Celalettin Çakıcı Açıklaması 'Aykut Kocaman Bizim Değerimizdir'
Atiker Konyaspor Asbaşkanı Celalettin Çakıcı, Aykut Kocaman’ın kendileri için çok önemli bir değer olduğunu söyleyerek, "Böyle adaletli bir hocamız olduğu için şanslıyız" dedi.
Spor Toto Süper Lig’de ilk 4 için mücadele eden, Ziraat Türkiye Kupası’nda da çeyrek finale yükselen Atiker Konyaspor’da, Asbaşkan Celalettin Çakıcı, İHA’nın sorularını yanıtladı. Ziraat Türkiye Kupası’nda hedeflerinin final olduğunu söyleyen Çakıcı, çektikleri kuraya göre yollarının açık olduğunu da ifade etti.
"Centilmence geçecektir"
Ziraat Türkiye Kupası Çeyrek Finali’nde Sivasspor ile eşleşmelerini değerlendiren Çakıcı, "Çeyrek finaldeki 8 takımın hepsine saygı duyuyoruz. Hangisi olursa olsun, hedefli bir takımsak, finale gidip kupayı kaldırmak istiyorsak, illa ki birileriyle bir yerlerde karşılaşacaktık. Diğer tarafından baktığımız zaman Sivasspor ile karşılaşıyoruz. Sivasspor geçtiğimiz yıllarda lige damga vuran, camiasıyla, yönetimiyle, başındaki teknik adamıyla büyük bir camia. Her ne kadar 1. Lig’de olsalar da kafaya oynayan bir takım. Kendilerine başarılar diliyorum. Umarım önümüzdeki sene onları tekrar Süper Lig’de görürüz. Bizim Sivasspor ile dostluğumuz ayrıdır. Kayserispor, Sivasspor... Bu takımlarla sürekli olarak iletişim halindeyiz. Ben Sivasspor’u çekmekten dolayı mutluyum. Onları Konya’da misafir edeceğiz. Ben inanıyorum ki sahada futbolcuların mücadele ettiği, hak edenin kazandığı bir maç oynayacağız bu seride. Ve turu hak eden takım geçecek" ifadelerini kullandı.
"Çok değerli ve önemli bir kupa"
Turu geçmeleri halinde Kasımpaşa - Çaykur Rizespor maçının galibi ile yarı finalde mücadele edeceklerini hatırlatan Çakıcı, "Rakiplerimizin de son haftalarına bakıldığında, Kasımpaşa’nın bir çıkışı var. Çaykur Rizespor devre arasında iyi transferler yaptı. Kolay maç olmayacak. Başakşehir ve Fenerbahçe takımlarından herhangi biriyle finalde tek maç üstünden oynamanın bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Çünkü ciddi transferler yaptılar. Bakıldığında Başakşehir ve Fenerbahçe hemen hemen bütçemizin 5 katı büyük. Sahada denk mücadele etmek için iki maç bizi zorlayabilirdi. Ama finalde tek maç usulü karşılaşacağız. Bizim yolumuz bir tık daha açık görünüyor. İnşallah hem çeyrek final hem yarı final, sakatlığın olmadığı, futbolun dış etkenlerinin sahada olmadığı maçlar olur. Ziraat Türkiye Kupası dediğimiz zaman, sponsorun emeklerini kenara itmeden hem rakiplere hem de kupanın duruşuna saygı duymamız gerektiğini düşünüyorum. Bütün camialar şampiyonluktan sonra müzelerinde şu kadar kupa olduğunu söylüyorlarsa, çok değerli ve önemli bir kupadır. Ben özellikle Ziraat Türkiye Kupası’nı bu hale getiren Türkiye Futbol Federasyonu Yönetimine sponsorlara yayın ekibine çok teşekkür ediyorum. 140’tan fazla maç, karda kışta inanılmaz bir emek. Hepsine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
"En büyük transferimiz, borcumuzun olmaması"
Geçen yıla oranla performanslarının daha düşük olduğu konusuna katılmadığını ifade eden Çakıcı, "Geçen yıl bu hafta 32 puan toplamıştık. Bu yıl bu hafta 27 puandayız. 5 Puanlık bir fark var arada. 15 maçımız kaldı, 8’ini içeride oynayacağız. Bu 8 maç ligde denk mücadele verdiğimiz, alt sıralarda üst sıralardaki takımlarla. Özellikle 3 büyük takımla İstanbul’da oynayacağız maçlarımızı. Çünkü fikstürü elinize aldığınız zaman, yazarken orayı bir sürprize ayırırsınız. Oradan puan beklemeden hareket edersiniz. Her ne kadar geçen yıl 66 puan toplamış olsak da bu yıl hem lige başlamamız, Avrupa Ligi’nde mücadele vermemiz, ardından Ziraat Türkiye Kupası’nda çeyrek finale çıkmamız... Ligde 5 puan geride olmak inanın bizi etkilemiyor. Biz hala hem teknik heyetimizi hem takımımızı başarılı buluyoruz. Konyaspor’un muhteşem taraftarı da bunun farkında ve bilincinde. Bir de şunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Biz yaklaşık 2-3 transferle sezonu bitiriyoruz. Bu çok önemli bir durum. Bu paraların transferlerin devre aralarında çarçur edildiği ve birçok oyuncunun da oynamadan devre arasında başka kulübe gittiği bir ligin içerisinde biz borçsuz bir şekilde hem takımımızın maç başlarını hem peşinatlarını hem primlerini terleri kurumadan ertesi gün verebiliyorsak, bana göre bir kulübün en büyük transferi budur. Bunu da dönem dönem Aykut Hoca da dile getiriyor" açıklamasını yaptı.
"Önümüz açık inşallah"
Çakıcı, kulübün borçsuz olmasının önemine dikkat çekerek, "Bu Türk futbolunda çok önemli. Çünkü geçtiğimiz yıllarda bununla ilgili federasyon tarafından belirli sert kararlar alınacağı söylendi. Ama henüz o sıkılığı göremiyoruz. Bizimle denk takımların 200 milyon civarında borçları var. Zaten 3 büyüklerin inanılmaz büyük borçları olduğunu görüyoruz. Onu da dengeli hale getirmek gerekiyor. Biz eğer altyapımızdan futbolcu çıkarmaya çalışıyorsak, getirdiğimiz futbolcuları en maksimum seviyeye taşımak istiyorsak, bunun bir mükafatı olması gerekir diye düşünüyorum. 20 maçta 2 kırmızı kart gördük. Biri gol sevincinden dolayı, bir tanesi de takım kaptanı takımını savundu diye. Centilmen bir takımız, saha içerisinde mücadele eden bir takımız. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş’a karşı 5-1’lik bir mağlubiyet aldık. İnanılmaz bir baskı vardı tribünlerde. Birkaç hakem hatası vardı. Onlara hiç değinmeyeceğim. Ama biz maçtan sonra başkanımız ve yönetim kurulu olarak soyunma odasına girip futbolcularımızı alkışladık. Bunun sebebi şuydu; futbolu çirkinleştirme adına hiçbir şey yapmadılar. 4 gol yedik, hala top çevirmeye devam ettiler. Gelen seyirciye güzel şeyler aktarma adına ellerinden geleni yaptılar. Ben futbolcu arkadaşlarımızın geçtiğimiz yıl ve bu yıl verdikleri mücadeleden dolayı, 25 kişilik kadromuzun hepsini tebrik ediyorum. Önümüz açık inşallah" diye konuştu.
"Aykut Kocaman’ın, Fenerbahçe ile anılması çok normal"
Son dönemde Aykut Kocaman’ın, Fenerbahçe’ye döneceği dedikodularının ortaya atılması üzerine de konuşan Celalettin Çakıcı, "Aykut Kocaman, Türk Futbolu için inanılmaz bir değer. Türk Futbolu’nda taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanmış bir insan. Fenerbahçe de büyük bir camia. Fenerbahçe’de teknik adam olarak yaptıkları, gelmiş geçmiş teknik direktörler arasında başta diye düşünüyorum. Ve çok zor günlerde Fenerbahçe taraftarına inanılmaz destek olmuş, 3 Temmuz süreci ve sonrasında destek olmuş bir şahsiyet. Fenerbahçe’nin kötü gittiği durumlarda Aykut Kocaman’ın isminin Fenerbahçe ile anılması kadar normal bir şey yok. Fatih Terim’in Galatasaray ile anılması, Şenol Güneş’in Trabzonspor ile anılması gibi normaldir. Farkındaysanız bu tür şeyler Fenerbahçe kaybettiğinde yukarı çıkıyor. Kazandığı zamanlarda herkes geri çekiliyor. 31 Mayıs 2018’e kadar hocamızla sözleşmemiz var. Hocamız hem takımımızı hem şehrimizi seviyor. Yönetim ile uyum içerisinde. Bizim taraftarımızın, hocamıza karşı inanılmaz bir sevgisi var. Bütün maçlarda bunu gösteriyorlar. Takım inanılmaz saygı gösteriyor. Adaletli bir hocaya sahibiz. 25 kişilik kadroda kim hak ediyorsa sahaya onu çıkarıp onu oynatıyor. Bundan dolayı da bütün takım hazır halde bekliyor. Kupada biz, 6-7 bekleyen arkadaşımızla mücadele ettik. Turu geçtik. Şimdi de yine kupada da hocamızın takdiri ile yolumuza devam edeceğiz. Biz bir takım havasında ilerlemek istiyoruz. Dediğim gibi bizim en büyük transferimiz hiçbir futbolcumuza borcumuzun olmaması. 2011 yılında Ahmet Şan bu kulübü 26 Milyon Dolar ile devraldı. Bugün 2017’ye geldik. Ben de geçtiğimiz yıl Ahmet Şan ile çalışma imkanı buldum. Ahmet Şan’ın kattıkları, katmaya çalıştıkları bu geldiğimiz noktada başarıya endeksli bütün borçları ödemiş olması... Bugün içinde borçsuz bir kulüp olmamızın mimarı başta Ahmet Şan, sonrasında teknik heyetimiz ve futbolculardır" diyerek sözlerini noktaladı.
"Centilmence geçecektir"
Ziraat Türkiye Kupası Çeyrek Finali’nde Sivasspor ile eşleşmelerini değerlendiren Çakıcı, "Çeyrek finaldeki 8 takımın hepsine saygı duyuyoruz. Hangisi olursa olsun, hedefli bir takımsak, finale gidip kupayı kaldırmak istiyorsak, illa ki birileriyle bir yerlerde karşılaşacaktık. Diğer tarafından baktığımız zaman Sivasspor ile karşılaşıyoruz. Sivasspor geçtiğimiz yıllarda lige damga vuran, camiasıyla, yönetimiyle, başındaki teknik adamıyla büyük bir camia. Her ne kadar 1. Lig’de olsalar da kafaya oynayan bir takım. Kendilerine başarılar diliyorum. Umarım önümüzdeki sene onları tekrar Süper Lig’de görürüz. Bizim Sivasspor ile dostluğumuz ayrıdır. Kayserispor, Sivasspor... Bu takımlarla sürekli olarak iletişim halindeyiz. Ben Sivasspor’u çekmekten dolayı mutluyum. Onları Konya’da misafir edeceğiz. Ben inanıyorum ki sahada futbolcuların mücadele ettiği, hak edenin kazandığı bir maç oynayacağız bu seride. Ve turu hak eden takım geçecek" ifadelerini kullandı.
"Çok değerli ve önemli bir kupa"
Turu geçmeleri halinde Kasımpaşa - Çaykur Rizespor maçının galibi ile yarı finalde mücadele edeceklerini hatırlatan Çakıcı, "Rakiplerimizin de son haftalarına bakıldığında, Kasımpaşa’nın bir çıkışı var. Çaykur Rizespor devre arasında iyi transferler yaptı. Kolay maç olmayacak. Başakşehir ve Fenerbahçe takımlarından herhangi biriyle finalde tek maç üstünden oynamanın bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Çünkü ciddi transferler yaptılar. Bakıldığında Başakşehir ve Fenerbahçe hemen hemen bütçemizin 5 katı büyük. Sahada denk mücadele etmek için iki maç bizi zorlayabilirdi. Ama finalde tek maç usulü karşılaşacağız. Bizim yolumuz bir tık daha açık görünüyor. İnşallah hem çeyrek final hem yarı final, sakatlığın olmadığı, futbolun dış etkenlerinin sahada olmadığı maçlar olur. Ziraat Türkiye Kupası dediğimiz zaman, sponsorun emeklerini kenara itmeden hem rakiplere hem de kupanın duruşuna saygı duymamız gerektiğini düşünüyorum. Bütün camialar şampiyonluktan sonra müzelerinde şu kadar kupa olduğunu söylüyorlarsa, çok değerli ve önemli bir kupadır. Ben özellikle Ziraat Türkiye Kupası’nı bu hale getiren Türkiye Futbol Federasyonu Yönetimine sponsorlara yayın ekibine çok teşekkür ediyorum. 140’tan fazla maç, karda kışta inanılmaz bir emek. Hepsine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
"En büyük transferimiz, borcumuzun olmaması"
Geçen yıla oranla performanslarının daha düşük olduğu konusuna katılmadığını ifade eden Çakıcı, "Geçen yıl bu hafta 32 puan toplamıştık. Bu yıl bu hafta 27 puandayız. 5 Puanlık bir fark var arada. 15 maçımız kaldı, 8’ini içeride oynayacağız. Bu 8 maç ligde denk mücadele verdiğimiz, alt sıralarda üst sıralardaki takımlarla. Özellikle 3 büyük takımla İstanbul’da oynayacağız maçlarımızı. Çünkü fikstürü elinize aldığınız zaman, yazarken orayı bir sürprize ayırırsınız. Oradan puan beklemeden hareket edersiniz. Her ne kadar geçen yıl 66 puan toplamış olsak da bu yıl hem lige başlamamız, Avrupa Ligi’nde mücadele vermemiz, ardından Ziraat Türkiye Kupası’nda çeyrek finale çıkmamız... Ligde 5 puan geride olmak inanın bizi etkilemiyor. Biz hala hem teknik heyetimizi hem takımımızı başarılı buluyoruz. Konyaspor’un muhteşem taraftarı da bunun farkında ve bilincinde. Bir de şunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Biz yaklaşık 2-3 transferle sezonu bitiriyoruz. Bu çok önemli bir durum. Bu paraların transferlerin devre aralarında çarçur edildiği ve birçok oyuncunun da oynamadan devre arasında başka kulübe gittiği bir ligin içerisinde biz borçsuz bir şekilde hem takımımızın maç başlarını hem peşinatlarını hem primlerini terleri kurumadan ertesi gün verebiliyorsak, bana göre bir kulübün en büyük transferi budur. Bunu da dönem dönem Aykut Hoca da dile getiriyor" açıklamasını yaptı.
"Önümüz açık inşallah"
Çakıcı, kulübün borçsuz olmasının önemine dikkat çekerek, "Bu Türk futbolunda çok önemli. Çünkü geçtiğimiz yıllarda bununla ilgili federasyon tarafından belirli sert kararlar alınacağı söylendi. Ama henüz o sıkılığı göremiyoruz. Bizimle denk takımların 200 milyon civarında borçları var. Zaten 3 büyüklerin inanılmaz büyük borçları olduğunu görüyoruz. Onu da dengeli hale getirmek gerekiyor. Biz eğer altyapımızdan futbolcu çıkarmaya çalışıyorsak, getirdiğimiz futbolcuları en maksimum seviyeye taşımak istiyorsak, bunun bir mükafatı olması gerekir diye düşünüyorum. 20 maçta 2 kırmızı kart gördük. Biri gol sevincinden dolayı, bir tanesi de takım kaptanı takımını savundu diye. Centilmen bir takımız, saha içerisinde mücadele eden bir takımız. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş’a karşı 5-1’lik bir mağlubiyet aldık. İnanılmaz bir baskı vardı tribünlerde. Birkaç hakem hatası vardı. Onlara hiç değinmeyeceğim. Ama biz maçtan sonra başkanımız ve yönetim kurulu olarak soyunma odasına girip futbolcularımızı alkışladık. Bunun sebebi şuydu; futbolu çirkinleştirme adına hiçbir şey yapmadılar. 4 gol yedik, hala top çevirmeye devam ettiler. Gelen seyirciye güzel şeyler aktarma adına ellerinden geleni yaptılar. Ben futbolcu arkadaşlarımızın geçtiğimiz yıl ve bu yıl verdikleri mücadeleden dolayı, 25 kişilik kadromuzun hepsini tebrik ediyorum. Önümüz açık inşallah" diye konuştu.
"Aykut Kocaman’ın, Fenerbahçe ile anılması çok normal"
Son dönemde Aykut Kocaman’ın, Fenerbahçe’ye döneceği dedikodularının ortaya atılması üzerine de konuşan Celalettin Çakıcı, "Aykut Kocaman, Türk Futbolu için inanılmaz bir değer. Türk Futbolu’nda taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanmış bir insan. Fenerbahçe de büyük bir camia. Fenerbahçe’de teknik adam olarak yaptıkları, gelmiş geçmiş teknik direktörler arasında başta diye düşünüyorum. Ve çok zor günlerde Fenerbahçe taraftarına inanılmaz destek olmuş, 3 Temmuz süreci ve sonrasında destek olmuş bir şahsiyet. Fenerbahçe’nin kötü gittiği durumlarda Aykut Kocaman’ın isminin Fenerbahçe ile anılması kadar normal bir şey yok. Fatih Terim’in Galatasaray ile anılması, Şenol Güneş’in Trabzonspor ile anılması gibi normaldir. Farkındaysanız bu tür şeyler Fenerbahçe kaybettiğinde yukarı çıkıyor. Kazandığı zamanlarda herkes geri çekiliyor. 31 Mayıs 2018’e kadar hocamızla sözleşmemiz var. Hocamız hem takımımızı hem şehrimizi seviyor. Yönetim ile uyum içerisinde. Bizim taraftarımızın, hocamıza karşı inanılmaz bir sevgisi var. Bütün maçlarda bunu gösteriyorlar. Takım inanılmaz saygı gösteriyor. Adaletli bir hocaya sahibiz. 25 kişilik kadroda kim hak ediyorsa sahaya onu çıkarıp onu oynatıyor. Bundan dolayı da bütün takım hazır halde bekliyor. Kupada biz, 6-7 bekleyen arkadaşımızla mücadele ettik. Turu geçtik. Şimdi de yine kupada da hocamızın takdiri ile yolumuza devam edeceğiz. Biz bir takım havasında ilerlemek istiyoruz. Dediğim gibi bizim en büyük transferimiz hiçbir futbolcumuza borcumuzun olmaması. 2011 yılında Ahmet Şan bu kulübü 26 Milyon Dolar ile devraldı. Bugün 2017’ye geldik. Ben de geçtiğimiz yıl Ahmet Şan ile çalışma imkanı buldum. Ahmet Şan’ın kattıkları, katmaya çalıştıkları bu geldiğimiz noktada başarıya endeksli bütün borçları ödemiş olması... Bugün içinde borçsuz bir kulüp olmamızın mimarı başta Ahmet Şan, sonrasında teknik heyetimiz ve futbolculardır" diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak: İHA