Fatih Terim'in, Aysal ve Kütahyalı'ya Açtığı Dava
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'e ait olduğu belirtilen telefon mesajlarını basına dağıtarak "haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiği" iddiasıyla yargılanan eski Galatasaray Spor Kulübü Başkanı ve iş adamı Ünal Aysal, "O dönemde (Eylül 2013) biz Fatih Terim'e 4 maç için milli takımla anlaşmak üzere izin vermiştik, ancak o kulüpten izin almaksızın milli takımla o dönemde anlaşma yapmıştı. Bunu kendisi televizyonda açıklamıştı ve basında da yer almıştı" dedi.
Gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı'nın da "hakaret" suçundan yargılandığı dava kapsamında, bir önceki duruşmada hakkında zorla getirilme kararı çıkarılan Aysal, avukatlarıyla İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nce yapılan ara duruşmada savunma yaptı. Duruşmaya katılmayan müşteki Fatih Terim'i ise avukatları temsil etti.
Suçlamaları kabul etmeyen Aysal, iddianamede suç tarihi olarak belirtilen tarihte Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olduğunu ve müşteki Fatih Terim'in de kulübün teknik direktörlüğünü yaptığını belirterek, "O tarihte Fatih Terim'in teknik direktörlükten ayrılma nedenleri, televizyonlarda yapılan programlarda tartışılıyordu. Ben de bu tip spor programlarını izlememeyi prensip haline getirdiğimiz için, Terim ile yazdığım telefon mesajlarının televizyonda Rasim Ozan Kütahyalı tarafından yayınlandığını sonradan öğrendim" diye konuştu.
- "Kütahyalı'ya mesajları ben göndermedim"
Mesajlarda Terim ile aralarında hakaret içeren bir konuşma olmadığı ve mesajların günlük, tamamen dostane konuşmalar içerdiğini belirten Aysal, "Bu tip konuşmaları yayınlatmamın ya da başkalarına söylememin, Terim açısından hiçbir anlamı yoktur. Sanıyorum o programda konuşmacılar arasında tartışma oldu ve bir konuşmacı haklılığını ispat etmek adına bu mesajları televizyonda, yayında gösterdi. Kesinlikle Kütahyalı ile mesajlaşmadım, bunları kendisine ben göndermedim. Tabii ki kanalda izledikten sonra, 'bu mesajlar nasıl oldu da Kütahyalı'nın eline geçti?' diye düşündüm. Toplantılara girerken biz telefonları yanımıza almıyoruz. Belki masamın üzerinde bıraktığımda, benden habersiz birileri telefona girip mesajların fotoğrafını çekmiş olabilir veya yönetim kurulundaki arkadaşlara, 'Terim ile mesajlaştığımı, benim telefonlarıma çıkmadığını' söylemiştim, onlardan birisi söylemiş olabilir" ifadelerini kullandı.
Ünal Aysal, yayınlanan mesajları inkar etmediğini söyleyerek, Fatih Terim ile gayet dostane yazıştıklarını da kaydetti.
Aysal'ın savunmasının ardından söz alan Fatih Terim'in avukatı Rezan Epözdemir, Aysal'a, "mesajların kendisinden habersiz televizyonda yayınlanması ve telefonunundaki mesajlarının alındığı iddialarına ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunup bulunmadığını" sordu. Aysal da "Ben bu mesajların yayınlandığını ertesi günkü gazetelerden öğrendim. Mesajların içeriğinde kimseyi rahatsız edici bir söz, nezaket kuralları dışında yazışma olmadığı için şikayetçi olmadım" dedi.
- "Terim'in ayrılışını meşru kılmak için yaptı"
Avukat Epözdemir, Aysal'ın savunmasının aksine, tartışma programının akışı içinde aniden gelişen bir durumun söz konusu olmadığını ve programın başından itibaren bu konuşmaların yayınlanacağının altyazı ile televizyonda geçtiğini anlatarak, "Aysal'ın, 'mesajların bir başkası tarafından gönderildiği ya da kim tarafından gönderildiğini bilmediği' yolundaki beyanları hayatın olağan akışına aykırıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Mesajların yayınlandığı tarihte Fatih Terim'in görevine yönetim tarafından son verildiğini ve mesajların içeriğinde hakaret veya aşağılayıcı söz olduğunu iddia etmediklerini vurgulayan Epözdemir, "Mesajlar, Terim'in teknik direktörlükten ayrılmasını haklı ve meşru kılmak adına gönderilmiştir. Çünkü teknik direktörlükten ayırma sebebi, Fatih Terim'in Ünal Aysal'ın telefonlarına ve mesajlarına cevap vermediği iddiasıdır. Halkımıza, 'ayırma sebebinin haklı olduğu' anlatılmaya çalışılmıştır. Tüm bu nedenlerle savunmayı kabul etmiyoruz" diye konuştu.
Bu ifadelere karşılık yeniden söz alan Aysal, "Bizim bu mesajları yayınlayarak Galatasaray Kulübü'nün taraftar nezdinde meşru zemin yaratmaya ihtiyacımız yoktur. Çünkü o dönemde biz Fatih Terim'e 4 maç için milli takımla anlaşmak üzere izin vermiştik, ancak o kulüpten izin almaksızın milli takımla o dönemde anlaşma yapmıştı. Bunu kendisi televizyonda açıklamıştı ve basında da yer almıştı. Bu nedenle katılan vekilinin bu iddiasına katılmıyorum" dedi.
- Kütahyalı'nın zorla getirilmesinin devamı kararı
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklardan Rasim Ozan Kütahyalı'nın duruşmaya zorla getirilmesi ile futbol yorumcusu Ahmet Çakar ve spiker Ertem Şener'in tanık sıfatıyla dinlenilmesi kararlarının da yer aldığı önceki ara kararları geçerli saydı. Ünal Aysal'ın yurt dışında yaşaması nedeniyle duruşmalara gelme zorunluluğunu kaldıran mahkeme, duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Fatih Terim ile aralarında yaptıkları mesajlaşmaların basında yayınlanmasına neden olduğu iddiasıyla Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal hakkında "haberleşmenin gizliliği ihlal" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, söz konusu mesajları televizyonda yayınlayan sanık Rasim Ozan Kütahyalı'nın da "haberleşmenin gizliliğini ihlal" ve "hakaret" suçlarından 1 yıl ile 6 yıl 8 ay arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Suçlamaları kabul etmeyen Aysal, iddianamede suç tarihi olarak belirtilen tarihte Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olduğunu ve müşteki Fatih Terim'in de kulübün teknik direktörlüğünü yaptığını belirterek, "O tarihte Fatih Terim'in teknik direktörlükten ayrılma nedenleri, televizyonlarda yapılan programlarda tartışılıyordu. Ben de bu tip spor programlarını izlememeyi prensip haline getirdiğimiz için, Terim ile yazdığım telefon mesajlarının televizyonda Rasim Ozan Kütahyalı tarafından yayınlandığını sonradan öğrendim" diye konuştu.
- "Kütahyalı'ya mesajları ben göndermedim"
Mesajlarda Terim ile aralarında hakaret içeren bir konuşma olmadığı ve mesajların günlük, tamamen dostane konuşmalar içerdiğini belirten Aysal, "Bu tip konuşmaları yayınlatmamın ya da başkalarına söylememin, Terim açısından hiçbir anlamı yoktur. Sanıyorum o programda konuşmacılar arasında tartışma oldu ve bir konuşmacı haklılığını ispat etmek adına bu mesajları televizyonda, yayında gösterdi. Kesinlikle Kütahyalı ile mesajlaşmadım, bunları kendisine ben göndermedim. Tabii ki kanalda izledikten sonra, 'bu mesajlar nasıl oldu da Kütahyalı'nın eline geçti?' diye düşündüm. Toplantılara girerken biz telefonları yanımıza almıyoruz. Belki masamın üzerinde bıraktığımda, benden habersiz birileri telefona girip mesajların fotoğrafını çekmiş olabilir veya yönetim kurulundaki arkadaşlara, 'Terim ile mesajlaştığımı, benim telefonlarıma çıkmadığını' söylemiştim, onlardan birisi söylemiş olabilir" ifadelerini kullandı.
Ünal Aysal, yayınlanan mesajları inkar etmediğini söyleyerek, Fatih Terim ile gayet dostane yazıştıklarını da kaydetti.
Aysal'ın savunmasının ardından söz alan Fatih Terim'in avukatı Rezan Epözdemir, Aysal'a, "mesajların kendisinden habersiz televizyonda yayınlanması ve telefonunundaki mesajlarının alındığı iddialarına ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunup bulunmadığını" sordu. Aysal da "Ben bu mesajların yayınlandığını ertesi günkü gazetelerden öğrendim. Mesajların içeriğinde kimseyi rahatsız edici bir söz, nezaket kuralları dışında yazışma olmadığı için şikayetçi olmadım" dedi.
- "Terim'in ayrılışını meşru kılmak için yaptı"
Avukat Epözdemir, Aysal'ın savunmasının aksine, tartışma programının akışı içinde aniden gelişen bir durumun söz konusu olmadığını ve programın başından itibaren bu konuşmaların yayınlanacağının altyazı ile televizyonda geçtiğini anlatarak, "Aysal'ın, 'mesajların bir başkası tarafından gönderildiği ya da kim tarafından gönderildiğini bilmediği' yolundaki beyanları hayatın olağan akışına aykırıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Mesajların yayınlandığı tarihte Fatih Terim'in görevine yönetim tarafından son verildiğini ve mesajların içeriğinde hakaret veya aşağılayıcı söz olduğunu iddia etmediklerini vurgulayan Epözdemir, "Mesajlar, Terim'in teknik direktörlükten ayrılmasını haklı ve meşru kılmak adına gönderilmiştir. Çünkü teknik direktörlükten ayırma sebebi, Fatih Terim'in Ünal Aysal'ın telefonlarına ve mesajlarına cevap vermediği iddiasıdır. Halkımıza, 'ayırma sebebinin haklı olduğu' anlatılmaya çalışılmıştır. Tüm bu nedenlerle savunmayı kabul etmiyoruz" diye konuştu.
Bu ifadelere karşılık yeniden söz alan Aysal, "Bizim bu mesajları yayınlayarak Galatasaray Kulübü'nün taraftar nezdinde meşru zemin yaratmaya ihtiyacımız yoktur. Çünkü o dönemde biz Fatih Terim'e 4 maç için milli takımla anlaşmak üzere izin vermiştik, ancak o kulüpten izin almaksızın milli takımla o dönemde anlaşma yapmıştı. Bunu kendisi televizyonda açıklamıştı ve basında da yer almıştı. Bu nedenle katılan vekilinin bu iddiasına katılmıyorum" dedi.
- Kütahyalı'nın zorla getirilmesinin devamı kararı
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklardan Rasim Ozan Kütahyalı'nın duruşmaya zorla getirilmesi ile futbol yorumcusu Ahmet Çakar ve spiker Ertem Şener'in tanık sıfatıyla dinlenilmesi kararlarının da yer aldığı önceki ara kararları geçerli saydı. Ünal Aysal'ın yurt dışında yaşaması nedeniyle duruşmalara gelme zorunluluğunu kaldıran mahkeme, duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Fatih Terim ile aralarında yaptıkları mesajlaşmaların basında yayınlanmasına neden olduğu iddiasıyla Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal hakkında "haberleşmenin gizliliği ihlal" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, söz konusu mesajları televizyonda yayınlayan sanık Rasim Ozan Kütahyalı'nın da "haberleşmenin gizliliğini ihlal" ve "hakaret" suçlarından 1 yıl ile 6 yıl 8 ay arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Kaynak: AA
