Yumurta Kabuğundan Sanat
Yumurta kabuğu oyma sanatçısı Hamit Hayran, "Daha önceki yaptığım sanatsal çalışmaların içindeki duyguların en güzelini bunda tattım. Yumurta kabuğu oyma sanatı ruhen ve bedenen yapılan sanatsal çalışmalarda çok duygulu bir sanat dalı" dedi.
Yumurta kabuğu oyma sanatçısı Hamit Hayran, 26 senedir Hint bülbülünden deve kuşu yumurtasına kadar farklı ebatlardaki yumurtaları büyük bir emekle işliyor. 54 senedir sanatın farklı dallarıyla uğraşan Hayran, 26 senedir yumurta kabuğu oyma sanatı ile uğraşıyor. Türkiye’de bu sanatı ilk icra eden sanatçı olan 60 yaşındaki Hayran, bu sanata nasıl başladığını şöyle anlattı:
"Sanatın inceliği olan büyüklerimizden öğrendiğimiz bu güzel sanata baba mesleği olan ağaç oymacılığı, ağaç kakma sanatı ile başladım. Gölbaşı’nın balçık çamuru meşhurdur. Bu çamurla tanışarak heykeltraş, resimle devam ettik. Zaten Gölbaşı, İpek Yolu üzerinde olduğu için buradaki duygular hem sanata hem bana güzel bir yön vermiş oldu. 1990 yılında yumurta kabuğu oyma sanatına başladım. O tarihte bambaşka duygular, daha önceki yaşadığım sanatsal çalışmaların içinde en güzelini bunda tattım. Yumurtanın bana ve insanlığa vereceği haz ve duygular sanatsal ötede. Ruhen ve bedenen sanatsal çalışmalarda çok duygulu bir sanat dalı."
"HİNT BÜLBÜLÜNDEN DEVE KUŞU YUMURTASINA KADAR TÜM ÇALIŞMALARIM MEVCUT"
Yumurta kabuğunun üzerine işlenen hassas ve kırılgan olan bu sanat dalında kişiye özel çalışmalar yaptığını belirten Hayran, "Hint bülbülünden tutun deve kuşu yumurtasına kadar tüm çalışmalarım mevcuttur. Bu çalışmalarımı yaparken ilk önce kişinin benden istediği çalışmayı yumurtanın üzerine çizmeden önce kağıda nakşederim, kağıttaki aldığım ölçüler üzerinden hangi yumurtayı işleyeceksem o ölçüler dahilinde yumurtanın üzerine çizerim. Çizdikten sonra oyma, kesme işlemiyle devam ederim. Biz ilk önce yumurtayı küçük bir delikten şırınga ile boşaltırız, boşalttıktan sonra içindeki zarı çıkartırız, sonra yumurtayı kurutur, sonra çizimlerimizi yapar ve kesme işlemiyle devam ederiz" diye konuştu.
"HER YUMURTAYA AYRI AYRI UÇLARLA ÇALIŞMAK DURUMUNDAYIZ"
"Kesme işlemlerini diş laboratuvarında kullanılan 35 bin devirli mikro motorlarla kullanıyoruz" diyen Hayran, "Dişçilerin kullanmış olduğu özel alev uçları kullanıyoruz, her yumurtaya da ayrı ayrı uçlarla çalışmak durumundayız. Bu çizimlerin içinde yumurta kabuğu oyma sanatında en zor olan hat sanatıdır. Bu hat sanatını buraya nakşedebilmek için ilk önce çizimi yaparız ama çizim önemli değildir, çizimi herkes yapabilir. Önemli olan kesme işlemini yumurta kabuğu oyma sanatının üzerinde çok hassas ve derin çalışmak zorundayız. Bu da çalışırken bir hattatın kaleminin çektiği gibi biz de burada çizip, kesim yapmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
Yumurtaları emek emek işleyen Hayran, her çizimin kendine has çalışma prensibi olduğunu da vurguladı.
"Sanatın inceliği olan büyüklerimizden öğrendiğimiz bu güzel sanata baba mesleği olan ağaç oymacılığı, ağaç kakma sanatı ile başladım. Gölbaşı’nın balçık çamuru meşhurdur. Bu çamurla tanışarak heykeltraş, resimle devam ettik. Zaten Gölbaşı, İpek Yolu üzerinde olduğu için buradaki duygular hem sanata hem bana güzel bir yön vermiş oldu. 1990 yılında yumurta kabuğu oyma sanatına başladım. O tarihte bambaşka duygular, daha önceki yaşadığım sanatsal çalışmaların içinde en güzelini bunda tattım. Yumurtanın bana ve insanlığa vereceği haz ve duygular sanatsal ötede. Ruhen ve bedenen sanatsal çalışmalarda çok duygulu bir sanat dalı."
"HİNT BÜLBÜLÜNDEN DEVE KUŞU YUMURTASINA KADAR TÜM ÇALIŞMALARIM MEVCUT"
Yumurta kabuğunun üzerine işlenen hassas ve kırılgan olan bu sanat dalında kişiye özel çalışmalar yaptığını belirten Hayran, "Hint bülbülünden tutun deve kuşu yumurtasına kadar tüm çalışmalarım mevcuttur. Bu çalışmalarımı yaparken ilk önce kişinin benden istediği çalışmayı yumurtanın üzerine çizmeden önce kağıda nakşederim, kağıttaki aldığım ölçüler üzerinden hangi yumurtayı işleyeceksem o ölçüler dahilinde yumurtanın üzerine çizerim. Çizdikten sonra oyma, kesme işlemiyle devam ederim. Biz ilk önce yumurtayı küçük bir delikten şırınga ile boşaltırız, boşalttıktan sonra içindeki zarı çıkartırız, sonra yumurtayı kurutur, sonra çizimlerimizi yapar ve kesme işlemiyle devam ederiz" diye konuştu.
"HER YUMURTAYA AYRI AYRI UÇLARLA ÇALIŞMAK DURUMUNDAYIZ"
"Kesme işlemlerini diş laboratuvarında kullanılan 35 bin devirli mikro motorlarla kullanıyoruz" diyen Hayran, "Dişçilerin kullanmış olduğu özel alev uçları kullanıyoruz, her yumurtaya da ayrı ayrı uçlarla çalışmak durumundayız. Bu çizimlerin içinde yumurta kabuğu oyma sanatında en zor olan hat sanatıdır. Bu hat sanatını buraya nakşedebilmek için ilk önce çizimi yaparız ama çizim önemli değildir, çizimi herkes yapabilir. Önemli olan kesme işlemini yumurta kabuğu oyma sanatının üzerinde çok hassas ve derin çalışmak zorundayız. Bu da çalışırken bir hattatın kaleminin çektiği gibi biz de burada çizip, kesim yapmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
Yumurtaları emek emek işleyen Hayran, her çizimin kendine has çalışma prensibi olduğunu da vurguladı.
Kaynak: İHA