Galatasaray'dan İhraç Açıklaması
Galatasaray, Hakan Şükür ve Arif Erdem’in kulüpten ihraç edilmelerinin aidat ile ilgili olmadığını açıkladı.
Sarı-kırmızılı yönetim, Hakan Şükür ve Arif Erdem’in ihracının ardından yapılan eleştiriler üzerine bir açıklama yaptı. Kulübün internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:
"Tüzüğümüz gereğince Galatasaray Spor Kulübü’nde disiplinle ilgili ihraç kararları Disiplin Kurulu ve Yönetim Kurulu’nun kararıyla gerçekleşir. Süreç, Genel Kurulun bu kararları tasdik etmesiyle tamamlanır.
Bazıları diyor ki, “Başkan ve Yönetim Kurulu, aidatını ödemeyen üyelerle ilgili tüzük maddesinden yararlanarak, söz konusu isimleri ihraç edebilir ve bu kriz hiç yaşanmazdı.”
Bu teknik olarak doğru olmakla birlikte bizim Yönetim Kurulu olarak bunu kabul edebilmemiz mümkün değildi. Şayet bunu yapsaydık FETÖ/PDY yapılanmasıyla bağlantısı olan yedi ismi aidat yüzünden atmış olurduk. Biz, bunların hak ettikleri gerekçe ile atılmalarını arzu ettiğimiz için Genel Kurulun önüne getirdik.
Genel Kurul öncesinde de Arif Erdem’in ihraç edilmesiyle ilgili Disiplin Kurulu kararı 16 Eylül 2016 tarihinde Yönetim Kurulu gündemine geldi ve oybirliğiyle onaylandı.
Keza Hakan Şükür’ün ihraç edilmesiyle ilgili Disiplin Kurulu kararı da 30 Eylül 2016 tarihinde Yönetim Kurulu gündemine geldi ve yine aynı şekilde oybirliğiyle onaylandı.
Bakın; Disiplin Kurulumuzun hazırladığı dosya burada. Deliller son derece net. Özellikle yurtdışına kaçan Hakan Şükür ve Arif Erdem’in hâlâ bu hain yapılanmaya destek verdikleri ortada... Ne 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminden, ne de şehit olan, yaralanan sivil vatandaşlardan vicdani bir ders çıkartabilmiş, pişmanlık gösterebilmiş bile değiller. Her iki isim de halen ve alenen bu hain yapıya desteklerini sürdürmektedirler.
Genel Kurul, FETÖ/PDY yapılanmasının parçası oldukları gerekçesiyle önlerine gelen yedi ismin beşinin ihracına ilişkin Disiplin Kurulu ve Yönetim Kurulu’nun oybirliğiyle aldığı kararları tasdik etti. Ama söz konusu Hakan Şükür ve Arif Erdem olunca, geçmişte yaşanan sportif başarılar sebebiyle bazı üyelerimiz duygusal davrandı. Bir bölümü de salondaki provokatif bazı konuşmacıların etkisinde kaldı. Bunun neticesinde de bu iki ihraç onaylanmadı.
Galatasaray Başkanlığı yeri geldiğinde sorumluluk üstlenme, risk alma makamıdır. Ben bu kara gölgenin camiamızın üzerine düşmemesi için Pazar günü Yönetim Kurulu’nu olağanüstü toplantıya çağırdım ve her iki ismi de FETÖ/PDY yapılanmasının parçası oldukları gerekçesiyle ve bunu açık açık bir kez daha Yönetim Kurulu kararına yazarak kesin olarak ihraç ettik.
Birileri çıkıp “Yönetim olarak Genel Kurul iradesini tanımıyor musunuz” diyebilir. Bizler, camiamız ve 25 milyon Galatasaraylı adına doğru neyse onu yapıyoruz. Bizim bu konuda camiamıza ve Genel Kurulumuza veremeyeceğimiz bir cevabımız yoktur ve ilk Olağan Genel Kurul’da da konu tüm boyutlarıyla ele alınacaktır.
Galatasaray Tüzüğü’nün ‘temel hükümler’ bölümünün ilk maddeleri arasında “Vatansever Atatürk gençleri yetiştirmek” ifadesi yer alır. Bizler, bu maddeye ihanet içinde olamayız. Olamayacağımızı da bu iki ismin ihracında sorumluluk üstlenerek tüm kamuoyuna gösterdiğimize inanıyorum."
"Tüzüğümüz gereğince Galatasaray Spor Kulübü’nde disiplinle ilgili ihraç kararları Disiplin Kurulu ve Yönetim Kurulu’nun kararıyla gerçekleşir. Süreç, Genel Kurulun bu kararları tasdik etmesiyle tamamlanır.
Bazıları diyor ki, “Başkan ve Yönetim Kurulu, aidatını ödemeyen üyelerle ilgili tüzük maddesinden yararlanarak, söz konusu isimleri ihraç edebilir ve bu kriz hiç yaşanmazdı.”
Bu teknik olarak doğru olmakla birlikte bizim Yönetim Kurulu olarak bunu kabul edebilmemiz mümkün değildi. Şayet bunu yapsaydık FETÖ/PDY yapılanmasıyla bağlantısı olan yedi ismi aidat yüzünden atmış olurduk. Biz, bunların hak ettikleri gerekçe ile atılmalarını arzu ettiğimiz için Genel Kurulun önüne getirdik.
Genel Kurul öncesinde de Arif Erdem’in ihraç edilmesiyle ilgili Disiplin Kurulu kararı 16 Eylül 2016 tarihinde Yönetim Kurulu gündemine geldi ve oybirliğiyle onaylandı.
Keza Hakan Şükür’ün ihraç edilmesiyle ilgili Disiplin Kurulu kararı da 30 Eylül 2016 tarihinde Yönetim Kurulu gündemine geldi ve yine aynı şekilde oybirliğiyle onaylandı.
Bakın; Disiplin Kurulumuzun hazırladığı dosya burada. Deliller son derece net. Özellikle yurtdışına kaçan Hakan Şükür ve Arif Erdem’in hâlâ bu hain yapılanmaya destek verdikleri ortada... Ne 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminden, ne de şehit olan, yaralanan sivil vatandaşlardan vicdani bir ders çıkartabilmiş, pişmanlık gösterebilmiş bile değiller. Her iki isim de halen ve alenen bu hain yapıya desteklerini sürdürmektedirler.
Genel Kurul, FETÖ/PDY yapılanmasının parçası oldukları gerekçesiyle önlerine gelen yedi ismin beşinin ihracına ilişkin Disiplin Kurulu ve Yönetim Kurulu’nun oybirliğiyle aldığı kararları tasdik etti. Ama söz konusu Hakan Şükür ve Arif Erdem olunca, geçmişte yaşanan sportif başarılar sebebiyle bazı üyelerimiz duygusal davrandı. Bir bölümü de salondaki provokatif bazı konuşmacıların etkisinde kaldı. Bunun neticesinde de bu iki ihraç onaylanmadı.
Galatasaray Başkanlığı yeri geldiğinde sorumluluk üstlenme, risk alma makamıdır. Ben bu kara gölgenin camiamızın üzerine düşmemesi için Pazar günü Yönetim Kurulu’nu olağanüstü toplantıya çağırdım ve her iki ismi de FETÖ/PDY yapılanmasının parçası oldukları gerekçesiyle ve bunu açık açık bir kez daha Yönetim Kurulu kararına yazarak kesin olarak ihraç ettik.
Birileri çıkıp “Yönetim olarak Genel Kurul iradesini tanımıyor musunuz” diyebilir. Bizler, camiamız ve 25 milyon Galatasaraylı adına doğru neyse onu yapıyoruz. Bizim bu konuda camiamıza ve Genel Kurulumuza veremeyeceğimiz bir cevabımız yoktur ve ilk Olağan Genel Kurul’da da konu tüm boyutlarıyla ele alınacaktır.
Galatasaray Tüzüğü’nün ‘temel hükümler’ bölümünün ilk maddeleri arasında “Vatansever Atatürk gençleri yetiştirmek” ifadesi yer alır. Bizler, bu maddeye ihanet içinde olamayız. Olamayacağımızı da bu iki ismin ihracında sorumluluk üstlenerek tüm kamuoyuna gösterdiğimize inanıyorum."
Kaynak: İHA