Şenol Güneş Açıklaması 'Quaresma'nın Pozisyonu Bence Kırmızı Kart'
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, “Quaresma’nın pozisyonu bana göre kırmızı kart. Yarın ne yalan söyleyeceğim diye düşüneceğime çıkar doğru söylerim, bu kadar basit. Rakip taraftarları bana sessiz kalıyorum diye biraz kızıyor. Ben Trabzonspor maçında çok iyi oynadığımızı düşünüyorum. Ama ben adalete inanıyorum” dedi.
Brand Week etkinliğinin bugün öğle saatlerindeki konuğu Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’ti. Harbiye Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen Brand Week etkinliğinde Şenol Güneş’in yanı sıra milli Jimnastikçi Tutya Yılmaz da konuşmacılar arasındaydı.
“Çocuklarımıza spor ve sanatı sevdirmek zorundayız”
İlk olarak deneyimli çalıştırıcının sinevizyonda futbolculuk döneminden teknik direktörlük dönemlerine kadar görüntüleri gösterildi. Ardından konuşmasına başlayan Şenol Güneş, Moderatör Ahmet Gülüm’ün kendisine çok övgülerde bulunduğunu ifade ederek, “İltifatlar güzel şey. Taşıyamayacağım yükü almak istemem. Bugün toplantıda konuşurken gördüm. Tutya’yı tebrik ediyorum tekrar. Çocuklarımıza spor ve sanatı sevdirmek zorundayız. Büyük bir gayret var ama yeterli değil. Kendi çocukluğuma gittiğim zaman futbolun serserilik olarak görüldüğü zamanlarda ben futbola başladım. Ben futbolcuyum diye eşimi bana vermek istemedikleri zamanlardan şimdi kızını futbolculara vermeye çalışılan dönemlere geldik. Yoklukların, tesisin olmadığı zamanlarda üretken olduğu, binaların az olduğu arsaların çok olduğu zamanlardan, binaların çok olduğu arsaların az olduğu dönemlere geçtik. Ben futbol yüzünden 1 sene kaybettim okuldan” diye konuştu.
“Karakter sağlam olsun”
“Trabzonspor bir devrim yapmıştı” diyen Güneş, sözlerine şöyle devam etti:
“Davranış olarak olumlu örnekleri olanlarla, parayı fazla harcamadan karakterli oyuncularla başarıyı yakalamıştık. Ben oyuncu olarak Trabzospor’da ve antrenör olarak Beşiktaş’ta çalışıyorum. İkisiyle de gurur duyuyorum. Ben bıraktığım izleri seviyorum. Bu toplum doğruyu yanlışı anlayabiliyor. Türkiye’de hangi taraftar olursa olsun bana gelip seni seviyorum dediklerinde bu benim hoşuma gidiyor. Londra’da 6 tane Koreli bana Güneş diye bağırıyor. Sevindim. Kore’de iz bırakmışım demek ki. Dünya Kupası’nda başarının yanında tanıtım da çok önemliydi. Ben kupaya giderken elbiselerim yüzünden çok eleştirildim. Elbiseler değişebilir, karakter sağlam olsun yeter.”
“Mücadele etmenin garantisi var”
Kendisinin de oyuncuların da sorumlulukları olduğunu dile getiren Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, “En iyisini sunmak zorundayız seyircilere. Sevmeye sevilmeye gelsin seyircilerimiz. Ölmeye gelmesinler. Oyunculara her zaman şunu söylerim; maçta yenip yenilmemenin garantisi yok ama mücadele etmenin garantisi var. Mücadele edersek bir maç sonra kazanabiliriz” dedi.
“Çocuk eğitimi gibidir futbolcu”
Şenol Güneş, teknik direktörlük yaptığı takımlarda beraber çalıştığı futbolcuların başka takımlar tarafından transfer edilmek istendiğinin hatırlatılması üzerine, “’Oyunculara nasıl katkı yapıyorsun?’ diyorlar bana. Ben bir şey yapmıyorum. Ben fazlalıklarını atıyorum oyuncuların. Tıpkı heykeltraşlar gibi. Onlar da heykel yaparken taşın fazlalığını atıyorlar ve ortaya heykel çıkıyor. Oyuncuya koyduğum kurallar benim için de geçerlidir. Tesislerden içeri girdiğinde oynayan oynamayan benim için fark etmez. Ben hepsine eşit mesafedeyim. Çocuk eğitimi gibidir futbolcu ve takıma koyulan prensipler de. Ben de bunu iyi yaptığımı düşünüyorum” açıklamalarında bulundu.
“Taraftarları da yan yana getirmemiz gerekir”
“Futbol ciddi bir iş değildir. Ciddi bir oyundur” diyen deneyimli çalıştırıcı, “Amaç ile araç karıştırılıyor. Para çok önemli ama para bir amaç olmamalı, bir araç olabilir. Futbolun bu kadar zenginleştiği bir dönemde rekabet bu kadar yoğunken bir teknik adam rakip sahaya gidip izleyemiyorsa bu olay marka değeri diye konuşmak mümkün değildir. Sorun çok büyük demektir. Taraftarları da yan yana getirmemiz gerekir. Dönüşte Dünya Kupası’ndan dönerken havalimanından Taksim’e gelene kadar her çeşit insan mini etekli, kafası kapalı açık fark etmez. Hepsi bizi kucaklamaya gelmişti. Sonrasında ayrılmış bir toplum olduk” dedi.
Siyah-beyazlı takıma sponsor olan Vodafone’un çok etkileyici olduğunu söyleyen Güneş, ’Gururlan’, ’Feda’ ve ’Efendi Beşiktaş’ gibi pek çok faaliyetin Beşiktaş’ın bünyesinde olmasının çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
“Quaresma’nın pozisyonu kırmızı kart”
“Beni bilen biliyor” diyen Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, “Çok gürültü çıkarmam ama etki yaparım. Bir yanlış varsa bunu gizlemenin anlamı yok. Yanlışsa düzeltirim çıkar işimi yaparım. Quaresma’nın pozisyonu bana göre kırmızı kart. Yarın ne yalan söyleyeceğim diye düşüneceğime çıkar doğru söylerim, bu kadar basit. Rakip taraftarları bana biraz kızıyor sesiz kalıyorum diye. Ben Trabzon maçında çok iyi oynadığımızı düşünüyorum. Ama ben adalete inanıyorum. O yüzden iki kızımı da hukukçulara verdim. Geçen sene Quaresma bana gelip ’niye beni hep dışarı alıyorsun’ dedi.
Ben de ilk 11’de başlamazsan seni dışarı almam dedim. O da, ‘yok o zaman ben yine hep ilk 11’de başlamak istiyorum’ dedi” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarımıza spor ve sanatı sevdirmek zorundayız”
İlk olarak deneyimli çalıştırıcının sinevizyonda futbolculuk döneminden teknik direktörlük dönemlerine kadar görüntüleri gösterildi. Ardından konuşmasına başlayan Şenol Güneş, Moderatör Ahmet Gülüm’ün kendisine çok övgülerde bulunduğunu ifade ederek, “İltifatlar güzel şey. Taşıyamayacağım yükü almak istemem. Bugün toplantıda konuşurken gördüm. Tutya’yı tebrik ediyorum tekrar. Çocuklarımıza spor ve sanatı sevdirmek zorundayız. Büyük bir gayret var ama yeterli değil. Kendi çocukluğuma gittiğim zaman futbolun serserilik olarak görüldüğü zamanlarda ben futbola başladım. Ben futbolcuyum diye eşimi bana vermek istemedikleri zamanlardan şimdi kızını futbolculara vermeye çalışılan dönemlere geldik. Yoklukların, tesisin olmadığı zamanlarda üretken olduğu, binaların az olduğu arsaların çok olduğu zamanlardan, binaların çok olduğu arsaların az olduğu dönemlere geçtik. Ben futbol yüzünden 1 sene kaybettim okuldan” diye konuştu.
“Karakter sağlam olsun”
“Trabzonspor bir devrim yapmıştı” diyen Güneş, sözlerine şöyle devam etti:
“Davranış olarak olumlu örnekleri olanlarla, parayı fazla harcamadan karakterli oyuncularla başarıyı yakalamıştık. Ben oyuncu olarak Trabzospor’da ve antrenör olarak Beşiktaş’ta çalışıyorum. İkisiyle de gurur duyuyorum. Ben bıraktığım izleri seviyorum. Bu toplum doğruyu yanlışı anlayabiliyor. Türkiye’de hangi taraftar olursa olsun bana gelip seni seviyorum dediklerinde bu benim hoşuma gidiyor. Londra’da 6 tane Koreli bana Güneş diye bağırıyor. Sevindim. Kore’de iz bırakmışım demek ki. Dünya Kupası’nda başarının yanında tanıtım da çok önemliydi. Ben kupaya giderken elbiselerim yüzünden çok eleştirildim. Elbiseler değişebilir, karakter sağlam olsun yeter.”
“Mücadele etmenin garantisi var”
Kendisinin de oyuncuların da sorumlulukları olduğunu dile getiren Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, “En iyisini sunmak zorundayız seyircilere. Sevmeye sevilmeye gelsin seyircilerimiz. Ölmeye gelmesinler. Oyunculara her zaman şunu söylerim; maçta yenip yenilmemenin garantisi yok ama mücadele etmenin garantisi var. Mücadele edersek bir maç sonra kazanabiliriz” dedi.
“Çocuk eğitimi gibidir futbolcu”
Şenol Güneş, teknik direktörlük yaptığı takımlarda beraber çalıştığı futbolcuların başka takımlar tarafından transfer edilmek istendiğinin hatırlatılması üzerine, “’Oyunculara nasıl katkı yapıyorsun?’ diyorlar bana. Ben bir şey yapmıyorum. Ben fazlalıklarını atıyorum oyuncuların. Tıpkı heykeltraşlar gibi. Onlar da heykel yaparken taşın fazlalığını atıyorlar ve ortaya heykel çıkıyor. Oyuncuya koyduğum kurallar benim için de geçerlidir. Tesislerden içeri girdiğinde oynayan oynamayan benim için fark etmez. Ben hepsine eşit mesafedeyim. Çocuk eğitimi gibidir futbolcu ve takıma koyulan prensipler de. Ben de bunu iyi yaptığımı düşünüyorum” açıklamalarında bulundu.
“Taraftarları da yan yana getirmemiz gerekir”
“Futbol ciddi bir iş değildir. Ciddi bir oyundur” diyen deneyimli çalıştırıcı, “Amaç ile araç karıştırılıyor. Para çok önemli ama para bir amaç olmamalı, bir araç olabilir. Futbolun bu kadar zenginleştiği bir dönemde rekabet bu kadar yoğunken bir teknik adam rakip sahaya gidip izleyemiyorsa bu olay marka değeri diye konuşmak mümkün değildir. Sorun çok büyük demektir. Taraftarları da yan yana getirmemiz gerekir. Dönüşte Dünya Kupası’ndan dönerken havalimanından Taksim’e gelene kadar her çeşit insan mini etekli, kafası kapalı açık fark etmez. Hepsi bizi kucaklamaya gelmişti. Sonrasında ayrılmış bir toplum olduk” dedi.
Siyah-beyazlı takıma sponsor olan Vodafone’un çok etkileyici olduğunu söyleyen Güneş, ’Gururlan’, ’Feda’ ve ’Efendi Beşiktaş’ gibi pek çok faaliyetin Beşiktaş’ın bünyesinde olmasının çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
“Quaresma’nın pozisyonu kırmızı kart”
“Beni bilen biliyor” diyen Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, “Çok gürültü çıkarmam ama etki yaparım. Bir yanlış varsa bunu gizlemenin anlamı yok. Yanlışsa düzeltirim çıkar işimi yaparım. Quaresma’nın pozisyonu bana göre kırmızı kart. Yarın ne yalan söyleyeceğim diye düşüneceğime çıkar doğru söylerim, bu kadar basit. Rakip taraftarları bana biraz kızıyor sesiz kalıyorum diye. Ben Trabzon maçında çok iyi oynadığımızı düşünüyorum. Ama ben adalete inanıyorum. O yüzden iki kızımı da hukukçulara verdim. Geçen sene Quaresma bana gelip ’niye beni hep dışarı alıyorsun’ dedi.
Ben de ilk 11’de başlamazsan seni dışarı almam dedim. O da, ‘yok o zaman ben yine hep ilk 11’de başlamak istiyorum’ dedi” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA