SPORCU AİLELER - Antrenör Babanın Eşi Hakem, Çocukları Boksör
Boks antrenörü Baykan Arslan, aynı branşta hakemlik yapan eşi, boksör oğlu ve kızının yanı sıra yeni nesilleri bu spora kazandırmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor Baykan Arslan: 'Ayyıldızımızı 20 yıldır göğsümde taşıyorum. Türk Milli Takımı formasını giyme şansını yakaladım. Bundan güzel bir gurur olamaz'
AHMET ÖZLER - Uzun süre milli formayı terlettiği boksta kariyerine antrenör olarak devam eden Karabük Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Baykan Arslan, aynı branşta hakemlik yapan eşi, boksör oğlu ve kızıyla bu spora hizmet etmenin gururunu yaşıyor.
Gümüşhane'de 12 yaşında başladığı boksta ilerleyen yıllarda milli sporcu olan, 2002'de milli takımın eski antrenörü Fuat Yurtsever'in tavsiyesiyle antrenörlüğe geçen Arslan, 2005-2010 yıllarında milli takımda görev yaptı.
Arslan, bugüne kadar 26 Türkiye, 3 Avrupa şampiyonu ile 2 dünya ikincisi yetiştirdi.
Rusya'da düzenlenen Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası'nda ikincilik elde eden Elif Güneri'nin de antrenörü olan Arslan, eşiyle çocuklarının yanı sıra yeni nesilleri bu spora kazandırmak amacıyla çalışmalarını Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde ve kendisine ait boks okulunda sürdürüyor.
- "Kızım ve oğlum salonda büyüdü"
Baykan Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 yaşına kadar boks yaptığını, daha sonra antrenör olarak bu spora hizmet etmeyi sürdürdüğünü söyledi.
Hem sporcu hem de antrenör olarak Türkiye'yi yurt dışında temsil ettiğini ve defalarca Türk bayrağını göndere çektirdiğini anlatan Arslan, eşi ve çocuklarını da etkileyerek bu spora kazandırdığını ifade etti.
Polis memuru olduğunu ve Karabük'te boks sporunda eksiklik bulunduğu düşüncesiyle bu kente tayin olmak istediğini aktaran Arslan, 17 yılda Karabük'te boks sporunun üst seviyelere ulaştığını, yetiştirdiği 32 milli sporcuyla yurt içi ve yurt dışında birçok başarıya imza attıklarını kaydetti.
Başta Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri olmak üzere kendisine bu sporu yapmak için izin veren ve destek olanlara teşekkür eden Arslan, şöyle konuştu:
"Her gencin mutlaka spor yapmasını istiyorum. Bu illa boks olmak zorunda değil. Kızım ve oğlum salonda büyüdü. Oğlumu, kızımın maçlarına getiriyordum. Çok defa ringde uyuduğu olmuştur. Oğlum çok uzun boylu. Basketbolcu da olabilirdi ama boksu seçti. Çok iyi bir boksör. Türkiye'nin en teknik boksörlerinden birisi olduğuna inanıyorum. Türkiye'de adından çok söz ettirecek. Kızım da aynı. Her ikisi de 8 yaşından bu yana sporun içinde."
Kızının katıldığı Türkiye Şampiyonalarından boş dönmediğini ve Avrupa üçüncüsü olduğunu aktaran Arslan, "Çocuklarını spor yapmaya getiren ailelere çocuklarımı örnek gösteriyorum. Eğitimlerini de sporla birlikte yürütüyorlar. Salona gelen hiçbir çocuğun eğitiminin engelleneceğine inanmıyorum. Sokakta geçireceği zamanları salonda geçiriyorlar." ifadelerini kullandı.
- "Evde çoğunlukla boks konuşuluyor"
Baykan Arslan, evde çoğunlukla boks konuşulduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Sporcularıma ayırdığım zamanı çocuklarıma ayıramadım. Eşim telafi etti bu boşluğu. Biz sadece antrenör değiliz, sporcuların annesi, babası, abisi, ablasıyız. Yeniden dünyaya gelsem yine sporun içinde olan bir aile isterdim. Gururla taşınması gereken ay-yıldızımızı 20 yıldır göğsümde taşıyorum. Türk Milli Takımı formasını giyme şansını yakaladım. Bundan güzel bir gurur olamaz."
- "Gurur duyuyorum"
Yaklaşık 10 yıldır uluslararası boks hakemliği yapan anne Arzu Arslan da önceden tekvandoyla ilgilendiğini, eşiyle tanıştıktan sonra boksa geçtiğini anlattı.
Boks sporunun zorluğundan bahseden Arzu Arslan, "Maça kızım ya da oğlum çıkınca onları görmüyorum. Onlar artık benim için kırmızı ya da mavi köşe. Asla torpil olayı olmuyor. Herkes emek veriyor. Hakemlik çok özveri isteyen bir branş. Çocuklarımla gurur duyuyorum. Özellikle onların derece yapmaları, Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında yer almaları çok önemli bir başarı bizim için. Her aile çocuklarını mutlaka bir spor dalına yönlendirsin." değerlendirmesinde bulundu.
- "Babam benim için antrenör, annem de hakemdir"
Boksun yanında spor alanında yüksek lisans da yapan 24 yaşındaki Merve Özge Arslan ise 2 Türkiye şampiyonluğu, 4 Türkiye ikinciliği, 3 Türkiye üçüncülüğü ve Avrupa üçüncülüğü bulunduğunu, geçen yılki Dünya Şampiyonası'nda sakatlandığı için çeyrek finalde ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
Geçen yılı telafi etmek istediğini belirten Merve Özge Arslan, "Evde maçlarla ilgili konuşmalar oluyor. Türkiye Şampiyonası'na gittiğimiz zaman babam benim için antrenör, annem de hakemdir. Hiçbir zaman anne-baba değildir." dedi.
Lise öğrencisi 17 yaşındaki Berkan Arslan, babası sayesinde başladığı boks sporunu 9 yıldır yaptığını dile getirdi.
Türkiye üçüncülüğü bulunduğunu, Sırbistan'da ülkesini temsil ettiğini, hedefinin ise Türkiye şampiyonluğu ve uluslararası müsabakalara daha çok katılmak olduğunu anlatan Berkan Arslan, sporcu bir aileden gelmenin kendisine avantaj sağladığını kaydetti.
Gümüşhane'de 12 yaşında başladığı boksta ilerleyen yıllarda milli sporcu olan, 2002'de milli takımın eski antrenörü Fuat Yurtsever'in tavsiyesiyle antrenörlüğe geçen Arslan, 2005-2010 yıllarında milli takımda görev yaptı.
Arslan, bugüne kadar 26 Türkiye, 3 Avrupa şampiyonu ile 2 dünya ikincisi yetiştirdi.
Rusya'da düzenlenen Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası'nda ikincilik elde eden Elif Güneri'nin de antrenörü olan Arslan, eşiyle çocuklarının yanı sıra yeni nesilleri bu spora kazandırmak amacıyla çalışmalarını Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde ve kendisine ait boks okulunda sürdürüyor.
- "Kızım ve oğlum salonda büyüdü"
Baykan Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 yaşına kadar boks yaptığını, daha sonra antrenör olarak bu spora hizmet etmeyi sürdürdüğünü söyledi.
Hem sporcu hem de antrenör olarak Türkiye'yi yurt dışında temsil ettiğini ve defalarca Türk bayrağını göndere çektirdiğini anlatan Arslan, eşi ve çocuklarını da etkileyerek bu spora kazandırdığını ifade etti.
Polis memuru olduğunu ve Karabük'te boks sporunda eksiklik bulunduğu düşüncesiyle bu kente tayin olmak istediğini aktaran Arslan, 17 yılda Karabük'te boks sporunun üst seviyelere ulaştığını, yetiştirdiği 32 milli sporcuyla yurt içi ve yurt dışında birçok başarıya imza attıklarını kaydetti.
Başta Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri olmak üzere kendisine bu sporu yapmak için izin veren ve destek olanlara teşekkür eden Arslan, şöyle konuştu:
"Her gencin mutlaka spor yapmasını istiyorum. Bu illa boks olmak zorunda değil. Kızım ve oğlum salonda büyüdü. Oğlumu, kızımın maçlarına getiriyordum. Çok defa ringde uyuduğu olmuştur. Oğlum çok uzun boylu. Basketbolcu da olabilirdi ama boksu seçti. Çok iyi bir boksör. Türkiye'nin en teknik boksörlerinden birisi olduğuna inanıyorum. Türkiye'de adından çok söz ettirecek. Kızım da aynı. Her ikisi de 8 yaşından bu yana sporun içinde."
Kızının katıldığı Türkiye Şampiyonalarından boş dönmediğini ve Avrupa üçüncüsü olduğunu aktaran Arslan, "Çocuklarını spor yapmaya getiren ailelere çocuklarımı örnek gösteriyorum. Eğitimlerini de sporla birlikte yürütüyorlar. Salona gelen hiçbir çocuğun eğitiminin engelleneceğine inanmıyorum. Sokakta geçireceği zamanları salonda geçiriyorlar." ifadelerini kullandı.
- "Evde çoğunlukla boks konuşuluyor"
Baykan Arslan, evde çoğunlukla boks konuşulduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Sporcularıma ayırdığım zamanı çocuklarıma ayıramadım. Eşim telafi etti bu boşluğu. Biz sadece antrenör değiliz, sporcuların annesi, babası, abisi, ablasıyız. Yeniden dünyaya gelsem yine sporun içinde olan bir aile isterdim. Gururla taşınması gereken ay-yıldızımızı 20 yıldır göğsümde taşıyorum. Türk Milli Takımı formasını giyme şansını yakaladım. Bundan güzel bir gurur olamaz."
- "Gurur duyuyorum"
Yaklaşık 10 yıldır uluslararası boks hakemliği yapan anne Arzu Arslan da önceden tekvandoyla ilgilendiğini, eşiyle tanıştıktan sonra boksa geçtiğini anlattı.
Boks sporunun zorluğundan bahseden Arzu Arslan, "Maça kızım ya da oğlum çıkınca onları görmüyorum. Onlar artık benim için kırmızı ya da mavi köşe. Asla torpil olayı olmuyor. Herkes emek veriyor. Hakemlik çok özveri isteyen bir branş. Çocuklarımla gurur duyuyorum. Özellikle onların derece yapmaları, Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında yer almaları çok önemli bir başarı bizim için. Her aile çocuklarını mutlaka bir spor dalına yönlendirsin." değerlendirmesinde bulundu.
- "Babam benim için antrenör, annem de hakemdir"
Boksun yanında spor alanında yüksek lisans da yapan 24 yaşındaki Merve Özge Arslan ise 2 Türkiye şampiyonluğu, 4 Türkiye ikinciliği, 3 Türkiye üçüncülüğü ve Avrupa üçüncülüğü bulunduğunu, geçen yılki Dünya Şampiyonası'nda sakatlandığı için çeyrek finalde ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
Geçen yılı telafi etmek istediğini belirten Merve Özge Arslan, "Evde maçlarla ilgili konuşmalar oluyor. Türkiye Şampiyonası'na gittiğimiz zaman babam benim için antrenör, annem de hakemdir. Hiçbir zaman anne-baba değildir." dedi.
Lise öğrencisi 17 yaşındaki Berkan Arslan, babası sayesinde başladığı boks sporunu 9 yıldır yaptığını dile getirdi.
Türkiye üçüncülüğü bulunduğunu, Sırbistan'da ülkesini temsil ettiğini, hedefinin ise Türkiye şampiyonluğu ve uluslararası müsabakalara daha çok katılmak olduğunu anlatan Berkan Arslan, sporcu bir aileden gelmenin kendisine avantaj sağladığını kaydetti.
Kaynak: AA