Sakatlığı Dünya İkinciliği Getirdi
Antrenman sırasında ayağının kırılması sonucu çok sevdiği dövüş sporu Kyokushin Kai'yi bırakmak zorunda kalan ve vücut geliştirme sporuna yönelen NKÜ öğrencisi milli sporcu Yunus Emre Baş, Dünya Şampiyonası'nda gençler kategorisinde ikincilik elde etti Yunus Emre Baş: 'Dünyanın bir ucunda bayrağımızı dalgalandırmak, taşımak çok gurur vericiydi. Bu yolda bayrağımızı dalgalandırmaya devam etmek istiyorum. Genç arkadaşlarıma da spora yönelmelerini, kötü alışkanlıklardan uzak durmalarını tavsiye ediyorum'
ÖMER URAL - Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğrencisi milli sporcu Yunus Emre Baş (20), ayağının kırılması sonucu yöneldiği vücut geliştirme sporunda gençler kategorisinde dünya ikincisi oldu.
Yunus Emre Baş, 2014'te antrenman sırasında ayağının kırılması sonucu çok sevdiği dövüş sporu Kyokushin Kai'yi bırakmak zorunda kaldı ve vücut geliştirme sporuna yöneldi.
Çalışmalarını yoğun şekilde devam ettiren Yunus Emre Baş, 2018'de Ekvador'un başkenti Quito'da düzenlenen Dünya Vücut Geliştirme Şampiyonası'na katıldı ve burada gençler kategorisinde ikincilik elde etti.
Yeni hedefleri için çalışmalarını devam ettiren milli sporcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başarının çok çalışarak elde edileceğini söyledi.
Daha önce dövüş sporları yaptığını ve 2014'te antrenman sırasında kaval kemiğinin kırılması sonucu bu sporlara veda etmek zorunda kaldığını aktaran Yunus Emre Baş, "Vücut geliştirmeye başlamadan önce kyokushin kai, muay thai ve budo kai do gibi dövüş sporları yapıyordum. Kyokushin kai dalında 2014 yılında Türkiye şampiyonluğu elde ettim. Muay thai ve budo kai do branşlarında da İstanbul şampiyonluklarım var. Ancak 2014 yılında antrenman yaptığım sırada ters bir hareket sonucu ayağımı kırdım. Ondan sonra da bu sporları bırakmak zorunda kaldım." diye konuştu.
- "Bayrağımızı dalgalandırmak, taşımak çok gurur vericiydi"
Vücut geliştirme sporunda organizasyonlara 9 ay kadar bir sürede hazırlandığını ifade eden genç sporcu, şunları kaydetti:
"Namık Kemal Üniversitesi Spor Kompleksi'ne geldiğim günün ertesi günü Fatih Ceylan hocam ile tanıştım. Daha sonra hocam bana vücudumun genetiğinin fitness için müsait olduğunu ve yarışmalara katılırsam başarılı olabileceğimi söyledi. Daha sonra Fatih hocamın antrenörlüğünde çalışmalara başladım. Yarışmalara hazırlanmam dokuz ay sürdü. İlk önce Türkiye Şampiyonası'na katıldım. Burada şampiyon olduktan sonra milli takıma seçildim."
Her sporcu gibi kendisi için de Türk bayrağını dalgalandırmanın gurur verici olduğunu dile getiren Yunus Emre Baş, "Dünyanın bir ucunda bayrağımızı dalgalandırmak, taşımak çok gurur vericiydi. Bu yolda bayrağımızı dalgalandırmaya devam etmek istiyorum. Genç arkadaşlarıma da spora yönelmelerini, kötü alışkanlıklardan uzak durmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü sporda sağlık var." ifadelerini kullandı.
- Ceylan: "Azimli, çalışkan ve güçlü"
Antrenör Fatih Ceylan, Yunus Emre Baş'ın azimli, çalışkan ve güçlü olduğunu belirtti.
Vücut geliştirmede başarılı olabilmek için sporcuların genetiğinin çok iyi olması gerektiğini aktaran Ceylan, şunları söyledi:
"Emre'yi ilk gördüğümde form ve genetik olarak çok müsait olduğunu fark ettim. Kendisi de zaten eskiden dövüş sporları yapıyormuş. Talihsiz olaylar yaşamış, bacağı kırılmış, branşını bırakmış. Genetiği müsait olduğu için yönlendirmek istedim. Sonra hazırlandık, güzel bir sonuç aldık. İnşallah daha da iyi sonuçlar alacağız. Namık Kemal Üniversitesi olarak da elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Okulumuz her türlü ekipman ve tesis anlamında bize yardımcı oluyor. Birçok üniversite salon sorunu yaşarken, bizim çift salonumuz var. Bu yüzden emeği geçenlere ayrıca teşekkür ediyorum."
Yunus Emre Baş, 2014'te antrenman sırasında ayağının kırılması sonucu çok sevdiği dövüş sporu Kyokushin Kai'yi bırakmak zorunda kaldı ve vücut geliştirme sporuna yöneldi.
Çalışmalarını yoğun şekilde devam ettiren Yunus Emre Baş, 2018'de Ekvador'un başkenti Quito'da düzenlenen Dünya Vücut Geliştirme Şampiyonası'na katıldı ve burada gençler kategorisinde ikincilik elde etti.
Yeni hedefleri için çalışmalarını devam ettiren milli sporcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başarının çok çalışarak elde edileceğini söyledi.
Daha önce dövüş sporları yaptığını ve 2014'te antrenman sırasında kaval kemiğinin kırılması sonucu bu sporlara veda etmek zorunda kaldığını aktaran Yunus Emre Baş, "Vücut geliştirmeye başlamadan önce kyokushin kai, muay thai ve budo kai do gibi dövüş sporları yapıyordum. Kyokushin kai dalında 2014 yılında Türkiye şampiyonluğu elde ettim. Muay thai ve budo kai do branşlarında da İstanbul şampiyonluklarım var. Ancak 2014 yılında antrenman yaptığım sırada ters bir hareket sonucu ayağımı kırdım. Ondan sonra da bu sporları bırakmak zorunda kaldım." diye konuştu.
- "Bayrağımızı dalgalandırmak, taşımak çok gurur vericiydi"
Vücut geliştirme sporunda organizasyonlara 9 ay kadar bir sürede hazırlandığını ifade eden genç sporcu, şunları kaydetti:
"Namık Kemal Üniversitesi Spor Kompleksi'ne geldiğim günün ertesi günü Fatih Ceylan hocam ile tanıştım. Daha sonra hocam bana vücudumun genetiğinin fitness için müsait olduğunu ve yarışmalara katılırsam başarılı olabileceğimi söyledi. Daha sonra Fatih hocamın antrenörlüğünde çalışmalara başladım. Yarışmalara hazırlanmam dokuz ay sürdü. İlk önce Türkiye Şampiyonası'na katıldım. Burada şampiyon olduktan sonra milli takıma seçildim."
Her sporcu gibi kendisi için de Türk bayrağını dalgalandırmanın gurur verici olduğunu dile getiren Yunus Emre Baş, "Dünyanın bir ucunda bayrağımızı dalgalandırmak, taşımak çok gurur vericiydi. Bu yolda bayrağımızı dalgalandırmaya devam etmek istiyorum. Genç arkadaşlarıma da spora yönelmelerini, kötü alışkanlıklardan uzak durmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü sporda sağlık var." ifadelerini kullandı.
- Ceylan: "Azimli, çalışkan ve güçlü"
Antrenör Fatih Ceylan, Yunus Emre Baş'ın azimli, çalışkan ve güçlü olduğunu belirtti.
Vücut geliştirmede başarılı olabilmek için sporcuların genetiğinin çok iyi olması gerektiğini aktaran Ceylan, şunları söyledi:
"Emre'yi ilk gördüğümde form ve genetik olarak çok müsait olduğunu fark ettim. Kendisi de zaten eskiden dövüş sporları yapıyormuş. Talihsiz olaylar yaşamış, bacağı kırılmış, branşını bırakmış. Genetiği müsait olduğu için yönlendirmek istedim. Sonra hazırlandık, güzel bir sonuç aldık. İnşallah daha da iyi sonuçlar alacağız. Namık Kemal Üniversitesi olarak da elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Okulumuz her türlü ekipman ve tesis anlamında bize yardımcı oluyor. Birçok üniversite salon sorunu yaşarken, bizim çift salonumuz var. Bu yüzden emeği geçenlere ayrıca teşekkür ediyorum."
Kaynak: AA