Engelli Milli Kardeşlerin Olimpiyat Başarısı
İstiklal Marşı’nı olimpiyatlarda okutma hedefine ulaşmak için 10 yıldır çalışan ve Rio 2016 Paralimpik Olimpiyatları’nda Çinli rakibini yenerek altın madalya kazanan engelli masa tenisi sporcusu Abdullah Öztürk, İstiklal Marşını okutmanın gururunu yaşarken, kardeşi Ali Öztürk de olimpiyatlarda üçüncü olarak bronz madalya kazandı.
Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen Rio 2016 Paralimpik Oyunları’nda tek erkekler masa tenisi müsabakalarında mücadele eden ve altın madalya kazanan milli sporcu Abdullah Öztürk, 10 yıldır bu hedef için çalıştığını belirterek, Rio’da İstiklal Marşı’nı okutmanın gururunu yaşadığını söyledi.
Abdullah Öztürk’ün kardeşi Ali Öztürk ise aynı olimpiyatlarda üçüncü olarak bronz madalya kazandı.
Altın madalyasını taktığı seremonide asker selamı vererek kazandığı başarıyı şehitlere armağan eden milli sporcu Abdullah Öztürk, 10 yıl süren hazırlık çalışmalarını anlattı. Tek amacının İstiklal Marşı’nı okutmak olduğunu söyleyen ve bu amaç uğruna 10 yıldır çalıştığını söyleyen Abdullah Öztürk, “10 yıldır bu hedef için, bunu başarmak için çalıştım. İnanılmaz duygulandım. Ülkemiz de zor dönemlerden geçiyordu, morale ihtiyaç vardı, ben de buna vesile oldum. Kendi adıma ve milletim adına çok mutluyum” dedi.
Ankara Eryaman Olimpiyat Hazırlık Merkezi’nde yaptığı hazırlık çalışmalarını anlatan Öztürk, “Yarışmaya katılmaya hak kazandıktan sonra kamplara hazırlandık. Burası gerçekten çok güzel bir tesis, bize kendi evimizdeymiş gibi hissettirdi. Otel ortamından çıkıp aile ortamlarında kamplarımızı gerçekleştirdik. Kaldığımız yerle antrenman yaptığımız yer 50 metre kadar mesafede. Yaklaşık 13 tane kamp gerçekleştirdik. Burada çok verimli çalışmalar oldu, yoğun antrenmanlar oldu. İstediğimiz saatlerde antrenman yapabiliyorduk, neticesinde paralimpik oyunlarına çok güzel şekilde hazırlandık. Bakanımız Akif Çağatay Kılıç maçımı izlemeye geldi, şansından çok stresli bir maçıma denk geldi. O da çok heyecanlandı, bizim yaşadığımız heyecanı o da yaşadı, bize manevi bir destek oldu kendisine teşekkür ediyorum. Aynı zamanda bizlerden desteklerini esirgemeyen Spor Genel Müdürümüze, Genel Müdür Yardımcımıza teşekkür ediyorum. Türkiye Engelliler Federasyonumuz yurt içinde ve yurt dışında manevi desteklerini esirgemediler. Beni yetiştiren hocama, hepsine sonsuz teşekkürler” diye konuştu.
Rio’da madalyayı bir ekip olarak kazandıklarının altını çizen Öztürk, “Madalya bir ekip işi, sadece benim kazandığım bir madalya değil, kocaman bir ekip var. Pozitif çalıştık, çok emek verdik, neticesinde de şampiyon olduk. Benim için zor olan paralimpiklerde finale kalmaktı. Maçtan önce hocalarıma söylemiştim ‘kalırsam eğer kesin şampiyon olurum’ demiştim. Rakip Çinliydi, finale kaldıktan sonra altın madalyamız yoktu ve bir ilki gerçekleştirmek istiyordum. 1-0 geriden başladım, heyecanımın kurbanı oldum. Sağ olsun hocam beni kenarda sakinleştirdi ‘şimdi benim taktiğimi uygularsan eğer çok kolay sonuca ulaşacağız’ dedi, ben de taktiği uyguladım, sonuç da çorap söküğü gibi geldi ve maçı 3-1 aldım. Yalnız değildim, zor olan maçı kazandım. Olimpiyatlara gitmeden önce tek amacım İstiklal Marşı’nı okutmaktı. Zor bir hedefti, 10 yıldır bu hedef için, bunu başarmak için çalıştım. İnanılmaz duygulandım, ülkemiz de zor dönemlerden geçiyordu, morale ihtiyacı vardı. Ben de buna vesile oldum, kendi adıma ve milletim adına çok mutluyum” şeklinde konuştu.
Rio’da ağabeyi Abdullah Öztürk gibi mücadele eden ve üçüncü olarak bronz madalya kazanan Ali Öztürk ise, 10 sene önce masa tenisine ağabeyi ile aynı anda başladıklarını söyledi.
Kendisinin ilk olimpiyatı olduğunu kaydeden Ali Öztürk, “Rakibimi yenip üçüncülük madalyasını kazandım. Benim için onur verici başarıydı. 2020’de altın madalyayı hedefliyorum. Bize desteklerinden dolayı Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’a çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Abdullah Öztürk’ün kardeşi Ali Öztürk ise aynı olimpiyatlarda üçüncü olarak bronz madalya kazandı.
Altın madalyasını taktığı seremonide asker selamı vererek kazandığı başarıyı şehitlere armağan eden milli sporcu Abdullah Öztürk, 10 yıl süren hazırlık çalışmalarını anlattı. Tek amacının İstiklal Marşı’nı okutmak olduğunu söyleyen ve bu amaç uğruna 10 yıldır çalıştığını söyleyen Abdullah Öztürk, “10 yıldır bu hedef için, bunu başarmak için çalıştım. İnanılmaz duygulandım. Ülkemiz de zor dönemlerden geçiyordu, morale ihtiyaç vardı, ben de buna vesile oldum. Kendi adıma ve milletim adına çok mutluyum” dedi.
Ankara Eryaman Olimpiyat Hazırlık Merkezi’nde yaptığı hazırlık çalışmalarını anlatan Öztürk, “Yarışmaya katılmaya hak kazandıktan sonra kamplara hazırlandık. Burası gerçekten çok güzel bir tesis, bize kendi evimizdeymiş gibi hissettirdi. Otel ortamından çıkıp aile ortamlarında kamplarımızı gerçekleştirdik. Kaldığımız yerle antrenman yaptığımız yer 50 metre kadar mesafede. Yaklaşık 13 tane kamp gerçekleştirdik. Burada çok verimli çalışmalar oldu, yoğun antrenmanlar oldu. İstediğimiz saatlerde antrenman yapabiliyorduk, neticesinde paralimpik oyunlarına çok güzel şekilde hazırlandık. Bakanımız Akif Çağatay Kılıç maçımı izlemeye geldi, şansından çok stresli bir maçıma denk geldi. O da çok heyecanlandı, bizim yaşadığımız heyecanı o da yaşadı, bize manevi bir destek oldu kendisine teşekkür ediyorum. Aynı zamanda bizlerden desteklerini esirgemeyen Spor Genel Müdürümüze, Genel Müdür Yardımcımıza teşekkür ediyorum. Türkiye Engelliler Federasyonumuz yurt içinde ve yurt dışında manevi desteklerini esirgemediler. Beni yetiştiren hocama, hepsine sonsuz teşekkürler” diye konuştu.
Rio’da madalyayı bir ekip olarak kazandıklarının altını çizen Öztürk, “Madalya bir ekip işi, sadece benim kazandığım bir madalya değil, kocaman bir ekip var. Pozitif çalıştık, çok emek verdik, neticesinde de şampiyon olduk. Benim için zor olan paralimpiklerde finale kalmaktı. Maçtan önce hocalarıma söylemiştim ‘kalırsam eğer kesin şampiyon olurum’ demiştim. Rakip Çinliydi, finale kaldıktan sonra altın madalyamız yoktu ve bir ilki gerçekleştirmek istiyordum. 1-0 geriden başladım, heyecanımın kurbanı oldum. Sağ olsun hocam beni kenarda sakinleştirdi ‘şimdi benim taktiğimi uygularsan eğer çok kolay sonuca ulaşacağız’ dedi, ben de taktiği uyguladım, sonuç da çorap söküğü gibi geldi ve maçı 3-1 aldım. Yalnız değildim, zor olan maçı kazandım. Olimpiyatlara gitmeden önce tek amacım İstiklal Marşı’nı okutmaktı. Zor bir hedefti, 10 yıldır bu hedef için, bunu başarmak için çalıştım. İnanılmaz duygulandım, ülkemiz de zor dönemlerden geçiyordu, morale ihtiyacı vardı. Ben de buna vesile oldum, kendi adıma ve milletim adına çok mutluyum” şeklinde konuştu.
Rio’da ağabeyi Abdullah Öztürk gibi mücadele eden ve üçüncü olarak bronz madalya kazanan Ali Öztürk ise, 10 sene önce masa tenisine ağabeyi ile aynı anda başladıklarını söyledi.
Kendisinin ilk olimpiyatı olduğunu kaydeden Ali Öztürk, “Rakibimi yenip üçüncülük madalyasını kazandım. Benim için onur verici başarıydı. 2020’de altın madalyayı hedefliyorum. Bize desteklerinden dolayı Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’a çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA