FIFA Kokartlı İlk Türk Kadın Hakem Lale Orta'dan Kadın Futboluna Övgü
İstanbul Okan Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Orta: 'Kadın futbolu daha zevkli. Kadınlar daha sportmence futbol oynuyorlar, daha çok gol atıp daha az sarı kart görüyorlar. O yüzden de kadın futbolu gerçekten yükselen trend. FIFA da bunun farkında'
SİNAN ÖZMÜŞ - İstanbul Okan Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Türkiye'nin FIFA kokartlı ilk Türk kadın hakemi Doç. Dr. Lale Orta, kadın futbolunun erkek futbolundan daha zevkli olduğunu söyledi.
Orta, Antalya'nın Kundu Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen 17. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi sonrasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya'da gerçekleştirilen 2018 Erkekler Dünya Kupası ile Fransa'da düzenlenen 2019 Kadınlar Dünya Kupaları'nı değerlendirdi.
Şampiyonalarda kadınlar lehine güzel sonuçların ortaya çıktığına işaret eden Orta, Kadınlar Dünya Kupası'nda atılan gol ortalamasının 2,8 iken erkeklerde bu oranın 2,6'da kaldığını, gösterilen sarı kart ortalamasının da erkeklere göre daha düşük olduğunu kaydetti.
Kadın futbolunun daha centilmen olduğunu vurgulayan Orta, şunları ifade etti:
"Kadın futbolu daha zevkli. Daha az sarı kart, daha az faul yapılırken, daha çok gol atılıyor ve top oyunda daha fazla kalıyor. Bunlar futbolda istediğimiz şeyler. Sarı kart demek, faullü oyun demek. Kadınlar daha sportmence futbol oynuyorlar. Daha çok kolektif oyunu tercih ediyorlar. O yüzden de kadın futbolu gerçekten yükselen trend. FIFA da bunun farkında."
- "Türkiye'de VAR verimli mi kullanılıyor? Hayır"
Teknoloji çağında, futbolda Video Yardımcı Hakem (VAR) sisteminin olmasının gerekli olduğunu belirten Orta, hala ilkel bir şekilde maç yönetilmesi düşüncesinin doğru olmadığını anlattı.
2010 yılında oynanan erkekler Dünya Kupası'nda inanılmaz hakem hatalarının olduğunu, 2018'deki dünya kupasında ise VAR'la birlikte verilen kararlarda yüzde 99 gibi büyük bir başarı elde edildiğini aktaran Orta, şöyle devam etti:
"Türkiye'de VAR verimli mi kullanılıyor? Hayır. Kesinlikle bazı şeylerin değiştirilmesi gerekiyor. Zaman kazanılması açısından, VAR hakeminin daha fazla yetkilendirilmesi gerekiyor. Eğer bir pozisyon yüzde 100 net ise hakemi VAR ekranı başına götürmenin anlamı yok. İngiltere bu şekilde uyguluyor. VAR'ın nasıl daha iyi kullanabilirizin yoluna gitmek lazım. Tabii ki bir sistem, zamanla yaşanılarak öğreniliyor. Ona göre bazı şeyler çıkarılıp, bazı şeyler ekleniyor. VAR'dan vazgeçilmesi mümkün değil. Türkiye'de vazgeçmeyecektir çünkü, Maradona'nın 'Tanrı'nın eli' dediği golü siz hakem olarak teknoloji olmadan göremezsiniz."
Orta, futbolda şeffaflığın çok önemli olduğunun altını çizerek, üzerinde çok tartışılan maçlarda orta hakem ile VAR hakemi arasındaki konuşmaların açıklanması gerektiğini, bunun da bir şeffaflık göstergesi olacağını savundu.
- "Türkiye'de futbol sahalarındaki küfrün tarihçesi"
Türkiye'de futbol sahalarındaki küfrün tarihçesi ile ilgili bir çalışma yaptığını aktaran Orta, gazetelerdeki köşe yazılarından sahalarda ilk küfürlerin 1950'li yıllarda duyulmaya başlandığını tespit ettiğini söyledi.
Orta, kelli felli, iyi giyimli kişilerin yanlarında eşleri varken hakeme küfür ettiğinin yazıldığını ifade ederek, şunları anlattı:
"1957 yılına gelindiğinde hakemlere yoğun bir şekilde küfür edilmeye başlanmış. Bunun üzerine hakemler maçları boykot etmeye karar vermişler. Merkez Hakem Kurulu da hakemleri desteklemiş. Bunun üzerine önlemler sıklaştırılmış, küfür eden kişiler arasına polislerin yerleştirilmesi kararı verilmiş. Fakat 1959 yılına gelindiğinde alınan önlemlerin başarılı olmadığını görüyoruz. Tribünlerden tribünlere inanılmaz yoğun bir tezahürat başlıyor. Kitleleşen olumsuz kötü tezahüratlar günümüze kadar yoğunlaşarak, 6222 Sayılı Sporda Şiddeti Önleme Yasası'na kadar devam etti. Bugün yine zaman zaman küfürlere şahit oluyoruz. 1950'li yıllarda bu işin başladığı zaman, kesin kararlılıkla işin üzerine gidilmiş, önlem alınmış olsaydı belki de 1959 yılında kitlelere dönen küfür belki de o gün bitmiş olacaktı."
Küfrün şiddetin başlangıcını oluşturduğu için önemli olduğunu vurgulayan Orta, bunun önlenmesi durumunda statların güzelleşeceğini, bunun futbola yansıyacağını sözlerine ekledi.
Orta, Antalya'nın Kundu Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen 17. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi sonrasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya'da gerçekleştirilen 2018 Erkekler Dünya Kupası ile Fransa'da düzenlenen 2019 Kadınlar Dünya Kupaları'nı değerlendirdi.
Şampiyonalarda kadınlar lehine güzel sonuçların ortaya çıktığına işaret eden Orta, Kadınlar Dünya Kupası'nda atılan gol ortalamasının 2,8 iken erkeklerde bu oranın 2,6'da kaldığını, gösterilen sarı kart ortalamasının da erkeklere göre daha düşük olduğunu kaydetti.
Kadın futbolunun daha centilmen olduğunu vurgulayan Orta, şunları ifade etti:
"Kadın futbolu daha zevkli. Daha az sarı kart, daha az faul yapılırken, daha çok gol atılıyor ve top oyunda daha fazla kalıyor. Bunlar futbolda istediğimiz şeyler. Sarı kart demek, faullü oyun demek. Kadınlar daha sportmence futbol oynuyorlar. Daha çok kolektif oyunu tercih ediyorlar. O yüzden de kadın futbolu gerçekten yükselen trend. FIFA da bunun farkında."
- "Türkiye'de VAR verimli mi kullanılıyor? Hayır"
Teknoloji çağında, futbolda Video Yardımcı Hakem (VAR) sisteminin olmasının gerekli olduğunu belirten Orta, hala ilkel bir şekilde maç yönetilmesi düşüncesinin doğru olmadığını anlattı.
2010 yılında oynanan erkekler Dünya Kupası'nda inanılmaz hakem hatalarının olduğunu, 2018'deki dünya kupasında ise VAR'la birlikte verilen kararlarda yüzde 99 gibi büyük bir başarı elde edildiğini aktaran Orta, şöyle devam etti:
"Türkiye'de VAR verimli mi kullanılıyor? Hayır. Kesinlikle bazı şeylerin değiştirilmesi gerekiyor. Zaman kazanılması açısından, VAR hakeminin daha fazla yetkilendirilmesi gerekiyor. Eğer bir pozisyon yüzde 100 net ise hakemi VAR ekranı başına götürmenin anlamı yok. İngiltere bu şekilde uyguluyor. VAR'ın nasıl daha iyi kullanabilirizin yoluna gitmek lazım. Tabii ki bir sistem, zamanla yaşanılarak öğreniliyor. Ona göre bazı şeyler çıkarılıp, bazı şeyler ekleniyor. VAR'dan vazgeçilmesi mümkün değil. Türkiye'de vazgeçmeyecektir çünkü, Maradona'nın 'Tanrı'nın eli' dediği golü siz hakem olarak teknoloji olmadan göremezsiniz."
Orta, futbolda şeffaflığın çok önemli olduğunun altını çizerek, üzerinde çok tartışılan maçlarda orta hakem ile VAR hakemi arasındaki konuşmaların açıklanması gerektiğini, bunun da bir şeffaflık göstergesi olacağını savundu.
- "Türkiye'de futbol sahalarındaki küfrün tarihçesi"
Türkiye'de futbol sahalarındaki küfrün tarihçesi ile ilgili bir çalışma yaptığını aktaran Orta, gazetelerdeki köşe yazılarından sahalarda ilk küfürlerin 1950'li yıllarda duyulmaya başlandığını tespit ettiğini söyledi.
Orta, kelli felli, iyi giyimli kişilerin yanlarında eşleri varken hakeme küfür ettiğinin yazıldığını ifade ederek, şunları anlattı:
"1957 yılına gelindiğinde hakemlere yoğun bir şekilde küfür edilmeye başlanmış. Bunun üzerine hakemler maçları boykot etmeye karar vermişler. Merkez Hakem Kurulu da hakemleri desteklemiş. Bunun üzerine önlemler sıklaştırılmış, küfür eden kişiler arasına polislerin yerleştirilmesi kararı verilmiş. Fakat 1959 yılına gelindiğinde alınan önlemlerin başarılı olmadığını görüyoruz. Tribünlerden tribünlere inanılmaz yoğun bir tezahürat başlıyor. Kitleleşen olumsuz kötü tezahüratlar günümüze kadar yoğunlaşarak, 6222 Sayılı Sporda Şiddeti Önleme Yasası'na kadar devam etti. Bugün yine zaman zaman küfürlere şahit oluyoruz. 1950'li yıllarda bu işin başladığı zaman, kesin kararlılıkla işin üzerine gidilmiş, önlem alınmış olsaydı belki de 1959 yılında kitlelere dönen küfür belki de o gün bitmiş olacaktı."
Küfrün şiddetin başlangıcını oluşturduğu için önemli olduğunu vurgulayan Orta, bunun önlenmesi durumunda statların güzelleşeceğini, bunun futbola yansıyacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA