FETÖ'nün Futbol Yapılanması Davasında İsmail Demiriz Savunma Yaptı
FETÖ’nün futbol yapılanmasına ilişkin davada savunma yapan Galatasaraylı eski futbolcu İsmail Demiriz, 2013 yılında Fetullah Gülen’i ziyarete gittiğini, bu ziyaret sonrası kendisine M.F.G. işlemeli bir gömlek hediye edildiğini söyledi.
FETÖ’nün futbol ayağına ilişkin haklarında "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Galatasaraylı eski futbolcu İsmail Demiriz ile eski milli futbolcular Arif Erdem ve Uğur Tütüneker’in yargılanmasına başlandı.
İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık İsmail Demiriz cezaevinden getirilirken, tutuksuz sanık Uğur Tütüneker ve avukatları da salonda hazır bulundu. Firari sanık Arif Erdem ise duruşmaya katılmadı. Kimlik tespitleri yapılan sanıklar, mesleklerini antrenör olarak yazdırırken, ilk olarak tutuklu sanık İsmail Demiriz’in ifadesi alındı.
Sanık Demiriz ifadesinde 1990 yılında Galatasaray’da oynamaya başladığını söyleyerek, "Her futbolcunun yaşadığı gibi benim de kötü ve düzensiz bir hayatım vardı. Müslümanım, dinimi öğrenmek istiyordum. Bu amaçla dini kitaplar okumaya başladım. Ama bunlar yetmiyordu. Çarşı esnafındakilerle tanıştım. Onların aracılığıyla 1990-1991 itibariyle evlerde düzenlenen dini sohbetlere katılmaya başladım. Bu sohbetlere kimseyi zorla götürmedim. 1991 yılında Fetullah Gülen ile tanıştım" dedi.
"Hiçbir zaman bu hareket içinde sorumluluk düzeyinde bir görev almadım"
FETÖ lideri Gülen ile tanıştıktan sonra dini bir hareket olarak düşündüğü için sohbetlere devam ettiğini kaydeden sanık Demiriz, "Hiçbir zaman bu hareket içinde sorumluluk düzeyinde bir görev almadım. Bu hareket, hizmet hareketi olarak biliniyordu. Gayrimeşru bir hareket olduğundan bilgim yoktu. 1998 yılında Sait Alpsoy ile tanıştım. Uğur Tütüneker ile Fatih’te ortak bir restoran işletiyorduk. Alpsoy zaman zaman buraya gelip giderdi. 1998 yılında kendisiyle bir konuşmamız esnasında Foça’da askerlere iman hizmeti anlattığını söylemişti. Yapı ile bağım 2013 yılına kadar devam etti. Henüz 17-25 Aralık operasyonları olmadan evvel Pensilvanya’ya Fetullah Gülen’in yanına gittim. O tarihten sonra bu yapıyla irtibatımı kestim" ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı: "Parası olanı es geçmezlerdi, şaşırdım"
Sanığın ifadesini tamamlamasının ardından, mahkeme başkanı sanığa, "Bu örgüte para yardımında bulundunuz mu?" diye sordu. Sanık Demiriz böyle bir şey olmadığını söyleyince mahkeme başkanı "Parası olan adamları es geçmezlerdi de. Ben şaşırdım" dedi.
Sanık, ev aramasında ele geçirilen 1 Amerikan doları banknotları ile ilgili soruya, "Bu paralar, Gülen veya bu yapıya mensup kişilerce verilmemiştir. Ben antrenörken zaman zaman yurt dışına gidip geliyordum. Harcamalar sırasında cebimde kalan bozuk paralar oluyor. Bu parada onlardandır, oğlumun odasındaki bir kutuda bulunmuştur. Hatta bu kutuda farklı ülkelere ait paralar da vardı" yanıtını verdi.
"Evimde bulunan gömlek Fetullah Gülen ziyaretinden hediye"
Demiriz’e, ev aramasında ele geçirilen M.F.G. işlemeli gömlek ve Fetullah Gülen’in bulunduğu fotoğraflar ile ilgili söyleyecekleri soruldu. Demiriz, "Ben 2013 yılında Gülen’i ziyaret için Pensilvanya’ya gitmiştim. Bu ziyaret sonrası, orada herkese hediyeler dağıtılıyordu. Ayıp olur diye pakette ne var açıp bakmadım. O hediyeyi eve getirdim. İçinde gömlek varmış. Diğer çamaşırların arasına koymuşum. Fotoğraf ise bir yerlerde kalmış, zaten o karelerde ben yokum" dedi.
Bank Asya’ya hiç para yatırmadığını ve Uğur Tütüneker ile işlettikleri restorana gelen Bank Asya Şube müdürünün ısrarı üzerine bu hesabı açtığını söyleyen Demiriz, örgüt içi haberleşme programlarının hiçbirini kullanmadığını söyledi.
"Ben cemaat gücüyle değil kendi emeğimle buralara geldim"
Demiriz’in ifadesinin ardından, tutuksuz sanık Uğur Tütüneker’in savunmasına geçildi. 1993 yılında Gülen cemaati ile tanıştığını belirten Tütüneker, "1998 yılına kadar sohbetlere gidip geliyordum. 1998 yılında antrenörlüğe başlayınca bağım koptu. Herhangi bir görev almadım. Kod isim kullanmadım. Ben Uğur Tütüneker’im. Bu adımla biliniyorum. Bu cemaatin gayri meşru bir amaç taşıdığını bilmiyordum. Beni tüm başkanlara sorsunlar. Şahitlerdir. Cemaat gücüyle buralara geldiğim iddia ediliyor. Ben bu noktaya kendi emeğimle geldim. Futbolculara sorabilirsiniz. Ben kimi sohbetlere götürmüşüm?" dedi.
"Soruşturmam olduğunu öğrenince takımı bırakıp geldim"
Tütüneker, Bylock, eagle gibi örgüt içi haberleşme uygulaması kullanmadığını kaydederek, "Örgüte ait yayın organlarına aboneliğim yoktu. 5-6 yıl önce Bank Asya hesabım vardı. Battığını duyunca tüm paramı çektim. Soruşturma başladığı tarihte hakkımda İsviçre’de bir futbol takımının antrenörlüğünü yapıyordum. Hakkımdaki iddiaları duyunca hemen işlemlere başladım ve Türkiye’ye geldim" ifadelerini kullandı.
Duruşma tanık ifadeleriyle devam ediyor.
İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık İsmail Demiriz cezaevinden getirilirken, tutuksuz sanık Uğur Tütüneker ve avukatları da salonda hazır bulundu. Firari sanık Arif Erdem ise duruşmaya katılmadı. Kimlik tespitleri yapılan sanıklar, mesleklerini antrenör olarak yazdırırken, ilk olarak tutuklu sanık İsmail Demiriz’in ifadesi alındı.
Sanık Demiriz ifadesinde 1990 yılında Galatasaray’da oynamaya başladığını söyleyerek, "Her futbolcunun yaşadığı gibi benim de kötü ve düzensiz bir hayatım vardı. Müslümanım, dinimi öğrenmek istiyordum. Bu amaçla dini kitaplar okumaya başladım. Ama bunlar yetmiyordu. Çarşı esnafındakilerle tanıştım. Onların aracılığıyla 1990-1991 itibariyle evlerde düzenlenen dini sohbetlere katılmaya başladım. Bu sohbetlere kimseyi zorla götürmedim. 1991 yılında Fetullah Gülen ile tanıştım" dedi.
"Hiçbir zaman bu hareket içinde sorumluluk düzeyinde bir görev almadım"
FETÖ lideri Gülen ile tanıştıktan sonra dini bir hareket olarak düşündüğü için sohbetlere devam ettiğini kaydeden sanık Demiriz, "Hiçbir zaman bu hareket içinde sorumluluk düzeyinde bir görev almadım. Bu hareket, hizmet hareketi olarak biliniyordu. Gayrimeşru bir hareket olduğundan bilgim yoktu. 1998 yılında Sait Alpsoy ile tanıştım. Uğur Tütüneker ile Fatih’te ortak bir restoran işletiyorduk. Alpsoy zaman zaman buraya gelip giderdi. 1998 yılında kendisiyle bir konuşmamız esnasında Foça’da askerlere iman hizmeti anlattığını söylemişti. Yapı ile bağım 2013 yılına kadar devam etti. Henüz 17-25 Aralık operasyonları olmadan evvel Pensilvanya’ya Fetullah Gülen’in yanına gittim. O tarihten sonra bu yapıyla irtibatımı kestim" ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı: "Parası olanı es geçmezlerdi, şaşırdım"
Sanığın ifadesini tamamlamasının ardından, mahkeme başkanı sanığa, "Bu örgüte para yardımında bulundunuz mu?" diye sordu. Sanık Demiriz böyle bir şey olmadığını söyleyince mahkeme başkanı "Parası olan adamları es geçmezlerdi de. Ben şaşırdım" dedi.
Sanık, ev aramasında ele geçirilen 1 Amerikan doları banknotları ile ilgili soruya, "Bu paralar, Gülen veya bu yapıya mensup kişilerce verilmemiştir. Ben antrenörken zaman zaman yurt dışına gidip geliyordum. Harcamalar sırasında cebimde kalan bozuk paralar oluyor. Bu parada onlardandır, oğlumun odasındaki bir kutuda bulunmuştur. Hatta bu kutuda farklı ülkelere ait paralar da vardı" yanıtını verdi.
"Evimde bulunan gömlek Fetullah Gülen ziyaretinden hediye"
Demiriz’e, ev aramasında ele geçirilen M.F.G. işlemeli gömlek ve Fetullah Gülen’in bulunduğu fotoğraflar ile ilgili söyleyecekleri soruldu. Demiriz, "Ben 2013 yılında Gülen’i ziyaret için Pensilvanya’ya gitmiştim. Bu ziyaret sonrası, orada herkese hediyeler dağıtılıyordu. Ayıp olur diye pakette ne var açıp bakmadım. O hediyeyi eve getirdim. İçinde gömlek varmış. Diğer çamaşırların arasına koymuşum. Fotoğraf ise bir yerlerde kalmış, zaten o karelerde ben yokum" dedi.
Bank Asya’ya hiç para yatırmadığını ve Uğur Tütüneker ile işlettikleri restorana gelen Bank Asya Şube müdürünün ısrarı üzerine bu hesabı açtığını söyleyen Demiriz, örgüt içi haberleşme programlarının hiçbirini kullanmadığını söyledi.
"Ben cemaat gücüyle değil kendi emeğimle buralara geldim"
Demiriz’in ifadesinin ardından, tutuksuz sanık Uğur Tütüneker’in savunmasına geçildi. 1993 yılında Gülen cemaati ile tanıştığını belirten Tütüneker, "1998 yılına kadar sohbetlere gidip geliyordum. 1998 yılında antrenörlüğe başlayınca bağım koptu. Herhangi bir görev almadım. Kod isim kullanmadım. Ben Uğur Tütüneker’im. Bu adımla biliniyorum. Bu cemaatin gayri meşru bir amaç taşıdığını bilmiyordum. Beni tüm başkanlara sorsunlar. Şahitlerdir. Cemaat gücüyle buralara geldiğim iddia ediliyor. Ben bu noktaya kendi emeğimle geldim. Futbolculara sorabilirsiniz. Ben kimi sohbetlere götürmüşüm?" dedi.
"Soruşturmam olduğunu öğrenince takımı bırakıp geldim"
Tütüneker, Bylock, eagle gibi örgüt içi haberleşme uygulaması kullanmadığını kaydederek, "Örgüte ait yayın organlarına aboneliğim yoktu. 5-6 yıl önce Bank Asya hesabım vardı. Battığını duyunca tüm paramı çektim. Soruşturma başladığı tarihte hakkımda İsviçre’de bir futbol takımının antrenörlüğünü yapıyordum. Hakkımdaki iddiaları duyunca hemen işlemlere başladım ve Türkiye’ye geldim" ifadelerini kullandı.
Duruşma tanık ifadeleriyle devam ediyor.
Kaynak: İHA