Fatih Terim Açıklaması 'Sizce Bu Yaşananlar Tesadüf Mü?'
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, “Ben hayatımda hiçbir zaman tazminat almadım. Mesele o değil ki. Bunlar önemli değil benim için. Hiçbir ülkede eşi görülmeyen hadiseler sizce birer tesadüf mü? Bu yaşananlardan sonra sahada ben olsam ben de etkilenirdim” dedi.
A Milli Takım, 2018 Dünya Kupası Elemeri I Grubu ikinci maçında Konya’da Ukrayna’yı ağırladı. Karşılaşmada 2-0 geriye düşen ay-yıldızlılar, mücadeleden 2-2’lik beraberlikle ayrıldı. Maç sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, maçın ilk yarısını anlayamaya çalıştıklarını söyleyerek, "Maç bittiğinden beri yarım saattir bütün ekibimle benim odamda toplandık ve ilk yarıyı anlamaya çalışıyoruz. Çok net olarak biliyorsunuz, ben bahanelere sığınmam ama demek ki yeteri kadar olaylardan uzak tutamadık takımımı. Çok etkilendiğini düşünüyorum bir grubun. Ne kadar uzak tutsak da o tesirden kurtaramadık, ben ona yoruyorum. İlk 45 dakika benim hiç böyle bir takımım olmadı. Esasında oyun felsefesinde bir değişiklik yok, modelde ufak bir değişiklik vardı. Bir takım şeylerden demek ki koruyamadık. Birçoğu etkileniyor demek ki” dedi.
"İnşallah bu hafta sonunu galibiyetle kapatırız"
İkinci yarı orta saha zafiyetini düzeltmek için harekete geçtikleri söyleyen Terim, "Bazen ne yapsanız aksi gidiyorsa, hepsi aksi gider. Volkan penaltıyı da kurtarabilirdi. Buna rağmen yılmadan devam ettik. 2-2’yi bulduk, 3-2’yi bulabilirdik. Kritik yerlerden frikikler kullandık. Ama olmadı. 2-0’dan 2-2 iyi, kaybetmeden gitmek iyi ama kazanamamak hoş değil. Biz bardağın dolu tarafına bakacağız. Bu sefer İzlanda da attı, biz atamadık. Onların attığı saatlerde bizim atmamız lazımdı. Zaten bizden çok koşuyor bütün Avrupalı takımlar. Oyuncularımı geri döndükleri için kutluyorum ama inşallah bu haftanın sonunu galibiyetle kapatırız” diye konuştu.
“Ben olsam ben de etkilenirdim”
“A Milli Takım’da tartışılan konular sonrasında, kendiniz oyuncu olsanız etkilenir miydiniz?” sorusu üzerine ise Terim, “Etkilenirdim tabii ki. Etkilenmemek mümkün değil. ‘Bize güvenilmiyor mu’dan hareketle böyle bir fikirden etkilenir tabii ki. Sebep budur demiyorum. İnşallah hep beraber üstesinden geleceğiz. Şu anda herhangi bir sıkıntı yok Türk futbolu ile ilgili. Çok zor bir gruptayız. Ama ben de olsam etkilenirdim. Çünkü çok enteresan bir şey var; her maçtan önce bir şey olabilir mi ya? Tesadüf demeyeceğiz herhalde buna değil mi? Hepimiz çok seviyoruz ya milli takımımızı” diye cevap verdi.
“Shevchenko’nun Dünya Kupası’na gitmesini isterim”
İlk yarı Ukrayna’nın, ikinci yarı ise Türkiye’nin iyi oynadığına dikkat çeken Terim, “Maçtan önce ve maçtan sonra konuşma fırsatı buldum Shevchenko’yu tebrik ettim, sarıldık. Onu tanıdığım için zaten mutluyum. Çok büyük bir oyuncuydu, çok da büyük bir hoca olacak inşallah. Keşke Ukrayna ile gitsek. Shevchenko’nun gitmesini isterim” şeklinde konuştu.
Enes Ünal konusu
Enes’e güvendiğini belirten tecrübeli teknik adam, “Enes bizim çok genç oyuncularımız biri. Bunun sıkıntısını yaşayacağız, bu çok doğal. Herkes her maçta yüzde yüz performans veremez. Biz yine şans vereceğiz ve gençlerimizi böyle kazanacağız. Ciddi, disiplinli ve yetenekli bir genç. Buradan birçok şey çıkardık. Ben ona en kritik maçta forma veriyorum, demek ki güveniyorum. Bir hamle yapacaktım, erteledim, onu kaybetmek istemedim. Devre arasında yaptım” ifadelerini kullandı.
“Maçın 2-2 bitmesinin öz güvene katkısı olmuştur”
Maçın 2-2 bitmesinin kendilerine öz güven aşıladığına dikkat çeken Terim, “Bizim adımıza şanstır 2-2. Kazanamamak talihsizlik ama bu durum, güven açısından böyle dönmek ve bu arada neredeyse son yarım saati böyle oynamak... Son dakikalarda oyunu oraya yığmak ve etkili oynamak bizim için çok sevindirici” diye konuştu.
Konya seyircisine övgü
Konya’daki taraftarları da öven Terim, “İkinci yarıya başlarken Konya seyircisinin oyuncunun yanında yer alması çok büyük bir etkendir. Yuhulamadılar, yanlarında oldular. 2-1’i ilk yarının son dakikasında bulunca daha da önemli oldu. Takımımızı alkışladılar ve yanlarında oldular. Bugün seyirci en küçük bir protestoda bulunsaydı, böyle bir oyun çıkmazdı ortaya. Konya’da henüz kaybetmedik. Konya seyirci tam bir futbol seyircisi gibi bizi kabulleniyor. Hele hele giren genç oyuncuların çabuk kırılacağını düşünecek olursak müthiş bir etkisi vardı” dedi.
“Müthiş bir takım geliyor”
“Oynatmak istediğim futbolu ikinci yarı gördük” diyen Terim, “Beni tanıyorsunuz. Ancak henüz bir yandan kaybetmemeye, aradan ileriye doğru çıkmaya çalışıyoruz. Puan kazanmaya, kaybetmemeye bir yandan da takım oluşturmaya çalışıyoruz. Bir grup geliyor, bundan emin olabilirsiniz. Sahada basmadık yer bırakmayan, rakip sahada oyunu oynayan bir takım gelecek. Bazı değişiklikler tabii olacak ama eğer burayı asgari puan kaybetmeyle geçersek müthiş bir takım olacak gibi. Hiçbir şüphem yok. Ama şu ikinci yarıdaki takım hatta üzerine koyan bir takım benim hayalim ancak dediğim gibi özellikle şampiyona devam ederken bu süre istenmiyor zaten. Milli takımları mümkün olduğunca geç değiştirmeye çalışıyoruz, eğer mecbur değilsek. Ben iyiye doğru gideceklerine inanıyorum. Belki oynadığımız oyun galibiyete yetmiyor, çok da iyi oynadığımız söylemez ama sonuç orada iyiydi, burada da 2-0’dan iyi. Ama daha 8 maçımız var. Allah nasip ederse göreceğiz bakalım. Hep ümit var, ümit olması gerek bizim için. Yeter ki tamamen imkansız olmasın, bir hedefimiz olsun. İşe politik yönden bakalım 2-0’dan sonra 3 de olabilirdi ama dönmek önemliydi. Frikikleri tartışıyorlardı soyunma odasına girdiğimizde, bu güzel. Bir galibiyetle kritik bir yerde tanışırsak ondan sonra çok daha kolay olur bizim için” açıklamasında bulundu.
“Mehmet joker gibi oyuncu”
İlk yarı iyi performans sergilemeyen Ömer’in yerine Hakan’ı ikinci yarı oyundan almasının sorulması üzerine ise Fatih Terim, “Maçtan sonra bu hatalı, bu kötü analizinden ziyade, böyle bir değişikliği uygun buldum. Ben isterdim Topal’ı stoper oynatayım. Bundan önceki maçta hepinizin beğendiği yine Mehmet Topal’dı. Hakan bugün yerini bırakması gerekti, yarın yine direkt oynar ama Mehmet joker gibi bir oyuncu. Ömer uzun bir aradan sonra oynadı ve ikinci yarı özellikle gayet iyi oynadı. İlk yarı çünkü herkeste bir sıkıntı vardı. Orta saha, atak hepsinde. Oradan, o vaziyetten dönmek önemli. Bizde Ozan da oynayabilir stoper. Takımın içerisinde oyuncu değiştirmeden mevkileri değiştirmek gibi bir avantaja sahibiz biz, bu önemlidir ama orta sahada bir aksama oldu. Onun için müdahale ettim ben. Bazen çünkü 3 tane de forvet koysanız gol atamazsınız. Biz de öyle oldu. Kaan ve Tolga, artı Ozan, Hakan’ı da önlerine alıp daha çok direnç gösterip ki benim orta sahalarım hep böyle olmuştur, o hata benim ama bunu da görmek istedim açıkçası. Benim felsefemde bir değişiklik yok. Sonuç itibariyle yanlışsa da neşteri vurmak benim görevim. Tolga ilk kez milli oldu, ondan da memnunum. Bunlar dirençli teknik ve isteyen çocuklar. Emre ikinci yarı kendine geldi, Hakan öyle, Cenk bayağı uğraştı. Dolayısıyla istediğimiz oyun geldi, golde geldi, goller de kaçırdık ama daha önemlisi Ukrayna gibi ayağa oynamayı çok iyi beceren, şahsi yetenekli yüksek takımı oraya hapsetmek ve çıkartmamak önemliydi. Bu beni sevindirdi. O gençlere katacağımız 3-4 arkadaşımız var. Ortaya 25-30 kişilik müthiş bir kadro çıkacak inşallah” şeklinde konuştu.
“Yaman’a söz verdim”
“Dünya Kupası’na gitmeyi çok isterim” diyen Terim, “Ümit ederim tamamlarız. Kendimi güçte ve zinde hissediyorum. Bir de Yaman’a söz verdim, onun annesine, Merve’ye de söz verdim. Anlayacağı duruma gelmesini istiyorum, onun için ne olur bilmiyorum açıkçası ama çok iyi anlaştığım bir Demirören var. Ne olur bilmiyorum ancak ben hiç öyle düşünmüyorum. Ancak biz daha hiçbir şey kaybetmiş değiliz. Daha kimse yenmedi bizi. Gönül isterdi galip gelmek ama sırtımız daha yere gelmedi. Önümüzdeki günler ne gösterecek bakalım. Yaman, dedesinin ne olduğunu görsün istiyorum. Aklı ersin istiyorum. Söz verdim ona” dedi.
“Ben sözleşmemde ne var bilmiyorum”
Son olarak sözleşmesinin basına sızması ve yaşanan tartışmalara da değinen tecrübeli teknik adam, “Ya arkadaş her maç öncesi A veya B veya C… Bu nasıl beceriliyor? Hedefiniz, gayeniz ne diye siz niye sormuyorsunuz? Benim hayatımda hiç gizlim yok. Ben sözleşmemde ne var bilmiyorum. Ben Adana 5 Ocak’ta imza attım yukarıda, maça gittim. Sonradan doldurmuşlar. Demirören ve Cengiz Bey’e sorabilirsiniz. Sonradan doldurdular. Ben hayatımda hiçbir zaman tazminat almadım. Mesele o değil ki. Bunlar önemli değil benim için. Hiçbir ülkede eşi görülmeyen hadiseler sizce birer tesadüf mü? Bunu iyi analiz etmek lazım ben bu ülkeye hizmet eden, elinden geldiği kadar güzel şeyler yamaya çalışan bir insanım. Güzel eleştirilere saygı duyarım. Sadece şu soruyu soruyorum size son olarak; her maç öncesi bir şey olabilir mi ya?" diye konuştu.
"İnşallah bu hafta sonunu galibiyetle kapatırız"
İkinci yarı orta saha zafiyetini düzeltmek için harekete geçtikleri söyleyen Terim, "Bazen ne yapsanız aksi gidiyorsa, hepsi aksi gider. Volkan penaltıyı da kurtarabilirdi. Buna rağmen yılmadan devam ettik. 2-2’yi bulduk, 3-2’yi bulabilirdik. Kritik yerlerden frikikler kullandık. Ama olmadı. 2-0’dan 2-2 iyi, kaybetmeden gitmek iyi ama kazanamamak hoş değil. Biz bardağın dolu tarafına bakacağız. Bu sefer İzlanda da attı, biz atamadık. Onların attığı saatlerde bizim atmamız lazımdı. Zaten bizden çok koşuyor bütün Avrupalı takımlar. Oyuncularımı geri döndükleri için kutluyorum ama inşallah bu haftanın sonunu galibiyetle kapatırız” diye konuştu.
“Ben olsam ben de etkilenirdim”
“A Milli Takım’da tartışılan konular sonrasında, kendiniz oyuncu olsanız etkilenir miydiniz?” sorusu üzerine ise Terim, “Etkilenirdim tabii ki. Etkilenmemek mümkün değil. ‘Bize güvenilmiyor mu’dan hareketle böyle bir fikirden etkilenir tabii ki. Sebep budur demiyorum. İnşallah hep beraber üstesinden geleceğiz. Şu anda herhangi bir sıkıntı yok Türk futbolu ile ilgili. Çok zor bir gruptayız. Ama ben de olsam etkilenirdim. Çünkü çok enteresan bir şey var; her maçtan önce bir şey olabilir mi ya? Tesadüf demeyeceğiz herhalde buna değil mi? Hepimiz çok seviyoruz ya milli takımımızı” diye cevap verdi.
“Shevchenko’nun Dünya Kupası’na gitmesini isterim”
İlk yarı Ukrayna’nın, ikinci yarı ise Türkiye’nin iyi oynadığına dikkat çeken Terim, “Maçtan önce ve maçtan sonra konuşma fırsatı buldum Shevchenko’yu tebrik ettim, sarıldık. Onu tanıdığım için zaten mutluyum. Çok büyük bir oyuncuydu, çok da büyük bir hoca olacak inşallah. Keşke Ukrayna ile gitsek. Shevchenko’nun gitmesini isterim” şeklinde konuştu.
Enes Ünal konusu
Enes’e güvendiğini belirten tecrübeli teknik adam, “Enes bizim çok genç oyuncularımız biri. Bunun sıkıntısını yaşayacağız, bu çok doğal. Herkes her maçta yüzde yüz performans veremez. Biz yine şans vereceğiz ve gençlerimizi böyle kazanacağız. Ciddi, disiplinli ve yetenekli bir genç. Buradan birçok şey çıkardık. Ben ona en kritik maçta forma veriyorum, demek ki güveniyorum. Bir hamle yapacaktım, erteledim, onu kaybetmek istemedim. Devre arasında yaptım” ifadelerini kullandı.
“Maçın 2-2 bitmesinin öz güvene katkısı olmuştur”
Maçın 2-2 bitmesinin kendilerine öz güven aşıladığına dikkat çeken Terim, “Bizim adımıza şanstır 2-2. Kazanamamak talihsizlik ama bu durum, güven açısından böyle dönmek ve bu arada neredeyse son yarım saati böyle oynamak... Son dakikalarda oyunu oraya yığmak ve etkili oynamak bizim için çok sevindirici” diye konuştu.
Konya seyircisine övgü
Konya’daki taraftarları da öven Terim, “İkinci yarıya başlarken Konya seyircisinin oyuncunun yanında yer alması çok büyük bir etkendir. Yuhulamadılar, yanlarında oldular. 2-1’i ilk yarının son dakikasında bulunca daha da önemli oldu. Takımımızı alkışladılar ve yanlarında oldular. Bugün seyirci en küçük bir protestoda bulunsaydı, böyle bir oyun çıkmazdı ortaya. Konya’da henüz kaybetmedik. Konya seyirci tam bir futbol seyircisi gibi bizi kabulleniyor. Hele hele giren genç oyuncuların çabuk kırılacağını düşünecek olursak müthiş bir etkisi vardı” dedi.
“Müthiş bir takım geliyor”
“Oynatmak istediğim futbolu ikinci yarı gördük” diyen Terim, “Beni tanıyorsunuz. Ancak henüz bir yandan kaybetmemeye, aradan ileriye doğru çıkmaya çalışıyoruz. Puan kazanmaya, kaybetmemeye bir yandan da takım oluşturmaya çalışıyoruz. Bir grup geliyor, bundan emin olabilirsiniz. Sahada basmadık yer bırakmayan, rakip sahada oyunu oynayan bir takım gelecek. Bazı değişiklikler tabii olacak ama eğer burayı asgari puan kaybetmeyle geçersek müthiş bir takım olacak gibi. Hiçbir şüphem yok. Ama şu ikinci yarıdaki takım hatta üzerine koyan bir takım benim hayalim ancak dediğim gibi özellikle şampiyona devam ederken bu süre istenmiyor zaten. Milli takımları mümkün olduğunca geç değiştirmeye çalışıyoruz, eğer mecbur değilsek. Ben iyiye doğru gideceklerine inanıyorum. Belki oynadığımız oyun galibiyete yetmiyor, çok da iyi oynadığımız söylemez ama sonuç orada iyiydi, burada da 2-0’dan iyi. Ama daha 8 maçımız var. Allah nasip ederse göreceğiz bakalım. Hep ümit var, ümit olması gerek bizim için. Yeter ki tamamen imkansız olmasın, bir hedefimiz olsun. İşe politik yönden bakalım 2-0’dan sonra 3 de olabilirdi ama dönmek önemliydi. Frikikleri tartışıyorlardı soyunma odasına girdiğimizde, bu güzel. Bir galibiyetle kritik bir yerde tanışırsak ondan sonra çok daha kolay olur bizim için” açıklamasında bulundu.
“Mehmet joker gibi oyuncu”
İlk yarı iyi performans sergilemeyen Ömer’in yerine Hakan’ı ikinci yarı oyundan almasının sorulması üzerine ise Fatih Terim, “Maçtan sonra bu hatalı, bu kötü analizinden ziyade, böyle bir değişikliği uygun buldum. Ben isterdim Topal’ı stoper oynatayım. Bundan önceki maçta hepinizin beğendiği yine Mehmet Topal’dı. Hakan bugün yerini bırakması gerekti, yarın yine direkt oynar ama Mehmet joker gibi bir oyuncu. Ömer uzun bir aradan sonra oynadı ve ikinci yarı özellikle gayet iyi oynadı. İlk yarı çünkü herkeste bir sıkıntı vardı. Orta saha, atak hepsinde. Oradan, o vaziyetten dönmek önemli. Bizde Ozan da oynayabilir stoper. Takımın içerisinde oyuncu değiştirmeden mevkileri değiştirmek gibi bir avantaja sahibiz biz, bu önemlidir ama orta sahada bir aksama oldu. Onun için müdahale ettim ben. Bazen çünkü 3 tane de forvet koysanız gol atamazsınız. Biz de öyle oldu. Kaan ve Tolga, artı Ozan, Hakan’ı da önlerine alıp daha çok direnç gösterip ki benim orta sahalarım hep böyle olmuştur, o hata benim ama bunu da görmek istedim açıkçası. Benim felsefemde bir değişiklik yok. Sonuç itibariyle yanlışsa da neşteri vurmak benim görevim. Tolga ilk kez milli oldu, ondan da memnunum. Bunlar dirençli teknik ve isteyen çocuklar. Emre ikinci yarı kendine geldi, Hakan öyle, Cenk bayağı uğraştı. Dolayısıyla istediğimiz oyun geldi, golde geldi, goller de kaçırdık ama daha önemlisi Ukrayna gibi ayağa oynamayı çok iyi beceren, şahsi yetenekli yüksek takımı oraya hapsetmek ve çıkartmamak önemliydi. Bu beni sevindirdi. O gençlere katacağımız 3-4 arkadaşımız var. Ortaya 25-30 kişilik müthiş bir kadro çıkacak inşallah” şeklinde konuştu.
“Yaman’a söz verdim”
“Dünya Kupası’na gitmeyi çok isterim” diyen Terim, “Ümit ederim tamamlarız. Kendimi güçte ve zinde hissediyorum. Bir de Yaman’a söz verdim, onun annesine, Merve’ye de söz verdim. Anlayacağı duruma gelmesini istiyorum, onun için ne olur bilmiyorum açıkçası ama çok iyi anlaştığım bir Demirören var. Ne olur bilmiyorum ancak ben hiç öyle düşünmüyorum. Ancak biz daha hiçbir şey kaybetmiş değiliz. Daha kimse yenmedi bizi. Gönül isterdi galip gelmek ama sırtımız daha yere gelmedi. Önümüzdeki günler ne gösterecek bakalım. Yaman, dedesinin ne olduğunu görsün istiyorum. Aklı ersin istiyorum. Söz verdim ona” dedi.
“Ben sözleşmemde ne var bilmiyorum”
Son olarak sözleşmesinin basına sızması ve yaşanan tartışmalara da değinen tecrübeli teknik adam, “Ya arkadaş her maç öncesi A veya B veya C… Bu nasıl beceriliyor? Hedefiniz, gayeniz ne diye siz niye sormuyorsunuz? Benim hayatımda hiç gizlim yok. Ben sözleşmemde ne var bilmiyorum. Ben Adana 5 Ocak’ta imza attım yukarıda, maça gittim. Sonradan doldurmuşlar. Demirören ve Cengiz Bey’e sorabilirsiniz. Sonradan doldurdular. Ben hayatımda hiçbir zaman tazminat almadım. Mesele o değil ki. Bunlar önemli değil benim için. Hiçbir ülkede eşi görülmeyen hadiseler sizce birer tesadüf mü? Bunu iyi analiz etmek lazım ben bu ülkeye hizmet eden, elinden geldiği kadar güzel şeyler yamaya çalışan bir insanım. Güzel eleştirilere saygı duyarım. Sadece şu soruyu soruyorum size son olarak; her maç öncesi bir şey olabilir mi ya?" diye konuştu.
Kaynak: İHA