'Deniz Cadıları' Denizlere Kafa Tutuyor
Farklı meslek ve şehirlerden kadınların bir araya gelerek kurduğu 'Deniz Cadıları' yelken takımı, yelken basıyor, halat çekiyor, zorlu koşullardaki becerileriyle denizlere hükmediyor İsmini Kuzey Avrupa ülkelerindeki deniz efsanelerinden alan takım, denizcilikte 'Gemide kadın uğursuzluktur' inanışına karşı da teknelerine ve takımlarına erkek kabul etmiyor Takım geçen haftalarda İstanbul Boğazı'nda yapılan 'Visa Bosphorus Regatta Yelken Yarışı'nı başarıyla tamamladı Deniz Cadıları Takım Kaptanı Tuba Gencer: 'Her şeyi kendimizin yaptığı bir ekibimiz olsun istedik. Başta 'Yapamazsınız.' denildi. Bize tekne kiralamak istemediler. Ama bunu başardık ve yıllardır denizlerde mücadele ediyoruz' 'Sert rüzgarda yelken halatı bir erkek tek başına çekebilir ama biz bunu iki kadın olarak yapıyoruz. Hem üstesinden geliyoruz hem de bir işi yaparken 4 elimiz oluyor'
İsmini Kuzey Avrupa ülkelerindeki deniz efsanelerinden alan Deniz Cadıları, efsaneye göre deniz kızları gibi güzellikleriyle büyüleyen değil, becerileriyle denizlere ve rüzgara hükmedebilen, denizcilere destek olan güçlü ve yetenekli kadınları simgeliyor.
Deniz Cadıları, denizcilikte "Gemide kadın uğursuzluktur." inanışına karşı da teknelerine ve takımlarına erkek kabul etmiyor.
Farklı meslek ve şehirlerden yelken meraklısı 7 kadının bir araya gelerek kurduğu Deniz Cadıları ekibi, hikayelerini teknelerinde ağırladığı AA muhabiriyle paylaştı.
Takım kaptanı Tuba Gencer, Serpil Çam, Nüket Palak, Tülin Erdoğdu, Banu Bayrak, Gökçeçiçek Satıcı Geçici, Özden Karaevli'den oluşan takımın, 9 yıldır denizlerde mücadele ettiğini anlattı.
Tekneleri olmadığını, yarışmaların yapıldığı bölgelerden temin ettikleri teknelerle yarıştıklarını belirten Gencer, yıllardır süren gönül beraberlikleri bulunduğunu söyledi.
Takımlarına kadın hareketi demeyi sevdiklerini ifade eden Gencer, "Amatör ruhla yönetilen bir takımız. Gergin ve huzursuz edici değil. Biz profesyonel sporcular değiliz. Her birimiz ayrı sektörlerde, ayrı çevrelerde, hatta ayrı illerdeyiz." dedi.
Yelken sporundan bir kadın sınıfı olmadığını, ekiplerin karma ya da erkeklerden oluştuğunu anlatan Gencer, şöyle devam etti:
"Erkeklerle aynı koşullarda mücadele ediyoruz. Tüm üyelerimiz karma ekiplerde yer almıştır. Ancak bu ekiplerde size ne görev verilirse onu yapmak zorunda kalıyorsunuz. Ben balon yelkende olmak istiyorum, ancak çok güç gerektirdiği düşünlen yerlerde kadınlara görev vermiyorlar. Her şeyi kendimizin yaptığı bir ekibimiz olsun istedik. Başta 'Yapamazsınız.' denildi. Bize tekne kiralamak istemediler. Genelde erkek olan tekne sahipleri yarışlarda yanımızda yer almak istedi. Ama bunu başardık ve yıllardır denizlerde mücadele ediyoruz. Teknede bir güç gerektiren iş yapılacağı zaman erkekler ön palana çıkıyor siz de kendinizi geri çekmek zorunda kalıyorsunuz. Sert rüzgarda yelken halatı bir erkek tek başına çekebilir biz takımımızda bunu iki kadın olarak yapıyoruz. Hem üstesinden geliyoruz hem de bir işi yaparken 4 elimiz oluyor. Bu, yardımlaşmayı artırıyor. Zaten bu işin temeli takım olmaya, birlikte hareket etmeye dayanıyor."
Zaman zaman kadına yönelik şiddet haberleri görmenin üzüntüsünü yaşadıklarını ifade eden Gencer, "Bu sorunların çözülmesi için kadınlar en başta kendine güvenmeyi öğrenmeli, başaracağına inanmalı, mücadele etmeli ve birbirine destek olmalı. Çünkü her şeyin başında 'öz güven' elde etmek geliyor bu arada başaranları görmek, başaranları tanımak, kadınların öz güvenini artırıyor." dedi.
Gencer, İstanbul'da ilk kez yarışmaktan heyecan duyduklarını dile getirerek, "İstanbul Boğazı yelken yapılabilecek dünyanın en güzel yeri. Bunun içinde yer almak da büyük bir şans. Tekneye bindiğimizden beri tüylerimiz diken diken, çok heyecanlıyız." diye konuştu.
- "Diğer takımlarla rekabet edebileceğimizi gösteriyoruz"
Deniz Cadıları takım üyesi yelken sporcusu ve hakemi Serpil Çam, uzun yıllardır Deniz Cadıları ile yarışlara katıldığını söyledi. Yelken sporunu 7'den 70'e herkesin yapabileceğini ifade eden Çam, "Bu sporda bir kadın takımı denildiğinde aslında insanlar bir an durup düşünüyor. Biz bunun sadece kadınlarla da yapılabileceğini ve diğer takımlarla rekabet edebileceğimizi gösteriyoruz. Bu takımda bulunan bütün arkadaşlarım farklı şehirlerde yaşıyorlar, farklı mesleklere sahipler. Farklı yaş gruplarındalar. Biz yarıştan yarışa bir araya geliyoruz." dedi.
Takım üyesi Tülin Erdoğdu ise yelken yapmanın ve yelkenli tekne ile yarışmanın farklı şeyler olduğunu ifade ederek, Deniz Cadıları'nın ilk girdiği yarışlarda zamanla tecrübe kazandığını ve Trofe olarak adlandırılan yarış serilerinde başarılı dereceler aldıklarını anlattı.
Takımla birlikte son 1 senedir yarışlara katıldığını belirten Nüket Palak da şunları söyledi:
"İstanbul'dan ayrılarak Bodrum’a yerleştim. Yelken yapacak bir takım ararken Deniz Cadıları ile tanıştım. Kadın yelken takımında olmak başka bir deneyim. Aslında erkek kadının yaşamda birlikte var olması gerektiğini düşünüyorum. Ama erkekler daha kaslı, daha kuvvetli ve yarış esnasında bazı şeylerin daha hızlı daha seri yapılması gerekiyor. Böyle durumlarda da erkekler ön plana çıkıp size geriye itiyor. Ya da siz geri çekiliyorsunuz. Sadece kadın teknesinde ise siz bunu yapmak zorunda kalıyorsunuz ve yapmak zorunda kaldığınız zaman, bir şekilde bunu yapıyorsunuz. Yapabildiğinizi görüyorsunuz."
Ege ve Akdeniz’de yapılan birçok yelken yarışına katılan ve bu yarışlarda dereceler elde eden Deniz Cadıları, geçen haftalarda İstanbul Boğazı'nda yapılan "Visa Bosphorus Regatta Yelken Yarışı"nı da başarıyla tamamladı.
Kaynak: AA