Masa Tenisi Milli Takımına 6 Yılda 14 Sporcu Kazandırdı
Bulgaristan'dan Türkiye'ye 1989 yılında gelen ve Yalova'ya yerleşen Masa Tenisi Bölge Antrenörü Bayram Ali Yıldız, 6 yılda milli takıma 14 sporcu kazandırdı.
Yalova Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'nde görev yapan Milli Takım Bölge Antrenörü Bayram Ali Yıldız, 1989 yılında zorunlu göç nedeniyle Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç etti. Ailesiyle beraber Yalova'ya yerleşen Yıldız, lise çağında tanıştığı masa tenisinde bugün milli takım antrenörlüğüne kadar yükseldi. İstanbul Çniversitesi Orman Endüstri Mühendisliği bölümü okuyan Yıldız, 2006 yılında masa tenisi antrenörü olmaya karar verdi. Sporcu taramalarının ardından Yıldız, ilk olarak 2008 yılında masa tenisi branşında milli takıma sporcu kazandırdı. 2008 ile 2014 yılları arasında Masa Tenisi Milli Takımı'na A takım, gençler, yıldızlar ve küçükler kategorisinde 14 sporcu yetiştiren genç antrenör, geçtiğimiz yıl da Yalova'yı, masa tenisinde altyapıdaki en başarılı iller arasında ilk sırayı almasını sağladı.
-"Her şeyi bırakıp geldik"-
Bulgaristan'dan Türkiye'ye gelirken hiçbir şey getirmediklerini belirten Yıldız, "1989 yılında Bulgaristan'dan zorunlu göçle Türkiye'ye geldik ve Yalova'ya yerleştik. O dönemde zorunlu göç olduğu için her şeyi bırakıp geldik. Geldiğimizde tabi küçük yaştaydık. Ancak lise çağına geçtiğimizde Yalova'da okulumuza bir hoca geldi ve masa tenisini tanıtmak istiyordu. Daha sonrasında öğrenci seçimi yapılacağını söylediler. Seçmelere katıldık ve seçildik ama seçilen grupta yaklaşık 30 kişiydik. Bu 30 kişi içerisinde de 8 kişi kaldık. O dönemde 4 kişi takıma alınıyordu, ben de takıma giremeyenlerdendim. Bir sonraki yıl takıma girdik. Sonrasında devam eden ve antrenör olan iki kişi kaldık. Bir ben, bir de İstanbul'dan bir arkadaşım. O dönemde Yalova dışındaki maçlara katıldığımızda galip gelen bir takım değildik, hatta bir set bile alsak seviniyorduk. Diğer takımlar bizimle hep maç yapmak isterdi. Onlar için zorlu takım değildik. Averaj takımı gibiydik" diye konuştu.
-"Ailem karşı çıktı"-
Masa tenisiyle uğraşmasına ilk başlarda ailesinin karşı çıktığını kaydeden Yıldız, şunları söyledi: "Evde ailem, 'Sen niye sporla uğraşıyorsun, sporla ne işin olur. Kendi işini yapsana, mühendislik bölümü okumuşsun. Bu işten ne olacak. 4 sene sana boşuna mı emek verdik' diyordu ama benim masa tenisinde büyük hedeflerim vardı. İlk olarak okullarda taramalar yaptık. O dönem acemi antrenör olduğumuz için rastgele seçimler yaptık. Bunların içerisinden ilerleyen dönemlerde milli takıma kadar yükselen çocuklar oldu."
-"2006-2007 yıllarında dereceler gelmeye başladı"-
Seçilen sporcularla Türkiye dereceleri elde etmeye başladıklarını kaydeden Yıldız, Seçtiğimiz çocuklar içerisinden okullarda başarılar kazandık. 2006 ve 2007 yıllarında dereceler gelmeye başladı. 2008'de takıma girdiler. Yavaş yavaş sayı artmaya başladı. Kadri Kocacenk hocamızın da başlamasıyla biraz daha rahatladık. En azından müsabakalara gittiğimizde salonun kapısı kapanmıyordu. Salonun kapısı, sürekli açık oluyordu çocuklara. Salonun kapısı kapalı olduğunda çalışmaya gelen çocuk, geri dönüyor ve o spora karşı soğuk kalıyordu. Biz bunu erken zamanda atlatmış olduk" şeklinde konuştu.
-"14 sporcuyu milli takıma kazandırdık"-
2008-2014 yılları arasında milli takıma 14 sporcu kazandırdıklarının altını çizen genç antrenör, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bedensel engelliler, zihinsel engelliler ve normallerde oynayan toplamda 2008 ile 2014 yılları arasında 14 sporcuyu milli takıma kazandırmış olduk. Bir takımda 4 sporcunun oynadığı düşünülürse, yıldızlarda, gençlerden başlamak üzere ve A takım. Toplamda yıldız milli takımda erkeklerde ve bayanlarda 4'er sporcu yarışır. Bu rakam aslında bizim için iyi bir rakamdır. İleriki dönemlerde çok daha iyi şeyler olacak."
-"Yalova'da olimpiyata katılabilecek sporcu yetiştirebiliriz"-
Sporcuları lise çağına kadar güzel bir şekilde eğitmelerine rağmen, Yalova'da beden eğitimi fakültesinin olmamasından dolayı sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Yıldız, "Çocukları lise çağına kadar gayet güzel bir şekilde getiriyoruz. Geçtiğimiz yıl ilk, ortaokullarda ve liselerde Türkiye şampiyonu olduk. Erkek takımlarda hep Türkiye şampiyonu olduk. Bu güzel bir başarı ama kolay değil. Sonrasında yaşadığımız sıkıntı şu; çocuklar üniversite çağına yani olimpik sporcu çağına geldiklerinde tercih yapmak zorunda kalıyorlar ve spordan kopuyorlar. Büyük şehirlerde sporla ilgili bölüm okuma şansları var ancak büyük şehirlerin büyüsüne kapılıp buradaki antrenman programı yok oralarda. Antrenmana sıkıştıran hoca olmadığı için çocuklar başıboşluk hissediyorlar. Yalova'da sporla ilgili bir bölüm olsa, yani beden eğitimi fakültesi olsa Yalova'da olimpiyata katılabilecek sporcu yetiştirebiliriz" açıklamasında bulundu.
-"En başarılı illerin başında geliyoruz"-
Türkiye genelinde en başarılı iller arasında ilk sırada yer aldıklarını söyleyen Yıldız, açıklamasını şöyle tamamladı: "Türkiye geneli sıralamaya bakıldığında altyapıda şuanda en başarılı illerin başında geliyoruz. Geçen yılki Türkiye şampiyonalarına bakıldığında okullarda birinciydik, kulüpler bazında da gençlerde Türkiye şampiyonuyduk. Küçüklerde de Türkiye şampiyonuyduk ve yıldızlarda Türkiye ikincisiydik Yalova Belediyespor olarak. Bizim burada şansımız şu; okul, kulüp ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü olarak ortak projelerle bu başarılar geliyor. Devam ettiği sürece de güzel başarıların olacağını düşünüyorum. Pek iç çekişme yaşamıyoruz, bu anlamda da çok şanslıyız. Genelde büyük şehirlerle çekişiyoruz. Trilyonluk bütçelere sahip şehirler bunlar. Bunların içinde İstanbul zaten başlı başına bir ülke gibi. Bursa, İzmir, Ankara gibi büyük şehirler daha çok ön plana çıkıyor. Bunlar bizim rakibimiz olan şehirler. Bizim üst düzey sporcularımız var. Türkiye ve Avrupa genelinde başarılar kazanan sporcularımız var."
-"Her şeyi bırakıp geldik"-
Bulgaristan'dan Türkiye'ye gelirken hiçbir şey getirmediklerini belirten Yıldız, "1989 yılında Bulgaristan'dan zorunlu göçle Türkiye'ye geldik ve Yalova'ya yerleştik. O dönemde zorunlu göç olduğu için her şeyi bırakıp geldik. Geldiğimizde tabi küçük yaştaydık. Ancak lise çağına geçtiğimizde Yalova'da okulumuza bir hoca geldi ve masa tenisini tanıtmak istiyordu. Daha sonrasında öğrenci seçimi yapılacağını söylediler. Seçmelere katıldık ve seçildik ama seçilen grupta yaklaşık 30 kişiydik. Bu 30 kişi içerisinde de 8 kişi kaldık. O dönemde 4 kişi takıma alınıyordu, ben de takıma giremeyenlerdendim. Bir sonraki yıl takıma girdik. Sonrasında devam eden ve antrenör olan iki kişi kaldık. Bir ben, bir de İstanbul'dan bir arkadaşım. O dönemde Yalova dışındaki maçlara katıldığımızda galip gelen bir takım değildik, hatta bir set bile alsak seviniyorduk. Diğer takımlar bizimle hep maç yapmak isterdi. Onlar için zorlu takım değildik. Averaj takımı gibiydik" diye konuştu.
-"Ailem karşı çıktı"-
Masa tenisiyle uğraşmasına ilk başlarda ailesinin karşı çıktığını kaydeden Yıldız, şunları söyledi: "Evde ailem, 'Sen niye sporla uğraşıyorsun, sporla ne işin olur. Kendi işini yapsana, mühendislik bölümü okumuşsun. Bu işten ne olacak. 4 sene sana boşuna mı emek verdik' diyordu ama benim masa tenisinde büyük hedeflerim vardı. İlk olarak okullarda taramalar yaptık. O dönem acemi antrenör olduğumuz için rastgele seçimler yaptık. Bunların içerisinden ilerleyen dönemlerde milli takıma kadar yükselen çocuklar oldu."
-"2006-2007 yıllarında dereceler gelmeye başladı"-
Seçilen sporcularla Türkiye dereceleri elde etmeye başladıklarını kaydeden Yıldız, Seçtiğimiz çocuklar içerisinden okullarda başarılar kazandık. 2006 ve 2007 yıllarında dereceler gelmeye başladı. 2008'de takıma girdiler. Yavaş yavaş sayı artmaya başladı. Kadri Kocacenk hocamızın da başlamasıyla biraz daha rahatladık. En azından müsabakalara gittiğimizde salonun kapısı kapanmıyordu. Salonun kapısı, sürekli açık oluyordu çocuklara. Salonun kapısı kapalı olduğunda çalışmaya gelen çocuk, geri dönüyor ve o spora karşı soğuk kalıyordu. Biz bunu erken zamanda atlatmış olduk" şeklinde konuştu.
-"14 sporcuyu milli takıma kazandırdık"-
2008-2014 yılları arasında milli takıma 14 sporcu kazandırdıklarının altını çizen genç antrenör, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bedensel engelliler, zihinsel engelliler ve normallerde oynayan toplamda 2008 ile 2014 yılları arasında 14 sporcuyu milli takıma kazandırmış olduk. Bir takımda 4 sporcunun oynadığı düşünülürse, yıldızlarda, gençlerden başlamak üzere ve A takım. Toplamda yıldız milli takımda erkeklerde ve bayanlarda 4'er sporcu yarışır. Bu rakam aslında bizim için iyi bir rakamdır. İleriki dönemlerde çok daha iyi şeyler olacak."
-"Yalova'da olimpiyata katılabilecek sporcu yetiştirebiliriz"-
Sporcuları lise çağına kadar güzel bir şekilde eğitmelerine rağmen, Yalova'da beden eğitimi fakültesinin olmamasından dolayı sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Yıldız, "Çocukları lise çağına kadar gayet güzel bir şekilde getiriyoruz. Geçtiğimiz yıl ilk, ortaokullarda ve liselerde Türkiye şampiyonu olduk. Erkek takımlarda hep Türkiye şampiyonu olduk. Bu güzel bir başarı ama kolay değil. Sonrasında yaşadığımız sıkıntı şu; çocuklar üniversite çağına yani olimpik sporcu çağına geldiklerinde tercih yapmak zorunda kalıyorlar ve spordan kopuyorlar. Büyük şehirlerde sporla ilgili bölüm okuma şansları var ancak büyük şehirlerin büyüsüne kapılıp buradaki antrenman programı yok oralarda. Antrenmana sıkıştıran hoca olmadığı için çocuklar başıboşluk hissediyorlar. Yalova'da sporla ilgili bir bölüm olsa, yani beden eğitimi fakültesi olsa Yalova'da olimpiyata katılabilecek sporcu yetiştirebiliriz" açıklamasında bulundu.
-"En başarılı illerin başında geliyoruz"-
Türkiye genelinde en başarılı iller arasında ilk sırada yer aldıklarını söyleyen Yıldız, açıklamasını şöyle tamamladı: "Türkiye geneli sıralamaya bakıldığında altyapıda şuanda en başarılı illerin başında geliyoruz. Geçen yılki Türkiye şampiyonalarına bakıldığında okullarda birinciydik, kulüpler bazında da gençlerde Türkiye şampiyonuyduk. Küçüklerde de Türkiye şampiyonuyduk ve yıldızlarda Türkiye ikincisiydik Yalova Belediyespor olarak. Bizim burada şansımız şu; okul, kulüp ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü olarak ortak projelerle bu başarılar geliyor. Devam ettiği sürece de güzel başarıların olacağını düşünüyorum. Pek iç çekişme yaşamıyoruz, bu anlamda da çok şanslıyız. Genelde büyük şehirlerle çekişiyoruz. Trilyonluk bütçelere sahip şehirler bunlar. Bunların içinde İstanbul zaten başlı başına bir ülke gibi. Bursa, İzmir, Ankara gibi büyük şehirler daha çok ön plana çıkıyor. Bunlar bizim rakibimiz olan şehirler. Bizim üst düzey sporcularımız var. Türkiye ve Avrupa genelinde başarılar kazanan sporcularımız var."
Kaynak: AA