11 Yaşında Başladığı Okçulukta Başka Sporcular Yetiştirmek İstiyor
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Berkay Kalay, 11 yaşında kendi ok ve yayını yaparak başladığı ve birçok başarı kazandığı okçuluk sporunu geliştirerek yeni sporcular yetiştirmeyi hedefliyor.
Küçük yaşlarda izlediği bir yabancı dizi sonrasında okçuluğa merak duyan Berkay Kalay, şimdilerde ise Anadolu Üniversitesi bünyesindeki Geleneksel Türk Okçuluğu Kulübü Başkanı olarak çalışmalarına devam ediyor. Uzun süre ara verdiği geleneksel okçuluğa Anadolu Üniversitesi ile tekrar başlayan genç sporcu, Rektör Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’nın verdiği destekle yeni okçular yetiştirmek istiyor.
“Plastik borudan yay, peynir tahtasından ok yaptım”
Henüz 11 yaşındayken kendi geliştirdiği yöntemlerle ok ve yay yaptığını ifade eden Berkay Kalay, “Yaklaşık 6 yıldır profesyonel olarak okçuluk ile uğraşıyorum. 11 yaşındayken okçuluğu merak ederdim. Bu yaşlarda izlediğim bir yabancı diziden etkilenerek bu spora yöneldim. Bu diziden sonra kendi okumu ve yayımı yapmam gerektiğini düşündüm. Plastik boru olan PVC’yi eritip kalıba dökmek aklıma geldi. İlk olarak bu şekilde yayımı oluşturdum. Oklarımı yaparken de babaannemin peynir tahtalarını kullandım. Hatta arka tarafına da tavukların tüylerini kullanmıştım. Okun en adı verilen kısmı için demir dövmem gerekiyordu. Çivileri tren raylarına bağlayıp dövülmesini sağladım ve ok ucu haline getirdim. 14 yaşıma kadar kendi yöntemlerim ve aletlerimle bir şeyler yapmaya çalıştım” şeklinde konuştu.
“İzleyici olarak gittiğim yarışmadan birinci olarak döndüm”
Eğitmenlerinin izleyici olarak götürdükleri bir yarışmadan birincilikle döndüğünü aktaran Geleneksel Türk Okçuluğu Kulübü Başkanı Kalay, “Bu işi daha iyi yapmam gerektiğini düşündüm ve kulüp arayışı içerisine girdim. Kulübe ilk başladığım hafta kolumu kırmıştım. Böyle olunca annem devam etmeme müsaade etmedi. Ben yine de ilk derslerime kolum kırık gittim. İş zor ve zahmetli olduğu için birçok kişi bıraktı. Ancak ben devam ettim. Profesyonel anlamda ilk ok ve yayımı kendi harçlığımı biriktirerek aldım. Bir yarışmaya hocalarım beni izleyici olarak götürecekti. Yarışmaya gittiğimiz zaman, o heyecanı yaşamam için bana birkaç atış hakkı tanıdılar. Sahaya çıktım, hedef 45 metre uzaklıktaydı. Daha önce ben hiç öyle bir mesafeye atış yapmamıştım. Atışlar bittikten sonra adımız listelere yazıldı. Ben de merak ettiğim için baktım. İzleyici olarak gittiğim turnuvada birinci oldum. Ödül olarak tam altın verdiler. Kazandığım altını bozdurup daha iyi bir yay aldım” ifadelerini kullandı.
“Uzun bir süre ara verdim”
Sporcusu olduğu kulübün dağılmasından sonra bireysel şekilde çalışmalarına devam ettiğini belirten Berkay Kalay, “Bireysel olarak çalıştığım süre zarfında gittiğim yarışmalardan dereceyle ayrıldım. Sınav dönemi yaklaşırken bırakmayı düşündüm ama bırakırken de iyi bir dereceyle bırakmam gerektiğini biliyordum. O zaman geleneksel okçulukta dünyanın en büyük yarışması diyebileceğimiz Fetih Kupası düzenleniyordu. İlk olarak bölge elemesine girdim ve yaklaşık 600 kişi arasından Malatya’da birinci oldum. Daha sonra İstanbul’a gittim ve sıralama atışlarını üçüncü olarak bitirdikten sonra eleme atışlarında hakem hatasından ötürü elendim. Ondan sonra spora küstüm ve uzun bir süre yapmadım” diye aktardı.
“Okçuluğa dönmemi Anadolu Üniversitesi sağladı”
Okçuluk sporuna tekrar başlamasında Anadolu Üniversitesinin büyük etkisi olduğuna dikkat çeken Hukuk Fakültesi öğrencisi Kalay, desteklerinden ötürü Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’ya teşekkürlerini iletti. 2021 yılında kurulması planlanan milli takıma sıkı bir çalışma temposuyla hazırlandığını sözlerine ekleyen Kalay, “Anadolu Üniversitesini kazandım. Burada kulüpleri gezerken Geleneksel Okçuluk Kulübü’nü gördüm. Bir anda kulüp başkanı oldum. Anladım ki bu işin benim bir parçam olduğunu bir kez daha fark ettim. Yaklaşık 6 ay önce Geleneksel Okçuluk Federasyonu kuruldu. 2021 yılında Milli Takım kurulacak. Artık bölgesel ve üniversiteler arası yarışmalar olacak. Bende bunlara hazırlanmak istiyorum. Bizde derslerimize başlayarak yeni arkadaşlar yetiştirmek istiyoruz. Eskişehir’de şu anda bir rekabet ortamı yok. Bunun oluşmasını istiyorum. Milli takıma katılamasam bile burada yetiştirdiğimiz bir arkadaşımız olursa bu bizi çok mutlu eder. Rektör hocamız standımız ziyarete geldi. Bize salon verdiler ve ihtiyaçlarımızı karşılama noktasında yardımcı olacaklarını söylediler. Desteği aldıktan sonra daha gelişmiş ve donanımlı bir şekilde devam edeceğimizi biliyorum. Hocamıza bunun için teşekkür ediyorum. Aslında tek isteğim bu tarz sporlara destek verilmesi” dedi.
“Plastik borudan yay, peynir tahtasından ok yaptım”
Henüz 11 yaşındayken kendi geliştirdiği yöntemlerle ok ve yay yaptığını ifade eden Berkay Kalay, “Yaklaşık 6 yıldır profesyonel olarak okçuluk ile uğraşıyorum. 11 yaşındayken okçuluğu merak ederdim. Bu yaşlarda izlediğim bir yabancı diziden etkilenerek bu spora yöneldim. Bu diziden sonra kendi okumu ve yayımı yapmam gerektiğini düşündüm. Plastik boru olan PVC’yi eritip kalıba dökmek aklıma geldi. İlk olarak bu şekilde yayımı oluşturdum. Oklarımı yaparken de babaannemin peynir tahtalarını kullandım. Hatta arka tarafına da tavukların tüylerini kullanmıştım. Okun en adı verilen kısmı için demir dövmem gerekiyordu. Çivileri tren raylarına bağlayıp dövülmesini sağladım ve ok ucu haline getirdim. 14 yaşıma kadar kendi yöntemlerim ve aletlerimle bir şeyler yapmaya çalıştım” şeklinde konuştu.
“İzleyici olarak gittiğim yarışmadan birinci olarak döndüm”
Eğitmenlerinin izleyici olarak götürdükleri bir yarışmadan birincilikle döndüğünü aktaran Geleneksel Türk Okçuluğu Kulübü Başkanı Kalay, “Bu işi daha iyi yapmam gerektiğini düşündüm ve kulüp arayışı içerisine girdim. Kulübe ilk başladığım hafta kolumu kırmıştım. Böyle olunca annem devam etmeme müsaade etmedi. Ben yine de ilk derslerime kolum kırık gittim. İş zor ve zahmetli olduğu için birçok kişi bıraktı. Ancak ben devam ettim. Profesyonel anlamda ilk ok ve yayımı kendi harçlığımı biriktirerek aldım. Bir yarışmaya hocalarım beni izleyici olarak götürecekti. Yarışmaya gittiğimiz zaman, o heyecanı yaşamam için bana birkaç atış hakkı tanıdılar. Sahaya çıktım, hedef 45 metre uzaklıktaydı. Daha önce ben hiç öyle bir mesafeye atış yapmamıştım. Atışlar bittikten sonra adımız listelere yazıldı. Ben de merak ettiğim için baktım. İzleyici olarak gittiğim turnuvada birinci oldum. Ödül olarak tam altın verdiler. Kazandığım altını bozdurup daha iyi bir yay aldım” ifadelerini kullandı.
“Uzun bir süre ara verdim”
Sporcusu olduğu kulübün dağılmasından sonra bireysel şekilde çalışmalarına devam ettiğini belirten Berkay Kalay, “Bireysel olarak çalıştığım süre zarfında gittiğim yarışmalardan dereceyle ayrıldım. Sınav dönemi yaklaşırken bırakmayı düşündüm ama bırakırken de iyi bir dereceyle bırakmam gerektiğini biliyordum. O zaman geleneksel okçulukta dünyanın en büyük yarışması diyebileceğimiz Fetih Kupası düzenleniyordu. İlk olarak bölge elemesine girdim ve yaklaşık 600 kişi arasından Malatya’da birinci oldum. Daha sonra İstanbul’a gittim ve sıralama atışlarını üçüncü olarak bitirdikten sonra eleme atışlarında hakem hatasından ötürü elendim. Ondan sonra spora küstüm ve uzun bir süre yapmadım” diye aktardı.
“Okçuluğa dönmemi Anadolu Üniversitesi sağladı”
Okçuluk sporuna tekrar başlamasında Anadolu Üniversitesinin büyük etkisi olduğuna dikkat çeken Hukuk Fakültesi öğrencisi Kalay, desteklerinden ötürü Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’ya teşekkürlerini iletti. 2021 yılında kurulması planlanan milli takıma sıkı bir çalışma temposuyla hazırlandığını sözlerine ekleyen Kalay, “Anadolu Üniversitesini kazandım. Burada kulüpleri gezerken Geleneksel Okçuluk Kulübü’nü gördüm. Bir anda kulüp başkanı oldum. Anladım ki bu işin benim bir parçam olduğunu bir kez daha fark ettim. Yaklaşık 6 ay önce Geleneksel Okçuluk Federasyonu kuruldu. 2021 yılında Milli Takım kurulacak. Artık bölgesel ve üniversiteler arası yarışmalar olacak. Bende bunlara hazırlanmak istiyorum. Bizde derslerimize başlayarak yeni arkadaşlar yetiştirmek istiyoruz. Eskişehir’de şu anda bir rekabet ortamı yok. Bunun oluşmasını istiyorum. Milli takıma katılamasam bile burada yetiştirdiğimiz bir arkadaşımız olursa bu bizi çok mutlu eder. Rektör hocamız standımız ziyarete geldi. Bize salon verdiler ve ihtiyaçlarımızı karşılama noktasında yardımcı olacaklarını söylediler. Desteği aldıktan sonra daha gelişmiş ve donanımlı bir şekilde devam edeceğimizi biliyorum. Hocamıza bunun için teşekkür ediyorum. Aslında tek isteğim bu tarz sporlara destek verilmesi” dedi.
Kaynak: İHA