye şampiyonasında 'en cesaretli sporcu' ödülünü aldı. 20-21 Nisan'da İstanbul'daki şampiyonada 25 kilogramda üçüncü oldu. Antrenmanlarına düzenli geliyor. Spor yapmasında hiçbir engel olmadığını herkese gösterdi." ifadelerini kullandı.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Sema Kurtaran ile orman mühendisi Hanifi Kurtaran'ın, bir tür cilt rahatsızlığı olan "balık pulu" hastalığıyla dünyaya gelen kızları Destan Melek, ailesinin desteğiyle yaşama tutunmasını bildi.
Destan Melek Kurtaran, müzik ve resim kurslarına katıldı, okul öncesi eğitimi aldı. İlkokula başlayan Destan, okulun korosuna ve halk oyunları ekibine katıldı. Şiirler ve hikayeler de yazan küçük kız, 6 ay önce başladığı karatenin en agresif dalları arasında gösterilen "kyokushin"de iller arası üçüncülüğü ile Türkiye şampiyonasında "en cesaretli sporcu" ödülünü elde etti.
Mimar olmak isteyen Destan Melek Kurtaran, azmi ve hayata tutunma isteğiyle çevresindekilere örnek oluyor.
- "Hevesini ve yaşam gücünü görenler ona hayran kalıyor"
Anne Sema Kurtaran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mutlu bir çocuk olan Destan'ın, arkadaşlarını, öğretmenlerini, okulu ve sporu çok sevdiğini söyledi.
Kızıyla kimi zaman zorluklar çektiklerini belirten Kurtaran, şöyle konuştu:
"Şu anda çok mutluyuz. Okula başlamadan önce öğretmenimiz Elman Orcan ile ön görüşme gerçekleştirdik. Destan'ı anlattık. Önceleri çok çekindik ancak okuldaki ortamı görünce hiç üzülmeme değmedi. Sınıfta arkadaşlarıyla çok çabuk kaynaştı. Kendine güveni olan mükemmel bir çocuk. Arkadaşları da onu hiç üzmedi. Kızım her şeyi yapabilecek güçte. Kyokushin karate sporuyla, müzikle, resimle, halk oyunlarıyla yakından ilgileniyor. Şiirler ve hikayeler yazıyor. Kyokushinde madalyaları var. Ankara'daki Türkiye şampiyonasında 'en cesaretli sporcu' ödülünü aldı. İller arası şampiyonada Türkiye üçüncüsü oldu. Destan mutlu ve huzurlu olsun, biz başka bir şey istemiyoruz. Öğretmenlerimiz ve antrenörlerimiz bize çok yardımcı oluyorlar. Destan'ın hevesi ve yaşam gücünü görenler ona hayran kalıyor."
Milli Zafer İlkokulu üçüncü sınıf öğrencisi Destan Melek Kurtaran, büyüğünce mimar olmak istediğini dile getirdi.
Bir şeyler tasarlamanın çok hoşuna gittiğini anlatan Destan, "Arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi çok seviyorum. Okulumda çok mutluyum. Kyokushinde de altın madalya kazanmak istiyorum." dedi.
- "Bize büyük bir cesaret aşıladı"
Sınıf öğretmeni Elman Orcan, ailenin desteği ve okul öncesi eğitim sayesinde Destan'ın kendisini çok iyi geliştirdiğini vurguladı.
Destan ile okul başlamadan ailesinin isteği üzerine tanıştıklarını anlatan Orcan, şunları kaydetti:
"Bu buluşma Destan'ı tanımam için çok iyi oldu. Destan sınıfa girdiği ilk gün arkadaşları onun yanına oturmak için adeta yarıştı. Sınıf arkadaşlarının ona büyük desteği oldu. Okulun ilk üç ayında teneffüslere Destan ile çıktım. Daha sonra arkadaşlarıyla 'Yerden Yüksek' adlı oyunu oynadığı ve onlarla kaynaştığını görünce artık, teneffüse çıkmayı bıraktım. Destan kendisine rahatlıkla bakabiliyor. Çok başarılı bir öğrenci. Destan'ın bize çok büyük katkıları oldu. Bize büyük bir cesaret aşıladı."
"Cesur kız"ın antrenörü ve Eskişehir Mavi Spor Kulübü Başkanı Arzu Kabal ise Destan'ın spor yaşantısında 6 ayda büyük bir yol katettiğini söyledi.
Bütün sporcuların, gözünde aynı olduğunu ancak Destan'ı çok sevdiğini belirten Kabal, "Azim ve istekle antrenmanlara geliyor. Onun diğer sporculardan hiçbir farkı yok. Destan şampiyonalara katılıyor. 10-14 Mart'ta Ankara'daki Türkiye şampiyonasında 'en cesaretli sporcu' ödülünü aldı. 20-21 Nisan'da İstanbul'daki şampiyonada 25 kilogramda üçüncü oldu. Antrenmanlarına düzenli geliyor. Spor yapmasında hiçbir engel olmadığını herkese gösterdi." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA