Burak Yılmaz Eleştirilere Cevap Verdi

Galatasaraylı futbolcu Burak Yılmaz, son günlerde kendisine ve takıma yöneltilen eleştirilere cevap verdi.


Burak Yılmaz, GS TV'ye açıklamalarda bulundu. Anderlecht maçında bir pozisyonda şut çekmediği gerekçesiyle yapılan eleştirileri yanıtlayan Burak Yılmaz, "Aslında pozisyonla alakalı değil. Televizyonlarda ya da gazetelerde benim ağzımdan bir şeyler yazıldığı için insanlar eleştirmeye başlamış. 'Kaleye vurmaktan korktum, gol olmazsa taraftarımızın tepkisi olur' diye bir söz söylemişim. Ben kesinlikle böyle bir şey söylemedim. Asla böyle bir ruh haline de kapılmam. Hiçbir zaman korkmam. Nerede pas verilmesi gerektiğini, nerede kaleye vurulması gerektiğini çok iyi bilen bir insanım. Zaten ben 19 yaşından beri baskıyla oynuyorum. Bu baskıyı senelerdir de kaldırabildiğimi düşünüyorum. O yüzden kesinlikle böyle bir söz söylemem. Hatta eski oyuncumuz Arif Erdem de buna inanmış, konu hakkında yorumlar ve açıklamalar yapmış ağır bir şekilde. Aslında kendisi de benim geçtiğim yollardan geçmiş, benim koştuğum başarılara, hedeflere ulaşmak için ter dökmüş, aynı mevkiyi doldurmuş, aynı formayı terletmiş bir insan. Böyle hayal ürünü sözlerin üstüne keşke bu yorumu yapmasaydı. Dediğim gibi ben asla korkmadım, asla bacaklarım titremedi, bugüne kadar asla baskı altında sorumluluktan kaçmadım. Öyle bir açıklama kesinlikle söz konusu değil. Bu nereden çıktı onu da bilmiyorum" dedi.

"AYNI BAŞARI İÇİN KOŞUYORUZ"
Başarılı futbolcu, basında sürekli yabancı-yerli ilişkisi, yabancılarla yerliler arasında problem olduğu gibi konular konuşulduğunu vurgulayarak, "Gerçekten Türk oyuncular olarak bu bizi çok üzüyor. Çünkü biz Türk insanının ne kadar duygusal, ne kadar misafirperver olduğunu, kendinden önce karşısındakine yardım etme isteğini çok iyi bilen insanların. Tek başlarına, sadece aileleriyle birlikte başka bir ülkeye, başka bir coğrafyaya gelmiş birine olumsuz herhangi bir şey olma ihtimali yok, ki ne kadar iyi arkadaş olduğumuzu da çok iyi biliyorsunuz. Aslında bunun Türk oyunculara değil de yabancı oyunculara sorulursa arkadaşlarımızın daha iyi cevaplayacaklarını düşünüyorum. Şimdi aklıma geldi buna örnek olarak. Gökhan Abi'yle Melo, geçen sene her idmanda olabilecek türden ufak bir tartışma yaşadı, bu da o zamandan beri çok abartıldı. Melo penaltı kaçırdıktan sonra, ceza aldıktan sonra Gökhan Abi ona destek olmuştu. Melo penaltıyı kaçırdıktan sonra bana gelmiş, sarılıp ağlamıştı. Selçuk’a sarılıp ağlamıştı. Yani bunlar örnek. Buradan taraftarlarımıza sesleniyorum, benim bütün samimiyetime, bütün iyi niyetime inansınlar, bu konu gerçekten burada kapansın. Çok rica ediyorum. Çünkü bunlar ayıp şeyler. Yabancı-yerli hepimiz aynı forma altında, aynı başarı için koşuyoruz. İnşallah bir gün soruyu yabancı arkadaşlarımıza sorarsanız onlar zaten cevabı verdiğinde bu kapanacaktır" diye konuştu.

"OFSAYT KONUSUNA BİRAZ DAHA DİKKAT ETMEM GEREKİYOR"
Çok fazla ofsayta düştüğü yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Burak Yılmaz, "Ofsayt olayı çok eleştiriliyor ama eleştirilmesi de normal. Ben de bu eleştirileri kabul ediyorum ama ben sürekli gol arayan, sürekli koşan bir oyuncuyum. Aklımla, fikrimle, mantığımla sürekli gole odaklandığım için oluyor. Genelde benim hatamdan, doğrudur ama arkadaşlarımın da belki biraz yavaş oynamasından da kaynaklanıyor olabiliyor zaman zaman. Tabii ki, tekrar söylüyorum, genelde kesinlikle hatayı ben kendi üstüme alıyorum. Ama bu golü ne kadar kokladığım, vazgeçmediğim, korkmadan, baskı altına girmeden tekrar tekrar golü kovaladığımı gösteren bir şey. Tabii ki ofsayt konusunda biraz daha dikkat etmem gerekiyor. Dediğim gibi çoğu benim hatam, biraz arkadaşlarımın zamanlaması ama çözülebilecek bir şey. Bunun için de çalışıyorum idmanlarda. Bunu da en kısa sürede en aza indirmeye çalışacağım" şeklinde cevap verdi.

"SADECE İŞİMİZİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Ligde anlamsız penaltılar izlediklerini dile getiren Burak Yılmaz, "Bir istatistik çıkarılmış ve 65 maçta 2 tane penaltı çalınmış bana. En son penaltının ne zaman çalındığı da belli değil. Geçen sene bana verilmeyen yüzde yüz 4 tane penaltı ve rakiplere çıkmayan 4 tane kırmızı kart var. Gazeteciler ve yorumcular tarafından yüzde yüz penaltı denilen pozisyonları söylüyorum. Ama biz hiç bunları çıkıp konuşmadık. Başkaları gibi hiç yaygara yapmadık. Ortalığı alevlendirmedik. Biz sadece işimizi yapmaya çalışıyoruz ama bu penaltı olayına kesinlikle katılmıyorum. İstatistikler zaten ortada. Kendimi atma olayına katılmıyorum; 65 maçta 2 tane penaltı çalınan bir oyuncunun zaten önceliği bu değildir. Eğer önceliğim bu olsaydı emin olun bu rakam çok çok daha fazla olurdu" şeklinde konuştu.

"PARAMIN HAKKINI VERDİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM"
Burak Yılmaz, sarı-kırmızılı takıma büyük hedeflerle geldiğini söyleyerek, "Yani buraya geleyim de üç beş sene para kazanayım, ondan sonra futbol hayatıma başka yerde devam edeyim diye gelmedim. Galatasaray’a gelmemdeki amacım futbol hayatım bittikten sonra da bu yapının içinde olabilmekti. Bu sözleşmem de bu projelerin başlangıcı oldu. Ben saha içerisinde bu performansı veremezsem bu hedeflerden uzak kalacağımı biliyorum. Her şeyin farkında olduğum gibi inşallah performansımı yükseltip gerekli cevabı da veririm. Ama sözleşme olayı ya da şu kadar para, şunlar bunlar... Böyle şeyleri konuşmak çok ayıp. Ben zaten her şekilde hakkını verdiğimi ve bundan sonra da vereceğimi düşünüyorum" açıklamasını yaptı.

"FUTBOL YÖNÜNDEN ELEŞTİRİYE HER ZAMAN SAYGI DUYMUŞUMDUR"
Eskiden kendisine yöneltilen eleştirilere fazla takılmadığını belirten Burak, "Kişiliğime, karakterime, aileme girilmediği sürece herkese saygım sonsuz. Ama şu anda daha ikinci haftayı oynadık ve sahaya adımımızı attığımız zaman bile bir eleştiri alır hale geldik. Bu bir alışkanlık haline dönüşmeye başladı.

O yüzden hoş değil. Yoksa ben futbol yönünden eleştiriye her zaman saygı duymuşumdur. Beni beğenmeyen olabilir, futbolumu beğenmeyen olabilir, futbolculuğumu beğenmeyen olabilir; bunların hepsine saygı duyarım. Ama bunların ötesine eleştiri yapmak için ben ortada en ufak bir neden görmüyorum. Yapılan eleştirilerin bize zarar verme amaçlı olduğunu düşünüyorum" dedi.

"TARAFTARLARDAN BAŞKA KİMSEMİZ YOK"
Burak, sarı-kırmızılı taraftarlara da seslenerek, şunları söyledi:
"Ülkedeki futbol düzenini hepimiz biliyoruz. Verilen verilmeyen cezaları, yapılan yalan haberleri hepimiz görüyoruz. Böyle bir ortamda biz futbolcuların ve taraftarın birbirine sarılmaktan başka bir çaresi yok. Bizler tabii ki de kötü başladığımızı biliyoruz. Bunu tekrar çevirebiliriz. Anderlecht maçında bir olay yaşandı. Ama ben olayım, Selçuk olsun, Veysel olsun, Dzemaili olsun, burada isim önemli değil, herhangi bir arkadaşım o durumda olduğu zaman ben bir maçta 5 gol atmış olsam da inanın mutlu olamam. Tekrar söylüyorum, yeni bir düzen, yeni bir hoca, yeni bir taktik, yeni bir anlayışa adapte olmaya çalışıyoruz. Bunu da çok kısa bir sürede atlatacağımızı düşünüyorum. Taraftarımıza söyleyeceğim, bizim onlardan başka hiç kimsemiz yok. Tabii ki onları şu anda mutsuz ediyor olabiliriz ama biz bir aileyiz. Her zaman bununla övünüyoruz. Galatasaray taraftarının, oyuncusuyla, camiasıyla bir bütün olduğunu söylüyoruz. Tepki de olabilir, destek de olabilir, bunlar çok doğal şeyler, bunları ilk defa yaşamıyoruz. O yüzden bir küskünlük, bir kırgınlık asla söz konusu değil. Zaten Sivasspor maçıyla taraftar ve oyuncunun bir bütün olup eskiye döneceğini düşünüyorum. Taraftarımıza sesleniyorum, onları saygıyla selamlıyorum; Sivasspor maçıyla bizleri bağırlarına basacakları ve büyük hedeflere koşacağımız görüşündeyim. Tekrar söylüyorum, böyle bir düzende tek dayanağımız birliğimiz, beraberliğimiz. Birbirimize sarılalım, destek de olsa, ıslık da olsa, her ne olursa olsun 4. yıldızı takacağımıza inanıyorum. İnşallah hep beraber bu yolda yan yana yürüyeceğiz."

Kaynak: İHA