Bilgisayar Oyunu Kariyer Fırsatı Oldu
Bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlarda karşılıklı rekabete dayalı oynanan elektronik sporlar, yüksek para ödüllü turnuvaların da etkisiyle hızla gelişiyor Dünyada stadyumlarda yapılan final organizasyonlarıyla dikkat çeken elektronik sporlara Türkiye'de de profesyonel olarak ilgi duyanların sayısının katlanarak arttığı belirtiliyor DEÜ Elektronik Sporlar Kulübü Başkanı Durdağı: 'Teknolojinin, oyunların gelişmesi ve kariyer fırsatlarının, iş imkanlarının doğmasıyla bu alana eğilim çok arttı'.
HALİL ŞAHİN - Elektronik spor olarak tanımlanan karşılıklı rekabete dayalı bilgisayar oyunları, dünya genelinde milyon dolarlara varan para ödüllerinin verildiği turnuvalar sayesinde kariyer fırsatı haline geldi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Elektronik Sporlar Kulübü Başkanı ve Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi Doğukan Durdağı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çevrimiçi cihazlarda oynanan, strateji, taktik, el çabukluğu, el-göz koordinasyonunun yarıştığı oyunların elektronik spor kategorisine girdiğini belirtti.
'Elektronik spor' ifadesinin, iki kişinin ya da takımların internet üzerinden karşılıklı mücadelesini sağlayan çevrimiçi oyunlarla günlük hayattaki yerini aldığını, bilgisayara karşı oynanan oyunların ise spor olarak kabul edilmediğini anlatan Durdağı, 'Önceden oyunlar bilgisayara karşı oynanırdı, şimdi insanlar karşılıklı oynayabiliyor. Böylece rekabetçi bir arena doğdu. Böyle bir ortam olunca dünyaca spor olarak tanınmaya başlandı' dedi.
Durdağı, daha önce 'çok fazla oyun oynuyorsun' diye çocuklarını eleştiren anne ve babaların bu spordaki kariyer imkanını fark ettikçe çocuklarını desteklemeye başladığını ifade ederek, futbolda, basketbolda olduğu gibi profesyonel elektronik spor kulüplerinin bulunduğunu ve sözleşmeli oyuncu olarak o kulüplerde mücadele edenlerin olduğunu söyledi.
- 8 milyon civarında e-sporcu bulunduğu tahmin ediliyor
Durdağı, Türkiye'de karşılıklı rekabete dayalı oyun oynayan 8 milyon civarında e-sporcu bulunduğunun tahmin edildiğini belirterek, '5 yıl öncesinde bu rakam 1 milyonun altındaydı. Son zamanlarda teknolojinin, oyunların gelişmesi ve kariyer fırsatlarının, iş imkanlarının doğmasıyla bu alana eğilim çok arttı. Cep telefonlarından, tabletlerden bile evinizden e-spora katılabiliyorsunuz. Türkiye'de elektronik sporlarla profesyonel olarak ilgilenen, uluslararası yarışlara katılan kişi sayısı da katlanarak artıyor' diye konuştu.
e-Spor turnuvalarında teknolojik ekipman ve para ödüllerinin bulunduğunu aktaran Durdağı, çok ciddi maddi kazanç sağlamanın mümkün olduğunu vurguladı.
Durdağı, 'Uluslararası turnuvalarda milyon dolarlar söz konusu. Geçen yıl bir oyunun dünya şampiyonasında birinci olan takıma 5 milyon dolar verildi. Şampiyona geçen sene Seul'de bir stadyumda yapıldı. Stada gelemeyenler için internetten yayın yapıldı. Geçen sene bir oyunun dünya şampiyonasını 80 bin kişi canlı olarak stadyumda izledi. Bir milyon kişi internet üzerinden izledi' ifadelerini kullandı.
Türkiye'de de e-sporseverlerin turnuvaların yapıldığı spor salonlarını doldurduğunu, 20 bin civarındaki biletin satışa çıktığı ilk 15-20 dakikada tükendiğini söyleyen Durdağı, ilginin yüksek olmasında fiziksel güç gerektirmeyen e-sporu her yaştan insanın yapabilmesinin de etkili olduğunu dile getirdi.
-'Oyunlarla istediğiniz hayatı yaşayabiliyorsunuz'
e-Spora daha çok gençlerin ilgi gösterdiğini belirten Durdağı, şunları kaydetti:
'Bir kere erişimi çok kolay. Her evde bilgisayar ve internet mevcut. Oyun dünyası çok geniş. Gerçek dünyada bir hayat yaşayabiliyorken oyunlarla istediğiniz hayatı yaşayabiliyorsunuz. Mesela oyundaki karakterinize eşyalar alıyorsunuz, ticaret yapıyorsunuz, arkadaş çevresini kuruyorsunuz. Bir savaşçı, işadamı, suikastçı, polis, bahçıvan, işçi, işçileri toplayan sendika, sporcu olabilirsiniz. Bu farklı karakterlere bürünmek insanlara cazip geliyor.'
'E-spor' ve 'e-sporcu' ifadelerinin birçok kişi için yeni bir kavram olduğunu, 'e-sporcuyum' dediklerinde insanların şaşırdığını, ne yaptıklarını anlattıklarında da 'Oyun oynuyorsunuz yani' tepkisiyle karşılaştıklarını anlatan Durdağı, şöyle devam etti:
'Evet biz oyun oynuyoruz. Oyunlardan da öğrenecek çok şey var. Farklı kültürlerden çok sayıda insanla tanışabiliyorsunuz. Takım olmayı öğreniyorsunuz. Sorumluluk sahibi oluyorsunuz. Problem çözme yeteneğinizi geliştiriyor. Aileler, bunları öğrendikçe desteklemeye başladı.'
Durdağı, e-spora ilginin gelecekte artmaya devam edeceğini tahmin ettiğini sözlerine ekledi.
-'Günde 5-6 saat çalışma gerekiyor'
DEÜ Elektronik Sporlar Kulübü Üyesi Oğuzcan Kotan da atarilerle başladığı oyun tutkusunun spora dönüşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
E-sporu profesyonel olarak yaptığını, turnuvalarda mücadele ettiğini ifade eden Kotan, profesyonel bir e-sporcunun günde 5-6 saat antrenman yapması gerektiğini söyledi.
- Elektronik spor hakkında
Geleneksel sporlardan farklı olarak elektronik ortamda yapılan elektronik spor, genellikle profesyonel oyuncular arasında düzenlenen, organize bilgisayar oyunu yarışmaları olarak tanımlanıyor. Diğer spor karşılaşamalarındaki gibi e-sporda da kişiler veya takımlar karşı karşıya getirilir. e-Spor da fiziksel ve zihinsel çaba ile beceri gerektiriyor.
Bu sporun kökeni 1970'li yıllarda atari salonlarının yaygınlaşmasıyla insanların birlikte oyun oynayıp rekabet ederek sosyalleşmesine dayanıyor.
Dünyada e-spor turnuvaları, binlerce izleyicinin arenalarda, yüz binlercesinin ise internet üzerinden yapılan canlı yayınlarda takip ettiği büyük etkinlikler haline dönüştü. Çeşitli firmalarla sponsorların çatısı altında toplanan yüzlerce e-spor kulüpleri, diğer spor kulüpleri gibi düzenli antreman yapıyor, lig ve turnuvalarda yarışıyor ve transfer yapıyor. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu birçok ülkede e-sporcular artık sporcu olarak sayılarak lisans alıyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Elektronik Sporlar Kulübü Başkanı ve Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi Doğukan Durdağı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çevrimiçi cihazlarda oynanan, strateji, taktik, el çabukluğu, el-göz koordinasyonunun yarıştığı oyunların elektronik spor kategorisine girdiğini belirtti.
'Elektronik spor' ifadesinin, iki kişinin ya da takımların internet üzerinden karşılıklı mücadelesini sağlayan çevrimiçi oyunlarla günlük hayattaki yerini aldığını, bilgisayara karşı oynanan oyunların ise spor olarak kabul edilmediğini anlatan Durdağı, 'Önceden oyunlar bilgisayara karşı oynanırdı, şimdi insanlar karşılıklı oynayabiliyor. Böylece rekabetçi bir arena doğdu. Böyle bir ortam olunca dünyaca spor olarak tanınmaya başlandı' dedi.
Durdağı, daha önce 'çok fazla oyun oynuyorsun' diye çocuklarını eleştiren anne ve babaların bu spordaki kariyer imkanını fark ettikçe çocuklarını desteklemeye başladığını ifade ederek, futbolda, basketbolda olduğu gibi profesyonel elektronik spor kulüplerinin bulunduğunu ve sözleşmeli oyuncu olarak o kulüplerde mücadele edenlerin olduğunu söyledi.
- 8 milyon civarında e-sporcu bulunduğu tahmin ediliyor
Durdağı, Türkiye'de karşılıklı rekabete dayalı oyun oynayan 8 milyon civarında e-sporcu bulunduğunun tahmin edildiğini belirterek, '5 yıl öncesinde bu rakam 1 milyonun altındaydı. Son zamanlarda teknolojinin, oyunların gelişmesi ve kariyer fırsatlarının, iş imkanlarının doğmasıyla bu alana eğilim çok arttı. Cep telefonlarından, tabletlerden bile evinizden e-spora katılabiliyorsunuz. Türkiye'de elektronik sporlarla profesyonel olarak ilgilenen, uluslararası yarışlara katılan kişi sayısı da katlanarak artıyor' diye konuştu.
e-Spor turnuvalarında teknolojik ekipman ve para ödüllerinin bulunduğunu aktaran Durdağı, çok ciddi maddi kazanç sağlamanın mümkün olduğunu vurguladı.
Durdağı, 'Uluslararası turnuvalarda milyon dolarlar söz konusu. Geçen yıl bir oyunun dünya şampiyonasında birinci olan takıma 5 milyon dolar verildi. Şampiyona geçen sene Seul'de bir stadyumda yapıldı. Stada gelemeyenler için internetten yayın yapıldı. Geçen sene bir oyunun dünya şampiyonasını 80 bin kişi canlı olarak stadyumda izledi. Bir milyon kişi internet üzerinden izledi' ifadelerini kullandı.
Türkiye'de de e-sporseverlerin turnuvaların yapıldığı spor salonlarını doldurduğunu, 20 bin civarındaki biletin satışa çıktığı ilk 15-20 dakikada tükendiğini söyleyen Durdağı, ilginin yüksek olmasında fiziksel güç gerektirmeyen e-sporu her yaştan insanın yapabilmesinin de etkili olduğunu dile getirdi.
-'Oyunlarla istediğiniz hayatı yaşayabiliyorsunuz'
e-Spora daha çok gençlerin ilgi gösterdiğini belirten Durdağı, şunları kaydetti:
'Bir kere erişimi çok kolay. Her evde bilgisayar ve internet mevcut. Oyun dünyası çok geniş. Gerçek dünyada bir hayat yaşayabiliyorken oyunlarla istediğiniz hayatı yaşayabiliyorsunuz. Mesela oyundaki karakterinize eşyalar alıyorsunuz, ticaret yapıyorsunuz, arkadaş çevresini kuruyorsunuz. Bir savaşçı, işadamı, suikastçı, polis, bahçıvan, işçi, işçileri toplayan sendika, sporcu olabilirsiniz. Bu farklı karakterlere bürünmek insanlara cazip geliyor.'
'E-spor' ve 'e-sporcu' ifadelerinin birçok kişi için yeni bir kavram olduğunu, 'e-sporcuyum' dediklerinde insanların şaşırdığını, ne yaptıklarını anlattıklarında da 'Oyun oynuyorsunuz yani' tepkisiyle karşılaştıklarını anlatan Durdağı, şöyle devam etti:
'Evet biz oyun oynuyoruz. Oyunlardan da öğrenecek çok şey var. Farklı kültürlerden çok sayıda insanla tanışabiliyorsunuz. Takım olmayı öğreniyorsunuz. Sorumluluk sahibi oluyorsunuz. Problem çözme yeteneğinizi geliştiriyor. Aileler, bunları öğrendikçe desteklemeye başladı.'
Durdağı, e-spora ilginin gelecekte artmaya devam edeceğini tahmin ettiğini sözlerine ekledi.
-'Günde 5-6 saat çalışma gerekiyor'
DEÜ Elektronik Sporlar Kulübü Üyesi Oğuzcan Kotan da atarilerle başladığı oyun tutkusunun spora dönüşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
E-sporu profesyonel olarak yaptığını, turnuvalarda mücadele ettiğini ifade eden Kotan, profesyonel bir e-sporcunun günde 5-6 saat antrenman yapması gerektiğini söyledi.
- Elektronik spor hakkında
Geleneksel sporlardan farklı olarak elektronik ortamda yapılan elektronik spor, genellikle profesyonel oyuncular arasında düzenlenen, organize bilgisayar oyunu yarışmaları olarak tanımlanıyor. Diğer spor karşılaşamalarındaki gibi e-sporda da kişiler veya takımlar karşı karşıya getirilir. e-Spor da fiziksel ve zihinsel çaba ile beceri gerektiriyor.
Bu sporun kökeni 1970'li yıllarda atari salonlarının yaygınlaşmasıyla insanların birlikte oyun oynayıp rekabet ederek sosyalleşmesine dayanıyor.
Dünyada e-spor turnuvaları, binlerce izleyicinin arenalarda, yüz binlercesinin ise internet üzerinden yapılan canlı yayınlarda takip ettiği büyük etkinlikler haline dönüştü. Çeşitli firmalarla sponsorların çatısı altında toplanan yüzlerce e-spor kulüpleri, diğer spor kulüpleri gibi düzenli antreman yapıyor, lig ve turnuvalarda yarışıyor ve transfer yapıyor. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu birçok ülkede e-sporcular artık sporcu olarak sayılarak lisans alıyor.
Kaynak: AA