'Sağ Kolu'nun Yerine Azmini Koydu
Milli atlet Batuhan Altıntaş, antrenman sırasında geçirdiği kaza sonrası kolu kırılmasına karşın, ameliyatından bir ay sonra katıldığı Avrupa şampiyonasında podyumun üçüncü basamağında yer alarak "azimle" ulaşılan başarıya örnek oldu.
Sezona 400 metrede kırdığı Türkiye rekoruyla başlayan ve ardından 4 rekora daha imza atan Batuhan, favori gösterildiği Gençler Avrupa Şampiyonası'na bir ay kala geçirdiği kazaya rağmen, Avrupa üçüncüsü olmayı başardı.
Milli atlet Batuhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Rekorsuz koşmayan bir sporcuydum. Dirseğim parçalandığında zirveden bir anda dibe vurdum. Herkes sezonu kapattığımı düşündü" dedi.
Sezona Avrupa şampiyonluğu hedefiyle başladığını anlatan Batuhan, "Piste sabah 10.00'da girip, akşam 22.00'de çıkıyordum. Sadece yemek için mola veriyordum. Kazadan sonra her şeyin bittiğini düşündüm" diye konuştu.
Şampiyonadan önce İçel'deki hazırlık kampında 46.51 ile iyi bir derece çıkardığını anlatan Batuhan, kaza anını şöyle anlattı:
"150 metre koşuyordum, hızımı almıştım. 7-8 yaşlarında bir çocuk birden önüme atladı. Onu kaldırıp çimlere attım, kendim yere düştüm ama ellerimi koyma fırsatım olmadı, kolumun üzerine düştüm. Müthiş bir acı duydum. Kol kemiğim kırılmış ve dirseğimi 3 yerinden parçalamış, bağlarım kopmuş. Çocuğa bir şey olmadı ama korkudan şoka girmiş. Ciddi bir operasyon geçirdim. Dirseğimi vidalarla birbirine tutturdular. O çocuğa çarpsam, bana pek bir şey olmazdı ama o kötü yaralanırdı. Ona bir şey olsaydı kendimi affetmezdim, hiçbir altın madalya bunu telafi edemezdi."
-"Adeta tek kanatla kaldım"
"Kollar, biz koşucuların kanatları gibidir" diyen genç atlet, "Adeta tek kanatla kaldım. Koşarken kollarımızdan güç alırız, dengemizi sağlarız. Kazadan 2 gün sonra Avrupa Kulüpler Şampiyonası vardı. Yeni transfer olduğum kulübüm ENKA Spor adına yarışıp kendimi göstermeyi çok istiyordum, olmadı. Alçı takılır takılmaz antrenmanlara başladım" ifadelerini kullandı.
Antrenörü Neşe Çetin ile eşi Prof. Dr. İlker Çetin'in, kendisiyle çocukları gibi ilgilendiğini anlatan Batuhan, Türkiye Atletizm Federasyonu ile kulübü ENKA Spor'un da sonuna kadar inanıp destek verdiğini söyledi.
Batuhan, normalde 6 ay olan iyileşme sürecini bir ayda tamamladığını belirterek, "Antrenörümle konuştuk, olan oldu artık çaresine bakmamız gerek diyerek kolları sıvadık. Çok ağrım olmasına rağmen antrenmanı bölmeyelim diye söylemiyordum. Acı çekmeden başarı olmuyor. Sevdiklerim beni pozitif düşüncenin gücüyle tedavi ettiler. Çok ağladım ama bu kadar yıllık emeği çöpe atmaya hiç niyetim yoktu" diye konuştu.
-"Yarışta, kolumdaki aparatı şikayet ettiler"
Alçı çıktıktan sonra koluna sabitleyici bir aparat taktıklarını dile getiren milli atlet, bununla ilgili ilginç tepkiler aldığını anlatarak, "Acı içinde koştuğum, İçel'deki Türkiye Şampiyonası'nda 1. oldum. Kolumdaki aparatı, benim hızımı artırdığı gerekçesiyle şikayet etmişler. Gülsem mi, ağlasam mı bilemedim" dedi.
Batuhan, "Bu olay, Avrupa ile aramızdaki farkı ortaya koyuyor. Balkan Şampiyonası'nda piste çıktığımda, sakat olduğumu gören tribünler, beni alkışlayarak destek verdi. Orada 2. olarak Türkiye rekoru kırdım, yarıştan sonra tebrik etmeyen kalmadı. İçel'de ise acıdan takozda fazla kalamadığım için görevli ile tartıştım. Acı çektiğimi söylememe rağmen sarı kart gördüm. Balkan Şampiyonası'nda geçildiğim Bulgar atlet, merak edip yanıma geldi. Aparatı inceledikten sonra 'bununla nasıl koştun, gerçekten inanılmaz' dedi" şeklinde konuştu.
- "Yaşadıklarım kafamı allak bullak etti"
İsveç'in Eskilstuna kentinde 16-19 Temmuz'da yapılan 23. Gençler Avrupa Şampiyonası'nda, erkekler 400 metrede 46.95 ile bronz madalya kazanan Batuhan, Avrupa'da gençler sprintte madalya alan ilk Türk sporcu oldu.
Şampiyonada sabitleyiciyi çıkarıp koştuğunu, soğuk havanın kolunu zorladığını ifade eden Batuhan, "Finalde, ağrı kolumu kilitledi. Son 100 metreye biraz geride girdim. Gözümü kapatıp tüm gücümü bacaklarıma verdim. Gözümü açtığımda 3'üncüydüm. Şampiyonluğun gittiğine mi üzüleyim, kolum kırık madalya aldığıma mı sevineyim, bilemedim. Yaşadıklarım kafamı allak bullak etti" diye konuştu.
Son 4 yıldır hep çıkışta olduğunu, olimpiyatlara kadar bunu devam ettirmek istediğini belirten milli atlet, "Olimpiyat barajını geçmek için bir yılım var. Mutlaka başaracağım" dedi.
- Çetin: "Batuhan gerçekten çok azimli bir sporcu"
Milli atletin antrenörü Neşe Çetin ise "Haberi aldığımda, '10 yıllık proje gitti' diye düşündüm" dedi.
Çetin, "Oğlum hep 'her büyük sporcunun bir hikayesi vardır' derdi, bu da Batuhan'ın hikayesi oldu. Herkes sezonu kapattığımızı düşündü. Ameliyattan sonra 5. gün antrenmana çıktı. En başa döndük tabii, adeta emekleyerek başladık. İlk başlarda sinirlerimiz bozuldu ama daha sonra durumu kabullendik" ifadelerini kullandı.
Zorluklara rağmen azimle çalıştıklarını belirten Çetin, "Batuhan gerçekten çok azimli bir sporcu. Bundan sonra hedef 45 saniyeye inmek ve olimpiyat barajını geçmek. Daha iyi bir ekiple çalışmaya ihtiyacımız var. Masör, doktor, menajer anlamında araştırma yapıyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Milli atlet Batuhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Rekorsuz koşmayan bir sporcuydum. Dirseğim parçalandığında zirveden bir anda dibe vurdum. Herkes sezonu kapattığımı düşündü" dedi.
Sezona Avrupa şampiyonluğu hedefiyle başladığını anlatan Batuhan, "Piste sabah 10.00'da girip, akşam 22.00'de çıkıyordum. Sadece yemek için mola veriyordum. Kazadan sonra her şeyin bittiğini düşündüm" diye konuştu.
Şampiyonadan önce İçel'deki hazırlık kampında 46.51 ile iyi bir derece çıkardığını anlatan Batuhan, kaza anını şöyle anlattı:
"150 metre koşuyordum, hızımı almıştım. 7-8 yaşlarında bir çocuk birden önüme atladı. Onu kaldırıp çimlere attım, kendim yere düştüm ama ellerimi koyma fırsatım olmadı, kolumun üzerine düştüm. Müthiş bir acı duydum. Kol kemiğim kırılmış ve dirseğimi 3 yerinden parçalamış, bağlarım kopmuş. Çocuğa bir şey olmadı ama korkudan şoka girmiş. Ciddi bir operasyon geçirdim. Dirseğimi vidalarla birbirine tutturdular. O çocuğa çarpsam, bana pek bir şey olmazdı ama o kötü yaralanırdı. Ona bir şey olsaydı kendimi affetmezdim, hiçbir altın madalya bunu telafi edemezdi."
-"Adeta tek kanatla kaldım"
"Kollar, biz koşucuların kanatları gibidir" diyen genç atlet, "Adeta tek kanatla kaldım. Koşarken kollarımızdan güç alırız, dengemizi sağlarız. Kazadan 2 gün sonra Avrupa Kulüpler Şampiyonası vardı. Yeni transfer olduğum kulübüm ENKA Spor adına yarışıp kendimi göstermeyi çok istiyordum, olmadı. Alçı takılır takılmaz antrenmanlara başladım" ifadelerini kullandı.
Antrenörü Neşe Çetin ile eşi Prof. Dr. İlker Çetin'in, kendisiyle çocukları gibi ilgilendiğini anlatan Batuhan, Türkiye Atletizm Federasyonu ile kulübü ENKA Spor'un da sonuna kadar inanıp destek verdiğini söyledi.
Batuhan, normalde 6 ay olan iyileşme sürecini bir ayda tamamladığını belirterek, "Antrenörümle konuştuk, olan oldu artık çaresine bakmamız gerek diyerek kolları sıvadık. Çok ağrım olmasına rağmen antrenmanı bölmeyelim diye söylemiyordum. Acı çekmeden başarı olmuyor. Sevdiklerim beni pozitif düşüncenin gücüyle tedavi ettiler. Çok ağladım ama bu kadar yıllık emeği çöpe atmaya hiç niyetim yoktu" diye konuştu.
-"Yarışta, kolumdaki aparatı şikayet ettiler"
Alçı çıktıktan sonra koluna sabitleyici bir aparat taktıklarını dile getiren milli atlet, bununla ilgili ilginç tepkiler aldığını anlatarak, "Acı içinde koştuğum, İçel'deki Türkiye Şampiyonası'nda 1. oldum. Kolumdaki aparatı, benim hızımı artırdığı gerekçesiyle şikayet etmişler. Gülsem mi, ağlasam mı bilemedim" dedi.
Batuhan, "Bu olay, Avrupa ile aramızdaki farkı ortaya koyuyor. Balkan Şampiyonası'nda piste çıktığımda, sakat olduğumu gören tribünler, beni alkışlayarak destek verdi. Orada 2. olarak Türkiye rekoru kırdım, yarıştan sonra tebrik etmeyen kalmadı. İçel'de ise acıdan takozda fazla kalamadığım için görevli ile tartıştım. Acı çektiğimi söylememe rağmen sarı kart gördüm. Balkan Şampiyonası'nda geçildiğim Bulgar atlet, merak edip yanıma geldi. Aparatı inceledikten sonra 'bununla nasıl koştun, gerçekten inanılmaz' dedi" şeklinde konuştu.
- "Yaşadıklarım kafamı allak bullak etti"
İsveç'in Eskilstuna kentinde 16-19 Temmuz'da yapılan 23. Gençler Avrupa Şampiyonası'nda, erkekler 400 metrede 46.95 ile bronz madalya kazanan Batuhan, Avrupa'da gençler sprintte madalya alan ilk Türk sporcu oldu.
Şampiyonada sabitleyiciyi çıkarıp koştuğunu, soğuk havanın kolunu zorladığını ifade eden Batuhan, "Finalde, ağrı kolumu kilitledi. Son 100 metreye biraz geride girdim. Gözümü kapatıp tüm gücümü bacaklarıma verdim. Gözümü açtığımda 3'üncüydüm. Şampiyonluğun gittiğine mi üzüleyim, kolum kırık madalya aldığıma mı sevineyim, bilemedim. Yaşadıklarım kafamı allak bullak etti" diye konuştu.
Son 4 yıldır hep çıkışta olduğunu, olimpiyatlara kadar bunu devam ettirmek istediğini belirten milli atlet, "Olimpiyat barajını geçmek için bir yılım var. Mutlaka başaracağım" dedi.
- Çetin: "Batuhan gerçekten çok azimli bir sporcu"
Milli atletin antrenörü Neşe Çetin ise "Haberi aldığımda, '10 yıllık proje gitti' diye düşündüm" dedi.
Çetin, "Oğlum hep 'her büyük sporcunun bir hikayesi vardır' derdi, bu da Batuhan'ın hikayesi oldu. Herkes sezonu kapattığımızı düşündü. Ameliyattan sonra 5. gün antrenmana çıktı. En başa döndük tabii, adeta emekleyerek başladık. İlk başlarda sinirlerimiz bozuldu ama daha sonra durumu kabullendik" ifadelerini kullandı.
Zorluklara rağmen azimle çalıştıklarını belirten Çetin, "Batuhan gerçekten çok azimli bir sporcu. Bundan sonra hedef 45 saniyeye inmek ve olimpiyat barajını geçmek. Daha iyi bir ekiple çalışmaya ihtiyacımız var. Masör, doktor, menajer anlamında araştırma yapıyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: AA