Şenol Güneş Açıklaması 'Önce Avrupa Şampiyonası'na Sonra Dünya Kupası'na Gitmek İstiyoruz'
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Milli Takım’ın başarılı olması için ilk adımı Arnavutluk maçıyla atacaklarını belirterek, önce Avrupa Şampiyonası’na ardından da Dünya Kupası’na gitmek istediklerini söyledi. Kadroda olmayan isimlere de değinen Güneş, "Şu anda kadroda olmayanlar, kadroya girecekmiş gibi hazır olmalı" dedi.
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Avrupa Şampiyonası Elemeleri H Grubu’nda oynanacak olan Arnavutluk ve Moldova karşılaşmaları öncesinde Riva’da bulunan Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi.
Geçmiş dönemde milli takıma alınan oyuncularla ilgili sorulan soruyu yanıtlayan Güneş, “1996’da Trabzon’dan fazla oyuncu vardı, 2002’de Galatasaray’dan fazla oyuncu vardı. Uluslararası arenada güven yakalamış oyuncuların olması çok önemli. Emre Belözoğlu 20 yaşında A Milli Takım’da yer almıştı, şimdi bir Dünya Kupası daha oynarsa büyük iş yapar. Bugün oyun olarak da çok verimli olduğunu düşünüyorum. Oyuncu kalitesi, zamanla olacak bir şeydir. Yeni bir döneme başlıyoruz. Uluslararası arenada oynayan oyuncularımız var. Eğer bu grup kendi adına oyunculuklarını birbirine geçirebilirse, o zaman çok daha iyi olacağımızı düşünüyorum. Dünya Kupası’nda 3. olduğumuz dönemdeki gibi, 2008’de son 4’e kaldığımız gibi hepsinde en iyisini aradık. Bugün o günlerden çok daha iyi durumdayız. Ama var olan değerlerimizi iyi kullanma konusunda sıkıntılarımız var. Burayı aşacak durumda olduğumuzu düşünüyorum. 2000 senesi bir sonuçtu ve 2002 de bir sonuçtur. Merdivenin başındayız ve ilk adımı Arnavutluk maçında atacağız. Geçmişte kalamayız ve geçmişin başarısıyla övünemeyiz” diye konuştu.
“Amacımız ilk 10 içinde olmak”
Milli takımın FIFA sıralamasında yukarılara çıkması gerektiğini söyleyerek sözlerini sürdüren Güneş, “İlk göreve geldiğimde 30’uncuyduk, 7. sıraya kadar geldik. Şimdi hedefimiz ilk 10 içinde olmak. Bunu da başarmalıyız. Ama bu kolay mı? Ne yapacağımızı ortaya koymalıyız. Hayal kuralım ama hayal satmayalım. Sorunlarımızı tartışalım ve geçmişte kalmayalım. Geçmiş başarılarla övünenlere saygı duyalım ama yeni bir yarışa giriyoruz. Burada yer alan oyuncular yerini garanti görmesin, alınmayan oyuncular da milli takıma gelmek için hazır durumda olsun” dedi.
Kadroda olan ve olmayan isimlerle ilgili konuşmasını sürdüren Güneş, “Caner sakatlığı nedeniyle burada değil. Bursasporlu Umut Meraş’ı da düşünmüştüm. Solda Hasan Ali var. Emre Taşdemir’i sakatlığı geçtikten sonra alabileceğimi düşündüm. Bütün hocalarla konuştum. Takip ettiğim bir oyuncu Emre Taşdemir. Sivas’taki Emre Kılınç da var takip ettiğim. İyi bir Emre, fiziksel özellikleriyle solda iyi işler yapacaktır. Oğuzhan, benim oynatmadığım bir oyuncu. Ne güzel bir malzeme çıkarttım. Çok beğendiğim bir oyuncu ve milli takımın doğal bir parçası olarak görüyorum. Oğuzhan kayıp bir yıl geçirdi. Selçuk ve Mehmet Topal’ın da burada olmasını istedim. Bazı oyuncuları takım içinde dinamikler için buraya çağırdım. Burada şu anda yardımcım yok, bu işi oyuncularla çözmeye çalıştım. Emre Belözoğlu da bu katkıyı yapacaktır. Oğuzhan’ı, bana biraz eleştiriniz olsun diye kadroya aldım” açıklamasını yaptı.
“Önümüzdeki 4 sene için hayallerim var”
Yabancı konusunun yeniden değişmesinin gündemde olmasıyla ilgili sorulan soruya yanıt veren Şenol Güneş, “Yabancı konusunun şu anda gündemde olmasını doğru bulmuyorum. Bu konudan daha önemli sorunlarımız var. Kulüplerin idari yapısı var. Bundan önce alınacak her karar, revizyon isteyen kararlar olacaktır. Futbolcular ve antrenörler önümüzdeki seneden itibaren vergi vermeli. Kanun olarak çıkmalı bu. Parayla başlayan olay güvenden çıkar. Biz yanlış yollara sapıyoruz. Bugün kulüplerin en büyük sorunu yabancı oyuncu değil ekonomik sorunlardır” diye konuştu.
"Yer işgal etmeye değil, iş yapmaya geldim"
Güneş, şu anda Milli Takım’a geçici görev için geldiğini ve bu nedenle herhangi bir yardımcı olmadan görevde olduğunu dile getirerek, “Şu anda tek başıma geldim. Sadece analize ihtiyacım vardı. Federasyondan bir arkadaştan destek aldım. Şu anda herkes bana yardım ediyor, bu nedenle yardımcıya ihtiyacım yok. Yardımcıyı bana aldırıyorlar, sonra bana kavga ettiriyorlar. Tayfur var ve benim talebem. Onu da ne zaman sahaya koymaya çalışsam gol yerdim. Şimdi yardımcı olarak burada. Burada yer işgal etmeye değil iş yapmaya geldim. Önümüzdeki 4 sene için benim de hayallerim var. Avrupa Şampiyonası’na gitmeyi son anda kaçırmıştık. Dünya Kupası’nda şampiyon olamadık. Birbirini tamamlayan, futbol adına doğruları uygulayan bir ekip oluşturmak istiyoruz. Zaten yetenekli oyuncular var ama başka sıkıntılar vardı. Geçmişte bir kadromuz vardı ve yine alınmayan oyuncular üzerinden tartışma oluyordu. Şimdi de oluyor. Genç oyuncularımız var, onların iyi niyetleri var katkıları var ama beklenen başarı gelmeyince güvensizlikleri var. Milli takımı tarif ederken gol atan takımı mı tarif edersiniz, savunma yapan bir takım mı tarif edersiniz. İlk göreve geldiğimde 3-5-2 oynatmıştım ve sonrasında ikili savunmaya döndüm. Alpay-Bülent vardı ve bu beni çok rahatlattı. Mesela benim her hazırlık maçında kayıplarım vardır ve aslında hep kazançlarım olmuştur. Hep bir oyuncu görme şansım olmuştur. Ama şimdi öyle bir durum yok. Kısa zamanda sonuç alırsak işimizi kolaylaştırırız. Bu 2 maçtaki kullanacağım oyuncu kadrosunun performansıyla Fransa ve İzlanda maçına gidebiliriz” değerlendirmesini yaptı.
“Kulüplerimizin hassas olması bizi mutlu ediyor”
Milli takım kadrosunun açıklanmasının ardından bazı kulüplerin eleştiride bulunan açıklamalar yapmasını yorumlayan Şenol Güneş, “Kulüplerimizin hassas şekilde oyuncuları ve milli takımla ilgilenmesi bizi mutlu ediyor. Sağ bekte Sangare’nin Türk mü yoksa yabancı statüsünde mi olduğunu bilmiyordum. Bu benim eksiğimdi. Bülent hocadan öğrendim ben bunu. Elimizde Gökhan Gönül ve Zeki var. Stoperde Kağan var. Nazım Sangare ile ilgili eleştiri geldi. Ama bir bakarsınız seneye Nazım gelebilir ve formayı alabilir. Rizespor’daki Gökhan’ı beğeniyorum. Elimizde Sinan Bolat diye oynayan bir kaleci var. Serkan, Sinan’a alternatif. Bunun dışında ligde başarılı olan bir kaleci var, Mert. Bu kısa dönemi olabildiğince hızlı geçmek istiyoruz. Bu kolay bir şey değil. 2 antrenman yapacağız. Alınmayan kalecilerden Serkan, ligde bize karşı çok iyi oynadı. Alınan kalecilerden 2’si tecrübeli, diğer 2’si genç. Muhammed ve Uğurcan başarılarını devam ettirmeli. Buraya gelen her kaleci de kadroya giremeyebilir. Yeniden yapılanma sloganı yerine, yeniden ayağa kalktığımız bir dönemden bahsediyorum. Hizmet eden arkadaşlar bir yere getirdiler, ben de bir şeyler yapmak istiyorum. Ben burada bir görevliyim. Bunun medya ayağı var, oyuncu ayağı var. Benim hayalime göre, sizin hayalinize göre ve oyuncuya göre bir şeyler söylüyorum. Elimizde Kağan’la Çağlar vardı stoper olarak. Ama şimdi Ozan’la Merih de var. Onlar mı, bunlar mı? Burak ve Cenk var forvette. İkisi de olabilir. Önemli olan üçüncü kişinin kim olacağını düşünmek. Bizim yapmamız gereken oyuncuları geliştirmek ve sonra takıma dahil etmek. Şu anda önemli olan Başakşehir’in orta sahasındaki oyuncuları mı oynatmak, yoksa uyumu sağlayıp o şekilde mi oynatmak? Her ne kadar birbirimizi tanısak da küçük ayrıntılar önemli. Milli takımın başında olup olmamam önemli değil. Biz oyuncu üreten bir ülke olmalıyız. Arda, Emre, Burak ya da Çağlar. Bu arkadaşların sayılarının fazla olması, ekonomik olarak ülkeye katkı sağlıyor. Ama oyuncuların davranışlarını farklı etkenler bozuyor. O zaman oyuncu, yönetici gibi dolaşıyor. Şu anda Arda ya da eskiden alınan oyuncuların herhangi bir hukuken suç unsuru var mı, yok. Ben kimsenin yaşına da bakmam, alır oynatırım. Ben inanıyorum ki Arda üzerinden spekülasyon da yapıldı, övgü de yapıldı, suçlama da yapıldı. Arda, Türkiye Cumhuriyeti’nin bireyidir. Benim de önceden bu yana beğendiğim bir oyuncudur. Tartışmayı oyuncu üzerinden yapmak doğru değildir, takım üzerinde hiçbir oyuncu yoktur. Emre’yi takıma alınması gerektiği için aldım kadroya” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin her sahası bizimdir”
A Milli Takım’ın maçlarını İstanbul’da oynamamasını da değerlendiren Güneş, “Bu konu çok speküle edildi. Türkiye’nin her sahası bizim sahamızdır. O sözü kullanmak bile yanlış. Neden Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın ya da Trabzonspor’un sahasına gitmeyeceğiz? Taraftar diyor ki, ’Sen gidersen, orada görürsün?’ Bu suçtur. Zaten ülkemizde terör sıkıntıları var. Mardin’e gidiyoruz, her yere gidiyoruz, İstanbul’un göbeğine mi gelemeyeceğiz. Kulüplerin üzerinde olan bir milli takım var. Her camia da önemlidir. Sizin bir camia ve kişilerle ilgili görüşleriniz olabilir. Bana bir saldırı olursa hoşgörüyü yapan benim. 4 büyükler arasındaki rekabet her zaman olacaktır ama burada bitmiştir. Burada Milli Takım vardır” dedi.
Yabancı hakem konusuna da değinen Güneş, “Yabancı hakem tartışmaları olabilir. Ama ‘hakemleri beğenmiyorum, medyayı beğenmiyorum’ gibi bir cümle, dünya görüşüdür. Hakem bir karar vermiş, o anda tepkin olabilir. Ne kadar eğitebilirsin o kadar iyi. Mesela bana göre yüzde 100 faul olan faulü vermediği zaman, bunu ne kadar terbiye edebileceğim önemlidir. Paramı alamadım oynamıyorum diyorlar, ama sonrasında her şey iyi olduğu zaman sonuçlar gelmeyince soruyorlar, neden böyle diye. O zaman ne diyeceğiz. Yabancı hakem de olabilir, yabancı yönetici de olabilir. Dünyaya açılalım. Bu dediğimiz buz dağının üzerindeki küçük bir görüntüdür. Biz bu sene geride kaldık ama uzun zamandır hakem konuşmuyoruz. VAR sistemi ve yabancı konusunda söylediklerim, bugün gerçeği yansıttı. VAR’ı tartışmayı durdurmak için getiriyorsanız, tartışma durmaz ve artar. Çünkü insanlar güvensiz. Hakem baskı altında kalıyor” açıklamasında bulundu.
“Tesis mükemmel, her şey dört dörtlük”
Kadroda olan bütün futbolcuların takımı ateşleyeceğini söyleyerek sözlerini sürdüren Güneş, “Ait olma duygusu olacaktır. Emre Belözoğlu ya da Burak, Milli takımı ayağa kaldırmak için heyecan duyarken, onu gören genç oyuncu da başka bir heyecan duyacak. Geçen haftaya kadar resmi olarak bir heyecana girmemiştim ama şimdi yeni bir heyecanım olduğunu düşünüyorum. Buraya ilk kez dün geldim. Tesis mükemmel, her şey dört dörtlük ve imkanlarımız fazla. Bu basın toplantısı benim için çok önemliydi. Şimdi heyecanımı başka bir boyuta taşıyacağım ve şimdi kendimi eskiye göre daha güçlü hissediyorum. Eskiden eleştiriler alıyordum ve altında ezildiğim dönemler de oldu. Bugün daha güçlü hissediyorum. Ama bu güce rağmen kendimi üstte görmüyorum. Kadro olarak da bakarsak, bugün ilk idmana çıkacağım. Zaman zaman iyi işler yapıldı benim olmadığım dönemde. Dalgalanmalar oldu, büyüme sancıları oldu. Ülke olarak büyümeyi de bilmiyoruz ve büyüdüğümüz zaman kaybediyoruz” dedi.
Milli Takımdaki unvanının teknik direktör ya da futbol direktörü mü olacağı sorulan Güneş, “Şu anda geçici olarak Milli Takım Teknik Direktörüyüm. Haziran ayında göreve başlayacağım ve o zaman da yine bir şekilde açıklarız” diye konuştu.
“Yabancı konusunda kararım olmaz, fikrim olur”
Milli Takım’ın nasıl bir futbol oynayacağıyla ilgili olarak sorulan soruyu yanıtlayan Şenol Güneş, “Vaatten çok sizin ne istediğinizi biliyorum. Hücum eden, rakibi baskı altına alan, çok pozisyon alan bir takım için oynayacağız. Bunun için oynamayacaksan oynama. Biz oynuyoruz ama gole gidemiyoruz diyorlar. O zaman zaten oynama. Ya atacaksın ya yemeyeceksin. Bari ikisinden birini yap. Rakibe karşı kendi oyununu kabul ettirmek için çalışacaksın. ‘Ben kadroya girmedim ve darıldım’ diye bir şey de yok. Herkesin oynadığı oyunla gurur duyacağı bir takım istiyoruz. Ama şu 2 maçta önemli olan sonuç olacaktır” dedi.
Yabancı konusu ile ilgili Fatih Terim gibi konuya müdahil olup olmayacağı sorusunu da yanıtlayan tecrübeli teknik adam, “Fatih Hoca’yla dün akşam konuştuk. Yabancı konusunda müdahil değil, direkt kendisinin bunu çıkardığını söyledi.
Ama benim bir kararım olmaz, benim fikrim olur bu konuda” cevabını verdi.
“Alacağınız sonuçlar sürekli olmalı”
Güneş, ülke olarak her şeyin bir arada istendiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Maçı kazanacaksın, az para kazanacaksın gibi her şeyi bir arada istiyoruz. Biz dünya futbolunda üçüncü değiliz, dünya futbolunda neredeyiz? Alacağınız sonuçların sürekli olabilmesi için sürdürülebilir hale dönüşmesi gerekir. Bu kadronun Konfederasyon Kupası’ndan daha başarılı olacağını düşünüyorum. Ben konum itibariyle çok fazla medyada yer almak zorundayım. Bu benim için önemli değil. Benim oyuncum sahnedeyse, benim için bu önemlidir. Ben Milli Takım’a geldiğimde Ünal Hoca oyuncuydu, jübile yapmadan hocalık yapmaya başladı.
Şu anda bırakacak olan oyunculara söylüyorum, gelsinler milli takımda çalışsınlar” diye konuştu.
Medyadaki gelişimlere de değinen Güneş, “Medya çağ atladı çünkü teknolojik değişimler var. Ben Kore’deyken, bugünkü sosyal medya o dönemde orada vardı. Sosyal medya insanları orada intihara götürüyor, o kadar etkili. Sizin kendi prensipleriniz olacak ama doğru fikirlere kapalı olmamak gerekir. Medyayı doğru kullanarak olumlu şekilde faydalanalım. Bu hafta içinde bütün gazetelerin takımla birlikte heyecanı artıran bir dönem yaşamasını isterim. Türkiye’de futbol çok büyük bir iş alanı."
“Lucescu, yanlış anlaşılmamak için takımla konuşma yapmadı”
Turnuva takımı olmak için çok çalışacaklarının altını çizen A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, “Sizin bugünkü katılımınız, iyi niyetli çalışma, bunu başarmak için elimizden geleni yapacağımızın başlangıcıdır. Lucescu’yla bir araya geldim. Takımla konuşmak da istedi ancak yanlış anlaşılma olmaması için sıcak bakmadı duruma. Faydalı bir görüşme oldu, kendisine teşekkür ederim. Milli birliktelik durup dururken olmuyor. Herkesin birlikte yapacağı bir iştir bu. Bunun doğru olduğunu ve devam edeceğini düşünüyorum. Şu anda sizin benden farkınız yok. Ben takımdan sorumluyum, oyuncu da sahadaki en yetkili kişi, oyunu o oynuyor. Hepimiz adımlarını doğru atmalı, başarı durup dururken gelmiyor. Kulüplerin yapısı ayrıca gözden geçirilir. Kulüpler Birliği, Antrenörler Birliği, STK’lar devreye girmeli bu konuda. Ben şu anda milli takımın saha sonucu alması için çabalayacağım. Kulüplerin durumunu da sonra konuşacağız. Ama kulüplerin ekonomik krize girmesi de durup dururken olmadı. Ben bunları daha önceden söylemiştim ama daha gür sesli olmak gerekiyormuş. Dünya Kupası’nda o dönemde o şartlarda gitmemiz büyük başarıdır” şeklinde konuştu.
1 Haziran’da başlayacak olan kontratıyla ilgili olarak alacağı ücret ve tazminat konusunda cevap vermeyen Güneş, geçici görev yapacağı maçlar için ise ücret almayacağını açıkladı.
“Fransa maçlarının birini kazanırsak öne geçeriz”
Grupta bulunan rakiplerden Fransa’nın çok kuvvetli olduğunu vurgulayan tecrübeli çalıştırıcı, “Fransa, Dünya Kupası’nı kazanmasıyla bunu gösterdi. Fransız arkadaşlar vardı, ’Birinci olduk ama bunu koruyabilecek miyiz?! diye sordular. Üreten ve yarışan bir takım Fransa. Biz de onlar gibi olmalıyız. İzlanda çok farklı bir boyutta. Hiç tanımadığımız bir ülkeydi. Bizim zamanımızda İzmir’de bir maçımız oldu ve 4-0 kazanmıştık. Ondan beridir kazanamıyoruz. Arnavutluk maçının kıran kırana olacağını düşünüyorum. İlk maçı iyi sonuçla geçersek iyi olacaktır bizim için. Kağıt üzerinde Arnavutluk’tan iyi olmamız önemli değil, saha içinde daha iyi olmamız önemli. Eğer bu iki maçı ve Fransa maçlarından birisini kazanırsak diğer takımlardan bir adım öne geçeceğimizi düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.
Takımda genç oyuncuların olduğunu ve kendilerini gösterme zamanı olacağını söyleyen Şenol Güneş, “Gençlerin kendilerini gösterme şansı geldiği zaman göstermeliler. Bunu zaman göstersin. Ben daha takımı yapmış değilim. Arnavutluk ve Moldova maçlarıyla başlayacağız ama Fransa ile başlamak benim daha işime gelirdi. Takımın durumunu görmek açısından bu daha önemliydi. Rakip olarak kağıt üzerinde Fransa ve İzlanda’yı görüyoruz. Nihayetinde bütün takımlarla maç yapacağız. Şu anda çıkıp Arnavutluk’a karşı üstün olmak zorundayız. Hedef gruptan çıkmak tabii ki. Forvette sayısal bir azlığımız var. Kenan da alınabilirdi. Ama Cenk ve Burak var. Güven’i tanıdığım için aldım. Oynayacağımız oyuna göre değişiklik olabilir. Benim kadrom şu anda oturmadı, değişiklik olabilir” diyerek sözlerini tamamladı.
Geçmiş dönemde milli takıma alınan oyuncularla ilgili sorulan soruyu yanıtlayan Güneş, “1996’da Trabzon’dan fazla oyuncu vardı, 2002’de Galatasaray’dan fazla oyuncu vardı. Uluslararası arenada güven yakalamış oyuncuların olması çok önemli. Emre Belözoğlu 20 yaşında A Milli Takım’da yer almıştı, şimdi bir Dünya Kupası daha oynarsa büyük iş yapar. Bugün oyun olarak da çok verimli olduğunu düşünüyorum. Oyuncu kalitesi, zamanla olacak bir şeydir. Yeni bir döneme başlıyoruz. Uluslararası arenada oynayan oyuncularımız var. Eğer bu grup kendi adına oyunculuklarını birbirine geçirebilirse, o zaman çok daha iyi olacağımızı düşünüyorum. Dünya Kupası’nda 3. olduğumuz dönemdeki gibi, 2008’de son 4’e kaldığımız gibi hepsinde en iyisini aradık. Bugün o günlerden çok daha iyi durumdayız. Ama var olan değerlerimizi iyi kullanma konusunda sıkıntılarımız var. Burayı aşacak durumda olduğumuzu düşünüyorum. 2000 senesi bir sonuçtu ve 2002 de bir sonuçtur. Merdivenin başındayız ve ilk adımı Arnavutluk maçında atacağız. Geçmişte kalamayız ve geçmişin başarısıyla övünemeyiz” diye konuştu.
“Amacımız ilk 10 içinde olmak”
Milli takımın FIFA sıralamasında yukarılara çıkması gerektiğini söyleyerek sözlerini sürdüren Güneş, “İlk göreve geldiğimde 30’uncuyduk, 7. sıraya kadar geldik. Şimdi hedefimiz ilk 10 içinde olmak. Bunu da başarmalıyız. Ama bu kolay mı? Ne yapacağımızı ortaya koymalıyız. Hayal kuralım ama hayal satmayalım. Sorunlarımızı tartışalım ve geçmişte kalmayalım. Geçmiş başarılarla övünenlere saygı duyalım ama yeni bir yarışa giriyoruz. Burada yer alan oyuncular yerini garanti görmesin, alınmayan oyuncular da milli takıma gelmek için hazır durumda olsun” dedi.
Kadroda olan ve olmayan isimlerle ilgili konuşmasını sürdüren Güneş, “Caner sakatlığı nedeniyle burada değil. Bursasporlu Umut Meraş’ı da düşünmüştüm. Solda Hasan Ali var. Emre Taşdemir’i sakatlığı geçtikten sonra alabileceğimi düşündüm. Bütün hocalarla konuştum. Takip ettiğim bir oyuncu Emre Taşdemir. Sivas’taki Emre Kılınç da var takip ettiğim. İyi bir Emre, fiziksel özellikleriyle solda iyi işler yapacaktır. Oğuzhan, benim oynatmadığım bir oyuncu. Ne güzel bir malzeme çıkarttım. Çok beğendiğim bir oyuncu ve milli takımın doğal bir parçası olarak görüyorum. Oğuzhan kayıp bir yıl geçirdi. Selçuk ve Mehmet Topal’ın da burada olmasını istedim. Bazı oyuncuları takım içinde dinamikler için buraya çağırdım. Burada şu anda yardımcım yok, bu işi oyuncularla çözmeye çalıştım. Emre Belözoğlu da bu katkıyı yapacaktır. Oğuzhan’ı, bana biraz eleştiriniz olsun diye kadroya aldım” açıklamasını yaptı.
“Önümüzdeki 4 sene için hayallerim var”
Yabancı konusunun yeniden değişmesinin gündemde olmasıyla ilgili sorulan soruya yanıt veren Şenol Güneş, “Yabancı konusunun şu anda gündemde olmasını doğru bulmuyorum. Bu konudan daha önemli sorunlarımız var. Kulüplerin idari yapısı var. Bundan önce alınacak her karar, revizyon isteyen kararlar olacaktır. Futbolcular ve antrenörler önümüzdeki seneden itibaren vergi vermeli. Kanun olarak çıkmalı bu. Parayla başlayan olay güvenden çıkar. Biz yanlış yollara sapıyoruz. Bugün kulüplerin en büyük sorunu yabancı oyuncu değil ekonomik sorunlardır” diye konuştu.
"Yer işgal etmeye değil, iş yapmaya geldim"
Güneş, şu anda Milli Takım’a geçici görev için geldiğini ve bu nedenle herhangi bir yardımcı olmadan görevde olduğunu dile getirerek, “Şu anda tek başıma geldim. Sadece analize ihtiyacım vardı. Federasyondan bir arkadaştan destek aldım. Şu anda herkes bana yardım ediyor, bu nedenle yardımcıya ihtiyacım yok. Yardımcıyı bana aldırıyorlar, sonra bana kavga ettiriyorlar. Tayfur var ve benim talebem. Onu da ne zaman sahaya koymaya çalışsam gol yerdim. Şimdi yardımcı olarak burada. Burada yer işgal etmeye değil iş yapmaya geldim. Önümüzdeki 4 sene için benim de hayallerim var. Avrupa Şampiyonası’na gitmeyi son anda kaçırmıştık. Dünya Kupası’nda şampiyon olamadık. Birbirini tamamlayan, futbol adına doğruları uygulayan bir ekip oluşturmak istiyoruz. Zaten yetenekli oyuncular var ama başka sıkıntılar vardı. Geçmişte bir kadromuz vardı ve yine alınmayan oyuncular üzerinden tartışma oluyordu. Şimdi de oluyor. Genç oyuncularımız var, onların iyi niyetleri var katkıları var ama beklenen başarı gelmeyince güvensizlikleri var. Milli takımı tarif ederken gol atan takımı mı tarif edersiniz, savunma yapan bir takım mı tarif edersiniz. İlk göreve geldiğimde 3-5-2 oynatmıştım ve sonrasında ikili savunmaya döndüm. Alpay-Bülent vardı ve bu beni çok rahatlattı. Mesela benim her hazırlık maçında kayıplarım vardır ve aslında hep kazançlarım olmuştur. Hep bir oyuncu görme şansım olmuştur. Ama şimdi öyle bir durum yok. Kısa zamanda sonuç alırsak işimizi kolaylaştırırız. Bu 2 maçtaki kullanacağım oyuncu kadrosunun performansıyla Fransa ve İzlanda maçına gidebiliriz” değerlendirmesini yaptı.
“Kulüplerimizin hassas olması bizi mutlu ediyor”
Milli takım kadrosunun açıklanmasının ardından bazı kulüplerin eleştiride bulunan açıklamalar yapmasını yorumlayan Şenol Güneş, “Kulüplerimizin hassas şekilde oyuncuları ve milli takımla ilgilenmesi bizi mutlu ediyor. Sağ bekte Sangare’nin Türk mü yoksa yabancı statüsünde mi olduğunu bilmiyordum. Bu benim eksiğimdi. Bülent hocadan öğrendim ben bunu. Elimizde Gökhan Gönül ve Zeki var. Stoperde Kağan var. Nazım Sangare ile ilgili eleştiri geldi. Ama bir bakarsınız seneye Nazım gelebilir ve formayı alabilir. Rizespor’daki Gökhan’ı beğeniyorum. Elimizde Sinan Bolat diye oynayan bir kaleci var. Serkan, Sinan’a alternatif. Bunun dışında ligde başarılı olan bir kaleci var, Mert. Bu kısa dönemi olabildiğince hızlı geçmek istiyoruz. Bu kolay bir şey değil. 2 antrenman yapacağız. Alınmayan kalecilerden Serkan, ligde bize karşı çok iyi oynadı. Alınan kalecilerden 2’si tecrübeli, diğer 2’si genç. Muhammed ve Uğurcan başarılarını devam ettirmeli. Buraya gelen her kaleci de kadroya giremeyebilir. Yeniden yapılanma sloganı yerine, yeniden ayağa kalktığımız bir dönemden bahsediyorum. Hizmet eden arkadaşlar bir yere getirdiler, ben de bir şeyler yapmak istiyorum. Ben burada bir görevliyim. Bunun medya ayağı var, oyuncu ayağı var. Benim hayalime göre, sizin hayalinize göre ve oyuncuya göre bir şeyler söylüyorum. Elimizde Kağan’la Çağlar vardı stoper olarak. Ama şimdi Ozan’la Merih de var. Onlar mı, bunlar mı? Burak ve Cenk var forvette. İkisi de olabilir. Önemli olan üçüncü kişinin kim olacağını düşünmek. Bizim yapmamız gereken oyuncuları geliştirmek ve sonra takıma dahil etmek. Şu anda önemli olan Başakşehir’in orta sahasındaki oyuncuları mı oynatmak, yoksa uyumu sağlayıp o şekilde mi oynatmak? Her ne kadar birbirimizi tanısak da küçük ayrıntılar önemli. Milli takımın başında olup olmamam önemli değil. Biz oyuncu üreten bir ülke olmalıyız. Arda, Emre, Burak ya da Çağlar. Bu arkadaşların sayılarının fazla olması, ekonomik olarak ülkeye katkı sağlıyor. Ama oyuncuların davranışlarını farklı etkenler bozuyor. O zaman oyuncu, yönetici gibi dolaşıyor. Şu anda Arda ya da eskiden alınan oyuncuların herhangi bir hukuken suç unsuru var mı, yok. Ben kimsenin yaşına da bakmam, alır oynatırım. Ben inanıyorum ki Arda üzerinden spekülasyon da yapıldı, övgü de yapıldı, suçlama da yapıldı. Arda, Türkiye Cumhuriyeti’nin bireyidir. Benim de önceden bu yana beğendiğim bir oyuncudur. Tartışmayı oyuncu üzerinden yapmak doğru değildir, takım üzerinde hiçbir oyuncu yoktur. Emre’yi takıma alınması gerektiği için aldım kadroya” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin her sahası bizimdir”
A Milli Takım’ın maçlarını İstanbul’da oynamamasını da değerlendiren Güneş, “Bu konu çok speküle edildi. Türkiye’nin her sahası bizim sahamızdır. O sözü kullanmak bile yanlış. Neden Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın ya da Trabzonspor’un sahasına gitmeyeceğiz? Taraftar diyor ki, ’Sen gidersen, orada görürsün?’ Bu suçtur. Zaten ülkemizde terör sıkıntıları var. Mardin’e gidiyoruz, her yere gidiyoruz, İstanbul’un göbeğine mi gelemeyeceğiz. Kulüplerin üzerinde olan bir milli takım var. Her camia da önemlidir. Sizin bir camia ve kişilerle ilgili görüşleriniz olabilir. Bana bir saldırı olursa hoşgörüyü yapan benim. 4 büyükler arasındaki rekabet her zaman olacaktır ama burada bitmiştir. Burada Milli Takım vardır” dedi.
Yabancı hakem konusuna da değinen Güneş, “Yabancı hakem tartışmaları olabilir. Ama ‘hakemleri beğenmiyorum, medyayı beğenmiyorum’ gibi bir cümle, dünya görüşüdür. Hakem bir karar vermiş, o anda tepkin olabilir. Ne kadar eğitebilirsin o kadar iyi. Mesela bana göre yüzde 100 faul olan faulü vermediği zaman, bunu ne kadar terbiye edebileceğim önemlidir. Paramı alamadım oynamıyorum diyorlar, ama sonrasında her şey iyi olduğu zaman sonuçlar gelmeyince soruyorlar, neden böyle diye. O zaman ne diyeceğiz. Yabancı hakem de olabilir, yabancı yönetici de olabilir. Dünyaya açılalım. Bu dediğimiz buz dağının üzerindeki küçük bir görüntüdür. Biz bu sene geride kaldık ama uzun zamandır hakem konuşmuyoruz. VAR sistemi ve yabancı konusunda söylediklerim, bugün gerçeği yansıttı. VAR’ı tartışmayı durdurmak için getiriyorsanız, tartışma durmaz ve artar. Çünkü insanlar güvensiz. Hakem baskı altında kalıyor” açıklamasında bulundu.
“Tesis mükemmel, her şey dört dörtlük”
Kadroda olan bütün futbolcuların takımı ateşleyeceğini söyleyerek sözlerini sürdüren Güneş, “Ait olma duygusu olacaktır. Emre Belözoğlu ya da Burak, Milli takımı ayağa kaldırmak için heyecan duyarken, onu gören genç oyuncu da başka bir heyecan duyacak. Geçen haftaya kadar resmi olarak bir heyecana girmemiştim ama şimdi yeni bir heyecanım olduğunu düşünüyorum. Buraya ilk kez dün geldim. Tesis mükemmel, her şey dört dörtlük ve imkanlarımız fazla. Bu basın toplantısı benim için çok önemliydi. Şimdi heyecanımı başka bir boyuta taşıyacağım ve şimdi kendimi eskiye göre daha güçlü hissediyorum. Eskiden eleştiriler alıyordum ve altında ezildiğim dönemler de oldu. Bugün daha güçlü hissediyorum. Ama bu güce rağmen kendimi üstte görmüyorum. Kadro olarak da bakarsak, bugün ilk idmana çıkacağım. Zaman zaman iyi işler yapıldı benim olmadığım dönemde. Dalgalanmalar oldu, büyüme sancıları oldu. Ülke olarak büyümeyi de bilmiyoruz ve büyüdüğümüz zaman kaybediyoruz” dedi.
Milli Takımdaki unvanının teknik direktör ya da futbol direktörü mü olacağı sorulan Güneş, “Şu anda geçici olarak Milli Takım Teknik Direktörüyüm. Haziran ayında göreve başlayacağım ve o zaman da yine bir şekilde açıklarız” diye konuştu.
“Yabancı konusunda kararım olmaz, fikrim olur”
Milli Takım’ın nasıl bir futbol oynayacağıyla ilgili olarak sorulan soruyu yanıtlayan Şenol Güneş, “Vaatten çok sizin ne istediğinizi biliyorum. Hücum eden, rakibi baskı altına alan, çok pozisyon alan bir takım için oynayacağız. Bunun için oynamayacaksan oynama. Biz oynuyoruz ama gole gidemiyoruz diyorlar. O zaman zaten oynama. Ya atacaksın ya yemeyeceksin. Bari ikisinden birini yap. Rakibe karşı kendi oyununu kabul ettirmek için çalışacaksın. ‘Ben kadroya girmedim ve darıldım’ diye bir şey de yok. Herkesin oynadığı oyunla gurur duyacağı bir takım istiyoruz. Ama şu 2 maçta önemli olan sonuç olacaktır” dedi.
Yabancı konusu ile ilgili Fatih Terim gibi konuya müdahil olup olmayacağı sorusunu da yanıtlayan tecrübeli teknik adam, “Fatih Hoca’yla dün akşam konuştuk. Yabancı konusunda müdahil değil, direkt kendisinin bunu çıkardığını söyledi.
Ama benim bir kararım olmaz, benim fikrim olur bu konuda” cevabını verdi.
“Alacağınız sonuçlar sürekli olmalı”
Güneş, ülke olarak her şeyin bir arada istendiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Maçı kazanacaksın, az para kazanacaksın gibi her şeyi bir arada istiyoruz. Biz dünya futbolunda üçüncü değiliz, dünya futbolunda neredeyiz? Alacağınız sonuçların sürekli olabilmesi için sürdürülebilir hale dönüşmesi gerekir. Bu kadronun Konfederasyon Kupası’ndan daha başarılı olacağını düşünüyorum. Ben konum itibariyle çok fazla medyada yer almak zorundayım. Bu benim için önemli değil. Benim oyuncum sahnedeyse, benim için bu önemlidir. Ben Milli Takım’a geldiğimde Ünal Hoca oyuncuydu, jübile yapmadan hocalık yapmaya başladı.
Şu anda bırakacak olan oyunculara söylüyorum, gelsinler milli takımda çalışsınlar” diye konuştu.
Medyadaki gelişimlere de değinen Güneş, “Medya çağ atladı çünkü teknolojik değişimler var. Ben Kore’deyken, bugünkü sosyal medya o dönemde orada vardı. Sosyal medya insanları orada intihara götürüyor, o kadar etkili. Sizin kendi prensipleriniz olacak ama doğru fikirlere kapalı olmamak gerekir. Medyayı doğru kullanarak olumlu şekilde faydalanalım. Bu hafta içinde bütün gazetelerin takımla birlikte heyecanı artıran bir dönem yaşamasını isterim. Türkiye’de futbol çok büyük bir iş alanı."
“Lucescu, yanlış anlaşılmamak için takımla konuşma yapmadı”
Turnuva takımı olmak için çok çalışacaklarının altını çizen A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, “Sizin bugünkü katılımınız, iyi niyetli çalışma, bunu başarmak için elimizden geleni yapacağımızın başlangıcıdır. Lucescu’yla bir araya geldim. Takımla konuşmak da istedi ancak yanlış anlaşılma olmaması için sıcak bakmadı duruma. Faydalı bir görüşme oldu, kendisine teşekkür ederim. Milli birliktelik durup dururken olmuyor. Herkesin birlikte yapacağı bir iştir bu. Bunun doğru olduğunu ve devam edeceğini düşünüyorum. Şu anda sizin benden farkınız yok. Ben takımdan sorumluyum, oyuncu da sahadaki en yetkili kişi, oyunu o oynuyor. Hepimiz adımlarını doğru atmalı, başarı durup dururken gelmiyor. Kulüplerin yapısı ayrıca gözden geçirilir. Kulüpler Birliği, Antrenörler Birliği, STK’lar devreye girmeli bu konuda. Ben şu anda milli takımın saha sonucu alması için çabalayacağım. Kulüplerin durumunu da sonra konuşacağız. Ama kulüplerin ekonomik krize girmesi de durup dururken olmadı. Ben bunları daha önceden söylemiştim ama daha gür sesli olmak gerekiyormuş. Dünya Kupası’nda o dönemde o şartlarda gitmemiz büyük başarıdır” şeklinde konuştu.
1 Haziran’da başlayacak olan kontratıyla ilgili olarak alacağı ücret ve tazminat konusunda cevap vermeyen Güneş, geçici görev yapacağı maçlar için ise ücret almayacağını açıkladı.
“Fransa maçlarının birini kazanırsak öne geçeriz”
Grupta bulunan rakiplerden Fransa’nın çok kuvvetli olduğunu vurgulayan tecrübeli çalıştırıcı, “Fransa, Dünya Kupası’nı kazanmasıyla bunu gösterdi. Fransız arkadaşlar vardı, ’Birinci olduk ama bunu koruyabilecek miyiz?! diye sordular. Üreten ve yarışan bir takım Fransa. Biz de onlar gibi olmalıyız. İzlanda çok farklı bir boyutta. Hiç tanımadığımız bir ülkeydi. Bizim zamanımızda İzmir’de bir maçımız oldu ve 4-0 kazanmıştık. Ondan beridir kazanamıyoruz. Arnavutluk maçının kıran kırana olacağını düşünüyorum. İlk maçı iyi sonuçla geçersek iyi olacaktır bizim için. Kağıt üzerinde Arnavutluk’tan iyi olmamız önemli değil, saha içinde daha iyi olmamız önemli. Eğer bu iki maçı ve Fransa maçlarından birisini kazanırsak diğer takımlardan bir adım öne geçeceğimizi düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.
Takımda genç oyuncuların olduğunu ve kendilerini gösterme zamanı olacağını söyleyen Şenol Güneş, “Gençlerin kendilerini gösterme şansı geldiği zaman göstermeliler. Bunu zaman göstersin. Ben daha takımı yapmış değilim. Arnavutluk ve Moldova maçlarıyla başlayacağız ama Fransa ile başlamak benim daha işime gelirdi. Takımın durumunu görmek açısından bu daha önemliydi. Rakip olarak kağıt üzerinde Fransa ve İzlanda’yı görüyoruz. Nihayetinde bütün takımlarla maç yapacağız. Şu anda çıkıp Arnavutluk’a karşı üstün olmak zorundayız. Hedef gruptan çıkmak tabii ki. Forvette sayısal bir azlığımız var. Kenan da alınabilirdi. Ama Cenk ve Burak var. Güven’i tanıdığım için aldım. Oynayacağımız oyuna göre değişiklik olabilir. Benim kadrom şu anda oturmadı, değişiklik olabilir” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: İHA