'Engelli Ve Engelsiz Sporcular Eşittir'
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Kocaömer:'Engelli ve engelsiz sporcular eşittir, hepsi insandır ve birbirinden ayrılamaz' 'Olimpiyatlardan en geç 3 hafta sonra paralimpik oyunlar yapılmak zorunda ve sizin ülkeniz, bunun için gerekli altyapı, ulaşım ve tesis imkanlarına sahip değilse, olimpiyatların da ev sahipliğini alamazsınız' Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Sağlık Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ergun:'Paralimpik sporcular, olimpiyatlarda yarışan sporcular kadar elit ve üst düzey sporcular'
İLKNUR ÇETİNBAŞ - Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Yavuz Kocaömer, Türk toplumunda engelli insanlara bakış açısının istenen noktaya gelmediğini belirterek, sporda herkesin eşit olduğunu söyledi.
Kocaömer, AA muhabirine Engelliler Haftası'nda verilen davet, yemek, yapılan etkinlikler ve engelli insanlarla bir araya gelmelerin göstermelik olduğunu kaydetti.
'Engelli ve engelsiz sporcular eşittir, hepsi insandır ve birbirinden ayrılamaz. Sadece eşitlik istiyoruz.' diyen Kocaömer, Türkiye Milli Paralimpik Komitesinin görme, bedensel ve özel olmak üzere 3 engelli spor federasyonuyla Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) arasındaki koordineyi sağladığını dile getirdi.
Türkiye'de paralimpik oyunlarını tanıtmaya çalıştıklarını anlatan Kocaömer, 'Bununla ilgili çok bir şey yapamıyoruz çünkü maddi imkanlar yeterli değil ancak şunu herkes unutuyor. Olimpiyatlardan en geç 3 hafta sonra paralimpik oyunlar yapılmak zorunda ve sizin ülkeniz, bunun için gerekli altyapı, ulaşım ve tesis imkanlarına sahip değilse, olimpiyatların da ev sahipliğini alamazsınız. Yarın bir gün, İstanbul yeniden aday olduğunda, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) bunları soracak ve olumsuz yanıt alırsa İstanbul'da olimpiyatlar yapılmayacak.' ifadelerini kullandı.
Kocaömer, işitme, görme ve bedensel engelli sporcuların, performans sporu yaptığını ve bunun kolay bir iş olmadığını söyledi.
Engellinin spor yaptığında ortaya bir şey koyduğunu ve bunun bir rehabilitasyon olmadığını dile getiren Kocaömer, şöyle konuştu:
'Bazılarının dediği gibi 'dandik spor' hiç değil. Performans sporcusu bunlar. Kimi zaman normal sporculardan öğreniyorlar, kimi zaman da onlara bir şeyler öğretiyorlar. Sonra çıkıp Avrupa'da, dünyada şampiyon oluyorlar. Bunlar öyle yabana atılacak şeyler değil.'
- 'Eğitime ihtiyaç var'
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Sağlık Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevin Ergun ise sporun, engellilerin toplum içinde kendilerine bir yer bulmaları ve kimlik kazanmaları açısından önemli bir araç olduğunu söyledi.
Rehabilitasyon olarak başlayan sürecin profesyonel sporculuğa doğru gittiğini vurgulayan Ergun, şöyle konuştu:
'Spor, çocukların, gençlerin rehabilite olmasında çok faydalı. Kimlik, benlik kazandırıyor, öz güven artıyor, arkadaşlıklar, dostluklar kuruluyor. Paralimpik boyuta gelindiğinde ise bu iş rehabilitasyonun çok çok üstünde bir şey. Paralimpik sporcular, olimpiyatlarda yarışan sporcular kadar elit ve üst düzey sporcular.'
Ergun, sporcu olarak seçtikleri kişileri, kulüplerde, Avrupa ve dünya şampiyonalarıyla paralimpik oyunlarında yarıştırabilmeyi amaçladıklarını anlattı. Ergun, 'Onların gerçekten iyi birer sporcu olduklarını ispat etmeye çalışıyoruz. Bunun yanında aslında bizim en önemli amacımız, farkındalık oluşturmak. Toplumun, engellilerin neler yapabilecekleri ve kendilerini nasıl gösterebilecekleri konusunda eğitime ihtiyacı var.' ifadelerini kullandı.
Anne babaların engelli çocuklarının neler yapabileceği konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını belirten Ergun, 'Bunları, çocuğun ailesine, arkadaşlarına, öğretmenlerine, topluma göstermek lazım. Biz, benimsemek, kabul etmek, eşit olduğumuzu anlamak için bir yol arıyoruz.' değerlendirmesini yaptı.
Kocaömer, AA muhabirine Engelliler Haftası'nda verilen davet, yemek, yapılan etkinlikler ve engelli insanlarla bir araya gelmelerin göstermelik olduğunu kaydetti.
'Engelli ve engelsiz sporcular eşittir, hepsi insandır ve birbirinden ayrılamaz. Sadece eşitlik istiyoruz.' diyen Kocaömer, Türkiye Milli Paralimpik Komitesinin görme, bedensel ve özel olmak üzere 3 engelli spor federasyonuyla Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) arasındaki koordineyi sağladığını dile getirdi.
Türkiye'de paralimpik oyunlarını tanıtmaya çalıştıklarını anlatan Kocaömer, 'Bununla ilgili çok bir şey yapamıyoruz çünkü maddi imkanlar yeterli değil ancak şunu herkes unutuyor. Olimpiyatlardan en geç 3 hafta sonra paralimpik oyunlar yapılmak zorunda ve sizin ülkeniz, bunun için gerekli altyapı, ulaşım ve tesis imkanlarına sahip değilse, olimpiyatların da ev sahipliğini alamazsınız. Yarın bir gün, İstanbul yeniden aday olduğunda, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) bunları soracak ve olumsuz yanıt alırsa İstanbul'da olimpiyatlar yapılmayacak.' ifadelerini kullandı.
Kocaömer, işitme, görme ve bedensel engelli sporcuların, performans sporu yaptığını ve bunun kolay bir iş olmadığını söyledi.
Engellinin spor yaptığında ortaya bir şey koyduğunu ve bunun bir rehabilitasyon olmadığını dile getiren Kocaömer, şöyle konuştu:
'Bazılarının dediği gibi 'dandik spor' hiç değil. Performans sporcusu bunlar. Kimi zaman normal sporculardan öğreniyorlar, kimi zaman da onlara bir şeyler öğretiyorlar. Sonra çıkıp Avrupa'da, dünyada şampiyon oluyorlar. Bunlar öyle yabana atılacak şeyler değil.'
- 'Eğitime ihtiyaç var'
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Sağlık Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevin Ergun ise sporun, engellilerin toplum içinde kendilerine bir yer bulmaları ve kimlik kazanmaları açısından önemli bir araç olduğunu söyledi.
Rehabilitasyon olarak başlayan sürecin profesyonel sporculuğa doğru gittiğini vurgulayan Ergun, şöyle konuştu:
'Spor, çocukların, gençlerin rehabilite olmasında çok faydalı. Kimlik, benlik kazandırıyor, öz güven artıyor, arkadaşlıklar, dostluklar kuruluyor. Paralimpik boyuta gelindiğinde ise bu iş rehabilitasyonun çok çok üstünde bir şey. Paralimpik sporcular, olimpiyatlarda yarışan sporcular kadar elit ve üst düzey sporcular.'
Ergun, sporcu olarak seçtikleri kişileri, kulüplerde, Avrupa ve dünya şampiyonalarıyla paralimpik oyunlarında yarıştırabilmeyi amaçladıklarını anlattı. Ergun, 'Onların gerçekten iyi birer sporcu olduklarını ispat etmeye çalışıyoruz. Bunun yanında aslında bizim en önemli amacımız, farkındalık oluşturmak. Toplumun, engellilerin neler yapabilecekleri ve kendilerini nasıl gösterebilecekleri konusunda eğitime ihtiyacı var.' ifadelerini kullandı.
Anne babaların engelli çocuklarının neler yapabileceği konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını belirten Ergun, 'Bunları, çocuğun ailesine, arkadaşlarına, öğretmenlerine, topluma göstermek lazım. Biz, benimsemek, kabul etmek, eşit olduğumuzu anlamak için bir yol arıyoruz.' değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: AA