'Hakeme Söylediklerimden Dolayı Üzgünüm'
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Süper Lig’in 6. haftasında deplasmanda oynadıkları Fenerbahçe derbisinde hakeme söylediği sözlerden dolayı üzgün olduğunu belirtti.
Beşiktaş Teknik Direktörü şenol Güneş, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde düzenlenen Marka ve Spor Zirvesi’ne katıldı.
Oturuma, ’Avrupa’nın yeni tarih yazanı Şenol Güneş’ sloganıyla çağrılan tecrübeli teknik adam, Fenerbahçe derbisinde hakeme gösterdiği tepkisini anlatarak, şunları kaydetti:
"Ne iş yaparsanız yapın sürekli gündemde kalmak kolay bir iş değil. Bazen emeklilik lafını kullanıyorum ama şu an öyle bir düşüncem yok. Zaman zaman hatalarım var, doğrudur. Bazen görüntülerim de gergin gözüküyor. Fenerbahçe maçında olan şeyi net olarak söylerim ama münasip dile getirmek lazım. Basit bir faulde hakemin niyetini okuyup yanlış yapıp sinirlendim. Artistlik yapılan bir hareket üzerine ne söylediğimi fark etmedim. Dediğim şeyi hatırlamıyorum. Sonra izleyince üzüldüm. Çok etkisi oldu bende. Kendime ceza veriyorum. Doğru bir şey yapmadım. Kötü bir sözdü. Çok da ceza almamı isteyenler oldu. 3-4 maç ceza almamı ve takımın kaybetmesini istediler. Bir maç ceza aldım ama takım kaybetti zaten üst üste. Ben de bu hareketimden rahatsız oldum. O duruma düştüğüm için üzgünüm."
BEŞİKTAŞ’IN ÇİN AÇILIMI
Şenol Güneş, Beşiktaş’ın sezon başında Çin’de oynadığı hazırlık maçından memnun olmadığı iddialarına da açıklık getirdi. Kararları her zaman yönetim kurullarının ve başkanın verdiğini vurgulayan Güneş, "Beşiktaş, Trabzonspor bir marka. Beşiktaş benden önce büyük başarılı işler yaptı. Yokluktan varlığa gitmek için planlar yaptı, buralara geldi. Takımını oluşturdu, ekonomisini geçmişe göre düzeltti ancak hala borçlar var. Transferi yönetimler yapar. Bir iş yerinde kararı yönetim kurulu verir. Bizim görevimiz fikirlerimizi söylemek. Yönetim fikirlerimi söyleyecek. Karşılıklı fikir alış verişi yapılır ama sonunda yönetim karar verir. Sonuçta benim beğendiğim oyuncunun parasını başkan verecek. Beğenmezsem de tartışacağım. Bu hoca-başkan tartışması mı olur? Kampı tabii ben yapacağım ama parasını başkan veriyor. Kamp olarak sıkıntıları elbette söyleyeceğim. Sonuçta bir karar alınacak ve bu kararı sahipleneceğiz. Herkesin düşündüğü olamaz. Önemli olan ortak noktada buluşmak. Orada bir kavgamız yok sadece 10 günlük bir kampın Türk takımları için orada olmayacağını söyledim" ifadelerini kullandı.
"İYİ Kİ BEŞİKTAŞ’A GELMİŞİM"
Tecrübeli teknik adam, son iki sezon şampiyonluğa taşıdığı Beşiktaş’a geldiği için mutlu olduğunu aktardı. Siyah-beyazlı taraftarın kendisini sahiplendiğini vurgulayan Güneş, "Beşiktaş’ın mütevazi yapısından, bazıları kızsa da ’efendi’ yapısından, halkın takımı olmasından dolayı buraya geldim. Şampiyon olmazsan başarısızsın algısı vardı, Allah’a şükürler olsun bunu yaptık. Camianın daha önce de düşünceleri vardı ama o zaman olmamıştı. Taraftarla yapı olarak da benzerlik gösteriyoruz. Her şey iyi gidiyor. Biz taraftarın içindeyiz. Kimseyi arkanıza almanıza gerek yok, kendisi olan yeter. Beşiktaş’a iyi ki gelmişim" açıklamasını yaptı.
Diğer takım taraftarlarından da oyunculuk dönemi dahil şahsına karşı bir olumsuzluk görmediğini anlatan Şenol Güneş, sözlerine şöyle devam etti:
"Milli takımda da rahatlıkla çalıştım. Bunu yapabilmek önemli. En büyük başarı bu. Futbol, renklerin farklılıklarından bütün oluşturmaktır. Turgay Şeren, Can Bartu, Lefter Küçükandonyadis gibi isimler sayabilirsiniz. Değerli ve saygı gören insanlar olmak gerekiyor. Trabzon’da üzülüp bana kızanlar var, Trabzonspor ile onal rekabet dolayı Fenerbahçe’de de bana kızanlar var. Kadıköy’de oturuyorum çok da rahat dolaşıyorum dışarıda. Sporun ortak dilini kullanmak lazım."
Çocukken sokakta oynadıkları futboldan büyük keyif aldığını belirten Güneş, "Messi, Neymar, Ronaldı bugün aynı şeyi yapıyor. Büyük futbolcular bunu yaptığı için keyif alıyor. Oyuncunun yeteneğiyle karakteriyle gelip gitmesi lazım. Onların ne kazandığını neden insanlar bilmek ister? Türk Milli Takımı kazanıyorsa prim alsın. Önemli olan iyi oynaması, oynanan oyunla seyirciye keyif vermesi. Bizim taraftarı memnun etmemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.
"EN KÖTÜ BİR YILIM EN İYİ YILIMA BEDELDİ"
Şenol Güneş, futbolculuğa ilk başladığı dönemle ilgili anıları ise şöyle paylaştı:
"Ben 17 yaşında Trabzonspor’da 3. kaleciydim. Oynayan kalecinin omzu çıktı, ben yine kadroda yoktum. Anormal çalışıyordum hatta bu yüzden hastalandım. Kadroya yine giremedim. Ondan sonraki yıllar devamlı oynadım. Hatta yedeğim bile olmadı. O bir yıl hayatım boyunca en iyi yılıma bedeldi. Oyunculara hep bunu anlatıyorum. Herkes acı çekerek büyümüştür. Kolay gelenler yok olup gitmiştir. Şimdiki dönem biraz farklı. Ben bir kaleci kazağını kendi paramla alıp bir yıl giyiyordum. Şimdi sponsorlar oyunculara forma giymesi için para veriyor. Hepimizde ego vardır, önemli olan onu yönetmek. Oyuncuların oyundan çıkarken gösterdiği tepkileri kendilerine isyandır. Zamanla bunları hallediyoruz. Burada zamana ihtiyaç var. Paradan, şöhretten herkesin etkilendiğini görüyorum."
A Milli Futbol Takımı’nın başındayken 2002 FIFA Dünya Kupası’nda 3. olmalarıyla ilgili de bir anısını anlatan Güneş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Japonya maçına çıkarken, sonuç ne olursa olsun oyuncularıma sahada yıkılmayın dedim. Maçı kazandık sonra Senegal’i de geçtik. Brezilya’ya yenildik bir baktık takım yerde. Hemen toparladık onları. Güney Kore maçında, Korelileri aldı oyuncularımız ve beraber tribünlere gittik. O fotoğraf UEFA’da ders olarak gösterildi. Dünya Kupası’nda 3., fair-play’de dünya birincisi olmuştuk."
Şenol Güneş, oturumun ardından Beşiktaş’ın efsaneleri Metin Tekin, Ali Gültiken ve Feyyaz Uçar ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
(Bora Akyol - Ozan Buğra Koşar/İHA)
Oturuma, ’Avrupa’nın yeni tarih yazanı Şenol Güneş’ sloganıyla çağrılan tecrübeli teknik adam, Fenerbahçe derbisinde hakeme gösterdiği tepkisini anlatarak, şunları kaydetti:
"Ne iş yaparsanız yapın sürekli gündemde kalmak kolay bir iş değil. Bazen emeklilik lafını kullanıyorum ama şu an öyle bir düşüncem yok. Zaman zaman hatalarım var, doğrudur. Bazen görüntülerim de gergin gözüküyor. Fenerbahçe maçında olan şeyi net olarak söylerim ama münasip dile getirmek lazım. Basit bir faulde hakemin niyetini okuyup yanlış yapıp sinirlendim. Artistlik yapılan bir hareket üzerine ne söylediğimi fark etmedim. Dediğim şeyi hatırlamıyorum. Sonra izleyince üzüldüm. Çok etkisi oldu bende. Kendime ceza veriyorum. Doğru bir şey yapmadım. Kötü bir sözdü. Çok da ceza almamı isteyenler oldu. 3-4 maç ceza almamı ve takımın kaybetmesini istediler. Bir maç ceza aldım ama takım kaybetti zaten üst üste. Ben de bu hareketimden rahatsız oldum. O duruma düştüğüm için üzgünüm."
BEŞİKTAŞ’IN ÇİN AÇILIMI
Şenol Güneş, Beşiktaş’ın sezon başında Çin’de oynadığı hazırlık maçından memnun olmadığı iddialarına da açıklık getirdi. Kararları her zaman yönetim kurullarının ve başkanın verdiğini vurgulayan Güneş, "Beşiktaş, Trabzonspor bir marka. Beşiktaş benden önce büyük başarılı işler yaptı. Yokluktan varlığa gitmek için planlar yaptı, buralara geldi. Takımını oluşturdu, ekonomisini geçmişe göre düzeltti ancak hala borçlar var. Transferi yönetimler yapar. Bir iş yerinde kararı yönetim kurulu verir. Bizim görevimiz fikirlerimizi söylemek. Yönetim fikirlerimi söyleyecek. Karşılıklı fikir alış verişi yapılır ama sonunda yönetim karar verir. Sonuçta benim beğendiğim oyuncunun parasını başkan verecek. Beğenmezsem de tartışacağım. Bu hoca-başkan tartışması mı olur? Kampı tabii ben yapacağım ama parasını başkan veriyor. Kamp olarak sıkıntıları elbette söyleyeceğim. Sonuçta bir karar alınacak ve bu kararı sahipleneceğiz. Herkesin düşündüğü olamaz. Önemli olan ortak noktada buluşmak. Orada bir kavgamız yok sadece 10 günlük bir kampın Türk takımları için orada olmayacağını söyledim" ifadelerini kullandı.
"İYİ Kİ BEŞİKTAŞ’A GELMİŞİM"
Tecrübeli teknik adam, son iki sezon şampiyonluğa taşıdığı Beşiktaş’a geldiği için mutlu olduğunu aktardı. Siyah-beyazlı taraftarın kendisini sahiplendiğini vurgulayan Güneş, "Beşiktaş’ın mütevazi yapısından, bazıları kızsa da ’efendi’ yapısından, halkın takımı olmasından dolayı buraya geldim. Şampiyon olmazsan başarısızsın algısı vardı, Allah’a şükürler olsun bunu yaptık. Camianın daha önce de düşünceleri vardı ama o zaman olmamıştı. Taraftarla yapı olarak da benzerlik gösteriyoruz. Her şey iyi gidiyor. Biz taraftarın içindeyiz. Kimseyi arkanıza almanıza gerek yok, kendisi olan yeter. Beşiktaş’a iyi ki gelmişim" açıklamasını yaptı.
Diğer takım taraftarlarından da oyunculuk dönemi dahil şahsına karşı bir olumsuzluk görmediğini anlatan Şenol Güneş, sözlerine şöyle devam etti:
"Milli takımda da rahatlıkla çalıştım. Bunu yapabilmek önemli. En büyük başarı bu. Futbol, renklerin farklılıklarından bütün oluşturmaktır. Turgay Şeren, Can Bartu, Lefter Küçükandonyadis gibi isimler sayabilirsiniz. Değerli ve saygı gören insanlar olmak gerekiyor. Trabzon’da üzülüp bana kızanlar var, Trabzonspor ile onal rekabet dolayı Fenerbahçe’de de bana kızanlar var. Kadıköy’de oturuyorum çok da rahat dolaşıyorum dışarıda. Sporun ortak dilini kullanmak lazım."
Çocukken sokakta oynadıkları futboldan büyük keyif aldığını belirten Güneş, "Messi, Neymar, Ronaldı bugün aynı şeyi yapıyor. Büyük futbolcular bunu yaptığı için keyif alıyor. Oyuncunun yeteneğiyle karakteriyle gelip gitmesi lazım. Onların ne kazandığını neden insanlar bilmek ister? Türk Milli Takımı kazanıyorsa prim alsın. Önemli olan iyi oynaması, oynanan oyunla seyirciye keyif vermesi. Bizim taraftarı memnun etmemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.
"EN KÖTÜ BİR YILIM EN İYİ YILIMA BEDELDİ"
Şenol Güneş, futbolculuğa ilk başladığı dönemle ilgili anıları ise şöyle paylaştı:
"Ben 17 yaşında Trabzonspor’da 3. kaleciydim. Oynayan kalecinin omzu çıktı, ben yine kadroda yoktum. Anormal çalışıyordum hatta bu yüzden hastalandım. Kadroya yine giremedim. Ondan sonraki yıllar devamlı oynadım. Hatta yedeğim bile olmadı. O bir yıl hayatım boyunca en iyi yılıma bedeldi. Oyunculara hep bunu anlatıyorum. Herkes acı çekerek büyümüştür. Kolay gelenler yok olup gitmiştir. Şimdiki dönem biraz farklı. Ben bir kaleci kazağını kendi paramla alıp bir yıl giyiyordum. Şimdi sponsorlar oyunculara forma giymesi için para veriyor. Hepimizde ego vardır, önemli olan onu yönetmek. Oyuncuların oyundan çıkarken gösterdiği tepkileri kendilerine isyandır. Zamanla bunları hallediyoruz. Burada zamana ihtiyaç var. Paradan, şöhretten herkesin etkilendiğini görüyorum."
A Milli Futbol Takımı’nın başındayken 2002 FIFA Dünya Kupası’nda 3. olmalarıyla ilgili de bir anısını anlatan Güneş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Japonya maçına çıkarken, sonuç ne olursa olsun oyuncularıma sahada yıkılmayın dedim. Maçı kazandık sonra Senegal’i de geçtik. Brezilya’ya yenildik bir baktık takım yerde. Hemen toparladık onları. Güney Kore maçında, Korelileri aldı oyuncularımız ve beraber tribünlere gittik. O fotoğraf UEFA’da ders olarak gösterildi. Dünya Kupası’nda 3., fair-play’de dünya birincisi olmuştuk."
Şenol Güneş, oturumun ardından Beşiktaş’ın efsaneleri Metin Tekin, Ali Gültiken ve Feyyaz Uçar ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
(Bora Akyol - Ozan Buğra Koşar/İHA)
Kaynak: İHA