Terim Açıklaması 'Arda Kararı, İçime Sinen Bir Karar Değildi'
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Arda Turan’ın tekrar milli takımda olması ile ilgili olarak, “Önce Emre Belözoğlu ve sonra Arda ile konuşmam beni tatmin etti. Bu kararı verdim. Bu karar açıkçası içime sinerek de verdiğim bir karar olmadı. Yaşanmışları olmamış gibi kabul edemem” dedi.
2018 FIFA Dünya Kupası Elemeleri I Grubu dördüncü maçında Türkiye, Kosova’yı ikinci yarıda bulduğu gollerde 2-0 mağlup etti.
Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Terim, basın mensuplarının ’Kadroya alınmayan oyuncuların bu maçta neler değişti de kadroya alındı, özür mü var?’ sorusuna, "Ağustos ayındaki beyanım çok açık. İyi okumamışsınız. İsterseniz birer tane dağıtsınlar iyi bakım. Ben kendi şahsıma düşeni zaten İspanya maçından çok üzgün olduğumu özür dilediğimi söyledim. Kendime ait hiç özür beklemediğimi ifade ettim. Türk halkından herkes özür dilemelidir yoksa olmaz demedim. Kimseye de özür diletemem. Sadece benden dilemesinler gerekirse halktan dilesinler, dedim. Bunu dilemezlerse almam demedim. Bir daha okuyun. Ben 2016 Fransa’da özür dilediğim gibi 2018’inde sorumluluğunu da üzerime alıyorum. İnanıyorum ki pek çok kişinin alamayacağı kararla 4 maçlık kadro kararı verdim. Ben bu bedeli ödemeye hazır olduğumu söyledim. Halktan özür dilemezlerse ben onları almam diye bir kelime kullanmadım. Benim şerefle ilgili ne imam oldu ne isim söyledim. Ben formayı tarif ettim. Ama siz içinden onu aldınız. Bunları yerli yerine koyalım” şeklinde cevap verdi.
"Arda kararı, içime sinerek de verdiğim bir karar olmadı"
“Ben halen aynı noktadayım” diyen Terim, “Bu tartışmalara yol açan olayları yok saymam mümkün değil. Ancak kadro konusunda en azından bazı şeyleri söyleyeyim; kadroya almak, gönlümü almak demek değil. Artı eskiye dönecek diye de bir kaide yok. Milli menfaatler bunu gerektirdiği için benim açıklayacağım kadro o gün için önemli bir telefon aldım. Bazı şeylere de açıklık getirelim. Yazılıyor çiziliyor. Bir telefon aldım. Bu telefondaki görüşmeler beni Emre’nin aramasıyla tekrar Arda’yla görüşmeye itti. Emre Belözoğlu çok sevdiğim önem verdiğim kişiliktir. Aşağı yukarı çok uzun süredir beraberiz. Yoksa birçok aracı okuyor aman yarabbim, arayı o bulmuş, şu girmiş, beriki çıkmış. Yönetici, menajer, televizyoncu var gazeteci var galerici var, en son ailem var. Çok ayıp. Emre’nin söyledikleri ve Arda’nın söyledikleri almam için bana kafi geldi. Ondan sonra kadroyu açıkladım. Emre ile önce ve Arda ile konuşmam beni tatmin etti. Bu kararı verdim. Bu karar açıkçası içime sinerek de verdiğim bir karar olmadı. Yaşanmışları olmamış gibi kabul edemem. Hepimiz profesyoneliz. Ben bana verilmiş yetkiler içinde görevleri veririm onlarda antrenmanda maçlarda bunları profesyonelce uygular. Yani üzerine düşenleri de yapıyorlar. Bir şeyler yaşandı” ifadelerine yer verdi.
“Cumhurbaşkanımız al ne de alma demedi”
Terim konuşmasına şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanımız her maçtan sonra bizi aramıştır. İyisinde kötüsünde hep yanımızda olmuştur. Yanlış işlerde hepimizi korumuştur. Bu konu ile ilgili bana ne al ne de alma diye bir şey söylememiştir. Ben olduğum, durduğum yerdeyim. Alıyorum başka bir şey almıyorum başka bir şey. Belirli bölümün, bu işten hoşlandığını pek de zannetmiyorum. Süreci körükleme yönünde bazı şeyler olmuştur. Ellerinde ovuşturacakları bir pozisyon getirmiştir ortaya. Alma sebebim burada, almama sebebim orada. Sonuç olarak doğru yerde bir galibiyet aldık. Oyuncularımı tebrik ederim. Mümkünse Türkiye’nin fırsatı kaçırmaması için milli menfaat için gereken neyse onu yaptık. Ben eskiden nerede duruyorsam orada duruyorum. Görüşüm, görünüşüm değişebilir fikrim değişebilir, gelişebilir ama benim karakterim değişmez neysem oyum. Ben bildiğiz insanım.”
"Yanımda ceketinin düğmesini açamayanlar baya bir babayiğit olmuşlar"
İki beraberlik bir mağlubiyetin ardından kıyametin koptuğunu dile getiren Terim, “Televizyon yerleri, gazeteler şahsi intikamın rövanş yerleri değildir. Benim yanımda ceketinin düğmesini açamayanlar baya bir babayiğit olmuşlar. Çoğunla muhatap olmak istemiyoruz. Böyle çok aleni düşmanlık yaparak bunların düşmanlığından ne olacak da artık biraz frekansın kaçtı veya dozu da. Dikkatli davranmakta fayda görüyorum. Onların yaptığını yapmayacağım. Ben çok şeyi televizyondan öğrendim. Benim yanıma gelip, benim bilmediklerimi anlatanlar beni tenkit ediyorlar. Sizin hiç ihanete uğradığınızı hissettiğinizi oldu mu? Bilmediğinizi televizyondan acımasızca öğrendiğinizi oldu mu? Şimdi yazamadıklarını, söyleyemedikleri benim ağzımdan duymak istiyorlar. Ben eski stilime döneceğim galiba öyle görünüyor. İnşallah bana bunu yaşatanlar, bunu yaşamazlar. Ben de hata yapabilirim yapacağımda. Ancak belden aşağı dediğimiz veyahut hakarete varan, parmaklarımızı sallayarak... biraz haddi bilmek lazım. Haddimizi bilelim. Hayatında hiç başarısı olmayanlar öyle anlatıyor ki kendini. Böyle bir insanın eleştirilmesi için çok sebep var. Yalan başladı, arkadan iftira başladı, arkadan söylemediklerimiz söylenmiş gibi. Birçok şeyi 2016 dönüşü televizyondan öğrendim. Şimdi çıkıp diyor ki, Fatih Terim’in ekibi, öyle diyor, böyle diyor. Hayır. Bu işi orada halletmemiz gerektiğini söyledim. Olabilir, böyle de oldu. Onlar benim düşmanım değil, bu ülkenin çocukları. İçime sinerek bu kararı vermedim. Doğrusu da buydu. Onlar da davranır. Biz burada ay yıldızlı bayrağa hizmet ediyoruz. O nedenle burada hallolur” dedi.
“Arda için Emre Belözoğlu aradı”
’Soyunma odasına huzur geldi mi, bu sevgi ortamı yeniden nasıl oluşacak’, şeklindeki soruya Terim, “Benim yaptığım iş tepkim şudur; oyuncuya dayalı bir düzene itiraz eden bir davranıştır. Nasıl birine hata yaptığında kızıyorsak öyle kabul edelim. Atanlar, tutanlar bu kadroyu açıklayamazlar. Bugün de birçok kişi girdi araya. Emre Belözoğlu o kadar iyi niyetli o kadar düzgün çok da düzgün bir sene daha oynayacakmış. Oynayabildiği kadar oynasın ihtiyacım olursa alırım. Oynamadığı zaman da teknik adamlığa devam etmesini istiyorum. Gerekirse benim yanımda durabilir, idari ve teknik olarak. Onun adamlığından da teknik adamlığından da faydalanacağım. O kadar güzel şeyler söyledi ki hiçbir kötü niyetim yok. Beni tatmin etti. Çok önemli şeyler yaşamış baba oğulların veya hoca talebeleri büyük başarıların figürüyüz. Yok özür diledi mi dilemedi mi. Ben tatmin oldum, telefonla görüştüm. O nedenle burada huzursuzluk olmaz. Biz bunun hepsini hallederiz. Fransa’da çok çok üzüldüm. O yüzden huzursuz hiçbir şey olmaz. Herkes profesyonelce iyi bir iletişim içinde. Bazı şeyleri olmamış sayamayız. Yancılar yamaçcılar biraz üzülmüştür. Arttık bunlara da son vermek gerekmiştir” diye cevap verdi.
“Arda ile ilgili tek kelime etmedim, ima da etmedim”
’Kadroya alınma alınmama konusu bir daha konuşulacak mı?’ sorusuna Terim şu cevabı verdi:
“Milli forma için hepimiz gel diyorlar geliyoruz. Onlar da emek veriyorlar. Arda’yı da, Burak’ı da ben katayım. Arda’nın dışında bir şey konuşmadınız. Ben Arda ile ilgili tek kelime etmedim, ima da etmedim. Benim etrafımdaki ya da çalışanın bir tek kişinin sosyal medyada yazısını göremezsiniz. Gerekeni söylüyoruz. Terim’le, Arda niye kavga etsin. Ne aynı yaştayız ne aynı meslekteyiz böyle bir yanlışlık var. O daha iyi olsun Barcelona’ya konsantre olsun. Daha da iyi olsun. Gönlümün kırıklığını da anlattım. Gönlümün kırıklığı geçecektir elbet. Ama benim geçme sebeplerim var, onları görmem lazım. Sonuçta onlar bu milli formayı taşıyorlar. Şu anda herhangi bir sıkıntı yok. Olmaması için de çalışıyoruz, bir sebep yok.”
“İstifa edecek olsam bin defa ederdim”
İstifa iddialarının hatırlatılması üzerine Terim şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yüz ifademden onu çıkarabilirsiniz. Maç öncesi süre gelen süreç maç öncesini düşünün. Spor kamuoyunun belirli bir grubun ne yapmak istediği çok açık. Benim için de genel kamuoyu önemlidir. Ben insanları görüyorum. Anormal bir saldırı. Nasıl edelim, bunları görmezden gelip sahte olarak gülelim mi? Neyse onu yansıtıyoruz. Ama kendi işime yansıtmıyorum. Bulunduğunuz konum bazı şeyler aynen olduğu gibi söylemeye müsait değil. Buradaki sıkıntı şuydu. Bir koca bir aileydik Yine öyleyiz tekrar döndük. Bu ailede sıkıntılar oldu. Baba oğul neyse bir şeyler oldu bunlar olur. Eğer istifa edecek olsaydım çok zaman vardı. Kötü niyetli olsaydım bu arkadaşlarımızı İzlanda, Ukrayna maçına çağırırdım. Ben öyle biri değilim. Doğru bildiklerimi yapmaya çalışıyorum. İstifa edecek olsam bin defa ederdim. O kelimeyi hiç ağzıma almak istemedim. Emre Mor’un cezasını bilmeyip beni eleştiren var. O kadar gözler dönmüş.”
“Onlar geleceğimiz”
Terim, Cengiz Ünder’i sahada çok beğendiğini belirterek, “Heyecanlanacağını tahmin ettim, hoşuma gitti. İyi olur. Onları her zaman formanın içinde göreceğiz. Daha iyi sürprizlerimiz olacak. Bu çocuklar bizim geleceğimiz. Bazılarına doğal olarak şans veremiyoruz. Ama şans vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Volkan Demirel olabilir”
Terim, Volkan Demirel’in açıklamalarına ise şöyle cevap verdi:
“Volkan Demirel’i ilk milli takıma çağıran benimdir. 2005’ten, 2013’e kadar da kötü golden iyi golden sonra da. 2008’de atıldıktan sonra da kaleyi ona teslim etmişimdir. Lobisi mi vardı ben çağırırken. Ama karşılaştık lobide. Ama hep onu ikinci kaleci bile yapmadım, ne zaman olduysa olmuştur. Ben onu milli takımda olma, oynama isteğine veriyorum. O da bilir ki biz, adaletten şaşmayız. Verilmeyecek de hiçbir hesabımız yok. Onun da burada olma isteği çok hoşuma gitti. Yalçın tweet atmamış mıydı. Hiç kimseye kastım yok. Oynamadı ama kadrodaydı. Volkan’da bizle birlikte olabilir. Herkes olabilir” açıklamasını yaptı.
Terim, Galatasaray’la isminin anılmasının doğal olduğunun altını çizerek, Jan Olde Riekerink’in görevinde başarılı olduğunu kaydetti.
“Bülent Bauyraktar bizimle, Uğur Duru’ya bakacağız”
Terim, TFF Sağlık İşleri Başkan Yardımcısı Bülent Bayraktar’ın aralarında olmaması ile ilgili olarak ise, "Bülent Bayraktar 15 senelik arkadaşım. Benim de güvendiğim, inandığım arkadaşlarımdan biridir. Kimse istiyor diye yanımdan hiçbir elemanımın kellesini vermem. Hepsi aslan gibidir. Böyle durumlarda herkes kelle arar, kafa arar koparmak için. Biz de böyle bir şey mümkün değildir. Hem babası hem de kız kardeşi sorunları nedeniyle burada olamamıştır. Yazılan ve söylenen fantezilere çok kulak asmamak gerekir. Uğur Duru, TFF’de çalışıyor şu an bizle çalışmıyor. Duruma bakacağız” dedi.
Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Terim, basın mensuplarının ’Kadroya alınmayan oyuncuların bu maçta neler değişti de kadroya alındı, özür mü var?’ sorusuna, "Ağustos ayındaki beyanım çok açık. İyi okumamışsınız. İsterseniz birer tane dağıtsınlar iyi bakım. Ben kendi şahsıma düşeni zaten İspanya maçından çok üzgün olduğumu özür dilediğimi söyledim. Kendime ait hiç özür beklemediğimi ifade ettim. Türk halkından herkes özür dilemelidir yoksa olmaz demedim. Kimseye de özür diletemem. Sadece benden dilemesinler gerekirse halktan dilesinler, dedim. Bunu dilemezlerse almam demedim. Bir daha okuyun. Ben 2016 Fransa’da özür dilediğim gibi 2018’inde sorumluluğunu da üzerime alıyorum. İnanıyorum ki pek çok kişinin alamayacağı kararla 4 maçlık kadro kararı verdim. Ben bu bedeli ödemeye hazır olduğumu söyledim. Halktan özür dilemezlerse ben onları almam diye bir kelime kullanmadım. Benim şerefle ilgili ne imam oldu ne isim söyledim. Ben formayı tarif ettim. Ama siz içinden onu aldınız. Bunları yerli yerine koyalım” şeklinde cevap verdi.
"Arda kararı, içime sinerek de verdiğim bir karar olmadı"
“Ben halen aynı noktadayım” diyen Terim, “Bu tartışmalara yol açan olayları yok saymam mümkün değil. Ancak kadro konusunda en azından bazı şeyleri söyleyeyim; kadroya almak, gönlümü almak demek değil. Artı eskiye dönecek diye de bir kaide yok. Milli menfaatler bunu gerektirdiği için benim açıklayacağım kadro o gün için önemli bir telefon aldım. Bazı şeylere de açıklık getirelim. Yazılıyor çiziliyor. Bir telefon aldım. Bu telefondaki görüşmeler beni Emre’nin aramasıyla tekrar Arda’yla görüşmeye itti. Emre Belözoğlu çok sevdiğim önem verdiğim kişiliktir. Aşağı yukarı çok uzun süredir beraberiz. Yoksa birçok aracı okuyor aman yarabbim, arayı o bulmuş, şu girmiş, beriki çıkmış. Yönetici, menajer, televizyoncu var gazeteci var galerici var, en son ailem var. Çok ayıp. Emre’nin söyledikleri ve Arda’nın söyledikleri almam için bana kafi geldi. Ondan sonra kadroyu açıkladım. Emre ile önce ve Arda ile konuşmam beni tatmin etti. Bu kararı verdim. Bu karar açıkçası içime sinerek de verdiğim bir karar olmadı. Yaşanmışları olmamış gibi kabul edemem. Hepimiz profesyoneliz. Ben bana verilmiş yetkiler içinde görevleri veririm onlarda antrenmanda maçlarda bunları profesyonelce uygular. Yani üzerine düşenleri de yapıyorlar. Bir şeyler yaşandı” ifadelerine yer verdi.
“Cumhurbaşkanımız al ne de alma demedi”
Terim konuşmasına şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanımız her maçtan sonra bizi aramıştır. İyisinde kötüsünde hep yanımızda olmuştur. Yanlış işlerde hepimizi korumuştur. Bu konu ile ilgili bana ne al ne de alma diye bir şey söylememiştir. Ben olduğum, durduğum yerdeyim. Alıyorum başka bir şey almıyorum başka bir şey. Belirli bölümün, bu işten hoşlandığını pek de zannetmiyorum. Süreci körükleme yönünde bazı şeyler olmuştur. Ellerinde ovuşturacakları bir pozisyon getirmiştir ortaya. Alma sebebim burada, almama sebebim orada. Sonuç olarak doğru yerde bir galibiyet aldık. Oyuncularımı tebrik ederim. Mümkünse Türkiye’nin fırsatı kaçırmaması için milli menfaat için gereken neyse onu yaptık. Ben eskiden nerede duruyorsam orada duruyorum. Görüşüm, görünüşüm değişebilir fikrim değişebilir, gelişebilir ama benim karakterim değişmez neysem oyum. Ben bildiğiz insanım.”
"Yanımda ceketinin düğmesini açamayanlar baya bir babayiğit olmuşlar"
İki beraberlik bir mağlubiyetin ardından kıyametin koptuğunu dile getiren Terim, “Televizyon yerleri, gazeteler şahsi intikamın rövanş yerleri değildir. Benim yanımda ceketinin düğmesini açamayanlar baya bir babayiğit olmuşlar. Çoğunla muhatap olmak istemiyoruz. Böyle çok aleni düşmanlık yaparak bunların düşmanlığından ne olacak da artık biraz frekansın kaçtı veya dozu da. Dikkatli davranmakta fayda görüyorum. Onların yaptığını yapmayacağım. Ben çok şeyi televizyondan öğrendim. Benim yanıma gelip, benim bilmediklerimi anlatanlar beni tenkit ediyorlar. Sizin hiç ihanete uğradığınızı hissettiğinizi oldu mu? Bilmediğinizi televizyondan acımasızca öğrendiğinizi oldu mu? Şimdi yazamadıklarını, söyleyemedikleri benim ağzımdan duymak istiyorlar. Ben eski stilime döneceğim galiba öyle görünüyor. İnşallah bana bunu yaşatanlar, bunu yaşamazlar. Ben de hata yapabilirim yapacağımda. Ancak belden aşağı dediğimiz veyahut hakarete varan, parmaklarımızı sallayarak... biraz haddi bilmek lazım. Haddimizi bilelim. Hayatında hiç başarısı olmayanlar öyle anlatıyor ki kendini. Böyle bir insanın eleştirilmesi için çok sebep var. Yalan başladı, arkadan iftira başladı, arkadan söylemediklerimiz söylenmiş gibi. Birçok şeyi 2016 dönüşü televizyondan öğrendim. Şimdi çıkıp diyor ki, Fatih Terim’in ekibi, öyle diyor, böyle diyor. Hayır. Bu işi orada halletmemiz gerektiğini söyledim. Olabilir, böyle de oldu. Onlar benim düşmanım değil, bu ülkenin çocukları. İçime sinerek bu kararı vermedim. Doğrusu da buydu. Onlar da davranır. Biz burada ay yıldızlı bayrağa hizmet ediyoruz. O nedenle burada hallolur” dedi.
“Arda için Emre Belözoğlu aradı”
’Soyunma odasına huzur geldi mi, bu sevgi ortamı yeniden nasıl oluşacak’, şeklindeki soruya Terim, “Benim yaptığım iş tepkim şudur; oyuncuya dayalı bir düzene itiraz eden bir davranıştır. Nasıl birine hata yaptığında kızıyorsak öyle kabul edelim. Atanlar, tutanlar bu kadroyu açıklayamazlar. Bugün de birçok kişi girdi araya. Emre Belözoğlu o kadar iyi niyetli o kadar düzgün çok da düzgün bir sene daha oynayacakmış. Oynayabildiği kadar oynasın ihtiyacım olursa alırım. Oynamadığı zaman da teknik adamlığa devam etmesini istiyorum. Gerekirse benim yanımda durabilir, idari ve teknik olarak. Onun adamlığından da teknik adamlığından da faydalanacağım. O kadar güzel şeyler söyledi ki hiçbir kötü niyetim yok. Beni tatmin etti. Çok önemli şeyler yaşamış baba oğulların veya hoca talebeleri büyük başarıların figürüyüz. Yok özür diledi mi dilemedi mi. Ben tatmin oldum, telefonla görüştüm. O nedenle burada huzursuzluk olmaz. Biz bunun hepsini hallederiz. Fransa’da çok çok üzüldüm. O yüzden huzursuz hiçbir şey olmaz. Herkes profesyonelce iyi bir iletişim içinde. Bazı şeyleri olmamış sayamayız. Yancılar yamaçcılar biraz üzülmüştür. Arttık bunlara da son vermek gerekmiştir” diye cevap verdi.
“Arda ile ilgili tek kelime etmedim, ima da etmedim”
’Kadroya alınma alınmama konusu bir daha konuşulacak mı?’ sorusuna Terim şu cevabı verdi:
“Milli forma için hepimiz gel diyorlar geliyoruz. Onlar da emek veriyorlar. Arda’yı da, Burak’ı da ben katayım. Arda’nın dışında bir şey konuşmadınız. Ben Arda ile ilgili tek kelime etmedim, ima da etmedim. Benim etrafımdaki ya da çalışanın bir tek kişinin sosyal medyada yazısını göremezsiniz. Gerekeni söylüyoruz. Terim’le, Arda niye kavga etsin. Ne aynı yaştayız ne aynı meslekteyiz böyle bir yanlışlık var. O daha iyi olsun Barcelona’ya konsantre olsun. Daha da iyi olsun. Gönlümün kırıklığını da anlattım. Gönlümün kırıklığı geçecektir elbet. Ama benim geçme sebeplerim var, onları görmem lazım. Sonuçta onlar bu milli formayı taşıyorlar. Şu anda herhangi bir sıkıntı yok. Olmaması için de çalışıyoruz, bir sebep yok.”
“İstifa edecek olsam bin defa ederdim”
İstifa iddialarının hatırlatılması üzerine Terim şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yüz ifademden onu çıkarabilirsiniz. Maç öncesi süre gelen süreç maç öncesini düşünün. Spor kamuoyunun belirli bir grubun ne yapmak istediği çok açık. Benim için de genel kamuoyu önemlidir. Ben insanları görüyorum. Anormal bir saldırı. Nasıl edelim, bunları görmezden gelip sahte olarak gülelim mi? Neyse onu yansıtıyoruz. Ama kendi işime yansıtmıyorum. Bulunduğunuz konum bazı şeyler aynen olduğu gibi söylemeye müsait değil. Buradaki sıkıntı şuydu. Bir koca bir aileydik Yine öyleyiz tekrar döndük. Bu ailede sıkıntılar oldu. Baba oğul neyse bir şeyler oldu bunlar olur. Eğer istifa edecek olsaydım çok zaman vardı. Kötü niyetli olsaydım bu arkadaşlarımızı İzlanda, Ukrayna maçına çağırırdım. Ben öyle biri değilim. Doğru bildiklerimi yapmaya çalışıyorum. İstifa edecek olsam bin defa ederdim. O kelimeyi hiç ağzıma almak istemedim. Emre Mor’un cezasını bilmeyip beni eleştiren var. O kadar gözler dönmüş.”
“Onlar geleceğimiz”
Terim, Cengiz Ünder’i sahada çok beğendiğini belirterek, “Heyecanlanacağını tahmin ettim, hoşuma gitti. İyi olur. Onları her zaman formanın içinde göreceğiz. Daha iyi sürprizlerimiz olacak. Bu çocuklar bizim geleceğimiz. Bazılarına doğal olarak şans veremiyoruz. Ama şans vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Volkan Demirel olabilir”
Terim, Volkan Demirel’in açıklamalarına ise şöyle cevap verdi:
“Volkan Demirel’i ilk milli takıma çağıran benimdir. 2005’ten, 2013’e kadar da kötü golden iyi golden sonra da. 2008’de atıldıktan sonra da kaleyi ona teslim etmişimdir. Lobisi mi vardı ben çağırırken. Ama karşılaştık lobide. Ama hep onu ikinci kaleci bile yapmadım, ne zaman olduysa olmuştur. Ben onu milli takımda olma, oynama isteğine veriyorum. O da bilir ki biz, adaletten şaşmayız. Verilmeyecek de hiçbir hesabımız yok. Onun da burada olma isteği çok hoşuma gitti. Yalçın tweet atmamış mıydı. Hiç kimseye kastım yok. Oynamadı ama kadrodaydı. Volkan’da bizle birlikte olabilir. Herkes olabilir” açıklamasını yaptı.
Terim, Galatasaray’la isminin anılmasının doğal olduğunun altını çizerek, Jan Olde Riekerink’in görevinde başarılı olduğunu kaydetti.
“Bülent Bauyraktar bizimle, Uğur Duru’ya bakacağız”
Terim, TFF Sağlık İşleri Başkan Yardımcısı Bülent Bayraktar’ın aralarında olmaması ile ilgili olarak ise, "Bülent Bayraktar 15 senelik arkadaşım. Benim de güvendiğim, inandığım arkadaşlarımdan biridir. Kimse istiyor diye yanımdan hiçbir elemanımın kellesini vermem. Hepsi aslan gibidir. Böyle durumlarda herkes kelle arar, kafa arar koparmak için. Biz de böyle bir şey mümkün değildir. Hem babası hem de kız kardeşi sorunları nedeniyle burada olamamıştır. Yazılan ve söylenen fantezilere çok kulak asmamak gerekir. Uğur Duru, TFF’de çalışıyor şu an bizle çalışmıyor. Duruma bakacağız” dedi.
Kaynak: İHA