Judo İle Engelleri Kaldırdı
2016 Rio Paralimpik Oyunları'nda kadınlar 48 kiloda bronz madalya kazanan Ecem Taşın, hayat hikayesi ile dikkati çekiyor Milli judocu Ecem: 'Babamı kaybettikten sonra hastalığım ilerledi. 20 yaşında görme yeteneğimi kaybettim' 'Judo sayesinde engelimi aştım ve bunu avantaja çevirdim'
2016 Rio Paralimpik Oyunları'nda, kadınlar 48 kiloda bronz madalya kazanan görme engelli milli judocu Ecem Taşın, hayat hikayesi ile dikkati çekiyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığından yapılan açıklamada, görme engelli sporcunun hayat hikayesine yer verilerek, babasının ölümünden sonra gözlerini kaybeden sporcunun en büyük hayalinin 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'nda altın madalya kazanmak olduğu belirtildi.
Açıklamaya göre, spor hayatına 18 yaşında atletizm ve satrançla başlayan 26 yaşındaki Ecem, gözündeki pingmentosa (tavuk karası) rahatsızlığı arttıkça spora daha çok sarıldı. 18 yaşında başladığı spora babasının rahatsızlığı nedeniyle bir süre ara veren Ecem, 'Babamı kaybettikten sonra hastalığım ilerledi. 20 yaşında görme yeteneğimi kaybettim. Yüzde 90 görme kaybım var.' ifadelerini kullandı.
Judoya başladıktan sonra bu sporun felsefesini çok beğendiğini anlatan Ecem, şöyle devam etti:
'Aynı zamanda kendimi savunmam gerekiyordu. Görme kaybıyla judo yapmak benim için çok keyifli. Hislerim güçlendi. Judo sayesinde engelimi aştım ve bunu avantaja çevirdim. Avrupa ülkelerinde 2013'te yapılan iki ayrı şampiyonada derece elde ettim. Daha sonra dünya beşinciliği ve yedinciliği, Avrupa üçüncülüğü kazandım. Özel şampiyonalarda çok sayıda madalyam var. Rio Paralimpik Oyunları'nda bronz madalyayı ülkeme getirmenin gururunu yaşadım.'
- 'O maçı alacağımı biliyordum'
Rio'ya hazırlanırken çok büyük destek gördüğünü kaydeden milli sporcu, sözlerine şöyle sürdürdü:
'Arkamda çok güçlü bir destek vardı. Ailem, hocalarım, Gençlik ve Spor Bakanlığımız... Bu emekleri boşa çıkarmamam gerekiyordu. Rio'da maça çıkarken çok heyecanlandım. O maçı alacağımı biliyordum. Maç bittikten sonra, 'Ecem biz kazandık' diye bir ses duydum. O andan sonrasını hatırlamıyorum. Sevinç gözyaşlarına boğuldum. Bana verilen emekleri boşa çıkarmadığım için çok mutlu oldum.'
Rio'daki bronz madalyayı Tokyo'da altın madalyaya çevirmek için haftanın 6 günü yoğun tempoda çalışmalarını sürdüren Ecem, 'En büyük hayalim olimpiyatlarda altın madalyayı alıp kürsünün en tepesine çıkmak. Bu süreçte bana destek veren Gençlik Spor Bakanlığımıza ve Bakanımız Akif Çağatay Kılıç'a çok teşekkür ediyorum. Görme kaybımdan dolayı hocalarım benim için özel bir antrenman programı uyguluyor. Bunlar vücut ve psikolojik yapıma uygun antrenman programları. Tokyo'da bana verilen emekleri karşılıksız bırakmak istemiyorum.' değerlendirmesinde bulundu.
Sporun kendisini hayata bağladığını aktaran Ecem, şunları kaydetti:
'Spor bana maddi manevi çok şey kazandırdı. Üniversite burslarımı, kendi maddi olanaklarımı, özgürlüğümü ve manevi olarak sayamayacağım kadar çok şey sağladı. Spor yapmak çok güzel bir şey. İnsanın hem beynini, hem de bedenini geliştiriyor. Bu konuda çok şanslı hissediyorum kendimi. Engel, engel değildir. Herkesin kafasında engelleri vardır. O engelleri kaldırdığımız zaman çok mutlu olabiliyoruz.'
Gençlik ve Spor Bakanlığından yapılan açıklamada, görme engelli sporcunun hayat hikayesine yer verilerek, babasının ölümünden sonra gözlerini kaybeden sporcunun en büyük hayalinin 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'nda altın madalya kazanmak olduğu belirtildi.
Açıklamaya göre, spor hayatına 18 yaşında atletizm ve satrançla başlayan 26 yaşındaki Ecem, gözündeki pingmentosa (tavuk karası) rahatsızlığı arttıkça spora daha çok sarıldı. 18 yaşında başladığı spora babasının rahatsızlığı nedeniyle bir süre ara veren Ecem, 'Babamı kaybettikten sonra hastalığım ilerledi. 20 yaşında görme yeteneğimi kaybettim. Yüzde 90 görme kaybım var.' ifadelerini kullandı.
Judoya başladıktan sonra bu sporun felsefesini çok beğendiğini anlatan Ecem, şöyle devam etti:
'Aynı zamanda kendimi savunmam gerekiyordu. Görme kaybıyla judo yapmak benim için çok keyifli. Hislerim güçlendi. Judo sayesinde engelimi aştım ve bunu avantaja çevirdim. Avrupa ülkelerinde 2013'te yapılan iki ayrı şampiyonada derece elde ettim. Daha sonra dünya beşinciliği ve yedinciliği, Avrupa üçüncülüğü kazandım. Özel şampiyonalarda çok sayıda madalyam var. Rio Paralimpik Oyunları'nda bronz madalyayı ülkeme getirmenin gururunu yaşadım.'
- 'O maçı alacağımı biliyordum'
Rio'ya hazırlanırken çok büyük destek gördüğünü kaydeden milli sporcu, sözlerine şöyle sürdürdü:
'Arkamda çok güçlü bir destek vardı. Ailem, hocalarım, Gençlik ve Spor Bakanlığımız... Bu emekleri boşa çıkarmamam gerekiyordu. Rio'da maça çıkarken çok heyecanlandım. O maçı alacağımı biliyordum. Maç bittikten sonra, 'Ecem biz kazandık' diye bir ses duydum. O andan sonrasını hatırlamıyorum. Sevinç gözyaşlarına boğuldum. Bana verilen emekleri boşa çıkarmadığım için çok mutlu oldum.'
Rio'daki bronz madalyayı Tokyo'da altın madalyaya çevirmek için haftanın 6 günü yoğun tempoda çalışmalarını sürdüren Ecem, 'En büyük hayalim olimpiyatlarda altın madalyayı alıp kürsünün en tepesine çıkmak. Bu süreçte bana destek veren Gençlik Spor Bakanlığımıza ve Bakanımız Akif Çağatay Kılıç'a çok teşekkür ediyorum. Görme kaybımdan dolayı hocalarım benim için özel bir antrenman programı uyguluyor. Bunlar vücut ve psikolojik yapıma uygun antrenman programları. Tokyo'da bana verilen emekleri karşılıksız bırakmak istemiyorum.' değerlendirmesinde bulundu.
Sporun kendisini hayata bağladığını aktaran Ecem, şunları kaydetti:
'Spor bana maddi manevi çok şey kazandırdı. Üniversite burslarımı, kendi maddi olanaklarımı, özgürlüğümü ve manevi olarak sayamayacağım kadar çok şey sağladı. Spor yapmak çok güzel bir şey. İnsanın hem beynini, hem de bedenini geliştiriyor. Bu konuda çok şanslı hissediyorum kendimi. Engel, engel değildir. Herkesin kafasında engelleri vardır. O engelleri kaldırdığımız zaman çok mutlu olabiliyoruz.'
Kaynak: AA