'Benden Beklenilen Özür Dilemem İse Özrümü Dilerim'
Fenerbahçeli kaleci Volkan Demirel, kadro dışı kalmasının nedenini başkanın açıklamasından sonra öğrendiğini belirterek, "Fenerbahçem için suçlu olmadığımı düşündüğüm halde benden beklenilen özür dilemem ise özrümü dilerim" dedi.
Tecrübeli kaleci Volkan Demirel, Başkan Ali Koç’un neden kadro dışı kaldığıyla ilgili yaptığı açıklamaların ardından özür diledi.
Sarı-lacivertli file bekçisinin açıklamaları şöyle:
"Sevgili Fenerbahçeliler,
Öncelikle bilmenizi isterim ki, bugün şahsen içinde olduğum durumdan ve hatta bu açıklamayı yapıyor olmamdan dolayı çok üzgünüm. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz cuma günü kadro dışı bırakıldığımı öğrendim. Bunu öğrenme şeklime ve nedenlerine daha sonra geleceğim fakat önce şunun altını çizmek isterim ki; kadro dışı kaldığım günden, Sayın Başkanımız Ali Koç’un açıklama yaptığı çarşamba gününe kadar, sportif direktörümüz Damien Comolli’ye birçok kez sormama rağmen neden kadro dışı kaldığıma dair bana hiçbir sebep gösterilmemiştir. Sebepleri ben de sizler gibi başkanımızın yaptığı açıklama ile öğrendim. Ayrıca önemle belirtmek isterim ki, bu zaman zarfında ne yazılı ne görsel basına tek bir açıklama yapmadım. Yapacağım en ufak bir açıklamanın, söyleyeceğim herhangi bir sözün Fenerbahçe’ye zarar vereceğinin bilincindeydim. Sayın Başkanımız Ali Koç’un yaptığı açıklamalara istinaden bazı konulara kendi açımdan da açıklık getirmek isterim. Kötü gidişat, tüm Fenerbahçe taraftarlarını etkilediği gibi beni de derinden etkilemiştir. Dolayısıyla Başkanımızın da söylediği gibi takımı aşırı sahiplenmem ve olaylara duygusal yaklaşımım sebebiyle soğukkanlılığımı koruyamadığım zamanlar olmuştur. Bu zamanlardan bir tanesi hatta en önemlisi, Başkanımız Ali Koç ve Asbaşkanımız Semih Özsoy’un da bulunduğu yerli oyuncularla yapılan takım toplantısı esnasında olmuştur. Önemle belirtmek isterim ki, benim Fenerbahçe Futbol Takımı Kaptanı olarak başkanımıza saygısızlık etmek haddim değildir. Bu konuşmada kendisine asla sesimi yükseltmedim, saygısızlık olarak addedilecek bir söz söylemedim. Belirtmiş olduğum gibi zaten böyle bir şey de mümkün değildir. Sayın Başkanımızın ’Bana saygısızlık yapmıştır’ sözlerinin Asbaşkanımız Semih Özsoy ile aramızda olan konuşmayı saygısızlık olarak nitelendirmesinden dolayı olduğunu düşünüyorum. Sayın Semih Özsoy ile aramızda geçen konuşmada zaman zaman ses tonumuzun yükseldiğinin bilincindeyim. Ama ben bunu yine de saygısızlık olarak nitelendirmemekteyim. Söz konusu Fenerbahçe’nin mevcut durumu ve geleceği olunca, tüm gerçekleri içimden geldiği gibi açıklamak gereği hissettim. Çünkü bana takım içindeki sorunlar ve sebepleri soruldu, ben de hem takım kaptanı hem de bir Fenerbahçeli olarak gördüklerimi dürüstçe söyledim. Bu konuşma sonrasında Başkanımız Ali Koç ile yaptığımız bire bir görüşmede ise, başkanımız bana Sayın Semih Özsoy ile aramızda geçen konuşmanın hoş olmadığını, bu durumu kendisi ile konuşup düzeltmemiz gerektiğini belirtmiştir. Bu toplantının olduğu günün hemen akşamında menajerim Erdinç Şehit ile Asbaşkan Semih Özsoy’a üç defa telefon ile ulaşmaya çalışmış olmamıza rağmen geri dönüş olmamıştır. Ertesi gün, kadro dışı kaldığımı sportif direktörümüz Damien Comolli’nin beni telefon ile arayarak söylemesiyle öğrendim. Bir diğer konu yukarıda bahsettiğim olaylardan daha önce gerçekleşmiş olan Erwin Koeman ile yaşadığım tartışmadır ki bu tarz tartışmalar ve çok daha şiddetlileri soyunma odalarında yaşanır. Bunu da futbolun içinde olan herkes bilir. Özellikle belirtmek isterim ki; evet Erwin Koeman ile aramızda bir sözlü diyalog yaşanmıştır ama ’üzerine yürümek’ gibi bir eylem hele ki Sayın Başkanımıza aktarıldığı gibi önceden planlanmış bir durum asla söz konusu değildir. Bu olaya orada bulunanlar şahittir. Bu konu da Sayın Başkanımıza yanlış ve eksik aktarılmıştır.
Son olarak değinmek istediğim bir diğer konu, başkanımızın da konuşmasında belirttiği gibi, aramızda kendisinin Başkan olmasından çok öncesine dayanan bir sevgi bağımız olduğudur. Kendisi benim ve ailemin her zaman çok saygı ve sevgi duyduğu bir kişi olmuştur, olmaya da devam edecektir.
Sayın Başkanımız ve Fenerbahçe’mizin daha uzun yıllar büyük başarılara imza atacağına yürekten inanıyorum. Aksini düşündüğüm tek bir an dahi olmamıştır. Ona tüm camiamız ve taraftarlarımız gibi benim de güvenimin tam olduğunun açıkça bilinmesini isterim.
Ben her zaman Fenerbahçe’ye olan bağlılığını her şeyin üstünde tutan bir oyuncu oldum, evet geçmişte de bu yüzden çok eleştirildim ve eleştirilmeye devam ediyorum. Çünkü benim için kendimden ve kariyerimden bile üstündür bu sevgi. İçtenlikle söylüyorum ki 17 sezondur bu kulübün bir oyuncusu ve kaptanı olarak, bu şekilde kadro dışı kalmış olmayı hak etmiyorum. Yine de Fenerbahçe’m için suçlu olmadığımı düşündüğüm halde benden beklenilen özür dilemem ise, özrümü dilerim.
Herkes bilsin ki, her zaman Fenerbahçe’nin başarısı için ne bekleniyorsa yapmaya hazırım. Bunun için bana verilen program dahilinde gerekirse alt yapıya da giderim, tekrar A takıma da dönerim."
Sarı-lacivertli file bekçisinin açıklamaları şöyle:
"Sevgili Fenerbahçeliler,
Öncelikle bilmenizi isterim ki, bugün şahsen içinde olduğum durumdan ve hatta bu açıklamayı yapıyor olmamdan dolayı çok üzgünüm. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz cuma günü kadro dışı bırakıldığımı öğrendim. Bunu öğrenme şeklime ve nedenlerine daha sonra geleceğim fakat önce şunun altını çizmek isterim ki; kadro dışı kaldığım günden, Sayın Başkanımız Ali Koç’un açıklama yaptığı çarşamba gününe kadar, sportif direktörümüz Damien Comolli’ye birçok kez sormama rağmen neden kadro dışı kaldığıma dair bana hiçbir sebep gösterilmemiştir. Sebepleri ben de sizler gibi başkanımızın yaptığı açıklama ile öğrendim. Ayrıca önemle belirtmek isterim ki, bu zaman zarfında ne yazılı ne görsel basına tek bir açıklama yapmadım. Yapacağım en ufak bir açıklamanın, söyleyeceğim herhangi bir sözün Fenerbahçe’ye zarar vereceğinin bilincindeydim. Sayın Başkanımız Ali Koç’un yaptığı açıklamalara istinaden bazı konulara kendi açımdan da açıklık getirmek isterim. Kötü gidişat, tüm Fenerbahçe taraftarlarını etkilediği gibi beni de derinden etkilemiştir. Dolayısıyla Başkanımızın da söylediği gibi takımı aşırı sahiplenmem ve olaylara duygusal yaklaşımım sebebiyle soğukkanlılığımı koruyamadığım zamanlar olmuştur. Bu zamanlardan bir tanesi hatta en önemlisi, Başkanımız Ali Koç ve Asbaşkanımız Semih Özsoy’un da bulunduğu yerli oyuncularla yapılan takım toplantısı esnasında olmuştur. Önemle belirtmek isterim ki, benim Fenerbahçe Futbol Takımı Kaptanı olarak başkanımıza saygısızlık etmek haddim değildir. Bu konuşmada kendisine asla sesimi yükseltmedim, saygısızlık olarak addedilecek bir söz söylemedim. Belirtmiş olduğum gibi zaten böyle bir şey de mümkün değildir. Sayın Başkanımızın ’Bana saygısızlık yapmıştır’ sözlerinin Asbaşkanımız Semih Özsoy ile aramızda olan konuşmayı saygısızlık olarak nitelendirmesinden dolayı olduğunu düşünüyorum. Sayın Semih Özsoy ile aramızda geçen konuşmada zaman zaman ses tonumuzun yükseldiğinin bilincindeyim. Ama ben bunu yine de saygısızlık olarak nitelendirmemekteyim. Söz konusu Fenerbahçe’nin mevcut durumu ve geleceği olunca, tüm gerçekleri içimden geldiği gibi açıklamak gereği hissettim. Çünkü bana takım içindeki sorunlar ve sebepleri soruldu, ben de hem takım kaptanı hem de bir Fenerbahçeli olarak gördüklerimi dürüstçe söyledim. Bu konuşma sonrasında Başkanımız Ali Koç ile yaptığımız bire bir görüşmede ise, başkanımız bana Sayın Semih Özsoy ile aramızda geçen konuşmanın hoş olmadığını, bu durumu kendisi ile konuşup düzeltmemiz gerektiğini belirtmiştir. Bu toplantının olduğu günün hemen akşamında menajerim Erdinç Şehit ile Asbaşkan Semih Özsoy’a üç defa telefon ile ulaşmaya çalışmış olmamıza rağmen geri dönüş olmamıştır. Ertesi gün, kadro dışı kaldığımı sportif direktörümüz Damien Comolli’nin beni telefon ile arayarak söylemesiyle öğrendim. Bir diğer konu yukarıda bahsettiğim olaylardan daha önce gerçekleşmiş olan Erwin Koeman ile yaşadığım tartışmadır ki bu tarz tartışmalar ve çok daha şiddetlileri soyunma odalarında yaşanır. Bunu da futbolun içinde olan herkes bilir. Özellikle belirtmek isterim ki; evet Erwin Koeman ile aramızda bir sözlü diyalog yaşanmıştır ama ’üzerine yürümek’ gibi bir eylem hele ki Sayın Başkanımıza aktarıldığı gibi önceden planlanmış bir durum asla söz konusu değildir. Bu olaya orada bulunanlar şahittir. Bu konu da Sayın Başkanımıza yanlış ve eksik aktarılmıştır.
Son olarak değinmek istediğim bir diğer konu, başkanımızın da konuşmasında belirttiği gibi, aramızda kendisinin Başkan olmasından çok öncesine dayanan bir sevgi bağımız olduğudur. Kendisi benim ve ailemin her zaman çok saygı ve sevgi duyduğu bir kişi olmuştur, olmaya da devam edecektir.
Sayın Başkanımız ve Fenerbahçe’mizin daha uzun yıllar büyük başarılara imza atacağına yürekten inanıyorum. Aksini düşündüğüm tek bir an dahi olmamıştır. Ona tüm camiamız ve taraftarlarımız gibi benim de güvenimin tam olduğunun açıkça bilinmesini isterim.
Ben her zaman Fenerbahçe’ye olan bağlılığını her şeyin üstünde tutan bir oyuncu oldum, evet geçmişte de bu yüzden çok eleştirildim ve eleştirilmeye devam ediyorum. Çünkü benim için kendimden ve kariyerimden bile üstündür bu sevgi. İçtenlikle söylüyorum ki 17 sezondur bu kulübün bir oyuncusu ve kaptanı olarak, bu şekilde kadro dışı kalmış olmayı hak etmiyorum. Yine de Fenerbahçe’m için suçlu olmadığımı düşündüğüm halde benden beklenilen özür dilemem ise, özrümü dilerim.
Herkes bilsin ki, her zaman Fenerbahçe’nin başarısı için ne bekleniyorsa yapmaya hazırım. Bunun için bana verilen program dahilinde gerekirse alt yapıya da giderim, tekrar A takıma da dönerim."
Kaynak: İHA