Şikede kumpas davasında kimlik tespitleri tamamlandı
Şike soruşturmasında usulsüzlükler yapıldığı iddialarına ilişkin, 108 sanık hakkında açılan davada sanıkların kimlik tespitleri tamamlandı. Duruşmada, iddianamenin kabul kararının okunmasına geçildi.
Futbolda şike soruşturmasında kumpas kurulduğu iddiasıyla haklarında dava açılan 108 sanığın yargılandığı davada sanıkların kimlik tespitleri tamamlandı.
İstanbul 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla Silivri Ceza İnfaz Kurumu Duruşma Salonunda görülen davada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, mağdurlar ve taraf avukatlarının yoklaması yapıldı.
Duruşmada, sabah saatlerinde yaşanan gerginliğin ardından, salondan çıkarılan İstanbul eski emniyet müdür yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ve gazeteci Mehmet Baransu, geri getirildi.
Tutuklu sanıkların bulunduğu bölümün hemen arkasına Jandarma görevlileri yerleştirilerek güvenlik önlemleri arttırıldı.
İddianamede yer alan müştekilerle beraber, Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği, Fenerbahçe Futbol Anonim Şirketi ve Fenerbahçe Spor Ürünleri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi adına avukatlar davaya katılma talebinde bulundu.
Sanık Ali Fuat Yılmazer, kimlik tespitinde ev adresini vermek istemeyince, eski emniyet müdürü destek vererek, “Buradaki sanıkların büyük çoğunluğu terörle mücadele etmiş kişilerdir. İlgili kanuna karşın adreslerimizi ifşa ediyorsunuz. Aleniyeti ihlal ediyorsunuz. Benim adresimi ifşa etmeyin kardeşim” dedi.
Bunun üzerine zabıt katibi, iletişim adreslerini söylemek istemeyen tutuklu sanıklar için adreslerine Silivri Cezaevi yazdı.
Mahkeme heyeti, saat 13.00 sıralarında kimlik tespitlerinin sona ermesi üzerine duruşma salonuna girdi. Yoklamaları alan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların öğle yemeği yiyeceğini duyurarak, aradan sonra duruşmaya devam edeceğini, aranın ardından iddianamenin okunacağını söyledi.
Reddi hakim talepleri reddedildi
Duruşma, verilen aranın ardından yeniden başladı.
Eski emniyet müdürü Nazmi Ardıç, söz alarak, reddi hakim talebinde bulundu. Bir kumpas iddiasıyla yargılandıklarını ileri süren Ardıç, “İddianameyi kabulünüz, tarafsızlığınıza gölge düşürecek bir sebeptir. İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, diğer suçlardan tutuklanmam, ‘Haberleşmenin gizliliğini ihlal' suçundan serbest bırakılmam yönünde karar verdi. Siz iddianameyi kabul kararınızda ‘Haberleşmenin gizliliğini ihlal' suçundan tutukluluğumun devamına karar verdiniz. Dosyayı yeterince incelemeden bu kararı verdiniz. Tarafsız olamadığınız gerekçesiyle başkan ve üyeleri hakkında reddi hakim talebinde bulunuyorum” dedi.
Tutuklu sanıklardan Muhammed Kaya da söz alarak, yeterli delil olmadığı halde iddianamenin kabul edildiği öne sürdü ve reddi hakim talebinde bulundu. Kısa bir ara vererek talebi değerlendiren mahkeme heyeti, her iki sanığın da bu taleplerin duruşmayı uzatmak amacıyla olduğunu belirterek, red isteminin oy birliğiyle geri çevrilmesine karar verdi.
İddianamenin kabul kararının okunmasına geçildi.
İstanbul 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla Silivri Ceza İnfaz Kurumu Duruşma Salonunda görülen davada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, mağdurlar ve taraf avukatlarının yoklaması yapıldı.
Duruşmada, sabah saatlerinde yaşanan gerginliğin ardından, salondan çıkarılan İstanbul eski emniyet müdür yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ve gazeteci Mehmet Baransu, geri getirildi.
Tutuklu sanıkların bulunduğu bölümün hemen arkasına Jandarma görevlileri yerleştirilerek güvenlik önlemleri arttırıldı.
İddianamede yer alan müştekilerle beraber, Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği, Fenerbahçe Futbol Anonim Şirketi ve Fenerbahçe Spor Ürünleri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi adına avukatlar davaya katılma talebinde bulundu.
Sanık Ali Fuat Yılmazer, kimlik tespitinde ev adresini vermek istemeyince, eski emniyet müdürü destek vererek, “Buradaki sanıkların büyük çoğunluğu terörle mücadele etmiş kişilerdir. İlgili kanuna karşın adreslerimizi ifşa ediyorsunuz. Aleniyeti ihlal ediyorsunuz. Benim adresimi ifşa etmeyin kardeşim” dedi.
Bunun üzerine zabıt katibi, iletişim adreslerini söylemek istemeyen tutuklu sanıklar için adreslerine Silivri Cezaevi yazdı.
Mahkeme heyeti, saat 13.00 sıralarında kimlik tespitlerinin sona ermesi üzerine duruşma salonuna girdi. Yoklamaları alan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların öğle yemeği yiyeceğini duyurarak, aradan sonra duruşmaya devam edeceğini, aranın ardından iddianamenin okunacağını söyledi.
Reddi hakim talepleri reddedildi
Duruşma, verilen aranın ardından yeniden başladı.
Eski emniyet müdürü Nazmi Ardıç, söz alarak, reddi hakim talebinde bulundu. Bir kumpas iddiasıyla yargılandıklarını ileri süren Ardıç, “İddianameyi kabulünüz, tarafsızlığınıza gölge düşürecek bir sebeptir. İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, diğer suçlardan tutuklanmam, ‘Haberleşmenin gizliliğini ihlal' suçundan serbest bırakılmam yönünde karar verdi. Siz iddianameyi kabul kararınızda ‘Haberleşmenin gizliliğini ihlal' suçundan tutukluluğumun devamına karar verdiniz. Dosyayı yeterince incelemeden bu kararı verdiniz. Tarafsız olamadığınız gerekçesiyle başkan ve üyeleri hakkında reddi hakim talebinde bulunuyorum” dedi.
Tutuklu sanıklardan Muhammed Kaya da söz alarak, yeterli delil olmadığı halde iddianamenin kabul edildiği öne sürdü ve reddi hakim talebinde bulundu. Kısa bir ara vererek talebi değerlendiren mahkeme heyeti, her iki sanığın da bu taleplerin duruşmayı uzatmak amacıyla olduğunu belirterek, red isteminin oy birliğiyle geri çevrilmesine karar verdi.
İddianamenin kabul kararının okunmasına geçildi.
Kaynak: İHA