Trifunovic Açıklaması 'Dörtlü Final Hayali Kurmamızı Kimse Yasaklayamaz'
Pınar Karşıyaka Başantrenörü Aleksandar Trifunovic, FIBA Şampiyonlar Ligi’nde dörtlü final hayali kurmalarını kimsenin yasaklayamayacağını söyledi.
FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde A Grubu’nu ikinci sırada bitiren Pınar Karşıyaka, Son 16 Turu’nda Yunanistan’ın PAOK takımıyla eşleşti. Son 16 Turu’nda ilk maçı 6 Mart’ta deplasmanda oynayacak Pınar Karşıyaka’nın Başantrenörü Aleksandar Trifunovic, PAOK maçına en iyi şekilde hazırlandıklarını belirterek açıklamalarda bulundu.
“Genç oyuncular için bir fırsat”
FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin genç oyuncuların uluslararası deneyim kazanmaları için bir fırsat olduğunu söyleyen Trifunovic, “Basketbol Şampiyonlar Ligi bu sene ikinci senesinde. FIBA bu durumu ciddi olarak alıyor ve bu lig her geçen yıl gelişiyor. Şampiyonlar Ligi, kulüplerin çoğuna Avrupa’da oynama şansı veren önemli bir proje. Bu süreç bize keyif veren uzun bir yolculuk. Aynı zamanda zor bir turnuva çünkü dönem boyunca Avrupa’yı dolaşıyoruz. Bence FIBA bu yarışmayı daha da iyi hale getirmek için çok çalışıyor ancak Şampiyonlar Ligi, bu haliyle de çok heyecan verici bir proje. Aynı zamanda, genç oyuncuların uluslararası düzeyde deneyim kazanmaları için bir fırsat. Buradaki mücadelelerden keyif aldığımı söyleyebilirim. Bana göre basketbola başlama sebebimiz bu, oynamak ve keyif almak. Uzun süren Avrupa yarışmalarını seviyorum. Oyuncu olduğum zamanlar da severdim, şimdi bir antrenör olarak da seviyorum. Spor haricinde insanlar ve uluslar hakkında yeni şeyler öğrenmek beni mutlu ediyor. Bu şekilde diğer ülkelerdeki dostlarımı görme ve onlara karşı rekabet etme şansım oluyor. Bizi bir araya getiren şey basketbol” dedi.
“Kapasitemizi gösterdik”
Monaco’yu yenerek herhangi bir rakiple oynayabilecek kapasitede olduklarını gösterdiklerini belirten Trifunovic, “Maçtan önce, grubumuzdaki sıralama tam belli değildi ve namağlup bir takıma karşı mücadele etmemiz gerekiyordu. Grubumuzu ikinci veya üçüncü sırada bitirme imkanımız vardı. İkinci olma ihtimalimiz varken neden üçüncü olalım diye düşündük. Dolayısıyla, grubumuzu ikinci sırada bitirmek için bu maçı kazanmamız önemliydi. Oyun hakkında, ihtiyacımız olan zamanlarda oyuna iyi odaklandık diyebilirim, kötü zamanlarımız olsa da maçtan hiç kopmadık. Monaco, bu şampiyonada en iyi takımlardan ve geçen yılki son dört takımdan biri. Maç esnasında bizi zorlasalar da iyi bir galibiyet aldık. Sanırım herhangi bir rakiple, herhangi bir yerde oynayabilecek kapasitede bir takım olduğumuzu gösterdik. Bu nedenle bizim için çok iyi oldu. Ayrıca salondaki atmosferi de gerçekten takdir ettim ve çok keyif aldım. Maçın Türkiye’de geç bir zamana denk gelmesine rağmen, salonumuz doluydu ve taraftarımız bize müthiş bir destek verdi. Bu müsabakanın bir parçası olmak çok güzeldi” diye konuştu.
“Karşıyaka taraftarı çok özgün bir taraftar grubu”
Aleksandar Trifunovic, Karşıyaka taraftarının Türkiye ve Avrupa’da örnek gösterilebilecek bir taraftar grubu olduğunu ifade ederek, “Bence Karşıyaka taraftarı çok özgün bir taraftar grubu. Bu da bizim tam olarak ihtiyacımız olan şey. Böyle taraftarlarınızın olması her zaman güzeldir ve basketbolun esas amacı da budur. Karşıyaka taraftarları gerçekten özel ve kulübe çok bağlılar. Her ne kadar maddi açıdan güçlük çektiğimiz için zor dönemlerden geçmiş olsak da bizi her zaman desteklediler. Basketbola gerçekten ilgi duyan, Türkiye ve Avrupa’da örnek gösterilebilecek bir taraftar grubu olduklarını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“PAOK maçına en iyi şekilde hazırlanıyoruz”
Gruplarda 14 maçın 10’unu kazandıklarını hatırlatan Başantrenörü Aleksandar Trifunovic, “Bence herhangi bir takım ile oynayabilecek kapasitedeyiz. Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya kalan her takıma saygı duyuyorum ve her takımın bu turu geçme hayalini kurduğunu düşünüyorum. Bu maçı kazanma şansı iki takım için de yüzde 50. PAOK iyi ve mücadeleci bir takım. Başarılı yabancı ve yerli oyuncuları var. İlk maçı kendi sahalarında oynayacaklar, ikinci maçı İzmir’de oynayacağız. Bunun bizim için bir avantaj olması lazım ama ilk maçı kendi seyircileri önünde oynamak da onların işine yarayabilir. Bence bu maç açık bir maç ve Yunan takımları güçlü oynama kabiliyetine sahip. Bu maça en iyi şekilde hazırlanıyoruz, sahada da elimizden geleni yapacağız” açıklamasını yaptı.
“Dörtlü Final hayali kurmamızı kimse yasaklayamaz”
Hedeflerinin dörtlü final olduğunu söyleyen Aleksandar Trifunovic, “Bunun için her maç maksimumum gücümüzle mücadele etmeliyiz ve elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. Burada yer alan her takım gibi biz de finale giden dört takım arasında olmak istiyoruz. Ancak herkes şunu bilmeli ki biz ön eleme maçları da oynadık ve hiç de kolay değildi. Çünkü bu sezonun başında tam takım olarak toplanamadık ve sezon öncesinde yeterli hazırlık maçı yapamadık. Ancak, grup aşamasına kalmayı başardık ve kulübümüzü en iyi şekilde temsil ederek son 16’ya kaldık. Bu durumda sanırım kimse Dörtlü Final hayali kurmamızı kimse yasaklayamaz. Buna layık olduğumuzu ispatlamalı ve kanıtlamalıyız. Önümüzde uzun bir dönem var, hedefimize adım adım ilerleyeceğiz” dedi.
“Takımdaki genç oyuncuların performansından memnunum”
Takımdaki genç oyuncuların kendilerini geliştirmelerinden çok mutlu olduğunu belirten Trifunovic, “Bizim bu sezon içinde başka şeylerde çok şansımız yoktu. Bazen ben de çok talepkar oldum. Belki onlardan çok daha fazlasını bekliyordum. Örneğin Berk bu yıl ilk gerçek sezonunu oynuyor. Daha önce Fenerbahçe’de oynuyordu ve onlarla kupalar aldılar ancak ekipte fazlaca süre alanlardan biri o değildi. Türkiye Ligi’nde oynadı, ancak uluslararası maçlarda oynamadı. Onun için asıl sezon buydu. Sahada zaman geçirerek tecrübesi edindi ve sorumluluk aldı. Bu sayede kendini her gün geliştirdi. Bu durum Egemen için de geçerli. Metin’le de geçen sene Giresun’da çalışmıştık ve gelirken onu da buraya getirdim. Metin de gerçek bir potansiyele sahip. Hepsinin her gün çalışması ve kendini geliştirmesi lazım. Sahada çok fazla süre alamayan oyuncularımdan da memnunum. Çok çalışıyorlar ve takıma yardım ediyorlar. Her maçın önemli olduğu bu günlerde artık daha fazla çalışmalılar. Şu ana kadar iyi geldiler ve sanıyorum kaydettikleri ilerleme birkaç yıl içinde görülecektir” açıklamasını yaptı.
“FIBA’nın yerli oyuncu kuralını uygun buluyorum”
Trifunovic, FIBA’nın kadro sayısına göre kadroda 4 veya 5 yerli oyuncu bulundurma kuralını uygun bulduğunu açıklayarak, “Kadromuzda değişiklik yapmak için çok fazla finansal kaynağa sahip değiliz. Ayrıca takıma güçlü katkıda bulunmayan yabancı oyuncuları getiren antrenörlerden biri değilim. Kendi ülkesinde yetişen ve Avrupa’da kendisini geliştirmek isteyen oyunculara şans vermeyi tercih ediyorum. Bu her zaman açık bir tartışma ve karar federasyonlar ile FIBA’ya bağlı. Ve aynı zamanda finansal konularla da ilgili. Ama en basit anlamda, bu kuralın bizi yerli oyunculara güvenmeye ittiğini söyleyebilirim. Bu oyuncular da BŞL’de oynayarak çok fazla tecrübe kazanıyorlar. Ayrıca yedi yabancı bulundurma kuralı da var, ancak kimse kimseyi kullanmaya zorlamıyor. Elinizde iyi bir yerli oyuncu varsa, onu kullanabilirsiniz. Bazı takımlar Dörtlü Final’e gitmek veya şampiyon olmak için kendilerini baskı altında hissediyorlar ve yabancı oyuncular transfer ediyorlar. Bu da bir yol ancak seçme şansım olursa, ben iyi bir yerli oyuncu oynatmayı tercih ederim” ifadelerini kullandı.
“Genç oyuncular için bir fırsat”
FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin genç oyuncuların uluslararası deneyim kazanmaları için bir fırsat olduğunu söyleyen Trifunovic, “Basketbol Şampiyonlar Ligi bu sene ikinci senesinde. FIBA bu durumu ciddi olarak alıyor ve bu lig her geçen yıl gelişiyor. Şampiyonlar Ligi, kulüplerin çoğuna Avrupa’da oynama şansı veren önemli bir proje. Bu süreç bize keyif veren uzun bir yolculuk. Aynı zamanda zor bir turnuva çünkü dönem boyunca Avrupa’yı dolaşıyoruz. Bence FIBA bu yarışmayı daha da iyi hale getirmek için çok çalışıyor ancak Şampiyonlar Ligi, bu haliyle de çok heyecan verici bir proje. Aynı zamanda, genç oyuncuların uluslararası düzeyde deneyim kazanmaları için bir fırsat. Buradaki mücadelelerden keyif aldığımı söyleyebilirim. Bana göre basketbola başlama sebebimiz bu, oynamak ve keyif almak. Uzun süren Avrupa yarışmalarını seviyorum. Oyuncu olduğum zamanlar da severdim, şimdi bir antrenör olarak da seviyorum. Spor haricinde insanlar ve uluslar hakkında yeni şeyler öğrenmek beni mutlu ediyor. Bu şekilde diğer ülkelerdeki dostlarımı görme ve onlara karşı rekabet etme şansım oluyor. Bizi bir araya getiren şey basketbol” dedi.
“Kapasitemizi gösterdik”
Monaco’yu yenerek herhangi bir rakiple oynayabilecek kapasitede olduklarını gösterdiklerini belirten Trifunovic, “Maçtan önce, grubumuzdaki sıralama tam belli değildi ve namağlup bir takıma karşı mücadele etmemiz gerekiyordu. Grubumuzu ikinci veya üçüncü sırada bitirme imkanımız vardı. İkinci olma ihtimalimiz varken neden üçüncü olalım diye düşündük. Dolayısıyla, grubumuzu ikinci sırada bitirmek için bu maçı kazanmamız önemliydi. Oyun hakkında, ihtiyacımız olan zamanlarda oyuna iyi odaklandık diyebilirim, kötü zamanlarımız olsa da maçtan hiç kopmadık. Monaco, bu şampiyonada en iyi takımlardan ve geçen yılki son dört takımdan biri. Maç esnasında bizi zorlasalar da iyi bir galibiyet aldık. Sanırım herhangi bir rakiple, herhangi bir yerde oynayabilecek kapasitede bir takım olduğumuzu gösterdik. Bu nedenle bizim için çok iyi oldu. Ayrıca salondaki atmosferi de gerçekten takdir ettim ve çok keyif aldım. Maçın Türkiye’de geç bir zamana denk gelmesine rağmen, salonumuz doluydu ve taraftarımız bize müthiş bir destek verdi. Bu müsabakanın bir parçası olmak çok güzeldi” diye konuştu.
“Karşıyaka taraftarı çok özgün bir taraftar grubu”
Aleksandar Trifunovic, Karşıyaka taraftarının Türkiye ve Avrupa’da örnek gösterilebilecek bir taraftar grubu olduğunu ifade ederek, “Bence Karşıyaka taraftarı çok özgün bir taraftar grubu. Bu da bizim tam olarak ihtiyacımız olan şey. Böyle taraftarlarınızın olması her zaman güzeldir ve basketbolun esas amacı da budur. Karşıyaka taraftarları gerçekten özel ve kulübe çok bağlılar. Her ne kadar maddi açıdan güçlük çektiğimiz için zor dönemlerden geçmiş olsak da bizi her zaman desteklediler. Basketbola gerçekten ilgi duyan, Türkiye ve Avrupa’da örnek gösterilebilecek bir taraftar grubu olduklarını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“PAOK maçına en iyi şekilde hazırlanıyoruz”
Gruplarda 14 maçın 10’unu kazandıklarını hatırlatan Başantrenörü Aleksandar Trifunovic, “Bence herhangi bir takım ile oynayabilecek kapasitedeyiz. Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya kalan her takıma saygı duyuyorum ve her takımın bu turu geçme hayalini kurduğunu düşünüyorum. Bu maçı kazanma şansı iki takım için de yüzde 50. PAOK iyi ve mücadeleci bir takım. Başarılı yabancı ve yerli oyuncuları var. İlk maçı kendi sahalarında oynayacaklar, ikinci maçı İzmir’de oynayacağız. Bunun bizim için bir avantaj olması lazım ama ilk maçı kendi seyircileri önünde oynamak da onların işine yarayabilir. Bence bu maç açık bir maç ve Yunan takımları güçlü oynama kabiliyetine sahip. Bu maça en iyi şekilde hazırlanıyoruz, sahada da elimizden geleni yapacağız” açıklamasını yaptı.
“Dörtlü Final hayali kurmamızı kimse yasaklayamaz”
Hedeflerinin dörtlü final olduğunu söyleyen Aleksandar Trifunovic, “Bunun için her maç maksimumum gücümüzle mücadele etmeliyiz ve elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. Burada yer alan her takım gibi biz de finale giden dört takım arasında olmak istiyoruz. Ancak herkes şunu bilmeli ki biz ön eleme maçları da oynadık ve hiç de kolay değildi. Çünkü bu sezonun başında tam takım olarak toplanamadık ve sezon öncesinde yeterli hazırlık maçı yapamadık. Ancak, grup aşamasına kalmayı başardık ve kulübümüzü en iyi şekilde temsil ederek son 16’ya kaldık. Bu durumda sanırım kimse Dörtlü Final hayali kurmamızı kimse yasaklayamaz. Buna layık olduğumuzu ispatlamalı ve kanıtlamalıyız. Önümüzde uzun bir dönem var, hedefimize adım adım ilerleyeceğiz” dedi.
“Takımdaki genç oyuncuların performansından memnunum”
Takımdaki genç oyuncuların kendilerini geliştirmelerinden çok mutlu olduğunu belirten Trifunovic, “Bizim bu sezon içinde başka şeylerde çok şansımız yoktu. Bazen ben de çok talepkar oldum. Belki onlardan çok daha fazlasını bekliyordum. Örneğin Berk bu yıl ilk gerçek sezonunu oynuyor. Daha önce Fenerbahçe’de oynuyordu ve onlarla kupalar aldılar ancak ekipte fazlaca süre alanlardan biri o değildi. Türkiye Ligi’nde oynadı, ancak uluslararası maçlarda oynamadı. Onun için asıl sezon buydu. Sahada zaman geçirerek tecrübesi edindi ve sorumluluk aldı. Bu sayede kendini her gün geliştirdi. Bu durum Egemen için de geçerli. Metin’le de geçen sene Giresun’da çalışmıştık ve gelirken onu da buraya getirdim. Metin de gerçek bir potansiyele sahip. Hepsinin her gün çalışması ve kendini geliştirmesi lazım. Sahada çok fazla süre alamayan oyuncularımdan da memnunum. Çok çalışıyorlar ve takıma yardım ediyorlar. Her maçın önemli olduğu bu günlerde artık daha fazla çalışmalılar. Şu ana kadar iyi geldiler ve sanıyorum kaydettikleri ilerleme birkaç yıl içinde görülecektir” açıklamasını yaptı.
“FIBA’nın yerli oyuncu kuralını uygun buluyorum”
Trifunovic, FIBA’nın kadro sayısına göre kadroda 4 veya 5 yerli oyuncu bulundurma kuralını uygun bulduğunu açıklayarak, “Kadromuzda değişiklik yapmak için çok fazla finansal kaynağa sahip değiliz. Ayrıca takıma güçlü katkıda bulunmayan yabancı oyuncuları getiren antrenörlerden biri değilim. Kendi ülkesinde yetişen ve Avrupa’da kendisini geliştirmek isteyen oyunculara şans vermeyi tercih ediyorum. Bu her zaman açık bir tartışma ve karar federasyonlar ile FIBA’ya bağlı. Ve aynı zamanda finansal konularla da ilgili. Ama en basit anlamda, bu kuralın bizi yerli oyunculara güvenmeye ittiğini söyleyebilirim. Bu oyuncular da BŞL’de oynayarak çok fazla tecrübe kazanıyorlar. Ayrıca yedi yabancı bulundurma kuralı da var, ancak kimse kimseyi kullanmaya zorlamıyor. Elinizde iyi bir yerli oyuncu varsa, onu kullanabilirsiniz. Bazı takımlar Dörtlü Final’e gitmek veya şampiyon olmak için kendilerini baskı altında hissediyorlar ve yabancı oyuncular transfer ediyorlar. Bu da bir yol ancak seçme şansım olursa, ben iyi bir yerli oyuncu oynatmayı tercih ederim” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA