Kastamonuspor 1966'Dan Ziya Doğan'a Sert Cevap
Kastamonuspor 1966 Kulüp Yönetimi, Gümüşhanespor karşılaşması sonrası teknik direktörlük görevine son verilen Ziya Doğan’ın açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Kastamonuspor 1966 Kulüp Yönetiminden yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"24 Mayıs 2017 tarihinde karşılıklı anlaşarak yollarımızı ayırdığımız eski teknik direktör Ziya Doğan’ın 29 Mayıs 2017 tarihinde kendine ait internet sitesi üzerinden yaptığı mesnetsiz ve yanlış açıklamalarını üzüntüyle karşıladık. Ziya Doğan ile olan sözleşmemizi karşılıklı anlaşarak fesih ettiğimizi 25 Mayıs 2017 tarihinde, kendisinin okuyup onayladığı bir basın açıklamasıyla Kastamonu spor kamuoyuna duyurduk. Aradan bir hafta geçtikten sonra helalleşerek ve güzellikle ayrıldığımız Ziya Doğan’ın, Kastamonu ve kulübümüzle hiç alakası olmayan Trabzon’da yayın yapan bir internet sitesinin ’Ziya Doğan Gümüşhane Yolunda’ başlıklı haberini bahane ederek, Kastamonu’yu ve kulübümüzü rencide edici ifadeler kullanması kabul edilebilir değildir. Devre arasında yaptığımız transferlerin sadece ve sadece Ziya Doğan’ın adı için Kastamonu’ya geldiğini söylemek, her zaman hedefi şampiyonluk olan kulübümüzün sunduğu imkan ve kaynakları görmezden gelmek, büyük bir nankörlük. Ayrıca Kastamonuspor 1966 camiasını küçümsemektir. Devre arasında teknik heyetin ısrarıyla bazı düşük maliyetli transferler yapıldığı doğru olsa da kulübümüzün bu transferlerden ne kadar faydalandığı, bu transferlerden bazılarının kulübümüze ne kadar katkı sağladığı spor kamuoyunca yakından bilinmektedir. Ziya Doğan’ın transfer döneminde yurt dışında kardeşi ve yardımcısı Tacettin Doğan’a yaptırdığı oyuncu gözlemleri, bu oyuncuların Türkiye getirilip, geri gönderilmesi bile kulübümüze önemli bir külfet yüklemiş, bu isimlerden kadroya alınanlar Ziya Doğan tarafından oynatılmamıştır. Kulübümüz devre arasında Ziya Doğan’a hiçbir kulübün tanımadığı imkanı tanımış, devre arasında takım 21 gün kampa alınmıştır. Kastamonuspor 1966’nın sezonun ikinci yarısında gösterdiği başarıda baş aktör olan ve genellikle ilk 11’de forma giyen isimlerin ödemeleri ise ligin üstünde tutulmuştur. Bu nedenledir ki yönetimimiz hiçbir hesap gözetmeksizin
Türk futbolunun önemli bir değeri olarak gördüğü Ziya Doğan’ı 5. haftada takımın başına getirmiştir. Devre arasında yapılan maliyetli ve kaliteli transferlerde küme de kalmak için yapılmamıştır. Doğan’da spor kamuoyuna yaptığı her açıklamasında Play-Off’un ve 1. Lig’in gizli hedefleri olduğunu beyan etmiştir, kayıtlarda mevcuttur. Ziya Doğan’ın söylediğinin aksine Doğan’ın devre arasında göndermek istediği ancak Kulüp Başkanımız Metehan Babaş’ın bizzat kalması yönünde karar ortaya koyduğu futbolcularımız; Yaşar Çetin ve Oğuz Özden, takımımızın Play-Off yarı finali oynamasında önemli rol üstlenmiştir. Kulübümüzün her zaman destekçisi olan bu kulübümüzü küllerinden yeniden yaratan Belediye Başkanımız Tahsin Babaş’ın bilgisi dışında ne futbolcularımıza ne de teknik heyetimize vaatte bulunulmamıştır. Değerli belediye başkanımız Tahsin Babaş’ın şampiyonluk primiyle ilgili vaadi teknik heyetimizin ısrarı üzerine sezon ortasında, ek bir protokole dökülerek resmiyet bağlanmıştır. Belediye Başkanımız Tahsin Babaş’ın tüm iyi niyet ve çabalarını böylesi ucuz ifadelerle gölgelemeye çalışmak kimsenin haddine değildir.
Şu da bir gerçektir ki, kulübümüzün teknik ekibe ve tek bir futbolcusuna maç başı ayrıca prim borcu bulunmamaktadır. Kastamonuspor 1966 futbolcularına sezon başında taahhüt ettiği rakamların çok üstünde prim ödemesi yapmış, emeklerini hiçbir zaman karşılıksız bırakmamıştır. Yönetimiz ’kol kırılır yen içeride kalır’ düsturundan hareketle Ziya Doğan ve ekibinin her türlü isteğini sualsiz kabul etmiş, tüm kaprislere göz yummuş, tüm imkanları kendisi için seferber etmiştir. Teknik heyetin hatalı deplasman seyahatleri nedeniyle kulübün zararı sineye çekilmiş, takımımız deplasmanlara istenildiğinde hava yolu ile götürülmüş, istenildiğinde ise en lüks otellerde kampa alınmıştır. Ziya Doğan’ın özel şahsi işleri nedeniyle Play-Off çeyrek final turunda takımımızın bir gece İstanbul’da konaklamasına oradan da tekrar havayoluyla Hatay’a gitmesine bile tahammül edilmiş, sadece başarı beklenmiştir. Hatayspor’un rövanş maçı için Kastamonu’ya otobüsle gelmesi Kastamonuspor 1966’nın ne büyük zorluklara göğüs gerdiğinin en açık ispatıdır. Hedefe giden kulüpler bu yolda her zaman çeşitli engeller ve sorunlarla karşılaşabilir.
Tokatspor ve Hatayspor maçlarında puan kaybedilmesini maçın seyircisiz olmasına bağlayan bir teknik ekip görevini layıkıyla yaptığını nasıl iddia edebilir? Bunun tek bir adı vardır, o da algı değiştirmektir. Kastamonuspor 1966’yı yakından takip eden spor kamuoyu iddiasız Kayseri Erciyesspor maçında takımın önemli isimlerinin neden riske edildiğine, başarılı savunma oyuncumuz Erkan Sekman’ın bu maçta sakatlanmasına neden izin verildiğine halen cevap aramaktadır. En önemlisi ise Gümüşhanespor ile Gümüşhane’de oynadığımız Play-Off yarı final maçında tecrübeli oyuncumuz Mehmet Çakır’ın teknik heyet kararıyla neden oynatılmadığı, söz konusu maçta oynamak istediğini teknik ekibe ileten savunma oyuncumuz İbrahim Kaş’ın kadroya alınmaması başka bir muammadır. Hatta futbolcularımızın birçoğu Gümüşhanespor kadrosunu gördüklerinde şaşkınlıklarını gizleyememişlerdir. Sezon sonu yaklaşırken Ziya Doğan’ın Kastamonu’ya kendi getirdiği futbolcular dahi kendisinden duydukları hakaretler nedeniyle isyan etme noktasına gelmiş, yönetim kurulumuzun telkinleriyle sabredip sezon sonunu getirmişlerdir. İlk devrenin 19 puanla tamamlanmasında da Ziya Doğan’ın futbolcuları aşağılayan ifadelerinin payı büyük olmuştur. Çalıştığı süre zarfında başarı için kendisine tüm imkanları sunduğumuz Ziya Doğan’ın Gümüşhanespor maçını kendi hataları nedeniyle kaybetmenin hezeyanı ile Kastamonu’yu ve Kastamonuspor 1966’yı karalama çabası gülünçtür, kendini aklama çırpınışıdır.
Trabzon basının iddialarını ’flaş’ görmediğini dile getiren Ziya Doğan, bu ifadeyle ilerleyen günlerde Gümüşhanespor’un başına geçmesinin normal olduğunu mu ima etmektedir? Bunu Türkiye ve Kastamonu spor kamuoyu en iyi şekilde tahlil edecektir. Yönetimimiz, 4 değil 14 yılda sözleşmesi olsa kimsenin bu kulübe zarar vermesine müsaade etmeyecektir. Kastamonuspor 1966 Süper Lig hedefinden asla vazgeçmeyecek, bu kapsamda çalışmalarına kararlılıkla devam edecektir. Bu nedenle kişilerin kulübümüz üzerinden kendilerine prim kazandırma adına yarattıkları spekülasyonlara ayıracak zamanımız yoktur. Türkiye ve Kastamonu spor kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
"24 Mayıs 2017 tarihinde karşılıklı anlaşarak yollarımızı ayırdığımız eski teknik direktör Ziya Doğan’ın 29 Mayıs 2017 tarihinde kendine ait internet sitesi üzerinden yaptığı mesnetsiz ve yanlış açıklamalarını üzüntüyle karşıladık. Ziya Doğan ile olan sözleşmemizi karşılıklı anlaşarak fesih ettiğimizi 25 Mayıs 2017 tarihinde, kendisinin okuyup onayladığı bir basın açıklamasıyla Kastamonu spor kamuoyuna duyurduk. Aradan bir hafta geçtikten sonra helalleşerek ve güzellikle ayrıldığımız Ziya Doğan’ın, Kastamonu ve kulübümüzle hiç alakası olmayan Trabzon’da yayın yapan bir internet sitesinin ’Ziya Doğan Gümüşhane Yolunda’ başlıklı haberini bahane ederek, Kastamonu’yu ve kulübümüzü rencide edici ifadeler kullanması kabul edilebilir değildir. Devre arasında yaptığımız transferlerin sadece ve sadece Ziya Doğan’ın adı için Kastamonu’ya geldiğini söylemek, her zaman hedefi şampiyonluk olan kulübümüzün sunduğu imkan ve kaynakları görmezden gelmek, büyük bir nankörlük. Ayrıca Kastamonuspor 1966 camiasını küçümsemektir. Devre arasında teknik heyetin ısrarıyla bazı düşük maliyetli transferler yapıldığı doğru olsa da kulübümüzün bu transferlerden ne kadar faydalandığı, bu transferlerden bazılarının kulübümüze ne kadar katkı sağladığı spor kamuoyunca yakından bilinmektedir. Ziya Doğan’ın transfer döneminde yurt dışında kardeşi ve yardımcısı Tacettin Doğan’a yaptırdığı oyuncu gözlemleri, bu oyuncuların Türkiye getirilip, geri gönderilmesi bile kulübümüze önemli bir külfet yüklemiş, bu isimlerden kadroya alınanlar Ziya Doğan tarafından oynatılmamıştır. Kulübümüz devre arasında Ziya Doğan’a hiçbir kulübün tanımadığı imkanı tanımış, devre arasında takım 21 gün kampa alınmıştır. Kastamonuspor 1966’nın sezonun ikinci yarısında gösterdiği başarıda baş aktör olan ve genellikle ilk 11’de forma giyen isimlerin ödemeleri ise ligin üstünde tutulmuştur. Bu nedenledir ki yönetimimiz hiçbir hesap gözetmeksizin
Türk futbolunun önemli bir değeri olarak gördüğü Ziya Doğan’ı 5. haftada takımın başına getirmiştir. Devre arasında yapılan maliyetli ve kaliteli transferlerde küme de kalmak için yapılmamıştır. Doğan’da spor kamuoyuna yaptığı her açıklamasında Play-Off’un ve 1. Lig’in gizli hedefleri olduğunu beyan etmiştir, kayıtlarda mevcuttur. Ziya Doğan’ın söylediğinin aksine Doğan’ın devre arasında göndermek istediği ancak Kulüp Başkanımız Metehan Babaş’ın bizzat kalması yönünde karar ortaya koyduğu futbolcularımız; Yaşar Çetin ve Oğuz Özden, takımımızın Play-Off yarı finali oynamasında önemli rol üstlenmiştir. Kulübümüzün her zaman destekçisi olan bu kulübümüzü küllerinden yeniden yaratan Belediye Başkanımız Tahsin Babaş’ın bilgisi dışında ne futbolcularımıza ne de teknik heyetimize vaatte bulunulmamıştır. Değerli belediye başkanımız Tahsin Babaş’ın şampiyonluk primiyle ilgili vaadi teknik heyetimizin ısrarı üzerine sezon ortasında, ek bir protokole dökülerek resmiyet bağlanmıştır. Belediye Başkanımız Tahsin Babaş’ın tüm iyi niyet ve çabalarını böylesi ucuz ifadelerle gölgelemeye çalışmak kimsenin haddine değildir.
Şu da bir gerçektir ki, kulübümüzün teknik ekibe ve tek bir futbolcusuna maç başı ayrıca prim borcu bulunmamaktadır. Kastamonuspor 1966 futbolcularına sezon başında taahhüt ettiği rakamların çok üstünde prim ödemesi yapmış, emeklerini hiçbir zaman karşılıksız bırakmamıştır. Yönetimiz ’kol kırılır yen içeride kalır’ düsturundan hareketle Ziya Doğan ve ekibinin her türlü isteğini sualsiz kabul etmiş, tüm kaprislere göz yummuş, tüm imkanları kendisi için seferber etmiştir. Teknik heyetin hatalı deplasman seyahatleri nedeniyle kulübün zararı sineye çekilmiş, takımımız deplasmanlara istenildiğinde hava yolu ile götürülmüş, istenildiğinde ise en lüks otellerde kampa alınmıştır. Ziya Doğan’ın özel şahsi işleri nedeniyle Play-Off çeyrek final turunda takımımızın bir gece İstanbul’da konaklamasına oradan da tekrar havayoluyla Hatay’a gitmesine bile tahammül edilmiş, sadece başarı beklenmiştir. Hatayspor’un rövanş maçı için Kastamonu’ya otobüsle gelmesi Kastamonuspor 1966’nın ne büyük zorluklara göğüs gerdiğinin en açık ispatıdır. Hedefe giden kulüpler bu yolda her zaman çeşitli engeller ve sorunlarla karşılaşabilir.
Tokatspor ve Hatayspor maçlarında puan kaybedilmesini maçın seyircisiz olmasına bağlayan bir teknik ekip görevini layıkıyla yaptığını nasıl iddia edebilir? Bunun tek bir adı vardır, o da algı değiştirmektir. Kastamonuspor 1966’yı yakından takip eden spor kamuoyu iddiasız Kayseri Erciyesspor maçında takımın önemli isimlerinin neden riske edildiğine, başarılı savunma oyuncumuz Erkan Sekman’ın bu maçta sakatlanmasına neden izin verildiğine halen cevap aramaktadır. En önemlisi ise Gümüşhanespor ile Gümüşhane’de oynadığımız Play-Off yarı final maçında tecrübeli oyuncumuz Mehmet Çakır’ın teknik heyet kararıyla neden oynatılmadığı, söz konusu maçta oynamak istediğini teknik ekibe ileten savunma oyuncumuz İbrahim Kaş’ın kadroya alınmaması başka bir muammadır. Hatta futbolcularımızın birçoğu Gümüşhanespor kadrosunu gördüklerinde şaşkınlıklarını gizleyememişlerdir. Sezon sonu yaklaşırken Ziya Doğan’ın Kastamonu’ya kendi getirdiği futbolcular dahi kendisinden duydukları hakaretler nedeniyle isyan etme noktasına gelmiş, yönetim kurulumuzun telkinleriyle sabredip sezon sonunu getirmişlerdir. İlk devrenin 19 puanla tamamlanmasında da Ziya Doğan’ın futbolcuları aşağılayan ifadelerinin payı büyük olmuştur. Çalıştığı süre zarfında başarı için kendisine tüm imkanları sunduğumuz Ziya Doğan’ın Gümüşhanespor maçını kendi hataları nedeniyle kaybetmenin hezeyanı ile Kastamonu’yu ve Kastamonuspor 1966’yı karalama çabası gülünçtür, kendini aklama çırpınışıdır.
Trabzon basının iddialarını ’flaş’ görmediğini dile getiren Ziya Doğan, bu ifadeyle ilerleyen günlerde Gümüşhanespor’un başına geçmesinin normal olduğunu mu ima etmektedir? Bunu Türkiye ve Kastamonu spor kamuoyu en iyi şekilde tahlil edecektir. Yönetimimiz, 4 değil 14 yılda sözleşmesi olsa kimsenin bu kulübe zarar vermesine müsaade etmeyecektir. Kastamonuspor 1966 Süper Lig hedefinden asla vazgeçmeyecek, bu kapsamda çalışmalarına kararlılıkla devam edecektir. Bu nedenle kişilerin kulübümüz üzerinden kendilerine prim kazandırma adına yarattıkları spekülasyonlara ayıracak zamanımız yoktur. Türkiye ve Kastamonu spor kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Kaynak: İHA