Sahnelerin Dünya Şampiyonu Sporcusu
Dünyada "Bay Sihir" ya da "Türk Prensi" lakaplarıyla tanınan milli bilardocu Semih Saygıner, kariyerine ara verdiği 8 yılda sanat dünyasında adından söz ettirmeyi başardı.
İlk Dünya Bilardo Şampiyonluğunu 1994 yılında kazanan, Hollanda liginde 9 yıl, Portekiz liginde ise 3 yıl profesyonel sporcu olarak mücadele eden Saygıner, 2007 yılında aldığı bir kararla kariyerini dondurdu.
Saygıner, aradan geçen 8 yılda hiçbir resmi müsabakaya katılmazken, mücadelesini bilardodan farklı alanlara taşıdı. Önce Türk Sanat Müziği albümü çıkaran Saygıner, daha sonra 33 yıllık kariyerini mizahi bir dille anlattığı "Masamda Birikmiş Hikayeler" adlı gösterisini sahneye koydu.
Sahne yaşamını başarıyla sürdüren Saygıner, geçtiğimiz temmuz ayında aldığı kararla bilardoya geri dönerken, katıldığı 3 uluslararası turnuvada elde ettiği puanlarla, dünya klasmanında 100. sıraya kadar yükselmeyi başardı.
-"Spora çok fazla odaklanmış bir adamdım"
Saygıner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 2006, uluslararası arenada ise 2007 yılında oynadığı son turnuvaların ardından kariyerini dondurduğunu hatırlatarak, aradan geçen 8 yılda kendisini besleyecek, kişisel gelişimime katkı sağlayacak, zevk aldığı ve sevdiği birçok şey yaptığını söyledi.
Ara verdiği yıllarda yaptığı şeylerin kendisini geliştirdiğini, daha iyi, sakin ve hoşgörülü birey olmasını sağladığını vurgulayan Saygıner, "Spora çok fazla odaklanmış bir adamdım. O alanlarda bir takım şeyler yapmam beni daha iyi yere getirdi diye düşünüyorum" dedi.
-"Sahnede olmayı, insanlara bir şey anlatmayı seviyorum"
Saygıner, müziğe olan ilgisini hala sürdürdüğünü ifade ederek, hayatından çıkarmayı da düşünmediğinin altını çizdi. Bilardo'dan önce müziğe ilgisinin amatörce olduğunu dile getiren Saygıner, şöyle konuştu:
"Yaptığım her işi sevdiğim için yapıyorum. Bilardoya başladığım zaman, aşağılamak için söylemiyorum ama kahvehanede oynanan, aileler tarafından çok da tasvip edilmeyen bir oyundu. Boş gidenin boş kalfasının oynadığı bir oyunmuş gibi algılanırken, ben sevdiğim için bilardocu oldum. Bir gün bu spor federasyonu kurulur, bizde tanınırız, ünlü oluruz, para kazanırız, hayatımızı idame ettiririz gibi bir plan yoktu. Tek bir plan vardı, seviyordum o kadar. Müziği de seviyorum. Bugünlerde bu ülkede geçerli bir şey değil. Herkes 'Abi para var mı' kafasında. Ben seviyorum. Sevdiğim şeyden para kazanabiliyorsam çok güzel. Sahnede olmayı, insanlara bir şey anlatmayı seviyorum. Yaşadığım tecrübeleri insanlara aktararak faydalı olduğumu da düşünüyorum. Sevdiğim şeyleri yapıyorum."
Semih Saygıner, "Masamda Birikmiş Hikayeler" isimli tek kişilik gösterisinde tamamı gerçek olan hikayeleri anlattığını vurgulayarak, seyirciyle beraber hem güldüğünü, hem de eğlendiğini kaydetti.
Saygıner, aradan geçen 8 yılda hiçbir resmi müsabakaya katılmazken, mücadelesini bilardodan farklı alanlara taşıdı. Önce Türk Sanat Müziği albümü çıkaran Saygıner, daha sonra 33 yıllık kariyerini mizahi bir dille anlattığı "Masamda Birikmiş Hikayeler" adlı gösterisini sahneye koydu.
Sahne yaşamını başarıyla sürdüren Saygıner, geçtiğimiz temmuz ayında aldığı kararla bilardoya geri dönerken, katıldığı 3 uluslararası turnuvada elde ettiği puanlarla, dünya klasmanında 100. sıraya kadar yükselmeyi başardı.
-"Spora çok fazla odaklanmış bir adamdım"
Saygıner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 2006, uluslararası arenada ise 2007 yılında oynadığı son turnuvaların ardından kariyerini dondurduğunu hatırlatarak, aradan geçen 8 yılda kendisini besleyecek, kişisel gelişimime katkı sağlayacak, zevk aldığı ve sevdiği birçok şey yaptığını söyledi.
Ara verdiği yıllarda yaptığı şeylerin kendisini geliştirdiğini, daha iyi, sakin ve hoşgörülü birey olmasını sağladığını vurgulayan Saygıner, "Spora çok fazla odaklanmış bir adamdım. O alanlarda bir takım şeyler yapmam beni daha iyi yere getirdi diye düşünüyorum" dedi.
-"Sahnede olmayı, insanlara bir şey anlatmayı seviyorum"
Saygıner, müziğe olan ilgisini hala sürdürdüğünü ifade ederek, hayatından çıkarmayı da düşünmediğinin altını çizdi. Bilardo'dan önce müziğe ilgisinin amatörce olduğunu dile getiren Saygıner, şöyle konuştu:
"Yaptığım her işi sevdiğim için yapıyorum. Bilardoya başladığım zaman, aşağılamak için söylemiyorum ama kahvehanede oynanan, aileler tarafından çok da tasvip edilmeyen bir oyundu. Boş gidenin boş kalfasının oynadığı bir oyunmuş gibi algılanırken, ben sevdiğim için bilardocu oldum. Bir gün bu spor federasyonu kurulur, bizde tanınırız, ünlü oluruz, para kazanırız, hayatımızı idame ettiririz gibi bir plan yoktu. Tek bir plan vardı, seviyordum o kadar. Müziği de seviyorum. Bugünlerde bu ülkede geçerli bir şey değil. Herkes 'Abi para var mı' kafasında. Ben seviyorum. Sevdiğim şeyden para kazanabiliyorsam çok güzel. Sahnede olmayı, insanlara bir şey anlatmayı seviyorum. Yaşadığım tecrübeleri insanlara aktararak faydalı olduğumu da düşünüyorum. Sevdiğim şeyleri yapıyorum."
Semih Saygıner, "Masamda Birikmiş Hikayeler" isimli tek kişilik gösterisinde tamamı gerçek olan hikayeleri anlattığını vurgulayarak, seyirciyle beraber hem güldüğünü, hem de eğlendiğini kaydetti.
Kaynak: AA