'Martta Gelmek İstemiyordum'
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Milli Takım’ın mart ayında oynayacağı maçlarda görev başında olmasıyla ilgili, "İki takımı çalıştırmaya sıcak bakmayan biri olarak martta gelmek istemiyordum. Ben hala o sözümün altında eziliyorum" dedi.
A Milli Takım ile anlaşan Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Nevzat Demir Tesisleri’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kendisiyle ilgili maddi konulardaki haberlere tepki gösteren Güneş, "Benim birine borcum var mı? Gelsin benden parasını alsın. Benim kimseye borcum yok. Benim alacaklarım var. Benim sermayem param değil, sermayem itibarımdır. Mutlaka bana kızan ve sevmeyen olacaktır. Ama kalbimin temizliğini anlatamamaktan dolayı üzgünüm. Bu takım daha iyi sonuçlar almalıydı ve alamama sebeplerini çok iyi biliyorum" diye konuştu.
"KAVGANIN KİMSEYE YARARI YOK"
Kavganın kimseye yararı olmadığını ifade eden Güneş, "Ama ben kavgacı gözüküyorum. İçime attığım konuşmadığım o kadar fazla ki. Bana susmaktan sabır ağır geliyor. Sizinle bunları paylaşmak istiyorum. Dünya Kupası’nda sadece ben değil ülke kucaklaştı. Deprem yaşadı, ekonomik krizler gördü. Herkes bu ülkede kucaklaştı. Futbol birleştirebiliyor. Ama biz maalesef son yıllarda ötekileşmeye getirdik. Ben bordo-mavi giydiğim için Fenerbahçe kavgasını başlatmışım. Giymedim gene oldu. Demek renklerle alakalı değilmiş. Birbirimizi anlayalım ne olur. Ben milli takımın başına geldiğimde gene yetkili sorumlu olacağım, sahibi olmayacağım. Tepede işi iyi yapamazsan tabanın değeri yok. Orası da tepeside tabanı temsil eder. Bunu el birliğiyle yapacağız” dedi.
"BANA TEKLİF GELMEDİ"
Güneş, A Milli Takım’ın başına geçmesiyle alakalı, “Milli takım yalanla dümenle olan bir şey değil. Daha önce Yıldırım Bey’e gittim. Ben Demirören’le görüştüğüm zaman gizli olmaz zaten. Federasyon başkanı bizim başkanla da görüşüyor. Anlaşma sizin gözünüzün önünde olacak. Konuşma esnasında hoca ne zaman geliyorsun dedi.
Başkanım benim için değişen bir şey yok dedim. Ayrılmam mümkün değil. Ben seni martta bekliyorum dedi.
Ama şu anda bu mümkün değil dedim. Bundan biraz daha zaman geçti gene konuşmalar geçmiş bu konuşmalar esnasında gene bana gelindi. Seneye kalıp kalmayacağımı siz benden daha iyi biliyorsunuz. Sorunun cevabı bu sene için başkan, gelecek sene ben. Ben istesem kulüp anlaşmayabilir. Kulüp 3 yıl daha devam etme kararı aldık demişti. Ben de dedim ki teklif gelmedi. Her gün beraberiz aynı kişilerle. Ben 2 yıl daha kalsam aynı şeyi yapacağım gitsem de yapacağım. Burada dikkat dağılmalarından dolayı hatalarım var. İki takımı çalıştırmaya sıcak bakmayan biri olarak martta gelmek istemiyordum. Ben hala o sözümün altında eziliyorum. Milli takıma gelen hocadan izin alınmaz tebliğ edilir. Ben de bunun etik olarak doğru olduğunu ama yurt dışındaki oyuncu yaptığı zaman ceza veremiyorsunuz dedim. Yeni bir konuyu öğrendik. Federasyon başkanının beni açıklayıp ardından istifa edeceğini planlamadık. Ama bir yazı geldi. Giderken sizin de affınıza sığınarak ezileceğimi söylüyorum. Haziranda başlarsam nasıl olacak yarışma 2 maç kaçıracağım. Mevcudu değiştirmeden benim katılacağım düzen en doğrusu. Benim dikkatim hiç dağılmadı. Ama iki gündür dağıldı. Hem o görev hem bu görev. Ben sizlere bir şey söyledim ve bunun aksini yapacağımı anlatırken inanmalıyım. Ben böyle bir göreve soyunacağım. Federasyonun içerisinde 1 hafta bu görevi alıp gideceğim. Bu bir görevdir beklenti değildir. Yıl sonunda arkadaşların da bildiği gibi hazirandan itibaren yürürlüğe koyarlarsa anlaşma olacak. Cumhurbaşkanımız beni sağolsun aradı. Cumhurbaşkanı basın bildirisi de yaptı. Benden bir görev ve sorumluluk bekliyor. Ülke için bunu bekliyor. Şenol bey sen iyi şeyler yaptın bu tecrüben de var gel bu işi yapalım ben arkandayım senin için değil ülke için diyor. O bu heyecanla söylerken, ben bunu heyecanla yapacakken beni değersizleştirerek ne yapmak isteniyor. Kulüp başkanı isterse benle seneye de anlaşır, isterse hemen yol verir. Bana sattı diyorsun ben neyi sattım. Ben 50 yıldır satmadığım şeyi şimdi satmıyorum. Bakın bakalım benden daha iyi Beşiktaşlı var mı bakın bunlara. Ben Trabzon’la da aynılarını yaşadım. Yanlışlarıyla doğrularıyla biz bir ülkeyiz. Ortak değerlerimiz var farklı düşüncelerimiz var. Ben ortak değer olmayacaksam, katkı yapmayacaksam buraya gelmem. Ben neyse onu söylüyorum. Beni sen uygun görmüyorsun. Şiddeti çıkaran biri olarak beni savcılığa veriyorsun. Bunlar ayıptır. Hiçbirinizin sürünmesini, gariban olmasını, hasta olmanızı istemem. Ben kazanma hırsıyla yaşayan biriyim” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE MİLLİ TAKIMI’NDA ÇALIŞAN KİŞİ HERKESE KUCAK AÇAR”
Aynı anda iki takımı çalıştırmakla ilgili konuşan tecrübeli teknik adam, “İki takımda çalışma duygusunun olmama sebebi de bir takımdan aldığınız zaman sanki bizde ötekileşme var. Kulüplerin yarışmasında bazen kavgalar büyüyor. Türkiye’de bütün kulüplerin birbirine ihtiyacı var. Milli takım başka bir olgu. Zarar görmesini istemem kimsenin. Başkanla konuşurken gitmem mi zaman görür kalmam mı. Tam net cevabı veremezsiniz. Biz başkanla konuştuk hocayla devam edeceğiz diyor. Bende ayrılma isteğimin olmadığını söyledim. Bazen bu durumlar gitsin mi kalsın mı diye tartışma oluyor. Bir haftalık bölüm var. Ben bu takımı yönetirken Guti gelsin falan diyorlar ya zaten beraber çalışıyoruz. Bir hoca aldınız başarısız geldi yeni yönetim de değiştirir. Beni burada bırakmak o zaman zarar verir. Ben hiçbir hesap yapmadan benden ne isteniyorsa yapacağım. Hesap kitap yok bizde. Öyle olsa bugünlere gelemezdik. Habercilik için size yakışanı yazın. Ben sorumsuz bir adam mıyım? Ben her türlü sorumluluğu alırım. Şu anda ben görevim ne olursa olsun Beşiktaş için en iyisini yaparım. Fenerbahçe’yi ve Kayseri’yi yenseydik aklım yerinde olacakmış. Bu nasıl akılmış ya? Tartışmaları kabul ediyorum. Hata ettim diyebilirsin. Bunlara bir şeye diyemem bende mutlu değilim. Bu hafta yediğimiz gol genel bir sorundur. Ama bu sonuçtan gidip de beni asla gidemezsin ya da gidersin yerine bu düşünceyi yönetimle konuşmalısın. Bir hoca varsa başka tabi ki de getirsinler. Yeniden yapılacak bir düzende antrenörlere gelecek ile ilgili destek olmalıyız. Yeni vizyonda ayrı düşünemeyiz. Bunları ayrıntılı konuşuruz. Daha az hata yapacağız. Türkiye milli takımında çalışan kişi herkese kucak açar” dedi.
“MİLLİ TAKIMA GELMEYİ BEN PLANLAMADIM”
Beşiktaş’ın 3 yıl kendisiyle devam kararı aldığını ancak resmi teklif gelmediğini belirten Güneş, “Niyet olabilir ama hiç teklif gelmedi. Ben buradan gidersem bırakıp gitmiş olmuyor muyum? Veya tam tersi sen git dediğin zaman kovmuş olmuyor musun? Açıklanan karar var ama böyle bir teklif yok. Onların da haklı tarafları var, bir kongreleri var. Benim aşamamı geçtik ben çalışanım sonuçta. Ama yetkili dediğimiz yönetim de kongreye gidecek. Bu yönetim aynen devam edebilir de etmeyebilir de. Benim önceliğim zaten milli takım değildi. Ama buradan gidersem milli takımdır. Ben resmi olarak çağrıya cevap veririm. Yönetimden bana gelen bir talep yok. Başkan hocayla sezon sonuna kadar gideceğiz dedi.
Başkan ile akşam buluşacaktım ama zaman olmadı. Hayatın ne olacağını bilemezsin. Milli takıma gelmeyi ben planlamadım. Planladıysam da helal olsun. Allah bize o şansı verdi” şeklinde konuştu.
“BAŞARIYI PAYLAŞMAKTAN GURUR DUYUYORUM”
Bir kurumun başarısını paylaşmaktan gurur duyduğunu anlatan Şenol Güneş, “Ben bu başarı benim demek için çıkmadım. Birileri bunu sahiplenmiyorsa bir şey demem. Benim ne yaptığımı herkes biliyor. Gizli saklımız yok. Bugün bana yüklenmesi gerekiyorsa bana yüklüyorlar. Acılar bizi büyüttü. Beşiktaş’ın muhasebesine gittiğiniz zaman ben nasıl anlaştığımda her şey gözüküyor hiçbir şey söylemeyi doğru bulmuyorum. Ben burada Beşiktaş’ta çalışırken tabi bir değer koyuyorsun. Şu andaki paran daha çok öyle yaralanma yaşıyorsun ki daha kötü. Paraların hepsi belli. Onla saadet olmaz. Ben buraya geldiğimde anlaştığım şartlar belli. Bana hiçbir oyuncu para için gelmesin oyuncunun parasını öde dedim. Oyuncuların ödemeleri günü gününe verilmeden başarı beklemeyin” açıklamasını yaptı.
“YÖNETİMLE ARAMDA BİR KAVGA YOK”
"Kurumlarda devamlılık esası vardır" diyen Güneş, “Demirören iddiayı aldığı halde bilmiyordu ve sonunda ayrılmak durumunda kaldı. Yeni federasyon başkanı gelir beni istemez ona da saygı duyarım. Yönetimle aramda bir bilek güreşi gibi kavga yok. İlhan hoca niye aramızda yok? Yönetimler karar verir bu durumlara. İstifa da etse görevine son verse de yönetimler karar verir. Sosyal medyada tozu dumana katıp bizi yok etmek isteyenler meydan çamura bulanınca orada kalır” dedi.
“TARAFTAR TAKIMA SAHİP ÇIKSIN”
Şenol Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben Beşiktaş’ta işimi iyi yaparım, taraftar beni alkışlar diye gelmedim. Benim bu konuda endişem yok. Taraftar takımına sahip çıksın. Bir maçta istemeden bir hareketim oldu Fenerbahçe maçında aleyhime kullandılar. Beşiktaş taraftarı beni seviyor. Herhangi bir sıkıntım yok. İkinci yarı çağırmadılar maça neden çağırmadılar demem. Takımın saha sonucundan ben sorumluyum. Taraftar onun için kızıyorsa haklılar. Ben sonuçtan çok oyun adına keyifli futbol olmasını istiyorum.”
“BEŞİKTAŞ YENİ HOCAYI AÇIKLAYABİLİR”
Yeni teknik direktörün açıklanması durumunda görüşlerinin ne olacağı sorulan Güneş, "Yeni hocayı Beşiktaş şu anda da açıklayabilir. Ben bu durumdan mutlu olurum. Ben hazır olmasından yanayım bu durumun. Bunları biraz aşmamız lazım. Hem bunları istiyoruz hem de yapamıyoruz. Beşiktaş taraftarı beni bekliyormuş, dövecekmiş öyle söylediler. Taraftar ben sahaya çıktığımda kazanmadığımızda yuhalayacak, kazandığımızda kucaklayacak mı? Kendilerine yakışanı yapacaklardır. Bugün gelişen durumda ayrılıklar oldu” dedi.
(Ozan Buğra Koşar - Oğuzhan Ort - Mehmet Şirin Topaloğlu /İHA)
"KAVGANIN KİMSEYE YARARI YOK"
Kavganın kimseye yararı olmadığını ifade eden Güneş, "Ama ben kavgacı gözüküyorum. İçime attığım konuşmadığım o kadar fazla ki. Bana susmaktan sabır ağır geliyor. Sizinle bunları paylaşmak istiyorum. Dünya Kupası’nda sadece ben değil ülke kucaklaştı. Deprem yaşadı, ekonomik krizler gördü. Herkes bu ülkede kucaklaştı. Futbol birleştirebiliyor. Ama biz maalesef son yıllarda ötekileşmeye getirdik. Ben bordo-mavi giydiğim için Fenerbahçe kavgasını başlatmışım. Giymedim gene oldu. Demek renklerle alakalı değilmiş. Birbirimizi anlayalım ne olur. Ben milli takımın başına geldiğimde gene yetkili sorumlu olacağım, sahibi olmayacağım. Tepede işi iyi yapamazsan tabanın değeri yok. Orası da tepeside tabanı temsil eder. Bunu el birliğiyle yapacağız” dedi.
"BANA TEKLİF GELMEDİ"
Güneş, A Milli Takım’ın başına geçmesiyle alakalı, “Milli takım yalanla dümenle olan bir şey değil. Daha önce Yıldırım Bey’e gittim. Ben Demirören’le görüştüğüm zaman gizli olmaz zaten. Federasyon başkanı bizim başkanla da görüşüyor. Anlaşma sizin gözünüzün önünde olacak. Konuşma esnasında hoca ne zaman geliyorsun dedi.
Başkanım benim için değişen bir şey yok dedim. Ayrılmam mümkün değil. Ben seni martta bekliyorum dedi.
Ama şu anda bu mümkün değil dedim. Bundan biraz daha zaman geçti gene konuşmalar geçmiş bu konuşmalar esnasında gene bana gelindi. Seneye kalıp kalmayacağımı siz benden daha iyi biliyorsunuz. Sorunun cevabı bu sene için başkan, gelecek sene ben. Ben istesem kulüp anlaşmayabilir. Kulüp 3 yıl daha devam etme kararı aldık demişti. Ben de dedim ki teklif gelmedi. Her gün beraberiz aynı kişilerle. Ben 2 yıl daha kalsam aynı şeyi yapacağım gitsem de yapacağım. Burada dikkat dağılmalarından dolayı hatalarım var. İki takımı çalıştırmaya sıcak bakmayan biri olarak martta gelmek istemiyordum. Ben hala o sözümün altında eziliyorum. Milli takıma gelen hocadan izin alınmaz tebliğ edilir. Ben de bunun etik olarak doğru olduğunu ama yurt dışındaki oyuncu yaptığı zaman ceza veremiyorsunuz dedim. Yeni bir konuyu öğrendik. Federasyon başkanının beni açıklayıp ardından istifa edeceğini planlamadık. Ama bir yazı geldi. Giderken sizin de affınıza sığınarak ezileceğimi söylüyorum. Haziranda başlarsam nasıl olacak yarışma 2 maç kaçıracağım. Mevcudu değiştirmeden benim katılacağım düzen en doğrusu. Benim dikkatim hiç dağılmadı. Ama iki gündür dağıldı. Hem o görev hem bu görev. Ben sizlere bir şey söyledim ve bunun aksini yapacağımı anlatırken inanmalıyım. Ben böyle bir göreve soyunacağım. Federasyonun içerisinde 1 hafta bu görevi alıp gideceğim. Bu bir görevdir beklenti değildir. Yıl sonunda arkadaşların da bildiği gibi hazirandan itibaren yürürlüğe koyarlarsa anlaşma olacak. Cumhurbaşkanımız beni sağolsun aradı. Cumhurbaşkanı basın bildirisi de yaptı. Benden bir görev ve sorumluluk bekliyor. Ülke için bunu bekliyor. Şenol bey sen iyi şeyler yaptın bu tecrüben de var gel bu işi yapalım ben arkandayım senin için değil ülke için diyor. O bu heyecanla söylerken, ben bunu heyecanla yapacakken beni değersizleştirerek ne yapmak isteniyor. Kulüp başkanı isterse benle seneye de anlaşır, isterse hemen yol verir. Bana sattı diyorsun ben neyi sattım. Ben 50 yıldır satmadığım şeyi şimdi satmıyorum. Bakın bakalım benden daha iyi Beşiktaşlı var mı bakın bunlara. Ben Trabzon’la da aynılarını yaşadım. Yanlışlarıyla doğrularıyla biz bir ülkeyiz. Ortak değerlerimiz var farklı düşüncelerimiz var. Ben ortak değer olmayacaksam, katkı yapmayacaksam buraya gelmem. Ben neyse onu söylüyorum. Beni sen uygun görmüyorsun. Şiddeti çıkaran biri olarak beni savcılığa veriyorsun. Bunlar ayıptır. Hiçbirinizin sürünmesini, gariban olmasını, hasta olmanızı istemem. Ben kazanma hırsıyla yaşayan biriyim” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE MİLLİ TAKIMI’NDA ÇALIŞAN KİŞİ HERKESE KUCAK AÇAR”
Aynı anda iki takımı çalıştırmakla ilgili konuşan tecrübeli teknik adam, “İki takımda çalışma duygusunun olmama sebebi de bir takımdan aldığınız zaman sanki bizde ötekileşme var. Kulüplerin yarışmasında bazen kavgalar büyüyor. Türkiye’de bütün kulüplerin birbirine ihtiyacı var. Milli takım başka bir olgu. Zarar görmesini istemem kimsenin. Başkanla konuşurken gitmem mi zaman görür kalmam mı. Tam net cevabı veremezsiniz. Biz başkanla konuştuk hocayla devam edeceğiz diyor. Bende ayrılma isteğimin olmadığını söyledim. Bazen bu durumlar gitsin mi kalsın mı diye tartışma oluyor. Bir haftalık bölüm var. Ben bu takımı yönetirken Guti gelsin falan diyorlar ya zaten beraber çalışıyoruz. Bir hoca aldınız başarısız geldi yeni yönetim de değiştirir. Beni burada bırakmak o zaman zarar verir. Ben hiçbir hesap yapmadan benden ne isteniyorsa yapacağım. Hesap kitap yok bizde. Öyle olsa bugünlere gelemezdik. Habercilik için size yakışanı yazın. Ben sorumsuz bir adam mıyım? Ben her türlü sorumluluğu alırım. Şu anda ben görevim ne olursa olsun Beşiktaş için en iyisini yaparım. Fenerbahçe’yi ve Kayseri’yi yenseydik aklım yerinde olacakmış. Bu nasıl akılmış ya? Tartışmaları kabul ediyorum. Hata ettim diyebilirsin. Bunlara bir şeye diyemem bende mutlu değilim. Bu hafta yediğimiz gol genel bir sorundur. Ama bu sonuçtan gidip de beni asla gidemezsin ya da gidersin yerine bu düşünceyi yönetimle konuşmalısın. Bir hoca varsa başka tabi ki de getirsinler. Yeniden yapılacak bir düzende antrenörlere gelecek ile ilgili destek olmalıyız. Yeni vizyonda ayrı düşünemeyiz. Bunları ayrıntılı konuşuruz. Daha az hata yapacağız. Türkiye milli takımında çalışan kişi herkese kucak açar” dedi.
“MİLLİ TAKIMA GELMEYİ BEN PLANLAMADIM”
Beşiktaş’ın 3 yıl kendisiyle devam kararı aldığını ancak resmi teklif gelmediğini belirten Güneş, “Niyet olabilir ama hiç teklif gelmedi. Ben buradan gidersem bırakıp gitmiş olmuyor muyum? Veya tam tersi sen git dediğin zaman kovmuş olmuyor musun? Açıklanan karar var ama böyle bir teklif yok. Onların da haklı tarafları var, bir kongreleri var. Benim aşamamı geçtik ben çalışanım sonuçta. Ama yetkili dediğimiz yönetim de kongreye gidecek. Bu yönetim aynen devam edebilir de etmeyebilir de. Benim önceliğim zaten milli takım değildi. Ama buradan gidersem milli takımdır. Ben resmi olarak çağrıya cevap veririm. Yönetimden bana gelen bir talep yok. Başkan hocayla sezon sonuna kadar gideceğiz dedi.
Başkan ile akşam buluşacaktım ama zaman olmadı. Hayatın ne olacağını bilemezsin. Milli takıma gelmeyi ben planlamadım. Planladıysam da helal olsun. Allah bize o şansı verdi” şeklinde konuştu.
“BAŞARIYI PAYLAŞMAKTAN GURUR DUYUYORUM”
Bir kurumun başarısını paylaşmaktan gurur duyduğunu anlatan Şenol Güneş, “Ben bu başarı benim demek için çıkmadım. Birileri bunu sahiplenmiyorsa bir şey demem. Benim ne yaptığımı herkes biliyor. Gizli saklımız yok. Bugün bana yüklenmesi gerekiyorsa bana yüklüyorlar. Acılar bizi büyüttü. Beşiktaş’ın muhasebesine gittiğiniz zaman ben nasıl anlaştığımda her şey gözüküyor hiçbir şey söylemeyi doğru bulmuyorum. Ben burada Beşiktaş’ta çalışırken tabi bir değer koyuyorsun. Şu andaki paran daha çok öyle yaralanma yaşıyorsun ki daha kötü. Paraların hepsi belli. Onla saadet olmaz. Ben buraya geldiğimde anlaştığım şartlar belli. Bana hiçbir oyuncu para için gelmesin oyuncunun parasını öde dedim. Oyuncuların ödemeleri günü gününe verilmeden başarı beklemeyin” açıklamasını yaptı.
“YÖNETİMLE ARAMDA BİR KAVGA YOK”
"Kurumlarda devamlılık esası vardır" diyen Güneş, “Demirören iddiayı aldığı halde bilmiyordu ve sonunda ayrılmak durumunda kaldı. Yeni federasyon başkanı gelir beni istemez ona da saygı duyarım. Yönetimle aramda bir bilek güreşi gibi kavga yok. İlhan hoca niye aramızda yok? Yönetimler karar verir bu durumlara. İstifa da etse görevine son verse de yönetimler karar verir. Sosyal medyada tozu dumana katıp bizi yok etmek isteyenler meydan çamura bulanınca orada kalır” dedi.
“TARAFTAR TAKIMA SAHİP ÇIKSIN”
Şenol Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben Beşiktaş’ta işimi iyi yaparım, taraftar beni alkışlar diye gelmedim. Benim bu konuda endişem yok. Taraftar takımına sahip çıksın. Bir maçta istemeden bir hareketim oldu Fenerbahçe maçında aleyhime kullandılar. Beşiktaş taraftarı beni seviyor. Herhangi bir sıkıntım yok. İkinci yarı çağırmadılar maça neden çağırmadılar demem. Takımın saha sonucundan ben sorumluyum. Taraftar onun için kızıyorsa haklılar. Ben sonuçtan çok oyun adına keyifli futbol olmasını istiyorum.”
“BEŞİKTAŞ YENİ HOCAYI AÇIKLAYABİLİR”
Yeni teknik direktörün açıklanması durumunda görüşlerinin ne olacağı sorulan Güneş, "Yeni hocayı Beşiktaş şu anda da açıklayabilir. Ben bu durumdan mutlu olurum. Ben hazır olmasından yanayım bu durumun. Bunları biraz aşmamız lazım. Hem bunları istiyoruz hem de yapamıyoruz. Beşiktaş taraftarı beni bekliyormuş, dövecekmiş öyle söylediler. Taraftar ben sahaya çıktığımda kazanmadığımızda yuhalayacak, kazandığımızda kucaklayacak mı? Kendilerine yakışanı yapacaklardır. Bugün gelişen durumda ayrılıklar oldu” dedi.
(Ozan Buğra Koşar - Oğuzhan Ort - Mehmet Şirin Topaloğlu /İHA)
Kaynak: İHA