Deve Güreşlerinde Sezon Heyecanı
Türkiye'nin dünya çapında ilgi gören organizasyonlarından biri olan deve güreşlerinde yeni sezon başlıyor. Bu yıl Çanakkale'den Antalya'ya uzanan 8 bölgede yarış düzenlenecek.
Yörük kültüründe yer alan ve 7 ile 25 yaş arası erkek develerin kızışma dönemindeki mücadelesini arenalara taşıyan güreş organizasyonları, renkli görüntüleri nedeniyle Türkiye'nin yanı sıra dünya basını tarafından da yoğun ilgi görüyor. Organizasyonlarda bu yıl yaklaşık bin 500 pehlivan devenin güreşmesi bekleniyor.
Türkiye Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Federasyonu 2. Başkanı Aytekin Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deve güreşlerini her yıl binlerce insanın izlediğini, giderek artan bir ilginin olduğunu belirtti.
Güreş özelliklerine göre değerleri 5 bin ile 50 bin lira arasında değişen pehlivan develerin zorlu hazırlık sürecini anlatan Kaya, güreş dönemine kadar düzenli olarak burçak, arpa ve bakladan oluşan karışımların yanı sıra, fiğ ve yonca ile beslendiklerini, arenalara güçlü bir şekilde çıkmaları için bunun şart olduğunu ifade etti.
Kaya, develerin arenada uzun süre mücadele ederek, rakiplerini yenebilmesi için dayanıklılıklarını artırmaya çalıştıklarını, bunun için develere tıpkı bir sporcu gibi antrenman yaptırdıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Pehlivan develere güreş dönemi öncesi ayaklarının ve nefesinin açılması için spor yaptırıyoruz. Sporcuların müsabakalar öncesindeki kamp dönemleri olduğu gibi, pehlivan develerin de spor mevsimleri var. Sabah erkenden kamyonet ve traktörlerin arkasına bağlanan develer her gün ortalama 10 kilometre yürütülüyor. Böylelikle dayanıklılıkları arttırılarak arenalarda daha fazla kalmaları, rakipleriyle daha uzun süre güreşmeleri sağlanmış oluyor. Bunun yanı sıra develer kara yolu kenarında tutularak araçların seslerine alışmaları sağlanıyor. İlk başta korkan develer daha sonra tepki vermemeye başlıyor. Bu şekilde de develerin arenalardaki gürültü ve kalabalıktan korkup kaçmalarının önüne geçiliyor."
- "Güreşler olmasa develer sucuk, köfte olacak"
Bazı hayvansever derneklerin tepkilerine rağmen güreşlerde deveye eziyet edilmediğini savunan Kaya, aksine geleneksel organizasyonların deve neslini koruma sürecinde önemli rol oynadığını kaydetti.
Sahiplerinin develere doğumundan itibaren çocukları gibi özenle baktığını, güreşlerde de develerin birbirine zarar vermesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Resmi makamlardan izin alınarak düzenlenen güreşler, Türkiye'de deve neslinin korunmasına hizmet ediyor. Türkiye'de şu anda yaklaşık 3 bin deve var. Eskiden taşımacılıkta kullanılan develer kamyon ve traktörlerin yaygınlaşmasıyla artık bu şekilde değerlendirilmiyor. Eğer güreşler olmasa deve yetiştirilmeyecek ve ülkemizdeki develer kısa süre içerisinde sucuk, köfte olacak. 10-15 seneye kadar da Türkiye'de deve diye bir hayvan kalmayacak. Bunun için kültürümüzün bir parçası olan deve güreşlerine herkesin destek vermesi gerekiyor."
Türkiye Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Federasyonu 2. Başkanı Aytekin Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deve güreşlerini her yıl binlerce insanın izlediğini, giderek artan bir ilginin olduğunu belirtti.
Güreş özelliklerine göre değerleri 5 bin ile 50 bin lira arasında değişen pehlivan develerin zorlu hazırlık sürecini anlatan Kaya, güreş dönemine kadar düzenli olarak burçak, arpa ve bakladan oluşan karışımların yanı sıra, fiğ ve yonca ile beslendiklerini, arenalara güçlü bir şekilde çıkmaları için bunun şart olduğunu ifade etti.
Kaya, develerin arenada uzun süre mücadele ederek, rakiplerini yenebilmesi için dayanıklılıklarını artırmaya çalıştıklarını, bunun için develere tıpkı bir sporcu gibi antrenman yaptırdıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Pehlivan develere güreş dönemi öncesi ayaklarının ve nefesinin açılması için spor yaptırıyoruz. Sporcuların müsabakalar öncesindeki kamp dönemleri olduğu gibi, pehlivan develerin de spor mevsimleri var. Sabah erkenden kamyonet ve traktörlerin arkasına bağlanan develer her gün ortalama 10 kilometre yürütülüyor. Böylelikle dayanıklılıkları arttırılarak arenalarda daha fazla kalmaları, rakipleriyle daha uzun süre güreşmeleri sağlanmış oluyor. Bunun yanı sıra develer kara yolu kenarında tutularak araçların seslerine alışmaları sağlanıyor. İlk başta korkan develer daha sonra tepki vermemeye başlıyor. Bu şekilde de develerin arenalardaki gürültü ve kalabalıktan korkup kaçmalarının önüne geçiliyor."
- "Güreşler olmasa develer sucuk, köfte olacak"
Bazı hayvansever derneklerin tepkilerine rağmen güreşlerde deveye eziyet edilmediğini savunan Kaya, aksine geleneksel organizasyonların deve neslini koruma sürecinde önemli rol oynadığını kaydetti.
Sahiplerinin develere doğumundan itibaren çocukları gibi özenle baktığını, güreşlerde de develerin birbirine zarar vermesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Resmi makamlardan izin alınarak düzenlenen güreşler, Türkiye'de deve neslinin korunmasına hizmet ediyor. Türkiye'de şu anda yaklaşık 3 bin deve var. Eskiden taşımacılıkta kullanılan develer kamyon ve traktörlerin yaygınlaşmasıyla artık bu şekilde değerlendirilmiyor. Eğer güreşler olmasa deve yetiştirilmeyecek ve ülkemizdeki develer kısa süre içerisinde sucuk, köfte olacak. 10-15 seneye kadar da Türkiye'de deve diye bir hayvan kalmayacak. Bunun için kültürümüzün bir parçası olan deve güreşlerine herkesin destek vermesi gerekiyor."
Kaynak: AA