Ampute Milliler, Başarılarını Dünya Şampiyonluğu İle Taçlandıracak
Ampute Futbol Milli Takımı oyuncusu Fatih Şentürk: 'Bu jenerasyon kupayı hak ediyor. Yetenekli ve karakterli bir ekibiz' '(Dünya Kupası) Türk halkının beklentisi yüksek, onları mahcup etmek istemiyoruz. Hiçbir rakibimiz teknik anlamda bizden üstün değil'
ERCAN DOĞAN - Meksika'nın ev sahipliğinde yapılacak 2018 Ampute Futbol Dünya Kupası'nda yer alacak Ampute Milli Takımı'nın forvet oyuncusu Fatih Şentürk, takım birlikteliğiyle bu kupayı da kazanmak istediklerini söyledi.
Fatih Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hedefin artık bir adım önlerinde durduğunu belirterek, "Altın bir jenerasyona sahibiz. Bu jenerasyon kupayı hak ediyor. Yetenekli ve karakterli bir ekibiz. Bu birlikteliği kupayla taçlandırmak istiyoruz." dedi.
Dünya Kupası için şubat ayından beri kamp yaptıklarını vurgulayan Fatih, "Sırf bu kupa için ve toplamda 7 maç için 7 ayımızı harcadık. Halen devam ediyoruz. Biz bir aileyiz. Tek bir amacımız var. İnşallah o hedefe ulaşacağız." diye konuştu.
Avrupa şampiyonluğunun ardından kamuoyunun beklentisinin arttığına dikkati çeken Fatih Şentürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hocalarımız da beklentinin farkında. Her gün bize söylüyorlar. Türk halkının beklentisi yüksek, onları mahcup etmek istemiyoruz. Hiçbir rakibimiz teknik anlamda bizden üstün değil. Geçmişte de oynadık bu ülkelerle. Liberya, Kenya ve ABD fizik gücü iyi takımlar. Hazır olduğumuzu düşünüyorum. Bizim bir planımız var."
- "Ampute olmasaydı bu halde olmazdım"
Geçmişte motosiklet tutkunu olduğunu belirten 30 yaşındaki milli oyuncu, "18 yaşında üniversiteye hazırlanırken sınav öncesi 'Bir hız yapayım' dedim. Ancak 5 dakika sürmedi, kaza yaptım. Sonrasında 19 günlük süreçte ayağımı kaybettim. Daha sonra bir rehabilitasyon süreci oldu ancak daha 18 yaşında olduğum için benim için zor geçti. Bir yıl rehabilitasyon sürdü. Bir yıl sonrasında ampute futboluyla tanışınca işin rengi değişti. Ampute olmasaydı bu halde olmazdım." şeklinde konuştu.
Ampute futbola uyum sağlamakta zorlandığını anlatan Fatih Şentürk, şunları dile getirdi:
"İlk gün soyunma odasını hatırlıyorum, kollar, bacaklar… 'Allahım ben nereye geldim.' dedim. Demek ki tek değilmişim. Doktor eskisi gibi yürüyeceksin dediğinde ben bambaşka bir şey hayal etmiştim. Hayatımda hiç protez bacak görmemiştim. İlk protezciye gittiğimde bana verdiği o materyalden dolayı hayal kırıklığına uğradım. Ben başka bir şey düşünmüştüm. Hayatın bazı gerçekleri var ona da uyum sağlamak gerek. Ampute bana çok büyük destek oldu. O günden bu güne büyük yol katettim. Bazı şeyleri aştım. Artık rahat rahat yürüyebiliyorum. Hazırlık maçına İzmir'e gitmiştik. Tozluğumu proteze kadar çekmiştim. Dedim 'Neyi saklıyorsun ya', böyle de durumlar vardı."
Futbola nasıl başladığını aktaran Fatih Şentürk, "Arkadaşımın eniştesi milli takım teknik direktörüydü. Ankara'da yaşıyordum. Hocamız da Ankara'da yaşıyormuş. Bir gün geldiler bana 'Kardeş ampute futbol diye bir şey var. Futbol oynayacaksın. Kanedyenler var. Onlarla oynuyorsun.' dediler. İnsanların arasına çıkıp bunlarla oynayamayacağımı ve utanacağını söyledim. Beni kollarımdan tutup götürdüler. Sonrasında Halil İbrahim hocamla tanıştım. 'Forvet olacaksın, fiziğin yerinde' dedi. O günden beri kopamadım. Üstüne koyarak ilerledim. Milli takım formasını da giydim. İlk formayı Arjantin'e karşı giydim ve dünya üçüncüsü olduk. Daha sonra şampiyonluklar yaşadık." ifadelerini kullandı.
Motosiklet tutkusunun ardından araba sevdasının başladığını anlatan milli oyuncu, "Arabada daha korunaklıyım. Hız yapmamaya çalışıyorum. Yavaş kullanıyorum. Sahaların hızlısıyım." değerlendirmesinde bulundu.
Fatih Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hedefin artık bir adım önlerinde durduğunu belirterek, "Altın bir jenerasyona sahibiz. Bu jenerasyon kupayı hak ediyor. Yetenekli ve karakterli bir ekibiz. Bu birlikteliği kupayla taçlandırmak istiyoruz." dedi.
Dünya Kupası için şubat ayından beri kamp yaptıklarını vurgulayan Fatih, "Sırf bu kupa için ve toplamda 7 maç için 7 ayımızı harcadık. Halen devam ediyoruz. Biz bir aileyiz. Tek bir amacımız var. İnşallah o hedefe ulaşacağız." diye konuştu.
Avrupa şampiyonluğunun ardından kamuoyunun beklentisinin arttığına dikkati çeken Fatih Şentürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hocalarımız da beklentinin farkında. Her gün bize söylüyorlar. Türk halkının beklentisi yüksek, onları mahcup etmek istemiyoruz. Hiçbir rakibimiz teknik anlamda bizden üstün değil. Geçmişte de oynadık bu ülkelerle. Liberya, Kenya ve ABD fizik gücü iyi takımlar. Hazır olduğumuzu düşünüyorum. Bizim bir planımız var."
- "Ampute olmasaydı bu halde olmazdım"
Geçmişte motosiklet tutkunu olduğunu belirten 30 yaşındaki milli oyuncu, "18 yaşında üniversiteye hazırlanırken sınav öncesi 'Bir hız yapayım' dedim. Ancak 5 dakika sürmedi, kaza yaptım. Sonrasında 19 günlük süreçte ayağımı kaybettim. Daha sonra bir rehabilitasyon süreci oldu ancak daha 18 yaşında olduğum için benim için zor geçti. Bir yıl rehabilitasyon sürdü. Bir yıl sonrasında ampute futboluyla tanışınca işin rengi değişti. Ampute olmasaydı bu halde olmazdım." şeklinde konuştu.
Ampute futbola uyum sağlamakta zorlandığını anlatan Fatih Şentürk, şunları dile getirdi:
"İlk gün soyunma odasını hatırlıyorum, kollar, bacaklar… 'Allahım ben nereye geldim.' dedim. Demek ki tek değilmişim. Doktor eskisi gibi yürüyeceksin dediğinde ben bambaşka bir şey hayal etmiştim. Hayatımda hiç protez bacak görmemiştim. İlk protezciye gittiğimde bana verdiği o materyalden dolayı hayal kırıklığına uğradım. Ben başka bir şey düşünmüştüm. Hayatın bazı gerçekleri var ona da uyum sağlamak gerek. Ampute bana çok büyük destek oldu. O günden bu güne büyük yol katettim. Bazı şeyleri aştım. Artık rahat rahat yürüyebiliyorum. Hazırlık maçına İzmir'e gitmiştik. Tozluğumu proteze kadar çekmiştim. Dedim 'Neyi saklıyorsun ya', böyle de durumlar vardı."
Futbola nasıl başladığını aktaran Fatih Şentürk, "Arkadaşımın eniştesi milli takım teknik direktörüydü. Ankara'da yaşıyordum. Hocamız da Ankara'da yaşıyormuş. Bir gün geldiler bana 'Kardeş ampute futbol diye bir şey var. Futbol oynayacaksın. Kanedyenler var. Onlarla oynuyorsun.' dediler. İnsanların arasına çıkıp bunlarla oynayamayacağımı ve utanacağını söyledim. Beni kollarımdan tutup götürdüler. Sonrasında Halil İbrahim hocamla tanıştım. 'Forvet olacaksın, fiziğin yerinde' dedi. O günden beri kopamadım. Üstüne koyarak ilerledim. Milli takım formasını da giydim. İlk formayı Arjantin'e karşı giydim ve dünya üçüncüsü olduk. Daha sonra şampiyonluklar yaşadık." ifadelerini kullandı.
Motosiklet tutkusunun ardından araba sevdasının başladığını anlatan milli oyuncu, "Arabada daha korunaklıyım. Hız yapmamaya çalışıyorum. Yavaş kullanıyorum. Sahaların hızlısıyım." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA