Van Büyükşehir Belediyespor'dan Çağrı
Van Büyükşehir Belediyespor Kulüp Yöneticisi Mahmut Pala, son aylarda yaşanan şiddet ortamının futbol sahalarında sergilenmeye başlandığını belirterek, “Bu milliyetçi ve provakatif eylemlerde bulunan insanları kınıyor, sporun barış ve kardeşlik duygusu içerisinde yapılmasını vurguluyoruz” dedi.
Düzenledikleri basın toplantısında konuşan Van Büyükşehir Belediyespor Kulübü Yöneticisi Mahmut Pala, son aylarda ülke genelinde yaşanan şiddet ortamın spora da yansıtılmak istendiğine dikkat çekti. Şiddet ortamını spor müsabakalarına taşımak isteyen kirli zihniyetin milliyetçi duygularını futbol sahalarında sergilemeye başladığını belirten Pala, “Bu milliyetçi ve provakatif eylemlerde bulunan insanları kınıyor, sporun barış ve kardeşlik duygusu içerisinde yapılmasını vurguluyoruz” dedi.
Açıklamalarında Bergama Belediyespor’la herhangi bir husumetlerinin olmadığına vurgu yapan Pala, “Daha önceki dönemde yaşanan olaylardan nemalanmak isteyen kişi veya kişilere kesinlikle ödün verilmeyeceğini belirtmek istiyoruz. Gerek saha içi gerek saha dışında Bergama Belediyespor Kulübü sporcularına veya yöneticilerine herhangi bir küfür veya saldırıya izin vermeyeceğimizi belirtir, bu faaliyetlerde bulunmak isteyen kişilere gerekli yaptırımların uygulanacağını ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.
Sporun fair-play kuralları çerçevesinde oynanması gerektiğini ifade eden Pala, “Kulüp olarak spora ve sporcuya bakış açımız ise statlarda tribünlerin adları, karşı tribün, kale arkası, protokol, şeref tribünü gibi adlarla değil de saygı, sevgi, hoşgörü, dostluk, kardeşlik, centilmenlik, tribünü gibi isimlerle olmalıdır. Spor yazarı ve yorumcular ve medya mensuplarının şiddeti önleyici çözüm üretmeleri gerekir. Her evde bir sporcu yetiştirilmesi sağlanmalı, okullarda spora önem verilmeli, mağlubiyet ve galibiyetin arkadaş olduğu öğretilmelidir. Galip gelenler hep alkışlanmalı, mağlup olanlarda galip gelebilmek için daha çok çalışmaları gerektiğini bilmeli. Rakip takımlar seyircilere dostça görünmeli, stadyuma, konsere ve konser salonuna gider gibi ailece gidilmelidir. Takım formalarının ve forma renklerinin dili olmalı, şiddeti çağrıştırmamalıdır. Yasaların uygulanmasında taviz verilmemelidir. Şiddet ve taşkınlık çıkaran küçük gruplar tespit edilerek izole edilmelidir. Seyirci ve seyirci olmayan bütün gençler eğitilmelidir. Hakemlerin adil ve şefkatli yönetim göstermeleri için gerekli ortam ve otorite sağlanmalıdır. Oyun içinde her ne olursa olsun hakemin verdiği karara itiraz etmemeleri yönünde sporcular uyarılmalı, şiddeti ve tahrik edici itirazda bulunan sporcu oyundan alınmalıdır. Yönetici ve teknik adamlar taraftarı tahrik edici ve şiddete yönlendirecek demeçlerden kaçınmalıdır. Medya, şiddeti körüklememeli, sağduyulu davranmalı, bazı örneklerde olduğu gibi iyileştirmede ve eğitimde yol gösterici olmalı, katkıda bulunmalıdır. Mağlubiyetin, sporun içinde olan normal bir sonuç olduğunu kabul etmeli, spor camiasına kabul ettirilmelidir. Kuralların dışına çıkarak sporcu tarafından bilinçli olarak yapılan saldırgan davranışlara karşı hukuksal yaptırımlar hayata geçirilmelidir” diye konuştu.
Açıklamalarında Bergama Belediyespor’la herhangi bir husumetlerinin olmadığına vurgu yapan Pala, “Daha önceki dönemde yaşanan olaylardan nemalanmak isteyen kişi veya kişilere kesinlikle ödün verilmeyeceğini belirtmek istiyoruz. Gerek saha içi gerek saha dışında Bergama Belediyespor Kulübü sporcularına veya yöneticilerine herhangi bir küfür veya saldırıya izin vermeyeceğimizi belirtir, bu faaliyetlerde bulunmak isteyen kişilere gerekli yaptırımların uygulanacağını ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.
Sporun fair-play kuralları çerçevesinde oynanması gerektiğini ifade eden Pala, “Kulüp olarak spora ve sporcuya bakış açımız ise statlarda tribünlerin adları, karşı tribün, kale arkası, protokol, şeref tribünü gibi adlarla değil de saygı, sevgi, hoşgörü, dostluk, kardeşlik, centilmenlik, tribünü gibi isimlerle olmalıdır. Spor yazarı ve yorumcular ve medya mensuplarının şiddeti önleyici çözüm üretmeleri gerekir. Her evde bir sporcu yetiştirilmesi sağlanmalı, okullarda spora önem verilmeli, mağlubiyet ve galibiyetin arkadaş olduğu öğretilmelidir. Galip gelenler hep alkışlanmalı, mağlup olanlarda galip gelebilmek için daha çok çalışmaları gerektiğini bilmeli. Rakip takımlar seyircilere dostça görünmeli, stadyuma, konsere ve konser salonuna gider gibi ailece gidilmelidir. Takım formalarının ve forma renklerinin dili olmalı, şiddeti çağrıştırmamalıdır. Yasaların uygulanmasında taviz verilmemelidir. Şiddet ve taşkınlık çıkaran küçük gruplar tespit edilerek izole edilmelidir. Seyirci ve seyirci olmayan bütün gençler eğitilmelidir. Hakemlerin adil ve şefkatli yönetim göstermeleri için gerekli ortam ve otorite sağlanmalıdır. Oyun içinde her ne olursa olsun hakemin verdiği karara itiraz etmemeleri yönünde sporcular uyarılmalı, şiddeti ve tahrik edici itirazda bulunan sporcu oyundan alınmalıdır. Yönetici ve teknik adamlar taraftarı tahrik edici ve şiddete yönlendirecek demeçlerden kaçınmalıdır. Medya, şiddeti körüklememeli, sağduyulu davranmalı, bazı örneklerde olduğu gibi iyileştirmede ve eğitimde yol gösterici olmalı, katkıda bulunmalıdır. Mağlubiyetin, sporun içinde olan normal bir sonuç olduğunu kabul etmeli, spor camiasına kabul ettirilmelidir. Kuralların dışına çıkarak sporcu tarafından bilinçli olarak yapılan saldırgan davranışlara karşı hukuksal yaptırımlar hayata geçirilmelidir” diye konuştu.
Kaynak: İHA