Eline İlk Defa Silah Aldı, Şampiyon Oldu
Hayatında eline hiç silah almadan Türkiye şampiyonu olan engelli sporcu, Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil ediyor.
Aysel Özkan, Giresun’da 2004 yılında Güzel Sanatlar Galerisi’nde çalışırken, Giresun Engeliler Federasyonu’nda görevli arkadaşının Türkiye Atıcılık Şampiyonasına katılması yönündeki teklifini baştan reddetti. Daha sonra bu teklifi kabul eden Özkan, hiç eline silah almadan katıldığı şampiyonada Türkiye Şampiyonu oldu. Özkan, aradan geçen 11 yılda 3 kez olimpiyat oyunlarına katılarak Türkiye’yi temsil etti.
Tesadüflerle dolu hayat hikayesini anlatan engelli milli sporcu Aysel Özkan, “2004 yılında Giresun’da Türkiye Atıcılık Şampiyonasına katıldım. Şampiyonaya katıldığımda atıcılıkla ilgili hiç bir şey bilmiyordum ve hatta silahtan korkuyordum. Yarışma esnasında hakem yanıma geldi, ben sağı solu inceliyordum. Hakem, (Kızım neden atmıyorsun) dedi.
Ben de bu yarışmaya Giresun adına bir katılan olsun diye öylesine katıldığımı ve atış yapmama gerek olmadığımı söyledim. Hakem atış yapmazsan ismimin yarışmaya katılanlar arasına yazılmayacağını, diskalifiye olacağımı söyledi.
Ben de hakeme nasıl yapacağımı sordum. Merminin silaha nasıl yerleştirileceğini bilmediğimi söyledim. Hakem şaşırdı. Hakem, (Bir hoca bulayım, nasıl atış yapacağını öğretsin) dedi.
Benim yanıma Manisalı bir hoca geldi. Herkes yarışmaya başlamışken bana silahın nasıl kullanacağını öğretti. İlk silahı orada tutum ve silaha dair ilk bilgileri atış esnasında hocadan öğrendim. İlk bilgileri aldıktan sonra atışlara başladım ve 40 atış yaptım. Ben normalde 2 saatte bitirilmesi gereken atışları 15 dakikada bitirip yarışmadan çıktım. Yarışmadan 15 dakikada çıkınca herkes bana çay molasına mı çıktığımı sordu. Yarışmayı bitirip çıktığımı söyleyince herkes acemi olduğunu anladı".
Sonuçlar açıklanıp birinci olduğumu öğrenince büyük şok yaşadığını anlatan Özkan, "Benim birinci olduğum açıklanınca tüm yarışmacılar bu işte torpil olduğunu söylemeye başladı.
Sonuçlara itiraz edildi. Bu sonuç üzerine ben de büyük şaşkınlık yaşadım. Çünkü daha önce hiç silah kullanmamıştım. Sonra hedeflerdeki deliklere bakılıp birinci olduğum herkese gösterildi, ben bile ikna oldum. Bu atışlardan bir gün sonra elemeler oldu. Tekrar ben birinci oldum. İki günkü birinciliğimle birlikte Türkiye Şampiyonu ben oldum. Bu başarılarımdan sonra milli seçmelere çağrıldım. Milli seçmelerden sonra yolum açıldı. İlk milli formayı giymem 2005 yılında Polonya’daki Avrupa Şampiyonasında oldu. O şampiyonada da sekizinci oldum. Daha sonra 2008 yılında Çin’de yapılan olimpiyatlara katıldım, altıncı oldum. 2010’daki dünya kupasında bayanlar olarak katıldık, 3’üncü olduk. 2012 yılında Londra Olimpiyatlarına katıldım ve onuncu oldum. Önümüzdeki Rio Olimpiyatlarına katılıp iyi başarı elde etmeyi umut ediyorum. 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde bütün engellilere tavsiyem, önlerine gelen fırsatları kaçırmamaları. Ben yapamam diye geri çekilmesinler. Her şeyi denesinler. Ancak denedikten sonra yapıp yapamayacaklarını anlayabilirler. Asla karamsar olmasınlar” diye konuştu.
Tesadüflerle dolu hayat hikayesini anlatan engelli milli sporcu Aysel Özkan, “2004 yılında Giresun’da Türkiye Atıcılık Şampiyonasına katıldım. Şampiyonaya katıldığımda atıcılıkla ilgili hiç bir şey bilmiyordum ve hatta silahtan korkuyordum. Yarışma esnasında hakem yanıma geldi, ben sağı solu inceliyordum. Hakem, (Kızım neden atmıyorsun) dedi.
Ben de bu yarışmaya Giresun adına bir katılan olsun diye öylesine katıldığımı ve atış yapmama gerek olmadığımı söyledim. Hakem atış yapmazsan ismimin yarışmaya katılanlar arasına yazılmayacağını, diskalifiye olacağımı söyledi.
Ben de hakeme nasıl yapacağımı sordum. Merminin silaha nasıl yerleştirileceğini bilmediğimi söyledim. Hakem şaşırdı. Hakem, (Bir hoca bulayım, nasıl atış yapacağını öğretsin) dedi.
Benim yanıma Manisalı bir hoca geldi. Herkes yarışmaya başlamışken bana silahın nasıl kullanacağını öğretti. İlk silahı orada tutum ve silaha dair ilk bilgileri atış esnasında hocadan öğrendim. İlk bilgileri aldıktan sonra atışlara başladım ve 40 atış yaptım. Ben normalde 2 saatte bitirilmesi gereken atışları 15 dakikada bitirip yarışmadan çıktım. Yarışmadan 15 dakikada çıkınca herkes bana çay molasına mı çıktığımı sordu. Yarışmayı bitirip çıktığımı söyleyince herkes acemi olduğunu anladı".
Sonuçlar açıklanıp birinci olduğumu öğrenince büyük şok yaşadığını anlatan Özkan, "Benim birinci olduğum açıklanınca tüm yarışmacılar bu işte torpil olduğunu söylemeye başladı.
Sonuçlara itiraz edildi. Bu sonuç üzerine ben de büyük şaşkınlık yaşadım. Çünkü daha önce hiç silah kullanmamıştım. Sonra hedeflerdeki deliklere bakılıp birinci olduğum herkese gösterildi, ben bile ikna oldum. Bu atışlardan bir gün sonra elemeler oldu. Tekrar ben birinci oldum. İki günkü birinciliğimle birlikte Türkiye Şampiyonu ben oldum. Bu başarılarımdan sonra milli seçmelere çağrıldım. Milli seçmelerden sonra yolum açıldı. İlk milli formayı giymem 2005 yılında Polonya’daki Avrupa Şampiyonasında oldu. O şampiyonada da sekizinci oldum. Daha sonra 2008 yılında Çin’de yapılan olimpiyatlara katıldım, altıncı oldum. 2010’daki dünya kupasında bayanlar olarak katıldık, 3’üncü olduk. 2012 yılında Londra Olimpiyatlarına katıldım ve onuncu oldum. Önümüzdeki Rio Olimpiyatlarına katılıp iyi başarı elde etmeyi umut ediyorum. 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde bütün engellilere tavsiyem, önlerine gelen fırsatları kaçırmamaları. Ben yapamam diye geri çekilmesinler. Her şeyi denesinler. Ancak denedikten sonra yapıp yapamayacaklarını anlayabilirler. Asla karamsar olmasınlar” diye konuştu.
Kaynak: İHA