Fatih Terim'in 'Özel Yaşamın Gizliliğinin İhlali' Davası
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'e basın yoluyla hakaret ettikleri iddiasıyla yargılanan iş adamı Ünal Aysal ile gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı'nın bir sonraki celse zorla getirilmelerine karar verildi.
İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklar Ünal Aysal ve Rasim Ozan Kütahyalı gelmezken, müşteki Fatih Terim ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada "müşteki" sıfatıyla ifade veren Fatih Terim, sanık Rasim Ozan Kütahyalı'nın, Twitter ve televizyon aracılığıyla yaptığı hakaret içerikli konuşmalardan şikayetçi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Yine Kütahyalı tarafından televizyondan benim telefon numaram gösterilmek suretiyle yine sanık Ünal Aysal'ın telefon ekranındaki mesajlar gösterilmek suretiyle özel hayatımın gizliliği ihlal edilmişti. Bana ait telefon numaram, konuşmacıların arkasındaki panoda dakikalarca gösterilmiş. Ertesi gün telefon numaramı gösterir görüntü, gazetelerde yayınlanmış ve dolasıyla gazeteleri ve televizyonları görenler telefon numaramı öğrenmişlerdir. O günden bugüne, aynı telefon numaram ile iletişim kurmak zorunda olduğum için milyonlarca insan tarafından devamlı aranarak, rahatsız ediliyorum."
Basında yer yer eleştirilere uğradığını belirten Terim, hakareti kabul edemeyeceğini, bunun basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini kaydetti.
Fatih Terim, şunları aktardı:
"Diğer sanık Galatasaray Kulübü'nün eski başkanı olup, ben de Galatasaray Kulübü'nde Teknik Direktör olarak çalıştığım dönemde, kendisiyle yapmış olduğum görüşmelerimi ve mesajlarımı bir başkasına verilmesi ve yayınlanması özel hayatıma saldırıdır.
Sanık Ünsal Aysal ile yapmış olduğum mesajları bir başkasıyla paylaşmış değilim. Bu mesajları kim tarafından program sunucularına verildiğini merak ediyorum. Her ne kadar sanık kendisinin vermediğini, bir başkasının telefonu bulup vermiş olabileceğini söylese de bu bize inandırıcı gelmemektedir. Her iki sanıktan da şikayetçiyim. Kaldı ki bana da sanık Rasim Ozan tarafından övgü içerikli mesajlar gelmiştir ancak ben bunları özel yaşam nedeniyle kimseye söylemedim.''
Terim'in avukatı Rezzan Epözdemir, sanık Ünal Aysal'ın telefonun kaybolduğuna ilişkin başvurusunun olup olmadığının araştırılmasını talep etti.
Ünal Aysal'ın avukatı Burak Candan, müvekkilinin telefonunun çalındığına veya kaybolduğuna dair herhangi bir şikayetinin olmadığını belirterek, müvekkilinin tanık olarak dinlenildiğini ancak hakkında delil olmamasına rağmen dava açıldığını söyledi.
Müvekkilinin hiçbir zaman Türkiye'de ikamet etmediğini ifade eden avukat Candan, bu konuda MERNİS adresine bakılabileceğini belirterek, Belçika adresini mahkemeye sundu. Avukat Candan, müvekkili Aysal'ın ifadesinin istinabe yoluyla alınmasını istedi.
Bu sırada söz alan Terim'in avukatı Epözdemir, sanık Aysal'ın sürekli yurtdışında bulunmadığını, Türkiye'de de ikamet ettiğini ifade ederek, ''Ayrıca son 10 gün içerisinde Türkiye'de çekilmiş fotoğrafları da vardır. Duruşmaya zorla getirilmesini talep ediyoruz'' dedi.
Talepleri değerlendiren mahkeme, sanıklar Rasim Ozan Kütahyalı ve Ünsal Aysal'ın bir sonraki celse zorla getirilmelerine karar verdi. Mahkeme, futbol yorumcusu Ahmet Çakar ve spiker Ertem Şener'in tanık sıfatıyla dinlenilmesine hükmetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Fatih Terim ile aralarında yaptıkları mesajlaşmaların basında yayınlanmasına neden olduğu iddiasıyla Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal hakkında "haberleşmenin gizliliği ihlal" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, söz konusu mesajları televizyonda yayınlayan sanık Rasim Ozan Kütahyalı hakkında da "hakaret ve haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 1 yıldan 6 yıl 8 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Duruşmada "müşteki" sıfatıyla ifade veren Fatih Terim, sanık Rasim Ozan Kütahyalı'nın, Twitter ve televizyon aracılığıyla yaptığı hakaret içerikli konuşmalardan şikayetçi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Yine Kütahyalı tarafından televizyondan benim telefon numaram gösterilmek suretiyle yine sanık Ünal Aysal'ın telefon ekranındaki mesajlar gösterilmek suretiyle özel hayatımın gizliliği ihlal edilmişti. Bana ait telefon numaram, konuşmacıların arkasındaki panoda dakikalarca gösterilmiş. Ertesi gün telefon numaramı gösterir görüntü, gazetelerde yayınlanmış ve dolasıyla gazeteleri ve televizyonları görenler telefon numaramı öğrenmişlerdir. O günden bugüne, aynı telefon numaram ile iletişim kurmak zorunda olduğum için milyonlarca insan tarafından devamlı aranarak, rahatsız ediliyorum."
Basında yer yer eleştirilere uğradığını belirten Terim, hakareti kabul edemeyeceğini, bunun basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini kaydetti.
Fatih Terim, şunları aktardı:
"Diğer sanık Galatasaray Kulübü'nün eski başkanı olup, ben de Galatasaray Kulübü'nde Teknik Direktör olarak çalıştığım dönemde, kendisiyle yapmış olduğum görüşmelerimi ve mesajlarımı bir başkasına verilmesi ve yayınlanması özel hayatıma saldırıdır.
Sanık Ünsal Aysal ile yapmış olduğum mesajları bir başkasıyla paylaşmış değilim. Bu mesajları kim tarafından program sunucularına verildiğini merak ediyorum. Her ne kadar sanık kendisinin vermediğini, bir başkasının telefonu bulup vermiş olabileceğini söylese de bu bize inandırıcı gelmemektedir. Her iki sanıktan da şikayetçiyim. Kaldı ki bana da sanık Rasim Ozan tarafından övgü içerikli mesajlar gelmiştir ancak ben bunları özel yaşam nedeniyle kimseye söylemedim.''
Terim'in avukatı Rezzan Epözdemir, sanık Ünal Aysal'ın telefonun kaybolduğuna ilişkin başvurusunun olup olmadığının araştırılmasını talep etti.
Ünal Aysal'ın avukatı Burak Candan, müvekkilinin telefonunun çalındığına veya kaybolduğuna dair herhangi bir şikayetinin olmadığını belirterek, müvekkilinin tanık olarak dinlenildiğini ancak hakkında delil olmamasına rağmen dava açıldığını söyledi.
Müvekkilinin hiçbir zaman Türkiye'de ikamet etmediğini ifade eden avukat Candan, bu konuda MERNİS adresine bakılabileceğini belirterek, Belçika adresini mahkemeye sundu. Avukat Candan, müvekkili Aysal'ın ifadesinin istinabe yoluyla alınmasını istedi.
Bu sırada söz alan Terim'in avukatı Epözdemir, sanık Aysal'ın sürekli yurtdışında bulunmadığını, Türkiye'de de ikamet ettiğini ifade ederek, ''Ayrıca son 10 gün içerisinde Türkiye'de çekilmiş fotoğrafları da vardır. Duruşmaya zorla getirilmesini talep ediyoruz'' dedi.
Talepleri değerlendiren mahkeme, sanıklar Rasim Ozan Kütahyalı ve Ünsal Aysal'ın bir sonraki celse zorla getirilmelerine karar verdi. Mahkeme, futbol yorumcusu Ahmet Çakar ve spiker Ertem Şener'in tanık sıfatıyla dinlenilmesine hükmetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Fatih Terim ile aralarında yaptıkları mesajlaşmaların basında yayınlanmasına neden olduğu iddiasıyla Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal hakkında "haberleşmenin gizliliği ihlal" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, söz konusu mesajları televizyonda yayınlayan sanık Rasim Ozan Kütahyalı hakkında da "hakaret ve haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 1 yıldan 6 yıl 8 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Kaynak: AA
