Otistik Çocukları İçin Spor Kulübü Kurdular

Diyarbakır'da otistik çocuk sahibi 6 aile, çocuklarının yoğun spor eğitimiyle ayaklarının üzerinde durması ve topluma kazandırılması amacıyla kendi imkanlarıyla spor kulübü kurdu.

Uzmanların önerdiği doğrultuda çocuklarının haftada 40 saat eğitim alabilmesi için ilde yeterli imkanı bulamayan aileler çocuklarının spor aktiviteleriyle sosyal yaşama adaptasyonunu sağlamak için müstakil bir evi Özel Çocuklar Gençlik ve Spor Kulübü'ne dönüştürdü.

Aileler kulüpte 2 özel eğitim uzmanıyla ayda 72 saat bisiklet, atletizm, yüzme ve masa tenisi eğitimi alan çocuklarında sağlanan gelişim ve değişimden memnun.

- Sporla öz güveni gelişti

Veli Servet Cemal, AA muhabirine, 7 yaşındaki oğlu İbrahim Cemal'in kulüpte verilen eğitimle iyi bir aşama katettiğini söyledi.

Cemal, daha önce komut alamayan, hayvanlara zarar veren, yardımcı tekerleklerle bisiklete binen oğlundaki değişimden çok memnun olduklarını dile getirerek, "Rehabilitasyon merkezlerinde haftada 2 gün verilen birer saat eğitim yeterli olmuyordu. Kulüpte büyük bir aşama kaydettiğim oğlum artık rahat bir şekilde bisiklete binebiliyor, komut alıyor, sporla öz güveni gelişti, dikkat sorunu büyük ölçüde aşıldı" dedi.

Uzmanların otizmde yoğun spor eğitimi önerdiğini, bu nedenle ayda 3 bin lira katkı sunarak bu kulübü kurduklarını ifade eden Cemal, kulüpten faydalanmak isteyen otistik çocuk sahibi çok aile olduğunu, ancak bütçeleri yeterli olmadığı için bu imkandan faydalanamadığını belirtti.

- "Bu kulübü kurabildiğimiz için şanslıyız"

Veli Ahmet Dağdelen, 10 yaşındaki oğlu Berat Dağdelen'in 8 yıldır özel eğitim aldığını ancak verilen eğitimin gelişimi için yeterli bulmadıklarını söyledi. Dağdelen, "Kulüpte verilen yoğun eğitimle oğlumda 8 yılda alamadığımız mesafeyi 6 ayda katettik" diye konuştu.

Emsal olmasını istedikleri kulüpte aldığı eğitimle oğlunun artık komut alabildiğini, göz teması kurduğunu, dikkat probleminin aşıldığını dile getiren Dağdelen, şunları kaydetti:

"Oğlumuzla artık daha rahat iletişim kuruyoruz. Kardeşleriyle ilişkileri gelişti. Bisiklete biniyor, yüzme öğrendi. Bunlar bizim için çok önemli. Bu kulübü kurabildiğimiz için şanslıyız. Materyal sıkıntımızı aşmaya çalışıyoruz. Ancak bu imkandan faydalanamayan ilde çok otistik çocuk var. Kulübün kapasitesi artırılarak daha çok çocuğa eğitim imkanı sağlaması için desteğe ihtiyacımız var."

- "Otistik çocukları müsabakalara hazırlıyoruz"

Kulüp başkanı ve özel çocuklar spor eğitmeni Ercan Kaplan, sporun otistik çocuklar üzerindeki önemine değinerek, aileler tarafından kurulan kulüpte çocuklar için planladıkları yoğun özel spor eğitimini uygulama imkanı bulduklarını söyledi.

Kaplan, kulüpte eğitim alan çocukların davranış bozukluğu ve uyku problemlerinin büyük ölçüde aşıldığını, el göz koordinasyonlarının sağlandığını, dikkat eksikliklerinin giderilmesinde önemli aşamaya gelindiğini dile getirerek, "Burada çocuklarla bisiklet, atletizm, yüzme ve masa tenisi gibi 4 branşta çalışıyoruz. Yoğun spor eğitimiyle çocuklar kısa sürede iyi bir aşamaya ulaştı. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu'nun müsabakalarına bu yıl ilk kez otistik çocuk da götürmeyi planlıyoruz" şeklinde konuştu.

Kaplan, kulüpte Dicle Üniversitesi (DÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'ndaki öğrencilere de staj imkanı sunduklarını ifade etti.

- "Eğitimle otizmli bir çocuğu topluma kazandırabiliyoruz"

Güneydoğu Özel Eğitimciler Derneği Başkanı İhsan Kesik, velilerin kendi imkanlarıyla bir spor kulübü açmasının önemli olduğunu belirtti.

Dernek olarak kulübe eğitim desteği sunduklarına işaret eden Kesik, otistik çocukların eğitimi için spor ve özel eğitimi birleştirerek daha bilimsel, sistemli ve nitelikli verim alabilecekleri bir planlama yaptıklarını aktardı.

"Uygulamalı davranış analizi doğrultusunda bir eğitim programı uyguluyoruz. 6 otistik çocuk ile 2 spor eğitmeni eşliğinde koordineli çalışmalarımız sürüyor" ifadelerini kullanan Kesik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ayda en az 40 saat eğitimle otizmli bir bireye akran grubuna yakın toplum içerisinde hareket edebilme kapasitesini kazandırabiliyoruz. Bağımsız yaşama becerisi dediğimiz toplumsal uyum, öz bakım ve sosyal hayat gibi becerilerde kendi başının çaresine bakabilmesi için bu bireylere iyi bir eğitim gerekli. Avrupa'da da buna özen gösterilirken ülkemizde otizmli çocuklar en fazla devlet destekli 8 saat eğitim alabiliyor. Bu da çok çok yetersiz."

Kaynak: AA