Hastalığının İlerlemesini Sporla Durdurdu
Kas erimesi hastası milli masa tenisçisi Abdullah Öztürk: 'Hastalığımın tedavisi yok, spor yaptığım için ilerlemesi durdu. Benim gibi hastalığı olan arkadaşlara spor yapmalarını tavsiye ederim. Hem sosyalleşmek açısından önemli hem de kendi başına bir şeyleri başarabilmek mutluluk verici'
Türkiye'yi paralimpik olimpiyatlarında masa tenisi dalında temsil eden, doğuştan kas erimesi rahatsızlığı bulunan Abdullah Öztürk, düzenli spor sayesinde hastalığının ilerlemesinin durduğunu belirtti.
Milli masa tenisçisi Öztürk, AA muhabirine, spora ilgisinin, bedensel engelliler okulunda, arkadaşlarının tekerlekli sandalye basketbol maçlarını izlerken başladığını söyledi.
Spor yapmak istediğini ve kulüplere başvurduğunu dile getiren Öztürk, kas erimesi hastası olduğunu öğrenen antrenörlerin kendisini oynatmak istemediğini anlattı.
Sporun kendisine iyi geleceğine inandığını vurgulayan Öztürk, bir ay boyunca sürdürdüğü ısrarları sonucu, antrenörlerin yaptığı denemeyi geçmesi üzerine takıma alındığını bildirdi.
Öztürk, 17 yaşında tekerlekli sandalye basketboluyla başladığı spor hayatının ilk 4 yılını günde 5 saat antrenmanla geçirdiğini belirterek, '2 yıl hem masa tenisi hem de basketbol oynadım. Daha sonra basketbolu bıraktım, masa tenisine devam ettim. Milli takımdan yetkililer oynadığım kulübe geldi, performansımı beğenince beni milli takıma aldılar' dedi.
Profesyonel olarak 8 yıldır masa tenisiyle uğraştığını ifade eden Öztürk, 'Kas erimesi hastalığının tedavisi yok, aktif olarak spor yaptığım için hastalığımın ilerlemesi durdu. Benim gibi hastalığı olan arkadaşlara spor yapmalarını tavsiye ederim. Hem sosyalleşmek açısından önemli hem de kendi başına bir şeyleri başarabilmek mutluluk verici' diye konuştu.
- 'Spor, bir engelli için olmazsa olmaz'
Gençlik ve Spor Bakanlığında antrenörlük görevini de sürdüren Öztürk, engellilerin sıkıntılarını sporla aşmasının daha kolay olacağına işaret etti.
Engellilere 'Dört duvar arasında ölümü beklemeyin' diye seslenen Öztürk, 'Spor salonlarımıza gelin, beraber spor yapalım, farklı illere gidelim, farklı arkadaş çevreleri edinelim, sosyalleşelim. Dört duvar arasında kalmak size bir şey kazandırmıyor. Hayata küsmeyin. Spor, bir engelli için olmazsa olmaz' ifadelerini kullandı.
Öztürk'ün yıllardır antrenörlüğünü yapan İlhami Kılıçkaya ise 'Abdullah Türkiye'nin gururu. Her türlü sporu yapabilen kabiliyette bir sporcumuz. Spora ilk başladığında otoriteler, hastalığı yüzünden spor yapmasının zor olduğunu söylemişti. Ancak Abdullah bize sporun sağlıklı yaşam için gerekliliğini gösterdi' dedi.
Milli masa tenisçisi Öztürk, AA muhabirine, spora ilgisinin, bedensel engelliler okulunda, arkadaşlarının tekerlekli sandalye basketbol maçlarını izlerken başladığını söyledi.
Spor yapmak istediğini ve kulüplere başvurduğunu dile getiren Öztürk, kas erimesi hastası olduğunu öğrenen antrenörlerin kendisini oynatmak istemediğini anlattı.
Sporun kendisine iyi geleceğine inandığını vurgulayan Öztürk, bir ay boyunca sürdürdüğü ısrarları sonucu, antrenörlerin yaptığı denemeyi geçmesi üzerine takıma alındığını bildirdi.
Öztürk, 17 yaşında tekerlekli sandalye basketboluyla başladığı spor hayatının ilk 4 yılını günde 5 saat antrenmanla geçirdiğini belirterek, '2 yıl hem masa tenisi hem de basketbol oynadım. Daha sonra basketbolu bıraktım, masa tenisine devam ettim. Milli takımdan yetkililer oynadığım kulübe geldi, performansımı beğenince beni milli takıma aldılar' dedi.
Profesyonel olarak 8 yıldır masa tenisiyle uğraştığını ifade eden Öztürk, 'Kas erimesi hastalığının tedavisi yok, aktif olarak spor yaptığım için hastalığımın ilerlemesi durdu. Benim gibi hastalığı olan arkadaşlara spor yapmalarını tavsiye ederim. Hem sosyalleşmek açısından önemli hem de kendi başına bir şeyleri başarabilmek mutluluk verici' diye konuştu.
- 'Spor, bir engelli için olmazsa olmaz'
Gençlik ve Spor Bakanlığında antrenörlük görevini de sürdüren Öztürk, engellilerin sıkıntılarını sporla aşmasının daha kolay olacağına işaret etti.
Engellilere 'Dört duvar arasında ölümü beklemeyin' diye seslenen Öztürk, 'Spor salonlarımıza gelin, beraber spor yapalım, farklı illere gidelim, farklı arkadaş çevreleri edinelim, sosyalleşelim. Dört duvar arasında kalmak size bir şey kazandırmıyor. Hayata küsmeyin. Spor, bir engelli için olmazsa olmaz' ifadelerini kullandı.
Öztürk'ün yıllardır antrenörlüğünü yapan İlhami Kılıçkaya ise 'Abdullah Türkiye'nin gururu. Her türlü sporu yapabilen kabiliyette bir sporcumuz. Spora ilk başladığında otoriteler, hastalığı yüzünden spor yapmasının zor olduğunu söylemişti. Ancak Abdullah bize sporun sağlıklı yaşam için gerekliliğini gösterdi' dedi.
Kaynak: AA